Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Bir Kişiyi Hayatımızdan Ne Zaman Çıkarmalıyız?

Daemonica

Member
Joined
Feb 10, 2024
Messages
299
Esenlikler.

Başlıktaki soru açık, fakat biraz daha açmak ve yaşadığım bir olay konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiyelerinizi dinlemek istiyorum.

Sormak istediğim şey şu; hayatımızda sevdiğimiz kişiler var, elbette herkes dört dörtlük olmadığı için sevdiğimiz kişiler de bize 'gerçekten' istemeden zarar verebilir. Ben şahsen kasıtlı olarak yapılmayan çoğu durumun affedilmesi gerektiğine inanıyorum, fakat bunun sonucunda aklımda bir kaç soru oluşuyor. Bunlar sırasıyla şöyle:
  1. Karşı taraf kasıtlı olmadan bize zarar verdi, biz de onu uyardık; fakat bu kişi kendini düzeltmeye emek sarf etmiyor ve zaman zaman bize istemeden zarar vermeye devam ediyor. Bu durumda onu uyarmaya devam mı etmeliyiz, yoksa kırmızı çizgi çekip aramıza mesafe mi koymalıyız?
  2. İlk soruda anlattığım senaryoya ekleme yapayım, bu kişiyi hayatımızdan çıkarmamamız gerekiyor çünkü kendisi bizim için her kapıyı açan birisi; bu senaryoda karşı tarafı nasıl efektif bir şekilde uyarabiliriz? veyahut karşı tarafı etkilemek için nasıl bir çalışma yapabiliriz? (Rün çalışmaları gibi çalışma örnekleri verebilirseniz çok güzel olur, bir de böyle bir senaryoda Bağlama Büyüsü yapılabilir mi merak ediyorum doğrusu.)
  3. Bir hata en fazla ne kadar affedilebilir? bu konuda kırmızı çizgiyi nereye çekmem gerek emin değilim. Kasıtlı olmadığına inandığım davranış uzun aralıklarla bana yapılırsa sonsuz bağışlayıcı olabilirim, fakat kısa süre arayla 1 kez, 2, kez veya 5-6 kez aynı şeye maruz kalma durumunda kırmızı çizgi çekmek şart gibi gözüküyor. Yine de fikirlerinizi merak ediyorum.
Pekala, bu sorular yabana atılmış gibi duruyor; içinde bulunduğum durumu anlatınca inanıyorum ki hepsi anlam kazanacak.

Benim, çok küçük yaşlarımdan beri tanıdığım bir çocukluk arkadaşım var; kimi dönemler aramız açılsa da (farklı okullarda okumak gibi, lakin sanıyorum hiç ciddi bir kavgamız olmadı) hemen hemen her daim birbirimizin yanında olduk. Lakin şu bir yıl içinde ikimizin de başına hoş olmayan olaylar geldi; benim başıma gelenleri eğer paylaşımlarıma denk geldiyseniz biliyorsunuzdur, arkadaşım da sevdiği bir akrabasını kaybetti ve halen kendine gelemedi. Neyse, yaşadığımız acı konusunda sidik yarıştırmaya çalışmıyorum çünkü ikimizin de yaşadığı olaylar ve verdiği tepkiler farklı olsa da kesinlikle söyleyebilirim ki ikimiz de inanılmaz kötü etkilendik. Bu süreç boyunca da birbirimize hem maddi hem manevi destek olmaktan çekinmedik, zaten bir insanı o kadar uzun seneler tanıyıp beraber büyüyünce kardeşlik gibi bir bağa sahip oluyorsunuz.

Lakin son 1.5 aydır kendisiyle aramızın limoni olduğunu hissediyorum. Başta kendisiyle küçük bir tartışma yaşadık, kendisi de bunun üstüne bir süre yalnız kalmam lazım, bir süre konuşmayalım gibi bir şey deyince "Aramız iyi mi?" diye sordum; fakat bunu duyunca kendisi bayağı bir söylendi, bir hafta kadar sonra da aramızın iyi olduğunu ve yaşadığı şey yüzünden bana patladığını söyleyip özür diledi. Fakat bu olaydan sonra kendisiyle her 2-3 konuşmamızdan biri tartışmaya dönüşmeye başladı; ne zaman kendisini uyarıp tartışmaları benim başlatmadığımı, sadece destek alıp destek vermeye çalıştığımı belirtsem özür diledi. En son ben de kendisine patladım, o da kasten beni üzmek istemediğini; sadece yaşadığı şeyin onu cidden kötü etkilediğini ve ne yapacağını bilemediğini vs. söyledi. Bir süredir kendisiyle de konuşmadık.

Şimdi durum şu, yaz gelmeden önce kendisini zaman zaman dışarı çıkarıp içecek-yemek vs. ısmarlardım; böyle yan yana geldiğimizde kendisiyle aramızda hiç bir problem olmasa da ne zaman telefonda beni arasa sohbet kızışıp tartışmaya evriliyor. Dediğim gibi kendisini çok fazla uyardım, kendini toparlama ve bana patlamama konusunda sözünü aldım lakin kendisiyle tekrar konuşsam tekrar tartışabileceğimiz inancındayım. Ayrıca kendisinin şöyle saçma bir huyu var, 1 ay boyunca konuşmazsak başıma kötü bir şey geldiğini düşünüp gece gece telefondan arıyor; ben de böyle yapmasına gerek olmadığını, artık normale dönmemiz gerektiği için normal zamanlarda da konuşabileceğimizi söylüyorum lakin kendisi bunu pek de umursamıyor gibi. Mesela bunu yazdığım günün gecesi saat 2-3 gibi beni telefondan arayıp "Kendine zarar vermedin umarım?" gibi şeyler söyleyebilir (ben hayatım boyunca kendime asla fiziksel bir zarar vermedim ve vermem). Ben de ona sadece kötü günlerde konuşmamıza gerek olmadığını söylerim, o da "Yaşadığım şeyler çok ağır, bana biraz daha anlayış göster" gibi şeyler söyleyip gece yarısı tekrar tartışma çıkarabilir. Hem böyle tartışma çıkarması, hem de benim kendime zarar vereceğime kendini inandırıp beni uykumdan uyandırması gibi şeyler artık beni rahatsız etmeye başladı.

Ben insanları hayatımdan çıkarma konusunda -ne yazık ki- fazla deneyimliyim ve çocukluk arkadaşım olsa dahi gözünün yaşına bakmadan bağ koparma çalışmaları vs. yapıp arkadaşımı hayatımdan çıkarıp atabilirim. Fakat dediğim gibi, kendisini kardeşim gibi görüyorum. Yaşadığı şey konusunda ona destek olmaya çalışıyorum (çünkü o da bana destek olmaya çalışıyor) ve oldukça anlayışlı davrandığıma inanıyorum; ancak kendimi sürekli tartışma içinde bulmak beni çok yormaya başladı.

Kırmızı çizgilerim var ve dediğim gibi, sonucunda bir kereye mahsus bayağı üzülecek olsam da istikrarlı bir şekilde sürekli üzülmekten bıktığım için kendisini hayatımdan çıkarabilirim. Fakat kendisini bir şekilde bu durumdan çıkarma ihtimalim varsa bu ihtimali de sonuna kadar kullanabilirim. İşte bu dev yazıyı da böyle bir ihtimalin varlığını sizlere sormak için açtım.

Söyleyin lütfen, arkadaşımı ve kendimi nasıl bu durumdan kurtarayım?
 
Niye seni arıyorki, gece yarısı adam mi aranır, herkes uyuyor. Bu zamanda arkadaş felan, hikaye sana ne yararı var. Benim işim gücüm, var de seninle uğraşmam de, telefonunu iptal et engelle, sana ne bağırıyor telefonda, bende eskiden arkadaşlarımın yanına giderdim arardım, şimdi ne arkadaşı , kim bana para verirse o benim arkadaşım....
 
Böyle bir durumun aynısını yaşadım ve duygusallığımın yardımıyla da karşı tarafın benim iyi olmamı istemediğini düşündüm. Çünkü ortada bile olmayan pireden deve yapan insanlar sizi pek umursamazlar. Ağlamasalar onlara kimsenin yardım etmeye hakkı ve ihtimali olmadığını düşündükleri için olduğunu (biri de bendim) düşündüm ben de. Sonuç olarak iletişimi kestim. Yokluğunda daha iyi oldum. Bazen aklıma "Acaba biraz daha evcimen olsaydım gelecekte değişir miydi?" düşüncesi geliyor. Ama yine de karşı tarafa hep ben çabalayacağım. Hiçbir anlamı kalmayacak yaptıklarımın.
 
Esenlikler.

Başlıktaki soru açık, fakat biraz daha açmak ve yaşadığım bir olay konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiyelerinizi dinlemek istiyorum.

Sormak istediğim şey şu; hayatımızda sevdiğimiz kişiler var, elbette herkes dört dörtlük olmadığı için sevdiğimiz kişiler de bize 'gerçekten' istemeden zarar verebilir. Ben şahsen kasıtlı olarak yapılmayan çoğu durumun affedilmesi gerektiğine inanıyorum, fakat bunun sonucunda aklımda bir kaç soru oluşuyor. Bunlar sırasıyla şöyle:
  1. Karşı taraf kasıtlı olmadan bize zarar verdi, biz de onu uyardık; fakat bu kişi kendini düzeltmeye emek sarf etmiyor ve zaman zaman bize istemeden zarar vermeye devam ediyor. Bu durumda onu uyarmaya devam mı etmeliyiz, yoksa kırmızı çizgi çekip aramıza mesafe mi koymalıyız?
  2. İlk soruda anlattığım senaryoya ekleme yapayım, bu kişiyi hayatımızdan çıkarmamamız gerekiyor çünkü kendisi bizim için her kapıyı açan birisi; bu senaryoda karşı tarafı nasıl efektif bir şekilde uyarabiliriz? veyahut karşı tarafı etkilemek için nasıl bir çalışma yapabiliriz? (Rün çalışmaları gibi çalışma örnekleri verebilirseniz çok güzel olur, bir de böyle bir senaryoda Bağlama Büyüsü yapılabilir mi merak ediyorum doğrusu.)
  3. Bir hata en fazla ne kadar affedilebilir? bu konuda kırmızı çizgiyi nereye çekmem gerek emin değilim. Kasıtlı olmadığına inandığım davranış uzun aralıklarla bana yapılırsa sonsuz bağışlayıcı olabilirim, fakat kısa süre arayla 1 kez, 2, kez veya 5-6 kez aynı şeye maruz kalma durumunda kırmızı çizgi çekmek şart gibi gözüküyor. Yine de fikirlerinizi merak ediyorum.
Pekala, bu sorular yabana atılmış gibi duruyor; içinde bulunduğum durumu anlatınca inanıyorum ki hepsi anlam kazanacak.

Benim, çok küçük yaşlarımdan beri tanıdığım bir çocukluk arkadaşım var; kimi dönemler aramız açılsa da (farklı okullarda okumak gibi, lakin sanıyorum hiç ciddi bir kavgamız olmadı) hemen hemen her daim birbirimizin yanında olduk. Lakin şu bir yıl içinde ikimizin de başına hoş olmayan olaylar geldi; benim başıma gelenleri eğer paylaşımlarıma denk geldiyseniz biliyorsunuzdur, arkadaşım da sevdiği bir akrabasını kaybetti ve halen kendine gelemedi. Neyse, yaşadığımız acı konusunda sidik yarıştırmaya çalışmıyorum çünkü ikimizin de yaşadığı olaylar ve verdiği tepkiler farklı olsa da kesinlikle söyleyebilirim ki ikimiz de inanılmaz kötü etkilendik. Bu süreç boyunca da birbirimize hem maddi hem manevi destek olmaktan çekinmedik, zaten bir insanı o kadar uzun seneler tanıyıp beraber büyüyünce kardeşlik gibi bir bağa sahip oluyorsunuz.

Lakin son 1.5 aydır kendisiyle aramızın limoni olduğunu hissediyorum. Başta kendisiyle küçük bir tartışma yaşadık, kendisi de bunun üstüne bir süre yalnız kalmam lazım, bir süre konuşmayalım gibi bir şey deyince "Aramız iyi mi?" diye sordum; fakat bunu duyunca kendisi bayağı bir söylendi, bir hafta kadar sonra da aramızın iyi olduğunu ve yaşadığı şey yüzünden bana patladığını söyleyip özür diledi. Fakat bu olaydan sonra kendisiyle her 2-3 konuşmamızdan biri tartışmaya dönüşmeye başladı; ne zaman kendisini uyarıp tartışmaları benim başlatmadığımı, sadece destek alıp destek vermeye çalıştığımı belirtsem özür diledi. En son ben de kendisine patladım, o da kasten beni üzmek istemediğini; sadece yaşadığı şeyin onu cidden kötü etkilediğini ve ne yapacağını bilemediğini vs. söyledi. Bir süredir kendisiyle de konuşmadık.

Şimdi durum şu, yaz gelmeden önce kendisini zaman zaman dışarı çıkarıp içecek-yemek vs. ısmarlardım; böyle yan yana geldiğimizde kendisiyle aramızda hiç bir problem olmasa da ne zaman telefonda beni arasa sohbet kızışıp tartışmaya evriliyor. Dediğim gibi kendisini çok fazla uyardım, kendini toparlama ve bana patlamama konusunda sözünü aldım lakin kendisiyle tekrar konuşsam tekrar tartışabileceğimiz inancındayım. Ayrıca kendisinin şöyle saçma bir huyu var, 1 ay boyunca konuşmazsak başıma kötü bir şey geldiğini düşünüp gece gece telefondan arıyor; ben de böyle yapmasına gerek olmadığını, artık normale dönmemiz gerektiği için normal zamanlarda da konuşabileceğimizi söylüyorum lakin kendisi bunu pek de umursamıyor gibi. Mesela bunu yazdığım günün gecesi saat 2-3 gibi beni telefondan arayıp "Kendine zarar vermedin umarım?" gibi şeyler söyleyebilir (ben hayatım boyunca kendime asla fiziksel bir zarar vermedim ve vermem). Ben de ona sadece kötü günlerde konuşmamıza gerek olmadığını söylerim, o da "Yaşadığım şeyler çok ağır, bana biraz daha anlayış göster" gibi şeyler söyleyip gece yarısı tekrar tartışma çıkarabilir. Hem böyle tartışma çıkarması, hem de benim kendime zarar vereceğime kendini inandırıp beni uykumdan uyandırması gibi şeyler artık beni rahatsız etmeye başladı.

Ben insanları hayatımdan çıkarma konusunda -ne yazık ki- fazla deneyimliyim ve çocukluk arkadaşım olsa dahi gözünün yaşına bakmadan bağ koparma çalışmaları vs. yapıp arkadaşımı hayatımdan çıkarıp atabilirim. Fakat dediğim gibi, kendisini kardeşim gibi görüyorum. Yaşadığı şey konusunda ona destek olmaya çalışıyorum (çünkü o da bana destek olmaya çalışıyor) ve oldukça anlayışlı davrandığıma inanıyorum; ancak kendimi sürekli tartışma içinde bulmak beni çok yormaya başladı.

Kırmızı çizgilerim var ve dediğim gibi, sonucunda bir kereye mahsus bayağı üzülecek olsam da istikrarlı bir şekilde sürekli üzülmekten bıktığım için kendisini hayatımdan çıkarabilirim. Fakat kendisini bir şekilde bu durumdan çıkarma ihtimalim varsa bu ihtimali de sonuna kadar kullanabilirim. İşte bu dev yazıyı da böyle bir ihtimalin varlığını sizlere sormak için açtım.

Söyleyin lütfen, arkadaşımı ve kendimi nasıl bu durumdan kurtarayım?
Boşverin. Ne hali varsa görsün. Başımdan bir olay değil ama bir benzeri birşey geçti.
Şimdi burda anlatmayacağım tabiki. Ama güven bana o insanlar düzelmez, gelişmez, değişmez, iflah olmaz bir ergenlerdir. İster 28 ister 88 yaşında olsalar. Bu böyledir. Yapacak birşey yok. Hiç uğraşmayın. Eğer yapabiliyorsanız çöpe atın. Gerçi poşete biraz yazık olabilir ama neyse.
sabrina-sip-tea.gif
 
Esenlikler.

Başlıktaki soru açık, fakat biraz daha açmak ve yaşadığım bir olay konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiyelerinizi dinlemek istiyorum.

Söyleyin lütfen, arkadaşımı ve kendimi nasıl bu durumdan kurtarayım?
"Dostluk asla zenginlik, şan şöhret ya da başka zayıf ve fani şeyler uğruna bozulmamalıdır. Yalnızca dost, yozlaşmış ve alçalmış bir yaşam biçimine düşerse, kutsal dostluk bağını koparmak doğru olur; o zaman da ancak onu erdem yollarına geri döndürmek için her türlü çaba gösterildikten sonra."

Arkadaşınız ile çeşitli sorunlar yaşamanız oldukça doğal. Ancak kendisinin söz ve davranışlarında ki dengesizliği uyarmanıza rağmen bunu düzeltmek için çaba göstermiyor ve yaşadığı kötü olayları bahane ediyorsa, bu doğru bir davranış değildir. Arkadaşınızın zihinsel ve duygusal çeşitli sorunları olabilir ki bu konularda tamamen sorunsuz bir insanda dünya üzerinde neredeyse yoktur...

Onu doğruya yönlendirmek için çaba gösterebilirsiniz. Gelişmesi için rehberlik edebilirsiniz. Zor zamanlarında yardım edebilirsiniz ama yaptıklarınızın değerini görmüyorsa, gelişmek ve değişmek için çaba göstermiyorsa uzak durmanız en mantıklı karar olabilir.

Arkadaşınız ile kuvvetli bağlarınız varsa, dürüst bir şekilde ona sorunu anlatın. Sözleri ve davranışlarında ki hatayı ve sizi ne kadar üzdüğünü söyleyin. Özür diler ve değişmek için çabalarsa bir sorun yok. Ancak tam tersi ise, bu noktada takip edilecek en iyi yol, çeşitli zihinsel programlar, travma veya korkular yüzünden böyle hareket ediyorsa, iyileşmesi için ona çeşitli doğal taş kolyeler hediye edebilir ya da kendiniz bu konuda yeterli seviyedeyseniz (o kişinin sorunlarını kendinize almadan yapacak seviyede) bir çeşit arınma, duygusal iyileşme büyüsü yapabilirsiniz.

Durumu iyi bir şekilde değerlendirip akıllıca bir karar verebilirsiniz. İyi günler.

(Taşlar konusunda yardım isterseniz, özelden ulaşabilirsiniz. Kişinin karakter özelliklerini bilmeden bir taş öneremem. Taşlar zihinsel seviyede oldukça etkili olduğu için, zamanla insanlarda karaktersel değişime bile neden olabiliyor.)
 
Arkadaşımı olduğu gibi bırakmak bana yakışacak bir hareket değil; çektiği acıyı gözümle gördüğüm için ve normal halini de yıllarca gördüğüm için, bu dönemin geçici olduğunu ve doğru adımlar uygulandığında iyileşebileceğine dair ciddi bir inancım var. Ne kadar detaylı yazarsam yazayım, durumu %100 şekilde bilmeniz (ortada 10+ yıllık bir arkadaşlık var) olanaksız; lakin arkadaşımın pireyi deve yapan veyahut bir şekilde beni hor gören bir adam değil. Hatta kendimizi öyle bir durumda bulursak, benim için canını bile verebilecek birisi; sadece ne yapacağını bilemiyor, ben de ona nasıl yaklaşabileceğimi bilmiyorum. Fakat günün sonunda, onu o halde bırakmak yerine küçücük bir kurtarma ihtimalim varsa dahi onu kullanmayı tercih ederim. Çünkü arkadaşlığı bir anda bitirmek burada en kolay seçenek, zor olan seçeneği seçip durumu kendi gelişimim için de kullanmak istiyorum.

"Dostluk asla zenginlik, şan şöhret ya da başka zayıf ve fani şeyler uğruna bozulmamalıdır. Yalnızca dost, yozlaşmış ve alçalmış bir yaşam biçimine düşerse, kutsal dostluk bağını koparmak doğru olur; o zaman da ancak onu erdem yollarına geri döndürmek için her türlü çaba gösterildikten sonra."

...
Zaman ayırdığınız ve cevapladığınız için çok teşekkürler; arkadaşımın doğal taş takacağını sanmasam da, bir araya geldiğimiz vakit kendisine küçük bir moral hediyesi bahanesiyle bileklik vb. versem kullanabileceği kanaatindeyim. Kendisinden ara sıra uzaklaşsam da, yine de bir araya geliyoruz; yanlış anlaşılma olmasın bunda sorun görmüyorum. Bir araya geldiğimizde bir kaç defa kendisine normalde olduğumdan daha sert çıkıştım (kavga eder gibi bağırma vs. değil, küçük bir üslup değişikliği), böyle yaptığımda ağzımdan çıkan lafları daha dikkatli dinleyip benimsedi gibi hissediyorum; aynısını tekrar yapabilirim.

Ayrıca yaptığınız alıntı durumuma fazlasıyla uyuyor, şaşırtıcı gerçekten. Mevzubahis arkadaşıma gerçekten "Dost" diyebilirim sanırım, çünkü kendisi moralimin inanılmaz bozuk olduğu ve adeta depresyonda hissettiğim dönemlerde dahi bana sayısız kez yardım eli uzatmış birisi; böyle birini kaybetmeyi kimse istemez. Ben de biraz yardımlarına karşılık olarak son zamanlarda ona destek olmaya çalışıyorum, fakat kendisi ya ne yapacağını bilemiyor, ya da destek almayı kendine yakıştıramadığı için bunu istemiyor ve beni yanlış anlıyor. Her ne durumda olursa olsun kendisine yardım etmek için elimden geleni yaparım, çünkü o da bana aynısını yapardı.
 
Arkadaşımı olduğu gibi bırakmak bana yakışacak bir hareket değil; çektiği acıyı gözümle gördüğüm için ve normal halini de yıllarca gördüğüm için, bu dönemin geçici olduğunu ve doğru adımlar uygulandığında iyileşebileceğine dair ciddi bir inancım var. Ne kadar detaylı yazarsam yazayım, durumu %100 şekilde bilmeniz (ortada 10+ yıllık bir arkadaşlık var) olanaksız; lakin arkadaşımın pireyi deve yapan veyahut bir şekilde beni hor gören bir adam değil. Hatta kendimizi öyle bir durumda bulursak, benim için canını bile verebilecek birisi; sadece ne yapacağını bilemiyor, ben de ona nasıl yaklaşabileceğimi bilmiyorum. Fakat günün sonunda, onu o halde bırakmak yerine küçücük bir kurtarma ihtimalim varsa dahi onu kullanmayı tercih ederim. Çünkü arkadaşlığı bir anda bitirmek burada en kolay seçenek, zor olan seçeneği seçip durumu kendi gelişimim için de kullanmak istiyorum.


Zaman ayırdığınız ve cevapladığınız için çok teşekkürler; arkadaşımın doğal taş takacağını sanmasam da, bir araya geldiğimiz vakit kendisine küçük bir moral hediyesi bahanesiyle bileklik vb. versem kullanabileceği kanaatindeyim. Kendisinden ara sıra uzaklaşsam da, yine de bir araya geliyoruz; yanlış anlaşılma olmasın bunda sorun görmüyorum. Bir araya geldiğimizde bir kaç defa kendisine normalde olduğumdan daha sert çıkıştım (kavga eder gibi bağırma vs. değil, küçük bir üslup değişikliği), böyle yaptığımda ağzımdan çıkan lafları daha dikkatli dinleyip benimsedi gibi hissediyorum; aynısını tekrar yapabilirim.

Ayrıca yaptığınız alıntı durumuma fazlasıyla uyuyor, şaşırtıcı gerçekten. Mevzubahis arkadaşıma gerçekten "Dost" diyebilirim sanırım, çünkü kendisi moralimin inanılmaz bozuk olduğu ve adeta depresyonda hissettiğim dönemlerde dahi bana sayısız kez yardım eli uzatmış birisi; böyle birini kaybetmeyi kimse istemez. Ben de biraz yardımlarına karşılık olarak son zamanlarda ona destek olmaya çalışıyorum, fakat kendisi ya ne yapacağını bilemiyor, ya da destek almayı kendine yakıştıramadığı için bunu istemiyor ve beni yanlış anlıyor. Her ne durumda olursa olsun kendisine yardım etmek için elimden geleni yaparım, çünkü o da bana aynısını yapardı.
Arkadaşın senin için canını veriyorsa, sakın bırakma, o kadar birbirinizi seviyorsanız, gülü seven dikenine katlanır

esenlikler
 
Arkadaşımı olduğu gibi bırakmak bana yakışacak bir hareket değil; çektiği acıyı gözümle gördüğüm için ve normal halini de yıllarca gördüğüm için, bu dönemin geçici olduğunu ve doğru adımlar uygulandığında iyileşebileceğine dair ciddi bir inancım var. Ne kadar detaylı yazarsam yazayım, durumu %100 şekilde bilmeniz (ortada 10+ yıllık bir arkadaşlık var) olanaksız; lakin arkadaşımın pireyi deve yapan veyahut bir şekilde beni hor gören bir adam değil. Hatta kendimizi öyle bir durumda bulursak, benim için canını bile verebilecek birisi; sadece ne yapacağını bilemiyor, ben de ona nasıl yaklaşabileceğimi bilmiyorum. Fakat günün sonunda, onu o halde bırakmak yerine küçücük bir kurtarma ihtimalim varsa dahi onu kullanmayı tercih ederim. Çünkü arkadaşlığı bir anda bitirmek burada en kolay seçenek, zor olan seçeneği seçip durumu kendi gelişimim için de kullanmak istiyorum.
Siz bilirsiniz. Yinede dikkatli olun.
 
Arkadaşımı olduğu gibi bırakmak bana yakışacak bir hareket değil; çektiği acıyı gözümle gördüğüm için ve normal halini de yıllarca gördüğüm için, bu dönemin geçici olduğunu ve doğru adımlar uygulandığında iyileşebileceğine dair ciddi bir inancım var. Ne kadar detaylı yazarsam yazayım, durumu %100 şekilde bilmeniz (ortada 10+ yıllık bir arkadaşlık var) olanaksız; lakin arkadaşımın pireyi deve yapan veyahut bir şekilde beni hor gören bir adam değil. Hatta kendimizi öyle bir durumda bulursak, benim için canını bile verebilecek birisi; sadece ne yapacağını bilemiyor, ben de ona nasıl yaklaşabileceğimi bilmiyorum. Fakat günün sonunda, onu o halde bırakmak yerine küçücük bir kurtarma ihtimalim varsa dahi onu kullanmayı tercih ederim. Çünkü arkadaşlığı bir anda bitirmek burada en kolay seçenek, zor olan seçeneği seçip durumu kendi gelişimim için de kullanmak istiyorum.


Zaman ayırdığınız ve cevapladığınız için çok teşekkürler; arkadaşımın doğal taş takacağını sanmasam da, bir araya geldiğimiz vakit kendisine küçük bir moral hediyesi bahanesiyle bileklik vb. versem kullanabileceği kanaatindeyim. Kendisinden ara sıra uzaklaşsam da, yine de bir araya geliyoruz; yanlış anlaşılma olmasın bunda sorun görmüyorum. Bir araya geldiğimizde bir kaç defa kendisine normalde olduğumdan daha sert çıkıştım (kavga eder gibi bağırma vs. değil, küçük bir üslup değişikliği), böyle yaptığımda ağzımdan çıkan lafları daha dikkatli dinleyip benimsedi gibi hissediyorum; aynısını tekrar yapabilirim.

Ayrıca yaptığınız alıntı durumuma fazlasıyla uyuyor, şaşırtıcı gerçekten. Mevzubahis arkadaşıma gerçekten "Dost" diyebilirim sanırım, çünkü kendisi moralimin inanılmaz bozuk olduğu ve adeta depresyonda hissettiğim dönemlerde dahi bana sayısız kez yardım eli uzatmış birisi; böyle birini kaybetmeyi kimse istemez. Ben de biraz yardımlarına karşılık olarak son zamanlarda ona destek olmaya çalışıyorum, fakat kendisi ya ne yapacağını bilemiyor, ya da destek almayı kendine yakıştıramadığı için bunu istemiyor ve beni yanlış anlıyor. Her ne durumda olursa olsun kendisine yardım etmek için elimden geleni yaparım, çünkü o da bana aynısını yapardı.
Benimsediğiniz şeyler gayet güzel ve olumlu, yapıcı olmanız ayrıyeten çok hoş. Bence yapıcı olmaya çalışın, konuşun, dertleşen, empati yapmaya gayret edin. Arkadaşınız kötü bir zamandan geçiyor da olabilir fevri bir şekilde davranıyor da olabilir ve hattası sizi benimseyip sizi sahiplenmiş hissediyor ve istediğini yaptırma çabasında da olabilir.. Bunları gözlemleyin. Çözüme ulaşmaz ise konuşmayı kesmek yerine diyaloğunuzu azaltıp uzaklaşırsanız az da olsa konuşmanız devam edecektir ve yardımlaşabileceksiniz.
 
Benimsediğiniz şeyler gayet güzel ve olumlu, yapıcı olmanız ayrıyeten çok hoş. Bence yapıcı olmaya çalışın, konuşun, dertleşen, empati yapmaya gayret edin. Arkadaşınız kötü bir zamandan geçiyor da olabilir fevri bir şekilde davranıyor da olabilir ve hattası sizi benimseyip sizi sahiplenmiş hissediyor ve istediğini yaptırma çabasında da olabilir.. Bunları gözlemleyin. Çözüme ulaşmaz ise konuşmayı kesmek yerine diyaloğunuzu azaltıp uzaklaşırsanız az da olsa konuşmanız devam edecektir ve yardımlaşabileceksiniz.
Bir süredir dediğiniz gibi yapıyorum. Sanıyorum ki yavaş yavaş düzeliyor fakat bazı dönemlerde tekrar dibe vurduğu oluyor; ikimizin de hayatlarında benzer dönemlerde saçma ve ağır olaylar yaşandığı için ikimiz de ne yapacağımızı bilemiyoruz ve saçma davranışlarımız oluyor gibi. Yine de zaman her şeyin ilacı, ben kendi sorunlarımı büyük ölçüde atlattım diyebilirim; geri kalan da arkadaşımda bitecek.
 
Bir süredir dediğiniz gibi yapıyorum. Sanıyorum ki yavaş yavaş düzeliyor fakat bazı dönemlerde tekrar dibe vurduğu oluyor; ikimizin de hayatlarında benzer dönemlerde saçma ve ağır olaylar yaşandığı için ikimiz de ne yapacağımızı bilemiyoruz ve saçma davranışlarımız oluyor gibi. Yine de zaman her şeyin ilacı, ben kendi sorunlarımı büyük ölçüde atlattım diyebilirim; geri kalan da arkadaşımda bitecek.
İnsan psikolojisi normaldir. Herşey zamanla geçer ve yerine oturur. Birbirinizi idare etmeniz ve yanınızda böyle bir dostunuzun olması iyidir ve bazen hayatı kolaylaştırır. İyi şanslar dilerim ve iyi akşamlar.
 
baştaki soruya bakaraktan, size saygısızlığını gördüğünüz an çıkartın.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top