Daemonica
Member
- Joined
- Feb 10, 2024
- Messages
- 318
Esenlikler.
Başlıktaki soru açık, fakat biraz daha açmak ve yaşadığım bir olay konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiyelerinizi dinlemek istiyorum.
Sormak istediğim şey şu; hayatımızda sevdiğimiz kişiler var, elbette herkes dört dörtlük olmadığı için sevdiğimiz kişiler de bize 'gerçekten' istemeden zarar verebilir. Ben şahsen kasıtlı olarak yapılmayan çoğu durumun affedilmesi gerektiğine inanıyorum, fakat bunun sonucunda aklımda bir kaç soru oluşuyor. Bunlar sırasıyla şöyle:
Benim, çok küçük yaşlarımdan beri tanıdığım bir çocukluk arkadaşım var; kimi dönemler aramız açılsa da (farklı okullarda okumak gibi, lakin sanıyorum hiç ciddi bir kavgamız olmadı) hemen hemen her daim birbirimizin yanında olduk. Lakin şu bir yıl içinde ikimizin de başına hoş olmayan olaylar geldi; benim başıma gelenleri eğer paylaşımlarıma denk geldiyseniz biliyorsunuzdur, arkadaşım da sevdiği bir akrabasını kaybetti ve halen kendine gelemedi. Neyse, yaşadığımız acı konusunda sidik yarıştırmaya çalışmıyorum çünkü ikimizin de yaşadığı olaylar ve verdiği tepkiler farklı olsa da kesinlikle söyleyebilirim ki ikimiz de inanılmaz kötü etkilendik. Bu süreç boyunca da birbirimize hem maddi hem manevi destek olmaktan çekinmedik, zaten bir insanı o kadar uzun seneler tanıyıp beraber büyüyünce kardeşlik gibi bir bağa sahip oluyorsunuz.
Lakin son 1.5 aydır kendisiyle aramızın limoni olduğunu hissediyorum. Başta kendisiyle küçük bir tartışma yaşadık, kendisi de bunun üstüne bir süre yalnız kalmam lazım, bir süre konuşmayalım gibi bir şey deyince "Aramız iyi mi?" diye sordum; fakat bunu duyunca kendisi bayağı bir söylendi, bir hafta kadar sonra da aramızın iyi olduğunu ve yaşadığı şey yüzünden bana patladığını söyleyip özür diledi. Fakat bu olaydan sonra kendisiyle her 2-3 konuşmamızdan biri tartışmaya dönüşmeye başladı; ne zaman kendisini uyarıp tartışmaları benim başlatmadığımı, sadece destek alıp destek vermeye çalıştığımı belirtsem özür diledi. En son ben de kendisine patladım, o da kasten beni üzmek istemediğini; sadece yaşadığı şeyin onu cidden kötü etkilediğini ve ne yapacağını bilemediğini vs. söyledi. Bir süredir kendisiyle de konuşmadık.
Şimdi durum şu, yaz gelmeden önce kendisini zaman zaman dışarı çıkarıp içecek-yemek vs. ısmarlardım; böyle yan yana geldiğimizde kendisiyle aramızda hiç bir problem olmasa da ne zaman telefonda beni arasa sohbet kızışıp tartışmaya evriliyor. Dediğim gibi kendisini çok fazla uyardım, kendini toparlama ve bana patlamama konusunda sözünü aldım lakin kendisiyle tekrar konuşsam tekrar tartışabileceğimiz inancındayım. Ayrıca kendisinin şöyle saçma bir huyu var, 1 ay boyunca konuşmazsak başıma kötü bir şey geldiğini düşünüp gece gece telefondan arıyor; ben de böyle yapmasına gerek olmadığını, artık normale dönmemiz gerektiği için normal zamanlarda da konuşabileceğimizi söylüyorum lakin kendisi bunu pek de umursamıyor gibi. Mesela bunu yazdığım günün gecesi saat 2-3 gibi beni telefondan arayıp "Kendine zarar vermedin umarım?" gibi şeyler söyleyebilir (ben hayatım boyunca kendime asla fiziksel bir zarar vermedim ve vermem). Ben de ona sadece kötü günlerde konuşmamıza gerek olmadığını söylerim, o da "Yaşadığım şeyler çok ağır, bana biraz daha anlayış göster" gibi şeyler söyleyip gece yarısı tekrar tartışma çıkarabilir. Hem böyle tartışma çıkarması, hem de benim kendime zarar vereceğime kendini inandırıp beni uykumdan uyandırması gibi şeyler artık beni rahatsız etmeye başladı.
Ben insanları hayatımdan çıkarma konusunda -ne yazık ki- fazla deneyimliyim ve çocukluk arkadaşım olsa dahi gözünün yaşına bakmadan bağ koparma çalışmaları vs. yapıp arkadaşımı hayatımdan çıkarıp atabilirim. Fakat dediğim gibi, kendisini kardeşim gibi görüyorum. Yaşadığı şey konusunda ona destek olmaya çalışıyorum (çünkü o da bana destek olmaya çalışıyor) ve oldukça anlayışlı davrandığıma inanıyorum; ancak kendimi sürekli tartışma içinde bulmak beni çok yormaya başladı.
Kırmızı çizgilerim var ve dediğim gibi, sonucunda bir kereye mahsus bayağı üzülecek olsam da istikrarlı bir şekilde sürekli üzülmekten bıktığım için kendisini hayatımdan çıkarabilirim. Fakat kendisini bir şekilde bu durumdan çıkarma ihtimalim varsa bu ihtimali de sonuna kadar kullanabilirim. İşte bu dev yazıyı da böyle bir ihtimalin varlığını sizlere sormak için açtım.
Söyleyin lütfen, arkadaşımı ve kendimi nasıl bu durumdan kurtarayım?
Başlıktaki soru açık, fakat biraz daha açmak ve yaşadığım bir olay konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiyelerinizi dinlemek istiyorum.
Sormak istediğim şey şu; hayatımızda sevdiğimiz kişiler var, elbette herkes dört dörtlük olmadığı için sevdiğimiz kişiler de bize 'gerçekten' istemeden zarar verebilir. Ben şahsen kasıtlı olarak yapılmayan çoğu durumun affedilmesi gerektiğine inanıyorum, fakat bunun sonucunda aklımda bir kaç soru oluşuyor. Bunlar sırasıyla şöyle:
- Karşı taraf kasıtlı olmadan bize zarar verdi, biz de onu uyardık; fakat bu kişi kendini düzeltmeye emek sarf etmiyor ve zaman zaman bize istemeden zarar vermeye devam ediyor. Bu durumda onu uyarmaya devam mı etmeliyiz, yoksa kırmızı çizgi çekip aramıza mesafe mi koymalıyız?
- İlk soruda anlattığım senaryoya ekleme yapayım, bu kişiyi hayatımızdan çıkarmamamız gerekiyor çünkü kendisi bizim için her kapıyı açan birisi; bu senaryoda karşı tarafı nasıl efektif bir şekilde uyarabiliriz? veyahut karşı tarafı etkilemek için nasıl bir çalışma yapabiliriz? (Rün çalışmaları gibi çalışma örnekleri verebilirseniz çok güzel olur, bir de böyle bir senaryoda Bağlama Büyüsü yapılabilir mi merak ediyorum doğrusu.)
- Bir hata en fazla ne kadar affedilebilir? bu konuda kırmızı çizgiyi nereye çekmem gerek emin değilim. Kasıtlı olmadığına inandığım davranış uzun aralıklarla bana yapılırsa sonsuz bağışlayıcı olabilirim, fakat kısa süre arayla 1 kez, 2, kez veya 5-6 kez aynı şeye maruz kalma durumunda kırmızı çizgi çekmek şart gibi gözüküyor. Yine de fikirlerinizi merak ediyorum.
Benim, çok küçük yaşlarımdan beri tanıdığım bir çocukluk arkadaşım var; kimi dönemler aramız açılsa da (farklı okullarda okumak gibi, lakin sanıyorum hiç ciddi bir kavgamız olmadı) hemen hemen her daim birbirimizin yanında olduk. Lakin şu bir yıl içinde ikimizin de başına hoş olmayan olaylar geldi; benim başıma gelenleri eğer paylaşımlarıma denk geldiyseniz biliyorsunuzdur, arkadaşım da sevdiği bir akrabasını kaybetti ve halen kendine gelemedi. Neyse, yaşadığımız acı konusunda sidik yarıştırmaya çalışmıyorum çünkü ikimizin de yaşadığı olaylar ve verdiği tepkiler farklı olsa da kesinlikle söyleyebilirim ki ikimiz de inanılmaz kötü etkilendik. Bu süreç boyunca da birbirimize hem maddi hem manevi destek olmaktan çekinmedik, zaten bir insanı o kadar uzun seneler tanıyıp beraber büyüyünce kardeşlik gibi bir bağa sahip oluyorsunuz.
Lakin son 1.5 aydır kendisiyle aramızın limoni olduğunu hissediyorum. Başta kendisiyle küçük bir tartışma yaşadık, kendisi de bunun üstüne bir süre yalnız kalmam lazım, bir süre konuşmayalım gibi bir şey deyince "Aramız iyi mi?" diye sordum; fakat bunu duyunca kendisi bayağı bir söylendi, bir hafta kadar sonra da aramızın iyi olduğunu ve yaşadığı şey yüzünden bana patladığını söyleyip özür diledi. Fakat bu olaydan sonra kendisiyle her 2-3 konuşmamızdan biri tartışmaya dönüşmeye başladı; ne zaman kendisini uyarıp tartışmaları benim başlatmadığımı, sadece destek alıp destek vermeye çalıştığımı belirtsem özür diledi. En son ben de kendisine patladım, o da kasten beni üzmek istemediğini; sadece yaşadığı şeyin onu cidden kötü etkilediğini ve ne yapacağını bilemediğini vs. söyledi. Bir süredir kendisiyle de konuşmadık.
Şimdi durum şu, yaz gelmeden önce kendisini zaman zaman dışarı çıkarıp içecek-yemek vs. ısmarlardım; böyle yan yana geldiğimizde kendisiyle aramızda hiç bir problem olmasa da ne zaman telefonda beni arasa sohbet kızışıp tartışmaya evriliyor. Dediğim gibi kendisini çok fazla uyardım, kendini toparlama ve bana patlamama konusunda sözünü aldım lakin kendisiyle tekrar konuşsam tekrar tartışabileceğimiz inancındayım. Ayrıca kendisinin şöyle saçma bir huyu var, 1 ay boyunca konuşmazsak başıma kötü bir şey geldiğini düşünüp gece gece telefondan arıyor; ben de böyle yapmasına gerek olmadığını, artık normale dönmemiz gerektiği için normal zamanlarda da konuşabileceğimizi söylüyorum lakin kendisi bunu pek de umursamıyor gibi. Mesela bunu yazdığım günün gecesi saat 2-3 gibi beni telefondan arayıp "Kendine zarar vermedin umarım?" gibi şeyler söyleyebilir (ben hayatım boyunca kendime asla fiziksel bir zarar vermedim ve vermem). Ben de ona sadece kötü günlerde konuşmamıza gerek olmadığını söylerim, o da "Yaşadığım şeyler çok ağır, bana biraz daha anlayış göster" gibi şeyler söyleyip gece yarısı tekrar tartışma çıkarabilir. Hem böyle tartışma çıkarması, hem de benim kendime zarar vereceğime kendini inandırıp beni uykumdan uyandırması gibi şeyler artık beni rahatsız etmeye başladı.
Ben insanları hayatımdan çıkarma konusunda -ne yazık ki- fazla deneyimliyim ve çocukluk arkadaşım olsa dahi gözünün yaşına bakmadan bağ koparma çalışmaları vs. yapıp arkadaşımı hayatımdan çıkarıp atabilirim. Fakat dediğim gibi, kendisini kardeşim gibi görüyorum. Yaşadığı şey konusunda ona destek olmaya çalışıyorum (çünkü o da bana destek olmaya çalışıyor) ve oldukça anlayışlı davrandığıma inanıyorum; ancak kendimi sürekli tartışma içinde bulmak beni çok yormaya başladı.
Kırmızı çizgilerim var ve dediğim gibi, sonucunda bir kereye mahsus bayağı üzülecek olsam da istikrarlı bir şekilde sürekli üzülmekten bıktığım için kendisini hayatımdan çıkarabilirim. Fakat kendisini bir şekilde bu durumdan çıkarma ihtimalim varsa bu ihtimali de sonuna kadar kullanabilirim. İşte bu dev yazıyı da böyle bir ihtimalin varlığını sizlere sormak için açtım.
Söyleyin lütfen, arkadaşımı ve kendimi nasıl bu durumdan kurtarayım?