A A Aleksios Nov 23, 2025 İlmek Alevler eritirken o sarâyı, Çatıldı sânedeki sağlam ilmek. Nefes aldıkça çöken taş duvarı, Zühûr eylerdi gözüyle hep mülhem. Avazın ok gibi çatlakta kaldı, Kızıl bir hât olup her dem. Rüzgârın taşıdığı nem gibi şimdi, İlâh nefsi dolaşır onda hemdem. Gölge-i mihrinde kaldım ey misâfir, Her gelişinle kapım olur pürgam. Duvarlarım nefes alıp yine çöker, Harâb olur gelişinle her merhem. Meram terasında nâzenînler, Çardakta erler idi hep muhtem. Zamanın taşlara yazdığı nakşın, Silinmez artık ucunda mihrem. Kanat çırparken, inip kapımdan içeri Soruyor; “Kapılarıma nar-ı aşkı vuran kim? " -Aleksios
İlmek Alevler eritirken o sarâyı, Çatıldı sânedeki sağlam ilmek. Nefes aldıkça çöken taş duvarı, Zühûr eylerdi gözüyle hep mülhem. Avazın ok gibi çatlakta kaldı, Kızıl bir hât olup her dem. Rüzgârın taşıdığı nem gibi şimdi, İlâh nefsi dolaşır onda hemdem. Gölge-i mihrinde kaldım ey misâfir, Her gelişinle kapım olur pürgam. Duvarlarım nefes alıp yine çöker, Harâb olur gelişinle her merhem. Meram terasında nâzenînler, Çardakta erler idi hep muhtem. Zamanın taşlara yazdığı nakşın, Silinmez artık ucunda mihrem. Kanat çırparken, inip kapımdan içeri Soruyor; “Kapılarıma nar-ı aşkı vuran kim? " -Aleksios