Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Translığın Yahudi Kökenleri

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,765
Bu yazı, forumlardan Shadowcat adlı üyenin yazısından çevrilmiştir.


Translık, doğal olan gerçek hermafrodit ya da başka bir tabirle 3. cinsiyet insanlar ile karıştırılmamalıdır. Bu insanlar antik zamanlarda çoğu zaman rahiplik rolünü üstleniyor ve toplumda özel konumlara sahip oluyorlardı. Ancak yazımız, cinsiyet kromozomlarının ve ruhun cinsiyetinin aksi yönde bedende sunni değişimlere sevkeden, Yahudi kökenli bir ruhsal bozukluk hakkındadır [Not: ruh kelimesi burada psikoloji anlamında kullanılmıştır].

https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2010/jun/02/brief-history-transgender-issues

"Travesti" sözcüğü, 1910 yılında Alman bir seksolog olan Magnus Hirschfeld tarafından kullanıma sokuldu. Bu kişi, daha sonrasında Berlin Kliniği'ni kuracak ve orada ilk "cinsiyet değiştirme" ameliyatlarına başlayacaktı. "Transeksüel" 1949, "transgender" 1971, ve 'trans' ise (Britanya kökenli bir terim) 1996'ya kadar dilde yerini almayacaktı. Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göreyse, 'androjin'in kullanımı 1552'de kayıtlara geçti ancak sadece son 10 yıldır iki cinsiyet arasında olmak ya da iki cinsiyete de sahip olmak anlamında kullanılmakta. 'Polygender' ise 1990'lı yılların sonunda lügata sokulmuş, çok cinsiyetli olma durumu için Kaliforniya kökenli bir kullanım.

Hirschfield'ın rezil kliniğinde ilk cinsiyet değiştirme ameliyatları Dr. Felix Abraham tarafından yapıldı. Trans bir adam için 1926 yılında mastektomi ameliyatı, kendi hizmetçisi Dora için 1930 yılında bir penektomi ameliyatı, ve Danimarkalı bir ressam olan Lili Elbe için 1931 yılında vajinoplasti ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat kolay geçmedi ve Lily, iki yıldan daha az bir süre içinde yan etkilerden dolayı hayatını kaybetti.

Hirschfeld bir Yahudi idi... Hitler tarafından en çok kınanan ve yerilenlerdendi.
https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00224498209551156?journalCode=hjsr20

Birçok insan onun işlerini devam ettirdi, bunlardan biri de Dr. S.T. Woudstra idi, bu şahıs Hollanda'daki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmişti. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17373398/
Araştırmalarıma göre çoğu karışmış Hollanda Yahudisi bu soyada sahip. Hollanda'da bir sürü karışmış Sefarad ve Aşkenazi Yahudisi var, özellikle Volendam gibi bölgelerde.

Susan Stryker, sadece kuduz bir solcu feminist ve translık destekçisi değil, aynı zamanda bir Siyonist... Kendisi aynı zamanda bir lezbiyen ve Yahudi bir partneri var. Stryker'in kendisi de oldukça Yahudi gibi görünüyor. Translığın tanıtımını yapmış ve bunu başlatmış kim varsa ya Yahudilere yakın kişiler ya da bizzat Yahudiler.

Kişinin, bedenini, Yahudilerin sahte "kendin olmak" kampanyası altında değiştirmesinin hiçbir doğal yanı yok. Bu tamamen iğrenç; doğaya ve insanlığa karşıt; insan ruhunun Satanik kutsallığının ve onun fiziksel yansımasının içine eden bir uygulama. Söylemeye gerek yok, ancak Tanrılar da bu iğrenç uygulamaya hoş bakmıyor. Kim burada bunun tanıtımını yapmaya kalkışırsa ona söyleyeceğim tek şey ya at gözlüklerini çıkarsın ya da defolup gitsin. Mars yanım burada çok ortaya çıkmaz, ortaya çıkıyorsa da bunun sebebi bir şeye yüksek bir duygu akıtımı gerçekleştirmemden kaynaklıdır. Bu noktada, Şeytan'ın tapınağının Yahudi ideolojilerince kirletilmesinin ve bunun normalleştirilmesinin önüne geçilmesi adına bunu açıkça söylemek büyük bir öneme sahip. Bu normal değil!

Yahudiler, bu konu da dahil birçok alanda tarihe kara leke olarak geçecek işler yaptılar ve translık yüzlerce yıl önceye dayanıyor gibi laflarla tarihi çarpıttılar. Bu sıçanların gerçekten yaptığı tek şey doğal olarak böyle doğan, biyolojik hermafroditler ya da "üçüncü cinsiyet" kişiler ile bununla alakası olmayan, ruhu ve ruhunun fiziksel yansıması farklı olan ve bunu sunni yollarla olmadığı bir şeye değiştiren kişileri karıştırmak. Bunun durması gerek. Ve anlatmak istediğim şey DURMANIZ GEREKTİĞİ.

İnsan bedeni, ruhun bir şekil alışıdır. Bu ikisi her zaman birbiriyle uyumludur ve biri diğerinden farklı olarak ortaya çıkmaz. Bu sadece bir delüzyon.

Bu saçma konunun tartışılması yüzünden bir sürü başlık amacından saptı. Nazik bir yaklaşım bile denedim. Ancak o da bir yere kadar. Şeytan adına, bu değersiz saçmalığı daha fazla burada satmaya çalışmayın. Forumlarda aktif olun ya da olmayın, bu tarz ilüzyonlara kapılmış her SS bilmeli ki sadece kendinize zarar vermiyorsunuz, kendi bedeninizi harap ederek ayrıca ailenizi ve Tanrıları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Eğer bunun ille de olması gerekiyorsa ve yaşam tarzınızı böyle dışa vuruyorsanız gidin bunu başka yerde yapın... sadece burada olmasın. Şeytan ve Tanrılar şöyle dursun, kendinizi buradaki kimseye haklı gösteremeyeceksiniz ve bizden yaptığınız iş için bir onay göremeyeceksiniz.
 
Bright Truth said:
Bu yazı, forumlardan Shadowcat adlı üyenin yazısından çevrilmiştir.


Translık, doğal olan gerçek hermafrodit ya da başka bir tabirle 3. cinsiyet insanlar ile karıştırılmamalıdır. Bu insanlar antik zamanlarda çoğu zaman rahiplik rolünü üstleniyor ve toplumda özel konumlara sahip oluyorlardı. Ancak yazımız, cinsiyet kromozomlarının ve ruhun cinsiyetinin aksi yönde bedende sunni değişimlere sevkeden, Yahudi kökenli bir ruhsal bozukluk hakkındadır [Not: ruh kelimesi burada psikoloji anlamında kullanılmıştır].

https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2010/jun/02/brief-history-transgender-issues

"Travesti" sözcüğü, 1910 yılında Alman bir seksolog olan Magnus Hirschfeld tarafından kullanıma sokuldu. Bu kişi, daha sonrasında Berlin Kliniği'ni kuracak ve orada ilk "cinsiyet değiştirme" ameliyatlarına başlayacaktı. "Transeksüel" 1949, "transgender" 1971, ve 'trans' ise (Britanya kökenli bir terim) 1996'ya kadar dilde yerini almayacaktı. Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göreyse, 'androjin'in kullanımı 1552'de kayıtlara geçti ancak sadece son 10 yıldır iki cinsiyet arasında olmak ya da iki cinsiyete de sahip olmak anlamında kullanılmakta. 'Polygender' ise 1990'lı yılların sonunda lügata sokulmuş, çok cinsiyetli olma durumu için Kaliforniya kökenli bir kullanım.

Hirschfield'ın rezil kliniğinde ilk cinsiyet değiştirme ameliyatları Dr. Felix Abraham tarafından yapıldı. Trans bir adam için 1926 yılında mastektomi ameliyatı, kendi hizmetçisi Dora için 1930 yılında bir penektomi ameliyatı, ve Danimarkalı bir ressam olan Lili Elbe için 1931 yılında vajinoplasti ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat kolay geçmedi ve Lily, iki yıldan daha az bir süre içinde yan etkilerden dolayı hayatını kaybetti.

Hirschfeld bir Yahudi idi... Hitler tarafından en çok kınanan ve yerilenlerdendi.
https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00224498209551156?journalCode=hjsr20

Birçok insan onun işlerini devam ettirdi, bunlardan biri de Dr. S.T. Woudstra idi, bu şahıs Hollanda'daki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmişti. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17373398/
Araştırmalarıma göre çoğu karışmış Hollanda Yahudisi bu soyada sahip. Hollanda'da bir sürü karışmış Sefarad ve Aşkenazi Yahudisi var, özellikle Volendam gibi bölgelerde.

Susan Stryker, sadece kuduz bir solcu feminist ve translık destekçisi değil, aynı zamanda bir Siyonist... Kendisi aynı zamanda bir lezbiyen ve Yahudi bir partneri var. Stryker'in kendisi de oldukça Yahudi gibi görünüyor. Translığın tanıtımını yapmış ve bunu başlatmış kim varsa ya Yahudilere yakın kişiler ya da bizzat Yahudiler.

Kişinin, bedenini, Yahudilerin sahte "kendin olmak" kampanyası altında değiştirmesinin hiçbir doğal yanı yok. Bu tamamen iğrenç; doğaya ve insanlığa karşıt; insan ruhunun Satanik kutsallığının ve onun fiziksel yansımasının içine eden bir uygulama. Söylemeye gerek yok, ancak Tanrılar da bu iğrenç uygulamaya hoş bakmıyor. Kim burada bunun tanıtımını yapmaya kalkışırsa ona söyleyeceğim tek şey ya at gözlüklerini çıkarsın ya da defolup gitsin. Mars yanım burada çok ortaya çıkmaz, ortaya çıkıyorsa da bunun sebebi bir şeye yüksek bir duygu akıtımı gerçekleştirmemden kaynaklıdır. Bu noktada, Şeytan'ın tapınağının Yahudi ideolojilerince kirletilmesinin ve bunun normalleştirilmesinin önüne geçilmesi adına bunu açıkça söylemek büyük bir öneme sahip. Bu normal değil!

Yahudiler, bu konu da dahil birçok alanda tarihe kara leke olarak geçecek işler yaptılar ve translık yüzlerce yıl önceye dayanıyor gibi laflarla tarihi çarpıttılar. Bu sıçanların gerçekten yaptığı tek şey doğal olarak böyle doğan, biyolojik hermafroditler ya da "üçüncü cinsiyet" kişiler ile bununla alakası olmayan, ruhu ve ruhunun fiziksel yansıması farklı olan ve bunu sunni yollarla olmadığı bir şeye değiştiren kişileri karıştırmak. Bunun durması gerek. Ve anlatmak istediğim şey DURMANIZ GEREKTİĞİ.

İnsan bedeni, ruhun bir şekil alışıdır. Bu ikisi her zaman birbiriyle uyumludur ve biri diğerinden farklı olarak ortaya çıkmaz. Bu sadece bir delüzyon.

Bu saçma konunun tartışılması yüzünden bir sürü başlık amacından saptı. Nazik bir yaklaşım bile denedim. Ancak o da bir yere kadar. Şeytan adına, bu değersiz saçmalığı daha fazla burada satmaya çalışmayın. Forumlarda aktif olun ya da olmayın, bu tarz ilüzyonlara kapılmış her SS bilmeli ki sadece kendinize zarar vermiyorsunuz, kendi bedeninizi harap ederek ayrıca ailenizi ve Tanrıları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Eğer bunun ille de olması gerekiyorsa ve yaşam tarzınızı böyle dışa vuruyorsanız gidin bunu başka yerde yapın... sadece burada olmasın. Şeytan ve Tanrılar şöyle dursun, kendinizi buradaki kimseye haklı gösteremeyeceksiniz ve bizden yaptığınız iş için bir onay göremeyeceksiniz.
 
Bright Truth said:
Bu yazı, forumlardan Shadowcat adlı üyenin yazısından çevrilmiştir.


Translık, doğal olan gerçek hermafrodit ya da başka bir tabirle 3. cinsiyet insanlar ile karıştırılmamalıdır. Bu insanlar antik zamanlarda çoğu zaman rahiplik rolünü üstleniyor ve toplumda özel konumlara sahip oluyorlardı. Ancak yazımız, cinsiyet kromozomlarının ve ruhun cinsiyetinin aksi yönde bedende sunni değişimlere sevkeden, Yahudi kökenli bir ruhsal bozukluk hakkındadır [Not: ruh kelimesi burada psikoloji anlamında kullanılmıştır].

https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2010/jun/02/brief-history-transgender-issues

"Travesti" sözcüğü, 1910 yılında Alman bir seksolog olan Magnus Hirschfeld tarafından kullanıma sokuldu. Bu kişi, daha sonrasında Berlin Kliniği'ni kuracak ve orada ilk "cinsiyet değiştirme" ameliyatlarına başlayacaktı. "Transeksüel" 1949, "transgender" 1971, ve 'trans' ise (Britanya kökenli bir terim) 1996'ya kadar dilde yerini almayacaktı. Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göreyse, 'androjin'in kullanımı 1552'de kayıtlara geçti ancak sadece son 10 yıldır iki cinsiyet arasında olmak ya da iki cinsiyete de sahip olmak anlamında kullanılmakta. 'Polygender' ise 1990'lı yılların sonunda lügata sokulmuş, çok cinsiyetli olma durumu için Kaliforniya kökenli bir kullanım.

Hirschfield'ın rezil kliniğinde ilk cinsiyet değiştirme ameliyatları Dr. Felix Abraham tarafından yapıldı. Trans bir adam için 1926 yılında mastektomi ameliyatı, kendi hizmetçisi Dora için 1930 yılında bir penektomi ameliyatı, ve Danimarkalı bir ressam olan Lili Elbe için 1931 yılında vajinoplasti ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat kolay geçmedi ve Lily, iki yıldan daha az bir süre içinde yan etkilerden dolayı hayatını kaybetti.

Hirschfeld bir Yahudi idi... Hitler tarafından en çok kınanan ve yerilenlerdendi.
https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00224498209551156?journalCode=hjsr20

Birçok insan onun işlerini devam ettirdi, bunlardan biri de Dr. S.T. Woudstra idi, bu şahıs Hollanda'daki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmişti. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17373398/
Araştırmalarıma göre çoğu karışmış Hollanda Yahudisi bu soyada sahip. Hollanda'da bir sürü karışmış Sefarad ve Aşkenazi Yahudisi var, özellikle Volendam gibi bölgelerde.

Susan Stryker, sadece kuduz bir solcu feminist ve translık destekçisi değil, aynı zamanda bir Siyonist... Kendisi aynı zamanda bir lezbiyen ve Yahudi bir partneri var. Stryker'in kendisi de oldukça Yahudi gibi görünüyor. Translığın tanıtımını yapmış ve bunu başlatmış kim varsa ya Yahudilere yakın kişiler ya da bizzat Yahudiler.

Kişinin, bedenini, Yahudilerin sahte "kendin olmak" kampanyası altında değiştirmesinin hiçbir doğal yanı yok. Bu tamamen iğrenç; doğaya ve insanlığa karşıt; insan ruhunun Satanik kutsallığının ve onun fiziksel yansımasının içine eden bir uygulama. Söylemeye gerek yok, ancak Tanrılar da bu iğrenç uygulamaya hoş bakmıyor. Kim burada bunun tanıtımını yapmaya kalkışırsa ona söyleyeceğim tek şey ya at gözlüklerini çıkarsın ya da defolup gitsin. Mars yanım burada çok ortaya çıkmaz, ortaya çıkıyorsa da bunun sebebi bir şeye yüksek bir duygu akıtımı gerçekleştirmemden kaynaklıdır. Bu noktada, Şeytan'ın tapınağının Yahudi ideolojilerince kirletilmesinin ve bunun normalleştirilmesinin önüne geçilmesi adına bunu açıkça söylemek büyük bir öneme sahip. Bu normal değil!

Yahudiler, bu konu da dahil birçok alanda tarihe kara leke olarak geçecek işler yaptılar ve translık yüzlerce yıl önceye dayanıyor gibi laflarla tarihi çarpıttılar. Bu sıçanların gerçekten yaptığı tek şey doğal olarak böyle doğan, biyolojik hermafroditler ya da "üçüncü cinsiyet" kişiler ile bununla alakası olmayan, ruhu ve ruhunun fiziksel yansıması farklı olan ve bunu sunni yollarla olmadığı bir şeye değiştiren kişileri karıştırmak. Bunun durması gerek. Ve anlatmak istediğim şey DURMANIZ GEREKTİĞİ.

İnsan bedeni, ruhun bir şekil alışıdır. Bu ikisi her zaman birbiriyle uyumludur ve biri diğerinden farklı olarak ortaya çıkmaz. Bu sadece bir delüzyon.

Bu saçma konunun tartışılması yüzünden bir sürü başlık amacından saptı. Nazik bir yaklaşım bile denedim. Ancak o da bir yere kadar. Şeytan adına, bu değersiz saçmalığı daha fazla burada satmaya çalışmayın. Forumlarda aktif olun ya da olmayın, bu tarz ilüzyonlara kapılmış her SS bilmeli ki sadece kendinize zarar vermiyorsunuz, kendi bedeninizi harap ederek ayrıca ailenizi ve Tanrıları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Eğer bunun ille de olması gerekiyorsa ve yaşam tarzınızı böyle dışa vuruyorsanız gidin bunu başka yerde yapın... sadece burada olmasın. Şeytan ve Tanrılar şöyle dursun, kendinizi buradaki kimseye haklı gösteremeyeceksiniz ve bizden yaptığınız iş için bir onay göremeyeceksiniz.
İnternette yahudiliğe dönüştürme diye Bir şey gördüm doğruluğu nedir ?
 
Nanadaime said:
İnternette yahudiliğe dönüştürme diye Bir şey gördüm doğruluğu nedir ?

Esenlikler,

"Yahudiliğe dönüştürme" ile ne kastediliyor açarsanız daha iyi yardımcı olabilirim.

İyi günler.
 
Bright Truth said:
Nanadaime said:
İnternette yahudiliğe dönüştürme diye Bir şey gördüm doğruluğu nedir ?

Esenlikler,

"Yahudiliğe dönüştürme" ile ne kastediliyor açarsanız daha iyi yardımcı olabilirim.

İyi günler.
Normal bir centilin Yahudi olması ve tamamen Yahudi olarak kabul edilmesi.
 
Nanadaime said:
Normal bir centilin Yahudi olması ve tamamen Yahudi olarak kabul edilmesi.

Esenlikler,

Yani bir Centil'in kendini "Yahudi" diye tanımlamasıyla Yahudi ırkına ait olması kadar saçma bir şey yok. Genetiği ve ruhu farklı. Din olan Yahudilikten bahsediyorsak da zaten Yahudilerin kendileri kabul etmiyor.

Ancak bazı Centiller, davranışlarıyla Yahudilerden beter olduklarını sergilemiyor değil. Irksal, ruhsal ya da dinî olarak Yahudi olmasalar bile Tanrıların gözünde şabos goy'lar, Yahudilerle birlikte ilahi adaletle karşılaşacak kişilerdir.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Nanadaime said:
Normal bir centilin Yahudi olması ve tamamen Yahudi olarak kabul edilmesi.

Esenlikler,

Yani bir Centil'in kendini "Yahudi" diye tanımlamasıyla Yahudi ırkına ait olması kadar saçma bir şey yok.
Genetiği ve ruhu farklı. Din olan Yahudilikten bahsediyorsak da zaten Yahudilerin kendileri kabul etmiyor.

Ancak bazı Centiller, davranışlarıyla Yahudilerden beter olduklarını sergilemiyor değil. Irksal, ruhsal ya da dinî olarak Yahudi olmasalar bile Tanrıların gözünde şabos goy'lar, Yahudilerle birlikte ilahi adaletle karşılaşacak kişilerdir.

İyi geceler.
Anladım teşekkürler
 
İnsanların hayatları neden transfobikleri bu kadar ilgilendiriyor? Bunu sorduğum için ban yemem umarım, yersem de önemli değil bu kadar nefret dolu bir içerik banlanmıyorsa herhalde benim yorumum da duracaktır. Başkalarının bedenleri hakkında söz sahibi değiliz keza başkalarının düşünceleri hakkında da. Biyolojik cinsiyetini değiştirmek isteyen birisi uygun koşullar altında elbette değiştirebilir bunda bir sakınca yok ancak sana veya bir başkasına gelip bunu zorla dayatıyorsa bunda sakınca vardır. Gelip biri kafana silahı dayayıp cinsiyet değiştireceksin ulan diyor sanki, kişilerin hayatları üzerinden o nefret dolu zihinlerinizi çekin lütfen, bıktık sizden.
 
Romeo said:
İnsanların hayatları neden transfobikleri bu kadar ilgilendiriyor? Bunu sorduğum için ban yemem umarım, yersem de önemli değil bu kadar nefret dolu bir içerik banlanmıyorsa herhalde benim yorumum da duracaktır. Başkalarının bedenleri hakkında söz sahibi değiliz keza başkalarının düşünceleri hakkında da. Biyolojik cinsiyetini değiştirmek isteyen birisi uygun koşullar altında elbette değiştirebilir bunda bir sakınca yok ancak sana veya bir başkasına gelip bunu zorla dayatıyorsa bunda sakınca vardır. Gelip biri kafana silahı dayayıp cinsiyet değiştireceksin ulan diyor sanki, kişilerin hayatları üzerinden o nefret dolu zihinlerinizi çekin lütfen, bıktık sizden.

Esenlikler,

Biz sadece bir SS'in bu hataya düşüp ileride pişman olmaması adına gerekli şeyleri söylüyoruz. Ayrıca tanrıların onaylamadığı ve apaçık zararlı olan bir şeyi ben neden onaylamalıyım ki? Evet, herkes serbest, ancak biz de uyarma hakkımızda serbestiz. Ve bu kimsenin bir düşüncesi değil, Yahudilerin dayattığı ve/veya kötü astrolojik koşullar altında gelişen bir takım düşünceler. 1. evdeki Neptün genelde buna sebep olan şey. Aynı şekilde Yahudilerin hormonel dengeyi bozan gıdaları, medyada propagandasını yapması da bir etken.

"Transfobik" doğru bir tanım değil. Ben eğer ileride uyuşturucu kullansaydım, birinin gelip beni bundan çekip çıkarmasını isterdim. İkisi de aynı şey mi diyebilirsiniz ancak zarar bakımından evet, aynı şey. Bu sadece "beden"le alakalı bir şey değil. Kişi kendi özünü reddediyor ve kendini mahvoluşa sürüklüyor. Bu insanlara bu gerekli uyarıyı yapmazsak ileride mahvolmuşken nasıl yüzlerine bakarız? Nükleer bir patlamayı durdurma gücünüz olsaydı siz oturup bekler miydiniz? Sanmıyorum, aynısı buradaki herkesin de vazifesi.

Kimseyi zorlayamayız bir şey için, ancak en azından bir kez de olsa herkesin doğru olanı görmeye ve kararını öyle vermeye hakkı var.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Romeo said:
İnsanların hayatları neden transfobikleri bu kadar ilgilendiriyor? Bunu sorduğum için ban yemem umarım, yersem de önemli değil bu kadar nefret dolu bir içerik banlanmıyorsa herhalde benim yorumum da duracaktır. Başkalarının bedenleri hakkında söz sahibi değiliz keza başkalarının düşünceleri hakkında da. Biyolojik cinsiyetini değiştirmek isteyen birisi uygun koşullar altında elbette değiştirebilir bunda bir sakınca yok ancak sana veya bir başkasına gelip bunu zorla dayatıyorsa bunda sakınca vardır. Gelip biri kafana silahı dayayıp cinsiyet değiştireceksin ulan diyor sanki, kişilerin hayatları üzerinden o nefret dolu zihinlerinizi çekin lütfen, bıktık sizden.

Esenlikler,

Biz sadece bir SS'in bu hataya düşüp ileride pişman olmaması adına gerekli şeyleri söylüyoruz. Ayrıca tanrıların onaylamadığı ve apaçık zararlı olan bir şeyi ben neden onaylamalıyım ki? Evet, herkes serbest, ancak biz de uyarma hakkımızda serbestiz. Ve bu kimsenin bir düşüncesi değil, Yahudilerin dayattığı ve/veya kötü astrolojik koşullar altında gelişen bir takım düşünceler. 1. evdeki Neptün genelde buna sebep olan şey. Aynı şekilde Yahudilerin hormonel dengeyi bozan gıdaları, medyada propagandasını yapması da bir etken.

"Transfobik" doğru bir tanım değil. Ben eğer ileride uyuşturucu kullansaydım, birinin gelip beni bundan çekip çıkarmasını isterdim. İkisi de aynı şey mi diyebilirsiniz ancak zarar bakımından evet, aynı şey. Bu sadece "beden"le alakalı bir şey değil. Kişi kendi özünü reddediyor ve kendini mahvoluşa sürüklüyor. Bu insanlara bu gerekli uyarıyı yapmazsak ileride mahvolmuşken nasıl yüzlerine bakarız? Nükleer bir patlamayı durdurma gücünüz olsaydı siz oturup bekler miydiniz? Sanmıyorum, aynısı buradaki herkesin de vazifesi.

Kimseyi zorlayamayız bir şey için, ancak en azından bir kez de olsa herkesin doğru olanı görmeye ve kararını öyle vermeye hakkı var.

İyi geceler.
Cevabın için teşekkür ederim :geek: keşke forumda beğeni tuşu olsa :idea:
 
bunlar bir de hem metafiziği reddediyor hem de ''biz yanlış bedende doğduk :DDDDDDDDD'' deme çelişkisine sahip. en çok da trans erkeklere üzülüyorum kendi bedeninden nefret eden küçük kız çocuklarını görmek ayrıca üzücü.
 
Bright Truth said:
Bu yazı, forumlardan Shadowcat adlı üyenin yazısından çevrilmiştir.


Translık, doğal olan gerçek hermafrodit ya da başka bir tabirle 3. cinsiyet insanlar ile karıştırılmamalıdır. Bu insanlar antik zamanlarda çoğu zaman rahiplik rolünü üstleniyor ve toplumda özel konumlara sahip oluyorlardı. Ancak yazımız, cinsiyet kromozomlarının ve ruhun cinsiyetinin aksi yönde bedende sunni değişimlere sevkeden, Yahudi kökenli bir ruhsal bozukluk hakkındadır [Not: ruh kelimesi burada psikoloji anlamında kullanılmıştır].

https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2010/jun/02/brief-history-transgender-issues

"Travesti" sözcüğü, 1910 yılında Alman bir seksolog olan Magnus Hirschfeld tarafından kullanıma sokuldu. Bu kişi, daha sonrasında Berlin Kliniği'ni kuracak ve orada ilk "cinsiyet değiştirme" ameliyatlarına başlayacaktı. "Transeksüel" 1949, "transgender" 1971, ve 'trans' ise (Britanya kökenli bir terim) 1996'ya kadar dilde yerini almayacaktı. Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göreyse, 'androjin'in kullanımı 1552'de kayıtlara geçti ancak sadece son 10 yıldır iki cinsiyet arasında olmak ya da iki cinsiyete de sahip olmak anlamında kullanılmakta. 'Polygender' ise 1990'lı yılların sonunda lügata sokulmuş, çok cinsiyetli olma durumu için Kaliforniya kökenli bir kullanım.

Hirschfield'ın rezil kliniğinde ilk cinsiyet değiştirme ameliyatları Dr. Felix Abraham tarafından yapıldı. Trans bir adam için 1926 yılında mastektomi ameliyatı, kendi hizmetçisi Dora için 1930 yılında bir penektomi ameliyatı, ve Danimarkalı bir ressam olan Lili Elbe için 1931 yılında vajinoplasti ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat kolay geçmedi ve Lily, iki yıldan daha az bir süre içinde yan etkilerden dolayı hayatını kaybetti.

Hirschfeld bir Yahudi idi... Hitler tarafından en çok kınanan ve yerilenlerdendi.
https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00224498209551156?journalCode=hjsr20

Birçok insan onun işlerini devam ettirdi, bunlardan biri de Dr. S.T. Woudstra idi, bu şahıs Hollanda'daki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmişti. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17373398/
Araştırmalarıma göre çoğu karışmış Hollanda Yahudisi bu soyada sahip. Hollanda'da bir sürü karışmış Sefarad ve Aşkenazi Yahudisi var, özellikle Volendam gibi bölgelerde.

Susan Stryker, sadece kuduz bir solcu feminist ve translık destekçisi değil, aynı zamanda bir Siyonist... Kendisi aynı zamanda bir lezbiyen ve Yahudi bir partneri var. Stryker'in kendisi de oldukça Yahudi gibi görünüyor. Translığın tanıtımını yapmış ve bunu başlatmış kim varsa ya Yahudilere yakın kişiler ya da bizzat Yahudiler.

Kişinin, bedenini, Yahudilerin sahte "kendin olmak" kampanyası altında değiştirmesinin hiçbir doğal yanı yok. Bu tamamen iğrenç; doğaya ve insanlığa karşıt; insan ruhunun Satanik kutsallığının ve onun fiziksel yansımasının içine eden bir uygulama. Söylemeye gerek yok, ancak Tanrılar da bu iğrenç uygulamaya hoş bakmıyor. Kim burada bunun tanıtımını yapmaya kalkışırsa ona söyleyeceğim tek şey ya at gözlüklerini çıkarsın ya da defolup gitsin. Mars yanım burada çok ortaya çıkmaz, ortaya çıkıyorsa da bunun sebebi bir şeye yüksek bir duygu akıtımı gerçekleştirmemden kaynaklıdır. Bu noktada, Şeytan'ın tapınağının Yahudi ideolojilerince kirletilmesinin ve bunun normalleştirilmesinin önüne geçilmesi adına bunu açıkça söylemek büyük bir öneme sahip. Bu normal değil!

Yahudiler, bu konu da dahil birçok alanda tarihe kara leke olarak geçecek işler yaptılar ve translık yüzlerce yıl önceye dayanıyor gibi laflarla tarihi çarpıttılar. Bu sıçanların gerçekten yaptığı tek şey doğal olarak böyle doğan, biyolojik hermafroditler ya da "üçüncü cinsiyet" kişiler ile bununla alakası olmayan, ruhu ve ruhunun fiziksel yansıması farklı olan ve bunu sunni yollarla olmadığı bir şeye değiştiren kişileri karıştırmak. Bunun durması gerek. Ve anlatmak istediğim şey DURMANIZ GEREKTİĞİ.

İnsan bedeni, ruhun bir şekil alışıdır. Bu ikisi her zaman birbiriyle uyumludur ve biri diğerinden farklı olarak ortaya çıkmaz. Bu sadece bir delüzyon.

Bu saçma konunun tartışılması yüzünden bir sürü başlık amacından saptı. Nazik bir yaklaşım bile denedim. Ancak o da bir yere kadar. Şeytan adına, bu değersiz saçmalığı daha fazla burada satmaya çalışmayın. Forumlarda aktif olun ya da olmayın, bu tarz ilüzyonlara kapılmış her SS bilmeli ki sadece kendinize zarar vermiyorsunuz, kendi bedeninizi harap ederek ayrıca ailenizi ve Tanrıları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Eğer bunun ille de olması gerekiyorsa ve yaşam tarzınızı böyle dışa vuruyorsanız gidin bunu başka yerde yapın... sadece burada olmasın. Şeytan ve Tanrılar şöyle dursun, kendinizi buradaki kimseye haklı gösteremeyeceksiniz ve bizden yaptığınız iş için bir onay göremeyeceksiniz.
Esenlikler,
Bu konu hakkında dediklerinizin doğru olma olasılığı gayet büyük, ancak yazıda bir yandan homoseksüeller için de konuşmuşsunuz gibi bir his aldım, sonuçta bizim eşcinsel Tanrılarımız da var ve antik dönemlerde eşcinseller sanatın ilerletici koluydu adeta. Yazı yalnızca trans bireyler için, değil mi?
İyi günler.
 
Orion's Son said:
Esenlikler,
Bu konu hakkında dediklerinizin doğru olma olasılığı gayet büyük, ancak yazıda bir yandan homoseksüeller için de konuşmuşsunuz gibi bir his aldım, sonuçta bizim eşcinsel Tanrılarımız da var ve antik dönemlerde eşcinseller sanatın ilerletici koluydu adeta. Yazı yalnızca trans bireyler için, değil mi?
İyi günler.

Esenlikler,

Bu yazı bana ait değildir, Shadowcat adlı bir kardeşimize aittir. Kendisi sadece yaptığı araştırmalarda elde ettiği verileri sunmuş. Adı geçen Yahudi'nin lezbiyen olduğunu ve Yahudi bir partneri olduğunu da görmüş olacak ki o bilgiyle birlikte vermiş. Sonuç olarak herkes harika yazılar yazabilecek diye bir şey yok, konuyla alakasız bilgileri de bazı insanlar bu konuda yetenekleri ya da tecrübeleri olmadığı için verebiliyorlar. Sonuç olarak yazarlık da Merkür tarafından yönetilen bir hükümranlık alanı, o yüzden tabii ki bunun da iyi ve kötü yerleşimleri var.

İyi akşamlar.
 
Transeksüelliği çok saçma buluyorum. Özellikle ameliyat olduktan sonra üreyemiyorsun, %100 bir cinsiyete sahip olamıyorsun. Bunu sorguladığım zamanlarda, aslında ben de kendimi %100 erkek hissetmiyorum, demek hissettiğim erkeksi hissetmiyorum. Bu doğru bir şey değil, değiştirmeliyim. Kadınsı hislerimden kurtulmam gerekiyor, nasıl yapacağım?
 
Transeksüelliği çok saçma buluyorum. Özellikle ameliyat olduktan sonra üreyemiyorsun, %100 bir cinsiyete sahip olamıyorsun. Bunu sorguladığım zamanlarda, aslında ben de kendimi %100 erkek hissetmiyorum, demek hissettiğim erkeksi hissetmiyorum. Bu doğru bir şey değil, değiştirmeliyim. Kadınsı hislerimden kurtulmam gerekiyor, nasıl yapacağım?
Mars karesi yapabilir ve tanrılarımızın ritüellerini yapabilirsiniz. Mesele Lord Andras, Lord Azazel, Lord Beelzebul, Babamız Şeytan, Lord Set, Lord Dagan, Lord Abrasax, Lord Thoth...
 
Mars karesi yapabilir ve tanrılarımızın ritüellerini yapabilirsiniz. Mesele Lord Andras, Lord Azazel, Lord Beelzebul, Babamız Şeytan, Lord Set, Lord Dagan, Lord Abrasax, Lord Thoth...
Yakın tarihlerde kare için uygun bir zaman yok. Ritüel için de tam etki vereceğini düşünmüyorum. Neticede ritüellerde bu durumla alakalı herhangi bir şey geçmiyor.
 
Yakın tarihlerde kare için uygun bir zaman yok. Ritüel için de tam etki vereceğini düşünmüyorum. Neticede ritüellerde bu durumla alakalı herhangi bir şey geçmiyor.
Ritüelleri yaptıktan sonra onlardan kendini daha eril hissetmen için rehberliklerini rica edebilirsiniz. Bunun haricinde spora da başlayabilirsiniz. Ya da bazı rünleri kullanabilirsin. İlla mars karesi olması gerekmez. Mars gezegeninin yönettiği bir gün yapabilirsiniz.
 
Ritüelleri yaptıktan sonra onlardan kendini daha eril hissetmen için rehberliklerini rica edebilirsiniz. Bunun haricinde spora da başlayabilirsiniz. Ya da bazı rünleri kullanabilirsin. İlla mars karesi olması gerekmez. Mars gezegeninin yönettiği bir gün yapabilirsiniz.
Spor ile falan halledebileceğim bir şey değil maalesef. Zihinsel olarak bunu elde etmem gerekiyor.
 
Transeksüelliği çok saçma buluyorum. Özellikle ameliyat olduktan sonra üreyemiyorsun, %100 bir cinsiyete sahip olamıyorsun. Bunu sorguladığım zamanlarda, aslında ben de kendimi %100 erkek hissetmiyorum, demek hissettiğim erkeksi hissetmiyorum. Bu doğru bir şey değil, değiştirmeliyim. Kadınsı hislerimden kurtulmam gerekiyor, nasıl yapacağım?
"Kadın gibi hisseden", "Kadınsı erkek", "Hanım evladı" gibi terimler içinde bulunduğumuz Pislami ülkenin aptal toplumu tarafından ortaya atılmış, oldukça cinsiyetçi, ataerkil ve biraz olsun maço gözükmeyen herkese vurulabilecek damgalardır. İlk olarak kadın gibi hissedemezsiniz, keza kadın değilsiniz ve asla olamayacağınız için böyle bir deneyime sahip olamazsınız; aynı bir insanın kendini pirana veya bir ayının kendini zürafa gibi hissedemeyeceği gibi. Erkeksi hissetmiyorum demeniz de yine ülkemiz geneline kök salmış Pislami düşüncenin bir etkisi, erkeklerin hepsi 1.90, 90 kilo, steroid basılmış kaslı tipler olmak zorunda değil; süper asker görüntüsüne veya düşüncelerine sahip olmamanız erkek gibi hissetmediğiniz anlamına gelmiyor. Ha şurası doğru, bazı insanların eril-dişil enerjilerinde dengesizlik oluyor ve bu da kişinin kafasında karşı cinsle özdeşleştirdiği şeylere ilgi duymasına sebep olabiliyor; bu enerjiler ruhaniyette ilerledikçe dengelendiği için mevzubahis durumu da ortadan kaldırıyor.

Yakın tarihlerde kare için uygun bir zaman yok. Ritüel için de tam etki vereceğini düşünmüyorum. Neticede ritüellerde bu durumla alakalı herhangi bir şey geçmiyor.
Tanrılara "Baalzebul Baba", "Astarte Ana" gibi isimlerin tek amacı bir saygı gösterisi değil; Tanrılar bu tarz kavramların cisimleşmiş halleri. Sizin durumunuzu bilmesem de kendini Trans veya eşcinsel zanneden çoğu kişi hayatında sağlam bir baba figürüne sahip olmadığı için, geçmişte baba figüründen gelecek eğitimi ve enerjileri deneyimleyemedikleri için böyle olduklarını sanıyorlar. Bu durumdaki kişilerin Lord Baalzebul, Lord Andras ve Lord Alastor gibi Tanrıların ritüellerini yapmaları ve Tanrılardan yardım istemeleri durumunda ihtiyaç duydukları enerji onlara verilecek, ritüel sırasında ortaya çıkacaktır. Lord Alastor ritüelini ilk yaptığımda ben de mevzubahis eril, korumacı bir baba figüründen gelebilecek enerjiyi deneyimledim; enerji hissedebilen neredeyse herkes de deneyimleyecektir.

Spor ile falan halledebileceğim bir şey değil maalesef. Zihinsel olarak bunu elde etmem gerekiyor.
İnternete "Amerika, Trans Kadın, Onur Yürüyüşü" gibi anahtar kelimeleri yazdığınızda karşınıza spor yapan, sağlıklı beslenen trans kadınlar değil; fazlasıyla kilolu ve hareketsiz şişman tiplemeler çıkacak. Biliyorum, Amerika nüfusunun obeziteyle ciddi bir bağlantısı var lakin "Spor yaparak bu düşüncelerden kurtulamam" düşüncesi konu translık olduğununda hiç mantıklı değil.

Mesela size, beyaz yakalı ortalama bir Türk vatandaşının bir hafta boyunca ne yediğini örneklerle göstermek istiyorum:

Pazartesi: Kahvaltıda kahve ile poğaça, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde Hatay usulü tavuk dürüm.
Salı: Kahvaltıda çay ve sucuklu tost, öğle yemeğinde Starbucks kahve ve tatlı, akşam yemeğinde tavuk pilav.
Çarşamba: Kahvaltı yok, öğle yemeğinde 2 tane sandviç, akşam yemeğinde hazır çorba ve makarna.
Perşembe: Kahvaltıda sandviç, öğle yemeğinde 2 tane sandviç, akşam yemeği Hatay usülü tavuk dürüm.
Cuma: Kahvaltı yok, öğle yemeğinde kahvaltılık şeyler, akşam Fastfood (Pizza, Hamburger vs.)
Cumartesi: Kahvaltıda sahanda yumurta, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde tavuk
Pazar: Dolu bir kahvaltı masası, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde yeşil fasulye vs. vs.

Şimdi evet, hayatınızın bir haftasını bunları yiyerek geçirirseniz çok büyük bir zarar almazsınız. Lakin çoğu Türk vatandaşı bu tarz bir diyet uyguluyor, üstelik ara sıra tüketilen abur cubur gıdalarına değinmiyorum bile. Bakın, şu listede bile 3-4 kez gördüğünüz tavuk piliçler içinde ne kadar östrojen taşıyor tahmin bile edemezsiniz. Bu diyete sahip birisi, spor yaparak etkileri yavaşlatabilir lakin tamamen ortadan kaldıramaz. Fakat spor yapmayan, hareketsiz bir yaşam süren ve bu diyeti uzun süreler kullanan kişilerin vücudunun hormon dengesi altüst olacak ve bu durum zihne de yansıyacaktır. Zihinsel olarak elde etmeye çalışmak için önce fiziksel durumu çözün; çünkü Fiziksel Bedenimiz, Zihnimiz ve Ruhumuz birbirinden ayrı şeyler değiller.

Spor yapma durumunda, kişi dolaylı olarak beslenme alışkanlıklarını düzelteceği için 1 yıl gibi bir sürede vücudunun hormon seviyeleri ciddi anlamda düzelecektir.

"Translık" konusunun ne kadar iğrenç bir düşman oyunu olduğunu biliyorum, kayda değer bir süre boyunca konuda araştırma yaptım ve tanıdığım bir kaç kişiyi de bu salak saçma düşüncelerden kurtardım. Eğer ki bu konu sizi cidden rahatsız ediyorsa bana DM yoluyla ulaşabilirsiniz; sadece siz değil, bu konuda yardım isteyebilecek herkese yardım etmeye açığım.
 
Bu yazı, forumlardan Shadowcat adlı üyenin yazısından çevrilmiştir.


Translık, doğal olan gerçek hermafrodit ya da başka bir tabirle 3. cinsiyet insanlar ile karıştırılmamalıdır. Bu insanlar antik zamanlarda çoğu zaman rahiplik rolünü üstleniyor ve toplumda özel konumlara sahip oluyorlardı. Ancak yazımız, cinsiyet kromozomlarının ve ruhun cinsiyetinin aksi yönde bedende sunni değişimlere sevkeden, Yahudi kökenli bir ruhsal bozukluk hakkındadır [Not: ruh kelimesi burada psikoloji anlamında kullanılmıştır].


"Travesti" sözcüğü, 1910 yılında Alman bir seksolog olan Magnus Hirschfeld tarafından kullanıma sokuldu. Bu kişi, daha sonrasında Berlin Kliniği'ni kuracak ve orada ilk "cinsiyet değiştirme" ameliyatlarına başlayacaktı. "Transeksüel" 1949, "transgender" 1971, ve 'trans' ise (Britanya kökenli bir terim) 1996'ya kadar dilde yerini almayacaktı. Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göreyse, 'androjin'in kullanımı 1552'de kayıtlara geçti ancak sadece son 10 yıldır iki cinsiyet arasında olmak ya da iki cinsiyete de sahip olmak anlamında kullanılmakta. 'Polygender' ise 1990'lı yılların sonunda lügata sokulmuş, çok cinsiyetli olma durumu için Kaliforniya kökenli bir kullanım.

Hirschfield'ın rezil kliniğinde ilk cinsiyet değiştirme ameliyatları Dr. Felix Abraham tarafından yapıldı. Trans bir adam için 1926 yılında mastektomi ameliyatı, kendi hizmetçisi Dora için 1930 yılında bir penektomi ameliyatı, ve Danimarkalı bir ressam olan Lili Elbe için 1931 yılında vajinoplasti ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat kolay geçmedi ve Lily, iki yıldan daha az bir süre içinde yan etkilerden dolayı hayatını kaybetti.

Hirschfeld bir Yahudi idi... Hitler tarafından en çok kınanan ve yerilenlerdendi.

Birçok insan onun işlerini devam ettirdi, bunlardan biri de Dr. S.T. Woudstra idi, bu şahıs Hollanda'daki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmişti. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17373398/
Araştırmalarıma göre çoğu karışmış Hollanda Yahudisi bu soyada sahip. Hollanda'da bir sürü karışmış Sefarad ve Aşkenazi Yahudisi var, özellikle Volendam gibi bölgelerde.

Susan Stryker, sadece kuduz bir solcu feminist ve translık destekçisi değil, aynı zamanda bir Siyonist... Kendisi aynı zamanda bir lezbiyen ve Yahudi bir partneri var. Stryker'in kendisi de oldukça Yahudi gibi görünüyor. Translığın tanıtımını yapmış ve bunu başlatmış kim varsa ya Yahudilere yakın kişiler ya da bizzat Yahudiler.

Kişinin, bedenini, Yahudilerin sahte "kendin olmak" kampanyası altında değiştirmesinin hiçbir doğal yanı yok. Bu tamamen iğrenç; doğaya ve insanlığa karşıt; insan ruhunun Satanik kutsallığının ve onun fiziksel yansımasının içine eden bir uygulama. Söylemeye gerek yok, ancak Tanrılar da bu iğrenç uygulamaya hoş bakmıyor. Kim burada bunun tanıtımını yapmaya kalkışırsa ona söyleyeceğim tek şey ya at gözlüklerini çıkarsın ya da defolup gitsin. Mars yanım burada çok ortaya çıkmaz, ortaya çıkıyorsa da bunun sebebi bir şeye yüksek bir duygu akıtımı gerçekleştirmemden kaynaklıdır. Bu noktada, Şeytan'ın tapınağının Yahudi ideolojilerince kirletilmesinin ve bunun normalleştirilmesinin önüne geçilmesi adına bunu açıkça söylemek büyük bir öneme sahip. Bu normal değil!

Yahudiler, bu konu da dahil birçok alanda tarihe kara leke olarak geçecek işler yaptılar ve translık yüzlerce yıl önceye dayanıyor gibi laflarla tarihi çarpıttılar. Bu sıçanların gerçekten yaptığı tek şey doğal olarak böyle doğan, biyolojik hermafroditler ya da "üçüncü cinsiyet" kişiler ile bununla alakası olmayan, ruhu ve ruhunun fiziksel yansıması farklı olan ve bunu sunni yollarla olmadığı bir şeye değiştiren kişileri karıştırmak. Bunun durması gerek. Ve anlatmak istediğim şey DURMANIZ GEREKTİĞİ.

İnsan bedeni, ruhun bir şekil alışıdır. Bu ikisi her zaman birbiriyle uyumludur ve biri diğerinden farklı olarak ortaya çıkmaz. Bu sadece bir delüzyon.

Bu saçma konunun tartışılması yüzünden bir sürü başlık amacından saptı. Nazik bir yaklaşım bile denedim. Ancak o da bir yere kadar. Şeytan adına, bu değersiz saçmalığı daha fazla burada satmaya çalışmayın. Forumlarda aktif olun ya da olmayın, bu tarz ilüzyonlara kapılmış her SS bilmeli ki sadece kendinize zarar vermiyorsunuz, kendi bedeninizi harap ederek ayrıca ailenizi ve Tanrıları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Eğer bunun ille de olması gerekiyorsa ve yaşam tarzınızı böyle dışa vuruyorsanız gidin bunu başka yerde yapın... sadece burada olmasın. Şeytan ve Tanrılar şöyle dursun, kendinizi buradaki kimseye haklı gösteremeyeceksiniz ve bizden yaptığınız iş için bir onay göremeyeceksiniz.
Pek hatırlamasam da bir yerde çok nadir de olsa zayıflayan ruhun başka bir cinsiyetteki bedene reenkarne olabildiğini duymuştum. Peki bu yüzde yüz yanlış mıdır yoksa illa ki 3 5 istisna var mıdır? Günümüzdeki trans bireylerin çoğunun maalesef ki y4hudilerin propagandası yüzünden bedenlerine zarar verdiğini düşünüyorum ki son zamanlardaki trans artışı da bunu gösteriyor. Ancak nadir de olsa olabileceğini duymuştum sanki. He bir de eğer ki bir SS daha öncesinde cinsiyetini değiştirdiyse ne yapacak? Günümüzdeki trans sayılarının artışı aklıma bu soruyu getirdi.
 
Pazartesi: Kahvaltıda kahve ile poğaça, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde Hatay usulü tavuk dürüm.
Salı: Kahvaltıda çay ve sucuklu tost, öğle yemeğinde Starbucks kahve ve tatlı, akşam yemeğinde tavuk pilav.
Çarşamba: Kahvaltı yok, öğle yemeğinde 2 tane sandviç, akşam yemeğinde hazır çorba ve makarna.
Perşembe: Kahvaltıda sandviç, öğle yemeğinde 2 tane sandviç, akşam yemeği Hatay usülü tavuk dürüm.
Cuma: Kahvaltı yok, öğle yemeğinde kahvaltılık şeyler, akşam Fastfood (Pizza, Hamburger vs.)
Cumartesi: Kahvaltıda sahanda yumurta, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde tavuk
Pazar: Dolu bir kahvaltı masası, öğle yemeği yok, akşam yemeğinde yeşil fasulye vs. vs.
Ne var ne güzel yemek listesi, yemekten adama zarar gelmez, etin kilosu pahalı ne yapsın, ne demiş atalarımız yemek buldun ye, dayak buldun kaç.....
 
Milletde erkeklikmi kaldı, herşeye zam geliyor, çıkıpta miting gösteri yapamıyoruz, protesto yapamıyoruz. Erkeklikmi kaldı, hakkımızı aramaya korkuyoruz...
 
Pek hatırlamasam da bir yerde çok nadir de olsa zayıflayan ruhun başka bir cinsiyetteki bedene reenkarne olabildiğini duymuştum. Peki bu yüzde yüz yanlış mıdır yoksa illa ki 3 5 istisna var mıdır? Günümüzdeki trans bireylerin çoğunun maalesef ki y4hudilerin propagandası yüzünden bedenlerine zarar verdiğini düşünüyorum ki son zamanlardaki trans artışı da bunu gösteriyor. Ancak nadir de olsa olabileceğini duymuştum sanki. He bir de eğer ki bir SS daha öncesinde cinsiyetini değiştirdiyse ne yapacak? Günümüzdeki trans sayılarının artışı aklıma bu soruyu getirdi.
SS'liği geçtim, ameliyat olduktan sonra pişman olan bile birçok insan var. Karşı cinse ait hissetmelerinin sebebinin, travma, psikiyatrik rahatsızlıklar vs. gibi şeylerden olduğunu sonradan keşfeden insanlar var. Burada doktorlarda da suç var ancak. Ameliyat için doktor onayı gerekiyor, psikiyatrik muayene falan olunuyor.
 
Ne var ne güzel yemek listesi, yemekten adama zarar gelmez, etin kilosu pahalı ne yapsın, ne demiş atalarımız yemek buldun ye, dayak buldun kaç.....
Her gün kahve-çay içerek kafein bağımlısı olduk, 2 günde bir yediğimiz tavuk piliç ile vücudumuzun hormonal dengesini bozduk, y*hudi kökenli saçma sapan fast food dükkanlarına paramızı kaptırdık, tüm bunların üstüne bir de patronumuz Bay Kohenfield bizi azarlıyor diye bir kaç gün kahvaltı veya öğle yemeği bile yiyemedik. Tüm gün oturup çalışan birisi bu listedeki diyeti bir kaç ay devam ettirirse +15 kilo alır, şişmanlama ile birlikte östrojen seviyesi yükselir, beyni daha yavaş çalışır, sonra da y*hudilerin ıslak rüyalarına giren dejenere goy profiline dönüşür.

Günümüz toplumu mükemmel bir tüketim toplumu örneği olduğu için y*hudilerin de teşvik etmesiyle birlikte ihtiyacı olmayan tonla ürün alıyor (sigara, alkol, abur cubur, asitli içecekler, gereksiz eşyalar vs.). Ekonomimiz iyi diyemem ama ben bile kazandığım 3 kuruş parayla (benim sabit gelir kaynağım yok, ailemden gelen küçük harçlık ve geçmiş hobilerim sayesinde kazanmaya ettiğim parayla geçiniyorum) düzgün bir beslenme programı oluşturabiliyorum. Cidden çok az bir parayla bunu yapabiliyorsam herkes yapabilir, bu yüzden küçük zevklere yüzlerce lira bayılıp en temel ihtiyaçlarından birisi olan beslenmeyi yapamayan kişilerin bu konuda söylenmeye hakkı yok.

Ortaçağda yaşasaydık yemekten zarar gelmez diyebilirdim, lakin günümüzde bu söze verebileceğim tek yanıt her bulduğunu yiyen obez ABD vatandaşlarını göstermek olur.
 
Her gün kahve-çay içerek kafein bağımlısı olduk, 2 günde bir yediğimiz tavuk piliç ile vücudumuzun hormonal dengesini bozduk, y*hudi kökenli saçma sapan fast food dükkanlarına paramızı kaptırdık, tüm bunların üstüne bir de patronumuz Bay Kohenfield bizi azarlıyor diye bir kaç gün kahvaltı veya öğle yemeği bile yiyemedik. Tüm gün oturup çalışan birisi bu listedeki diyeti bir kaç ay devam ettirirse +15 kilo alır, şişmanlama ile birlikte östrojen seviyesi yükselir, beyni daha yavaş çalışır, sonra da y*hudilerin ıslak rüyalarına giren dejenere goy profiline dönüşür.

Günümüz toplumu mükemmel bir tüketim toplumu örneği olduğu için y*hudilerin de teşvik etmesiyle birlikte ihtiyacı olmayan tonla ürün alıyor (sigara, alkol, abur cubur, asitli içecekler, gereksiz eşyalar vs.). Ekonomimiz iyi diyemem ama ben bile kazandığım 3 kuruş parayla (benim sabit gelir kaynağım yok, ailemden gelen küçük harçlık ve geçmiş hobilerim sayesinde kazanmaya ettiğim parayla geçiniyorum) düzgün bir beslenme programı oluşturabiliyorum. Cidden çok az bir parayla bunu yapabiliyorsam herkes yapabilir, bu yüzden küçük zevklere yüzlerce lira bayılıp en temel ihtiyaçlarından birisi olan beslenmeyi yapamayan kişilerin bu konuda söylenmeye hakkı yok.

Ortaçağda yaşasaydık yemekten zarar gelmez diyebilirdim, lakin günümüzde bu söze verebileceğim tek yanıt her bulduğunu yiyen obez ABD vatandaşlarını göstermek olur.
Sizi tebrik ederim, gerçekten insanlar işlenmiş gıda çok tüketiyor, bende öyle herşeyi yemem enerji içeceği hiç içmedim, alkol kullanmam, bende sağlığıma dikkat ederim, meyve ve sebzeleri mevsiminde yiyeceksin, birde bazı meyve ağaçları var, millet toplayıp yemiyor.Ben geçen gün incir ağacı gördüm, topladım yedim.Ben çok erik toplarım ağaçlardan, fast fot yemem hem pahalı, hemde çok işlenmiş, gıda birde adam yiyor yiyor yatıyor o hastalık yapar, ben hergün çalışıyorum çok terliyorum, şimdi kavun yiyeceksin zamanı, kavun yanında tulum peyniri, tulum peyniri doğaldır.Su içeceksin yanında maden suyu ayran ev ayranı, çorba, ben zaten yemeğe para vermiyorum, çalıştığım yerlerde yemek veriyorlar ben köyde çocukluğumu geçirdim, bakkal nedir para nedir bilmezdik, hep doğal yerdik doğal olmayan birşey yoktuki, hiç sağlık ocağına bile gitmedim, hasta olmazdıkki büyükanam bize iyi bakardı , şehir bozdu bizi....
 
Pek hatırlamasam da bir yerde çok nadir de olsa zayıflayan ruhun başka bir cinsiyetteki bedene reenkarne olabildiğini duymuştum. Peki bu yüzde yüz yanlış mıdır yoksa illa ki 3 5 istisna var mıdır? Günümüzdeki trans bireylerin çoğunun maalesef ki y4hudilerin propagandası yüzünden bedenlerine zarar verdiğini düşünüyorum ki son zamanlardaki trans artışı da bunu gösteriyor. Ancak nadir de olsa olabileceğini duymuştum sanki. He bir de eğer ki bir SS daha öncesinde cinsiyetini değiştirdiyse ne yapacak? Günümüzdeki trans sayılarının artışı aklıma bu soruyu getirdi.
Muhtemelen istisnalar vardır, fakat bu tarz bir ruhun o bedende fazla barınabileceğini sanmıyorum. Çünkü melez bedenlerde reenkarne olmuş ruhlar dahi böylesine ciddi sağlık sorunları yaşıyorsa, yanlış bir cinsiyette reenkarne olan bir ruhun hayata tutunması bile neredeyse imkansız olurdu.

Günümüzde iyi niyetli çok az doktor var. Ülkemizdekiler hastayı hızlıca başından savma derdinde, yurt dışında ise nasıl hastayı donuna kadar sömürürken linç yemem derdindeler. Lakin trans hastalar da ekseriyetle korkunç. Mesela şöyle bir örnek vereyim, kanser tedavisinin küçük bir iğne ile mümkün olduğunu hayal edin; bu senaryoda kanser hastası kişi "Doktor bana zorla iğne vuruyor! beni kanserimle yalnız bırakmıyor!" diyecek midir? hayır. Lakin kendini trans olarak tanımlayan ve y*hudilerin beyinlerini yıkadığı kişilere bu sorunlarını çözmek için vücutlarındaki eksik hormonları (Trans kadın senaryosunda testosteron eksikliği) vurmayı teklif ettiğinizde ne olur? "Doktor bana zorla testosteron vurdu! transfobik!" çığlıklarını Twitter'da yankılandırarak mevzubahis doktorun hayatını kaydıracaktır. Bu saçmalık böylesine çıkmaz bir sokak işte, ekseriyetle de beyaz erkeklerin bulaştığı bir saçmalık.

Cinsiyet değiştirme diye bir şey yok, bir SS 'cinsiyetini değiştirdiyse' hadım edilmiş bir insan olarak yoluna devam edecek (Bu durumu trans kadınlar için söyledim, trans erkeklerde durum biraz daha farklı). Kendini ruhaniyet anlamında korkunç bir derecede yavaşlatmış olacak olsa da halen kendini ruhsal açıdan güçlendirmeye devam edebilir; fakat bu işlere hiç bulaşmamış birisiyle aynı seviyede ve hızda gelişmeyi de beklememeli.
 
Ben şunuda anlamıyorum, neden az paranız var? Bence SS lerin çok parası olması gerekmezmi.Her SS in en az kenarda 10.000 usd si olması lazım, ne üç beş kuruşu, siz bana bakmayın ben ağlıyorum ama, param var, param azalacak diye korkuyorum, onun için hergün çalışıyorum, çok param olsun diye paramı yemiyorum, daha çok kazanayım daha çok diye, uğraşıyorum sizde paranızı harcamayın çok paranız olsun, elbiseye felan para vermeyin, ben hiç elbiseye para vermem, halk bana elbise veriyor, sade yiyeceğe para veriyorum birde zaruri ihtiyaçlar, param gidecek diye ölüyorum hakikaten, varyemezim ben bu iyi birşeymi?
 
Ben şunuda anlamıyorum, neden az paranız var? Bence SS lerin çok parası olması gerekmezmi.Her SS in en az kenarda 10.000 usd si olması lazım, ne üç beş kuruşu, siz bana bakmayın ben ağlıyorum ama, param var, param azalacak diye korkuyorum, onun için hergün çalışıyorum, çok param olsun diye paramı yemiyorum, daha çok kazanayım daha çok diye, uğraşıyorum sizde paranızı harcamayın çok paranız olsun, elbiseye felan para vermeyin, ben hiç elbiseye para vermem, halk bana elbise veriyor, sade yiyeceğe para veriyorum birde zaruri ihtiyaçlar, param gidecek diye ölüyorum hakikaten, varyemezim ben bu iyi birşeymi?
Bu konuda merak ettiğim bir şey var aslında. Hatta bunun başlığını açmak gerekiyor. SS'ler olarak yaptığımız ruhani çalışmalarda (büyü, kare vs.) ne kadar başarılıyız? Mesela para büyüsü yapıp bunun neticesinde gerçekten hatrı sayılır para elde eden var mı?
 
Bu konuda merak ettiğim bir şey var aslında. Hatta bunun başlığını açmak gerekiyor. SS'ler olarak yaptığımız ruhani çalışmalarda (büyü, kare vs.) ne kadar başarılıyız? Mesela para büyüsü yapıp bunun neticesinde gerçekten hatrı sayılır para elde eden var mı?
bravooo bak 3 kuruş 5 olmaz, ruhaniyetin gücü dışa yansıyacak, benim ruhaniyetim çok az, kendime göre bir hayat felsefem var, ama şunu görüyorum, SS lerde paramız az, sevgilimiz yok, olmaz bu hayatı biz yönlendirecek, napolyon ne demiş para para....
 
bravooo bak 3 kuruş 5 olmaz, ruhaniyetin gücü dışa yansıyacak, benim ruhaniyetim çok az, kendime göre bir hayat felsefem var, ama şunu görüyorum, SS lerde paramız az, sevgilimiz yok, olmaz bu hayatı biz yönlendirecek, napolyon ne demiş para para....
Böyle bir durum söz konusu değil. İnsanlar özel hayatlarını ve başarılarını paylaşmadıkları için, forumda dertlerini paylaşan birkaç kişinin söylediklerine dayanarak genelleme yapmak yanlıştır. Ruhaniyet yoluyla çok para kazanan birçok kişi var; örneğin, Joy of Satan Muhafızı NakedPluto, bunlardan bahsediyor çünkü nasıl yapılacağına dair yazılar yazıyor. Ancak, kimse durduk yere sahip olduğu parayla veya güzel hayatıyla övünmek zorunda değil.

Son olarak, para sadece bir araçtır ve ona bu kadar bağımlı hâle gelmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. Paranın sizin hayatınızda bir amaca hizmet eden bir araç olması gerekir; siz paranın esiri değil, paranın sizin hizmetkârınız olması önemlidir. Maddi zenginlik elbette hayatı kolaylaştırabilir, ancak paranın sınırları vardır. Parayla her şey satın alınamaz. Özellikle ruhani bilgi ve güç, paranın erişemeyeceği değerlerdir. Örneğin Şeytan'ın Sevinci'nden elde ettiğiniz bilgiler, hiçbir paranın satın alamayacağı kadar kıymetlidir.

Her zamanki gibi ezbere konuşuyor ve öğüt verme çabasına giriyorsunuz, fakat ne söylediğinize dikkat etmiyorsunuz. Bir şey söylemeden önce biraz düşünüp tartın.
 
Böyle bir durum söz konusu değil. İnsanlar özel hayatlarını ve başarılarını paylaşmadıkları için, forumda dertlerini paylaşan birkaç kişinin söylediklerine dayanarak genelleme yapmak yanlıştır. Ruhaniyet yoluyla çok para kazanan birçok kişi var; örneğin, Joy of Satan Muhafızı NakedPluto, bunlardan bahsediyor çünkü nasıl yapılacağına dair yazılar yazıyor. Ancak, kimse durduk yere sahip olduğu parayla veya güzel hayatıyla övünmek zorunda değil.

Son olarak, para sadece bir araçtır ve ona bu kadar bağımlı hâle gelmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. Paranın sizin hayatınızda bir amaca hizmet eden bir araç olması gerekir; siz paranın esiri değil, paranın sizin hizmetkârınız olması önemlidir. Maddi zenginlik elbette hayatı kolaylaştırabilir, ancak paranın sınırları vardır. Parayla her şey satın alınamaz. Özellikle ruhani bilgi ve güç, paranın erişemeyeceği değerlerdir. Örneğin Şeytan'ın Sevinci'nden elde ettiğiniz bilgiler, hiçbir paranın satın alamayacağı kıymetlidir.

Her zamanki gibi ezbere konuşuyor ve öğüt verme çabasına giriyorsunuz, fakat ne söylediğinize dikkat etmiyorsunuz. Bir şey söylemeden önce biraz düşünüp tartın.
Açık söylemek gerekirse, ben paranın esiri oldum gibi. Parasız kalmaktan çok korkuyorum, parayı birde taşıma derdi var, üzerimde 350 binlira parayla, geziyorum, yemin ederim TANRILARIN üzerine, dışarda beni gören çapulçu sanıyor, çoğu bankada banka batarsa diye üzerimdede 350.000 lirayla geziyorum yıllardır, böyle geziyorum sizce bu akıl karımı, bende para hastalığı var,paranın değeride azalınca bu sefer iyice para çoğaldı, taşıması himaye etmesi,sürekli dikkat etmek zorundayım hava atmak için anlatmıyorum, hakikaten paranın hamalligini yapıyorum, harcamıyorum da param biter diye, korkuyorum ...
 
Açık söylemek gerekirse, ben paranın esiri oldum gibi. Parasız kalmaktan çok korkuyorum, parayı birde taşıma derdi var, üzerimde 350 binlira parayla, geziyorum, yemin ederim TANRILARIN üzerine, dışarda beni gören çapulçu sanıyor, çoğu bankada banka batarsa diye üzerimdede 350.000 lirayla geziyorum yıllardır, böyle geziyorum sizce bu akıl karımı, bende para hastalığı var,paranın değeride azalınca bu sefer iyice para çoğaldı, taşıması himaye etmesi,sürekli dikkat etmek zorundayım hava atmak için anlatmıyorum, hakikaten paranın hamalligini yapıyorum, harcamıyorum da param biter diye, korkuyorum ...
Bankalar batarsa? Emin olun 350k gibi bir para aman aman fazla değil günümüzde. Eğer harcamıyorsanız gidin faize yatırın. Fena olmayan bir para getirir her ay.
 
Açık söylemek gerekirse, ben paranın esiri oldum gibi. Parasız kalmaktan çok korkuyorum, parayı birde taşıma derdi var, üzerimde 350 binlira parayla, geziyorum, yemin ederim TANRILARIN üzerine, dışarda beni gören çapulçu sanıyor, çoğu bankada banka batarsa diye üzerimdede 350.000 lirayla geziyorum yıllardır, böyle geziyorum sizce bu akıl karımı, bende para hastalığı var,paranın değeride azalınca bu sefer iyice para çoğaldı, taşıması himaye etmesi,sürekli dikkat etmek zorundayım hava atmak için anlatmıyorum, hakikaten paranın hamalligini yapıyorum, harcamıyorum da param biter diye, korkuyorum ...
Günde 350 bin lira gider biraz fazla değil mi? (Temel ihtiyaçlar harici 300 tl ile geçiriyorum günü bir tık üzüldüm halime) İlla parayı kısmanız gerekiyorsa çevrenizden başlayın derim bazen dostla güzel bir kahve gün içinde rahatlamak ve güzel vakit geçirmek için yeterli oluyor. Onun dışında bir süre alışveriş sitelerinden ve sosyal çevrenin para baskısından uzak kalırsanız bunu halledebilirsiniz sanki. Son zamanlarda aşırı tüketim propagandası yapılıyor maalesef.
 
Günde 350 bin lira gider biraz fazla değil mi? (Temel ihtiyaçlar harici 300 tl ile geçiriyorum günü bir tık üzüldüm halime)
Kendisi eski paraya göre konuşuyor.
 
Günde 350 bin lira gider biraz fazla değil mi? (Temel ihtiyaçlar harici 300 tl ile geçiriyorum günü bir tık üzüldüm halime) İlla parayı kısmanız gerekiyorsa çevrenizden başlayın derim bazen dostla güzel bir kahve gün içinde rahatlamak ve güzel vakit geçirmek için yeterli oluyor. Onun dışında bir süre alışveriş sitelerinden ve sosyal çevrenin para baskısından uzak kalırsanız bunu halledebilirsiniz sanki. Son zamanlarda aşırı tüketim propagandası yapılıyor maalesef.
350.000 gider değil, yani üzerimde taşıdığım para, bankaya hepsini koymuyorum, birazını üzerimde taşıyorum para, insana yük oluyor, insan harcamayada kıyamıyor onu demek, istiyorum Esenlikler...
 
Bankalar batarsa? Emin olun 350k gibi bir para aman aman fazla değil günümüzde. Eğer harcamıyorsanız gidin faize yatırın. Fena olmayan bir para getirir her ay.
Ben şunu merak ediyorum, hiç çalışmasak otursak para büyüsü yapsak, o şekildede para gelirmi? bir şekil de neden yorulalım, gerçi büyü yapmakta öyle kolay değil ama, öylede olurmu?
 
İnsan harcamayada kıyamıyor onu demek istiyorum
Mezarınıza götürürsünüz, ardınızdan defineciler sizi tatlı sözlerle anacaktır.

Ben şunu merak ediyorum, hiç çalışmasak otursak para büyüsü yapsak, o şekildede para gelirmi? bir şekil de neden yorulalım, gerçi büyü yapmakta öyle kolay değil ama, öylede olurmu?
Büyü, bir şeyleri artırmak ve azaltmaktır. Aşk büyüsü yapıp tüm gün evde oturursanız, söz konusu kişiyle aranızda bir şey yaşanmaz. Aynı durum para büyüsü için de geçerlidir; eğer paranın size ulaşabileceği bir yol yoksa, büyü etkili olmaz. Aylardır buradasınız, böyle temel bir şeyi zaten biliyor olmalısınız, siteyi okumaya özen gösterin.
 
Mezarınıza götürürsünüz, ardınızdan defineciler sizi tatlı sözlerle anacaktır.


Büyü, bir şeyleri artırmak ve azaltmaktır. Aşk büyüsü yapıp tüm gün evde oturursanız, söz konusu kişiyle aranızda bir şey yaşanmaz. Aynı durum para büyüsü için de geçerlidir; eğer paranın size ulaşabileceği bir yol yoksa, büyü etkili olmaz. Aylardır buradasınız, böyle temel bir şeyi zaten biliyor olmalısınız, siteyi okumaya özen gösterin.
Sonne bey ozaman, bu işi bizmi yapıyoruz
Mezarınıza götürürsünüz, ardınızdan defineciler sizi tatlı sözlerle anacaktır.


Büyü, bir şeyleri artırmak ve azaltmaktır. Aşk büyüsü yapıp tüm gün evde oturursanız, söz konusu kişiyle aranızda bir şey yaşanmaz. Aynı durum para büyüsü için de geçerlidir; eğer paranın size ulaşabileceği bir yol yoksa, büyü etkili olmaz. Aylardır buradasınız, böyle temel bir şeyi zaten biliyor olmalısınız, siteyi okumaya özen gösterin.
Sonne bey, kimse kimsenin halini bilmez, ben mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyorum ki, benim hayatım hep isyanla, hep çalışmayla geçti, benim halimden anlamadan, teşhis koymak yanlış olur, diyorsunuzki biz çözüm üretiriz, hastalığı bilmeden nasıl çözüm üreteceksiniz öyle kolaymı?
 
Sonne bey ozaman, bu işi bizmi yapıyoruz
Evet. Para büyüsü yapmadan önce, paranın akabileceği uygun bir zemin, bir yol oluşturmanız gerekir; bu, sizin sorumluluğunuzdadır.

Sonne bey, kimse kimsenin halini bilmez, ben mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyorum ki, benim hayatım hep isyanla, hep çalışmayla geçti, benim halimden anlamadan, teşhis koymak yanlış olur, diyorsunuzki biz çözüm üretiriz, hastalığı bilmeden nasıl çözüm üreteceksiniz öyle kolaymı?
Sorun şu ki, sürekli şikayet ediyor ve kendi kendinize söyleniyorsunuz. "Sorunu bilmeden nasıl çözüm bulabilirim?" diyorsunuz, ancak sorunu anlamak için de en ufak bir çaba göstermiyorsunuz. Sürekli bahaneler üretiyorsunuz. Haklı olduğunuz noktalar elbette olabilir, dilediğiniz kadar neden ve bahane sıralayın; fakat hiçbir şey yapmadan durmak, ne hayatınızı ne de içinde bulunduğunuz durumu değiştirecek. Değişim istiyorsanız, harekete geçmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Burada size aylar boyunca, onlarca kişi defalarca durumu izah etti, ancak hâlâ aynı konuyu konuşuyorsak, bir şeylerin değişeceği pek mümkün görünmüyor. Çünkü ortada gerçek bir çaba yok.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top