Hayır Naziler değil ve aslına bakarsan Hitler'in yönetimini (aşırı sağ görüş) her zaman sevmişimdir.Farklı bir yönden bakacak olursak Stalin yaptıklarından dolayı 15-20 milyon kişinin (bazı kaynaklarda 40) ölümüne sebep olduğunu biliyoruz.Ama işin sonunda Stalin i hiçbirimiz savunmuyoruz.Holocaust var ya da yok tartışmaya açık bir konudur ama işin sonunda varsa da "onlar yahudi dünyanın başına belalar ölüp ölmemeleri çokta önemli değil" gibi bir görüşü yanlış buluyorum.Pekala düşman din olabilir ama işin sonunda bir görüşü belirtmeden önce ne kadar çocuk ve kadının öldürüldüğünü (eğer Holocaust kabul ediliyorsa) bilmek gerekir diye düşünüyorum.Sonuç olarak bu çocuklar ırk seçmiyorlar.Holocaust konusunda iki tarafında delillerinin kuvvetli olduğunu söylemekte de fayda var.
Bolşeviklerin üst kademeleri garip ve orantısız biçimde Yahudiler ile doluydu. İlginçtir ki hem Lenin hem de Stalin (ki kendisinin gerçek soyadı “Djugasvili” olup “Yahudi oğlu” anlamına geliyor) Yahudidir.
Londra Times gazetesinin uzun yıllar Rusya muhabirliğini yapmış olan Robert Wilton, The Last Days of the Romanovs (Romanovların Son Günleri) adlı eserinde şu ifadelere yer verir:
“Sovyet basını tarafından sağlanan verilere göre, 1918-1919 yılları arasında Bolşevik Devleti’nin 556 önemli yöneticisi arasında şu dağılım vardı: 17 Rus, 2 Ukraynalı, 11 Ermeni, 35 Letonyalı, 15 Alman, 1 Macar, 10 Gürcü, 2 Polonyalı, 2 Fin, 1 Karay Yahudisi ve 457 Yahudi.”
Yine oldukça “ilginç” bir biçimde, Siyonizm’in fikir babası olarak anılan Moses Hess’i adeta bir akıl hocası olarak benimseyen ve kendisine sık sık danışan Karl Marx (gerçek adı Moses Mordecai Levi, kendisi ayrıca bir Haham soyundan geliyor ve Rothschild ailesi ile aynı soydan) ve Friedrich Engels tarafından temelleri atılmış komünist bir sistem inşa edildi. Bu sistemin nihai amacı ise, insanı tüm mülkiyetinden ve sosyal kimliğinden arındırarak onu tek tip bir vatandaş hâline indirgemek ve devlete tam anlamıyla bağımlı bir şekilde yaşamasını sağlamaktı. Burada ise “devletin” kim olduğunu tahmin etmek pek zor değil; yukarıda da belirttiğim üzere, elbette Yahudiler.
Dil, ırk, milliyet ve benzeri tüm sosyal kavramlardan arındırılmış bir şekilde, yalnızca devletin buyurduğu biçimde yaşamak... Tanıdık geliyor mu? Gelmesi şaşırtıcı değil, zira Hristiyanlık da tam olarak bu temel üzerine kuruludur. Komünizm, İncil’de “Tanrı” yazan her ifadenin yerine “Devlet” kelimesinin geçirilmesiyle kurgulanmıştır, Hristiyanlığın fiziksel tezahürüdür.
"İnananlar topluluğunun yüreği ve düşüncesi birdi. Hiç kimse sahip olduğu herhangi bir şey için “Bu benimdir” demiyor, her şeylerini ortak kabul ediyorlardı." - İncil, Elçilerin İşleri 4:32
“Bazıları buna Marksizm diyor, ben ise Yahudilik diyorum.” - Haham Stephen S. Wise, the American Bulletin'in 15 Mayıs, 1935 tarihli sayısı
Stalin iktidardayken, Yahudilere yönelik herhangi bir eleştiri ya da karşıtlık açıkça yasaklandı ve bu tür bir “suç”un cezasının doğrudan ölüm olduğu ilan edildi:
“SSCB yasalarına göre, aktif Yahudi karşıtları ölüm cezasına tabidir!" - Joseph Stalin, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yahudi Haber Ajansı'nın sorusuna yanıt
Ayrıca Stalin, Siyonizm'e olan bağlılığını açıkça dile getirmekten de hiçbir zaman çekinmedi:
Holocaust’un aksine
Holodomor tamamen gerçektir; milyonlarca insan bilinçli olarak açlığa terk edilmiş ve öldürülmüştür. Bu durum tanıdık geliyor mu? Bugün İsrail’in Gazze’de yiyecek girişini engellediğini biliyoruz. Aynı soykırım yeniden işleniyor ve her şey gözler önünde.
“Stalin’i hiçbirimiz savunmuyor” söylemlerine gelince, bu gerçeklerle bağdaşmıyor. Stalin’in suçları gözler önünden bilinçli şekilde gizleniyor, hatta adeta bir savaş kahramanı gibi yüceltiliyor.
Öyle ki, günümüz Rusya’sında onun heykeli bile dikilmiş durumda.
Holocaust hiç yaşanmadı. Toplama kamplarında aksine Yahudilere öyle iyi davranıldı ki, içeride rahatça cinsel ilişkiye girebiliyor ve
çocuk bile doğurabiliyorlardı. Sözde katliama dair herhangi bir kanıt veya
ceset kalıntısı bulunmamaktadır. Hatta “sabun yapıldı” gibi akla mantığa sığmayan absürt iddialar ortaya atılıyor ve bazıları maalesef bunlara inanıyor. Almanların gizli konuşmalarına erişim sağlandı ancak böyle bir plana ya da benzerine hiç rastlanmadı. Tüm bu anlatımlar, kurban rolü oynamak ve işledikleri suçların halk tarafından görmezden gelinmesini sağlamak için ortaya atılıyor. Gerçekleri anlatmaya ve onları eleştirmeye kalktığınızda ise “Yahudi karşıtı mısın? Nazisin!” gibi yaftalamalarla karşılaşıyorsunuz.
Yukarıda ve şimdi aşağıda paylaştığım kaynakları dikkatlice incelemeli, olaylara daha geniş bir perspektiften bakmalı ve gerçekleri görmeye başlamalısınız. Yahudi masallarına kanmayın ve onların bir kölesi olmayın.
Yahudiler, Gaz Odaları Sahtekarlığı için Nüfus İstatistiklerini Nasıl Manipüle Ettiler?
Altı Milyonun Ölmemiş Olmasının Altmış Nedeni
HoloHoaxcılar ve Occam'ın Usturası