liliesofasteria
New member
- Joined
- Oct 20, 2025
- Messages
- 10
Merhaba,
Umarım her şey sizin için en güzel ve en sağlıklı olacak şekilde ilerliyordur.

Son zamanlarda düşündüğümde beni hem meraklandıran hem de heyecanlandıran birkaç konuyu, eğer mahsuru yoksa size burada sormak istiyordum da. Eğer saçma veya anlamsız olarak nitelendirilebilecek türden sorular sormuşsam lütfen bunu açıkça belirtmekten çekinmeyin –aynı zamanda bu, hatalarımı fark etmeme ve üslubumu doğru yönde dönüştürmeme de bir olanak sağlamış olur. Ancak elbette dilerseniz cevapsız da bırakabilirsiniz.
1.) Tanrılarımız ve Tanrıçalarımız, geçmişten günümüze değin sayısız insan profiliyle karşılaşmış; bunun yanı sıra kendileri, insanların deneyimlerinin de oldukça ötesinde denilecek türden birçok şeyi deneyimlemiş veyahut gözlemlemişlerdir. Benim merak ettiğim ise, bunca olay ve kişilik gözlemine/deneyimine sahip tanrılarımızı ve tanrıçalarımızı hâlâ gerçek anlamda şaşırtacak veya beklenmedik şekilde takdirini kazandıracak türden kişilikler veya olayların varlığının söz konusu olup olmadığı. Onlar için “özel”, “örneğine rastlanılmayacak”, “şaşırtıcı”, “beklenmedik” veya onlar gibi yüksek mevki sahibi varlıklar için dahi büyük sayılabilecek türden olay, yaklaşım, düşünüş, veya kişilik var mıdır?
2.) Reenkarnasyon döngüsü içerisinde, bazılarımızın Tanrılarla/Tanrıçalarla olan bağları geçmiş yaşamlarına kadar uzanabiliyor. Bir kişinin bu yaşamında, ruhani çalışmalarıyla belli bir farkındalık düzeyine ve gelişmişliğe ulaştığı takdirde geçmiş yaşamlarını hatırlayabildiğini biliyoruz. Peki geçmiş yaşamını hatırlayan biri, önceki hayatındaki bir Tanrı veya Tanrıça ile olan bağını da yeniden hissedebilir mi? Hatta isterse bu bağı bu yaşamında da tekrar canlandırabilir mi? Bu birazcık değişken cevaplara açık bir soru ancak beni düşündürdüğü için yazmak istedim.
3.) Adanma sırasında tanrıların veya tanrıçaların yanımıza gelme olasılığı var mı? Düşüncesi dahi çok güven hissiyatı yaratıyor, bu yüzden merak ediyorum açıkçası.
4.) Sadece içimizden geldiği için bile olsa bir şeyleri adamak mümkün mü? Yani illa bir tanrı veya tanrıçayı özel olarak çağırmadan, sadece o an içimizden geldiği için bir adakta bulunabilir miyiz? Ve bazen bunu birden fazla tanrı ve tanrıçaya yapabilir miyiz, ya da tüm tanrılarımıza ve tanrıçalarımıza birden? İçimden geldiği bir anda öylesine bile olsa birine adayabilmeyi ya da o an bu şekilde hissettiğim için tüm tanrıçalarımız ve tanrılarımıza adamayı isterim açıkçası. Spesifik olarak birine adamak elbette çok özel, ancak ara sıra tümüne adamayı da istiyorum. Tüm tanrılarımız ve tanrıçalarımızın, tanısam veyahut tanımasam dahi onları çok sevdiğimi bilmekten öte hissetmelerini de istiyorum çünkü. Kısacası, adakların illa bir invoke/davet etme ve yardım isteme durumunda mı verilmesi gerekiyor yoksa istediğimiz takdirde karşılık beklemeden, içten geldiği için verebiliyor muyuz merak ediyorum.
5.) Yeni bir Zevist, yardım istemek dışında bağ kurabilmek ve yakın ilişkilere sahip olabilmek için de Tanrıları/Tanrıçaları (ama özellikle merak ettiğim Baş Tanrımız Lucifer'ı) davet edebilir mi? Bu konuda sitede yazılan bazı şeyleri gördüm ama net bir çıkarım yapmakta birazcık zorlandım açıkçası.
6.) Ben YKS'ye hazırlanıyorum ve bu süreçte bazen gerçekten bir rehberliğe/yardıma ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Ancak henüz çok yeniyim, davet konusunda yeni bir Zevist olarak önümde zamanın olduğunun bilincindeyim. Yine de yardıma ihtiyacım olduğu takdirde bunu istemenin bir sakıncası var mı? Henüz yeni bir Zevist olarak direkt yardım istemenin neredeyse bencilce sayılabilir olduğunun farkındayım ama ne yapacağımı bilmiyorum, kritik bir dönemdeyim ve birçok şeyim buna bağlı. Elbette hiç çabalamadan sadece bir beklenti içinde olmayacağım, sadece rehberliklerinin ve desteklerinin bana çok iyi geleceğini düşünüyorum. Ancak yine de uygun değilse üstelemeyeceğim, yalnızca bir mümkünatı veya bir şekilde –davet ile yardım isteyerek olmak zorunda değil– bir yolu olup olmadığını merak ediyorum.
7.) Baş tanrımız hakkında bir konuda birazcık kafa karışıklığı yaşıyorum, sitede hakkında yazan neredeyse tüm yazıları okumuşumdur ve forumda da yazılanları ayrıca incelemişimdir ancak yine de tam anlamıyla emin olamıyorum doğru mu anladığımdan. Baş tanrımız Zeus aynı zamanda Lord Lucifer, Şeytan/Satan, Baal-zebul ve Amon-Ra değil mi? Özellikle emin olamadığım Zeus, Lucifer ve Şeytan'ın aynı kişiler olup olmadığı. Baş tanrımızın isimlerini okudum ama Şeytan isminin düşman yaftası olduğu gibi kısa bir not vardı. Forumlarda ise “Zeus=Lucifer=Satan (Şeytan)” yazan bir yazı görmüştüm. Ama başka bir Zevist'in paylaşımında ise Şeytan ve Zeus'un çok yakın ilişkileri olan ama aynı olmayan iki ayrı kişi olduğunu gördüğümü anımsıyorum. Bu kafa karışıklığını dindirmek için sormak istedimm.
8.) Kadınların âdet döneminde yapmaması/dikkat etmesi gereken çalışmalar/şeyler var mı? Mesela ters asana yapmamak, sarkaç kullanımında regl döngüsünü de dikkate almak gibi. İbrahimi dinlerin zihnimize kadınların regl dönemlerinde “kirli” olduğunu yerleştirmesi sebepli istemsizce kişi tereddüte düşebiliyor. (Ancak elbette Zevizm'de ne Zevistler ne de Tanrıların bu yönde düşünmediğini biliyorum, sadece bunun, herhangi bir hususta bir şeylere en azından döngü bitene kadar bir etkisi olup olmadığını merak ediyorum.) Mesela bir davet sırasında, tanrılara adanırken veya bu gibi başka anlarda regl dönemi içerisinde olmanın herhangi bir etkisi oluyor mu? Bu konu hakkında herhangi bir yerde yazı görmediğim için sormak istedim de.
Sorularım bu şekilde.
Dilerim istemeden de olsa rahatsız edici, yanlış, kaba veya uygunsuz bir dil kullanmamışımdır. Farkındayım, soruların çok olmasının yanı sıra bir de her birini uzun tutmuşum. Bunun için lütfen kusuruma bakmayın, detaylandırmadan yazmak huzursuz hissetmeme sebep oluyor. Buraya kadar okuyup uygun gördüğünüz şekilde yanıt vermeniz beni gerçekten çok çok mutlu eder, çok teşekkür ederim. Dilerim güzelliklerin hayatınızda çiçekler açtığı günlere uyanırsınız.
Umarım her şey sizin için en güzel ve en sağlıklı olacak şekilde ilerliyordur.


Son zamanlarda düşündüğümde beni hem meraklandıran hem de heyecanlandıran birkaç konuyu, eğer mahsuru yoksa size burada sormak istiyordum da. Eğer saçma veya anlamsız olarak nitelendirilebilecek türden sorular sormuşsam lütfen bunu açıkça belirtmekten çekinmeyin –aynı zamanda bu, hatalarımı fark etmeme ve üslubumu doğru yönde dönüştürmeme de bir olanak sağlamış olur. Ancak elbette dilerseniz cevapsız da bırakabilirsiniz.
1.) Tanrılarımız ve Tanrıçalarımız, geçmişten günümüze değin sayısız insan profiliyle karşılaşmış; bunun yanı sıra kendileri, insanların deneyimlerinin de oldukça ötesinde denilecek türden birçok şeyi deneyimlemiş veyahut gözlemlemişlerdir. Benim merak ettiğim ise, bunca olay ve kişilik gözlemine/deneyimine sahip tanrılarımızı ve tanrıçalarımızı hâlâ gerçek anlamda şaşırtacak veya beklenmedik şekilde takdirini kazandıracak türden kişilikler veya olayların varlığının söz konusu olup olmadığı. Onlar için “özel”, “örneğine rastlanılmayacak”, “şaşırtıcı”, “beklenmedik” veya onlar gibi yüksek mevki sahibi varlıklar için dahi büyük sayılabilecek türden olay, yaklaşım, düşünüş, veya kişilik var mıdır?
2.) Reenkarnasyon döngüsü içerisinde, bazılarımızın Tanrılarla/Tanrıçalarla olan bağları geçmiş yaşamlarına kadar uzanabiliyor. Bir kişinin bu yaşamında, ruhani çalışmalarıyla belli bir farkındalık düzeyine ve gelişmişliğe ulaştığı takdirde geçmiş yaşamlarını hatırlayabildiğini biliyoruz. Peki geçmiş yaşamını hatırlayan biri, önceki hayatındaki bir Tanrı veya Tanrıça ile olan bağını da yeniden hissedebilir mi? Hatta isterse bu bağı bu yaşamında da tekrar canlandırabilir mi? Bu birazcık değişken cevaplara açık bir soru ancak beni düşündürdüğü için yazmak istedim.
3.) Adanma sırasında tanrıların veya tanrıçaların yanımıza gelme olasılığı var mı? Düşüncesi dahi çok güven hissiyatı yaratıyor, bu yüzden merak ediyorum açıkçası.
4.) Sadece içimizden geldiği için bile olsa bir şeyleri adamak mümkün mü? Yani illa bir tanrı veya tanrıçayı özel olarak çağırmadan, sadece o an içimizden geldiği için bir adakta bulunabilir miyiz? Ve bazen bunu birden fazla tanrı ve tanrıçaya yapabilir miyiz, ya da tüm tanrılarımıza ve tanrıçalarımıza birden? İçimden geldiği bir anda öylesine bile olsa birine adayabilmeyi ya da o an bu şekilde hissettiğim için tüm tanrıçalarımız ve tanrılarımıza adamayı isterim açıkçası. Spesifik olarak birine adamak elbette çok özel, ancak ara sıra tümüne adamayı da istiyorum. Tüm tanrılarımız ve tanrıçalarımızın, tanısam veyahut tanımasam dahi onları çok sevdiğimi bilmekten öte hissetmelerini de istiyorum çünkü. Kısacası, adakların illa bir invoke/davet etme ve yardım isteme durumunda mı verilmesi gerekiyor yoksa istediğimiz takdirde karşılık beklemeden, içten geldiği için verebiliyor muyuz merak ediyorum.
5.) Yeni bir Zevist, yardım istemek dışında bağ kurabilmek ve yakın ilişkilere sahip olabilmek için de Tanrıları/Tanrıçaları (ama özellikle merak ettiğim Baş Tanrımız Lucifer'ı) davet edebilir mi? Bu konuda sitede yazılan bazı şeyleri gördüm ama net bir çıkarım yapmakta birazcık zorlandım açıkçası.
6.) Ben YKS'ye hazırlanıyorum ve bu süreçte bazen gerçekten bir rehberliğe/yardıma ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Ancak henüz çok yeniyim, davet konusunda yeni bir Zevist olarak önümde zamanın olduğunun bilincindeyim. Yine de yardıma ihtiyacım olduğu takdirde bunu istemenin bir sakıncası var mı? Henüz yeni bir Zevist olarak direkt yardım istemenin neredeyse bencilce sayılabilir olduğunun farkındayım ama ne yapacağımı bilmiyorum, kritik bir dönemdeyim ve birçok şeyim buna bağlı. Elbette hiç çabalamadan sadece bir beklenti içinde olmayacağım, sadece rehberliklerinin ve desteklerinin bana çok iyi geleceğini düşünüyorum. Ancak yine de uygun değilse üstelemeyeceğim, yalnızca bir mümkünatı veya bir şekilde –davet ile yardım isteyerek olmak zorunda değil– bir yolu olup olmadığını merak ediyorum.
7.) Baş tanrımız hakkında bir konuda birazcık kafa karışıklığı yaşıyorum, sitede hakkında yazan neredeyse tüm yazıları okumuşumdur ve forumda da yazılanları ayrıca incelemişimdir ancak yine de tam anlamıyla emin olamıyorum doğru mu anladığımdan. Baş tanrımız Zeus aynı zamanda Lord Lucifer, Şeytan/Satan, Baal-zebul ve Amon-Ra değil mi? Özellikle emin olamadığım Zeus, Lucifer ve Şeytan'ın aynı kişiler olup olmadığı. Baş tanrımızın isimlerini okudum ama Şeytan isminin düşman yaftası olduğu gibi kısa bir not vardı. Forumlarda ise “Zeus=Lucifer=Satan (Şeytan)” yazan bir yazı görmüştüm. Ama başka bir Zevist'in paylaşımında ise Şeytan ve Zeus'un çok yakın ilişkileri olan ama aynı olmayan iki ayrı kişi olduğunu gördüğümü anımsıyorum. Bu kafa karışıklığını dindirmek için sormak istedimm.
8.) Kadınların âdet döneminde yapmaması/dikkat etmesi gereken çalışmalar/şeyler var mı? Mesela ters asana yapmamak, sarkaç kullanımında regl döngüsünü de dikkate almak gibi. İbrahimi dinlerin zihnimize kadınların regl dönemlerinde “kirli” olduğunu yerleştirmesi sebepli istemsizce kişi tereddüte düşebiliyor. (Ancak elbette Zevizm'de ne Zevistler ne de Tanrıların bu yönde düşünmediğini biliyorum, sadece bunun, herhangi bir hususta bir şeylere en azından döngü bitene kadar bir etkisi olup olmadığını merak ediyorum.) Mesela bir davet sırasında, tanrılara adanırken veya bu gibi başka anlarda regl dönemi içerisinde olmanın herhangi bir etkisi oluyor mu? Bu konu hakkında herhangi bir yerde yazı görmediğim için sormak istedim de.
Sorularım bu şekilde.

Dilerim istemeden de olsa rahatsız edici, yanlış, kaba veya uygunsuz bir dil kullanmamışımdır. Farkındayım, soruların çok olmasının yanı sıra bir de her birini uzun tutmuşum. Bunun için lütfen kusuruma bakmayın, detaylandırmadan yazmak huzursuz hissetmeme sebep oluyor. Buraya kadar okuyup uygun gördüğünüz şekilde yanıt vermeniz beni gerçekten çok çok mutlu eder, çok teşekkür ederim. Dilerim güzelliklerin hayatınızda çiçekler açtığı günlere uyanırsınız.


