Benim bencillik görüşüm daha ziyade kişinin kendisini sevmesi, övmesi ve göstermesiyle ilgili; bir nevi egoizm, ben-cil olma durumu. Ayarını kaçırmamak gerek fakat 100.000 makale yazmış dahi bir profesörün de "Benim de iki üç makale yazmışlığım vardır ya, heheh..." gibi davranması uygunsuz kaçıyor, o yüzden insan kendi yaptığı şeyi olduğu gibi söyleyip makul derecede üstünlük duygusuna kapılabilir diye düşünüyorum. Çünkü bu olmadığı zaman 100.000 makale yazmış dahi profesör arada kaynarken ağzı güzel laf yapan devlet onaylı ilkokul mezunu adam ödüller alıp işinin ehli kabul ediliyor. Bu olmamalı, ülkemizin sorunlarından biri de bu.
O basit bir örnekti sadece, tasvip ettiğim bir şey değil; duygular ruhun dışa vurması için iyi bir araçtır. Mesela güçlü ruha sahip ve güler yüzlü olan insanların çevreye de mutluluk saçtığını görebiliriz. Umutsuzluk da öyle, hatta özellikle umutsuz insanların olduğu ortamlarda en umutlu kişiler bile hafif sendeliyor; kendim de geçmişte bu tarz dönemlerden geçmiştim. Duygular terk edilmemeli ama buna karşın insan duygularına tam kontrol sağlayabilmeli, boşluk meditasyonunun amacı da bu. Lafta kolay, icraat de zor bir mesele fakat hepimizin ustalaşması gerekiyor.