Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

[Duyuru] Zeus, Satya, Reformlar & "Satanizm"den Önceki Zaman - Altın Çağa Geçiş

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,857
Bu yazı, Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın forumlardaki duyurusundan çevrilmiştir. Kendisinin duyurusuna getirdiği güncellemeler ve anlatmak istediklerini genişlettiği yorumları sırasıyla paylaşılacaktır.



Düşman tarafından şimdilerde “Satanizm” olarak adlandırılan şeyin kökleri, burada hepimiz biliyoruz ki; temelde bunun özü olan Tanrıların yeryüzüne verdikleri Kadim Dine dayanmaktadır. Buna, insanlığın tüm felsefi, ruhani ve gelişimsel bilgisi de dahildir. Tüm Antik Tanrılar buna dahildir.

Özet niteliğinde olarak baş Tanrı, her zaman Satanas Baba ve Beelzebul etrafında şekillenmiş bir merkeziyet olmuştur; bu iki benlik tarihte birbirinin yerine geçebilir olmuş ve düşmanın doktrininde ayrık olarak Şeytan ve Beelzebul olarak yer almıştır.

Düşman, Vahiy Kitabı'nda, “Şeytan'ın Tahtı Bergama'dadır” derken bu mevzuyu uzatmadan [Çevirmen notu: Kimin kim olduğuna dair detaya girmeden...] hareket eder ve kastettikleri kişinin “Şeytan” olduğunu ortaya koyar. Aldatmaca dolu eserlerini yazdıkları sırada Zeus'un en büyük tapınağı Bergama'daydı, bu yüzden de bu birbiri yerine geçebilirlik bağlamı içinde ona "Şeytan" demekteydiler.

Beelzebul, ya da “Baal Zevul” (Göklerin Efendisi) Antik Dünya'da pek çok isimle anılmıştır. Düşman doktrininde nihai kötülük için kullandıkları kimlik, Kadim Satya Teriminin yozlaştırılmış hâli olan “Şeytan” olarak adlandırılmıştır.

Aksine, Zeus ve Satya birbiriyle bağlantılı ve birdir. Zeus ilahi Adaleti uygularken, Satya ya da Gerçek tüm varoluşun üzerinde işlediği temeldir. Varoluşun içsel yönü, “Görünmez, Ebedi” ve “Dünyanın Tek Tanrısı” - İç ve Dış Dünya. Satya ya da daha sonra “Şeytan” olarak adlandırılan tanrı, Evrendeki birincil Gerçektir ve Zeus içinse, “Tanrıların Tanrısı” ya da “Göklerdeki Baba” diyebiliriz.

Düşman bunları tartışmakla vakit kaybetmez; Şeytan, Lucifer ve Beelzebul'u bir ve aynı, “İblis” olarak adlandırırlar. Bunun kökeni Vedik terime dayanır, bu da Deva ya da temel olarak daha basitçe Tanrı için kullanılmaktadır. Dahası, İblis kelimesi Eski Yunanca Dia-Valein'den gelmektedir.

[Burada bir parantez açmak gerekirse, "İblis" diye çevrilen yerde "Devil" kullanılmaktadır. Fakat Arapça'dan Türkçeye geçen İblis deyimi de, yine kökenlerini "Diablos/Devil" sözcüğünden alır. Varyasyon oldukları için çevirmiş bulunmaktayız, lakin etimolojik olarak bir olduklarını bilmeniz yazıyı anlamanızda yardımcı olacaktır.]

Bu kelimenin birçok şifreli çağrışımı vardır; ancak içindeki gizli anlamlardan birisi, kelimenin tam manasıyla “Zeus'u aşılayan” veya “Zeus'u (ruhun) içine koyan” anlamına gelmektedir, zira Dias/Zeus, Antik Dünyada Zeus'un İkili İsimleriydiler. Dias kelimesi, kelimenin tam anlamıyla Tanrı (“Tek Tanrı”) anlamına gelen Deus kelimesinden gelir ve ayrıca Antik Sanskritçe'deki, Roma'daki ve diğer dillerdeki Göksel Baba veya yine kelimenin tam anlamıyla Tanrı anlamına gelen Deyus Pater kelimesiyle de ilişkilidir.

Sonuç olarak elimizde, düşman doktrininde kötü olarak damgalanmış beş şeyimiz vardır:


1. Kozmos'un Nihai Ebedi Gerçeği (Satya - “Yahudi düzenine karşı isyancı” anlamı yüklenen Şeytan karakterine dönüştürülmüştür)

2. Zeus, “Tanrıların ve İnsanların Babası”, Antik Panteonların birçok isimde görünen Baş Tanrısı - Tanrıların Kralı, Adalet, Düzen, Güç ve Gerçeğin Efendisi

3. İblis - Yukarıda açıklandığı gibi, sürecin sonunda ona Gerçeği aşılayabilmek için zihni “şüpheye” düşürür (Gerçeğe ulaşmak için şüphe etmek gerekir - Kişinin Gerçeği içine aşılaması gerekmektedir - bütün bunlara düşman tarafından nefret duyulur)

4. Lucifer - Işık ve Aydınlanma Getiren - Farkındalığın açıcısı, düşman için başka bir öldürücü şey.

5. Demon - Antik Yunancada tam anlamıyla Bilgili Olan, Bilge Olanlar, Öğretmenler, Tanrılar ve Kozmos'un yüksek zekâsı anlamına gelir.


Gelecekte, yukarıda sayılanlara tam bir adaptasyon sürecine ilerleyeceğiz, böylece Tanrıların gücü herhangi bir Yahudi engeli olmaksızın doğrudan parıldayabilecektir.

Yahudiler, bizi “Satanik”, “Kötücül” ve daha pek çok biçimde damgaladılar, sadece insanlara ulaşmamızı engellemek için. Bizi kötülükle ilişkilendirerek, esasen insanlığı Tanrılardan koparmayı başardılar ve sadece bazı insanlar bu oldukça basit manipülasyonu görebiliyor. Bu nedenle, bir sonraki site güncellemesinde manipülasyonlarını tamamen kaldıracağız, böylece bu aldatmacaları yoluyla bizi asla etkileyemeyecekler.

Dinimizin bağlamını tamamen yeniden çerçeveleyeceğiz. Bu, sadece BAĞLAMSAL olarak böyle olacaktır, ÖZÜ ya da BİLGİSİ anlamında değil.

Bunun anlamı, yukarıdakileri çok açık ve net bir şekilde ortaya koyarak, sürekli olarak insanlara kan kurbanı veren manyaklar olup olmadığımızı cevaplamak zorunda kaldığımız tüm eski Yahudi yalanlarını tümüyle bir kenara atacağımızdır. Tanrılar insanlığın ilerlemesini, Tanrılara bağlanmasını (ki yanlış bir şekilde canavarlar olarak yaftalandılar) istiyorlar ve ben, insanların zihinlerinin evrimleşmesini engelleyen bu yanlış yaftalamayı Tanrıların yolundan kaldıracağım.

Burada uzun sürelerdir bulunan birçoğumuz, ne yazık ki zehirlenmiş düşman bağlamı aracılığıyla Tanrılara ulaşmak zorunda kaldığımız bir durum yaşadık. Black Metal, Sol El yolu, ruhları Şeytan'a satma arayışı ve Tanrıların anısını canlı tutmak için zamanlarını doldurmuş (köhnemiş) sayısız diğer (insanları uzakta tutucu) bariyer ve hile, ama şimdi bunların hepsi sökülüp tozlu raflara kaldırılacak ve bu bağlam düşman altındaki tarihimizin bir parçası olmuş olacak.

Bizim geleceğimiz bunların hiçbirinin var olmayacağı bir gelecek. Artık buna gerek yok. Gösterdiklerimiz DOĞRUDAN olacak ve artık hiçbir şey düşmanla dolaylı olarak olsa bile ilgili olmayacak. Ne kelimeler, ne de herhangi bir şey.

Yahudilere cevap vermekten ve 40 paragraf boyunca yazı yazarak herkesi “Şeytan şu değil, Şeytan bu değil, bunlar Yahudilerden değil” diye ikna etmek zorunda kalmaktan bıktım. “Satanik Manyaklar!” olmadığımıza dair 15. yüzyıldan beri cevap vermek zorunda kalarak yeterince yüzyıl geçirdik.

Bu sonu gelmeyen yalan duvarını aşıyor ve onlarla doğrudan konuya giriyoruz. JoS, ÖZÜNÜ DEĞİŞTİRMEDEN, TANRILARIN DOĞRUDAN gücünü yansıtmak için BUNLARIN ÜZERİNE AYRINTISIYLA GENİŞLETEREK pozitif değişiklikler yaşayacaktır.

JoS, Tanrıların Gerçeğinin açıkça görüleceği bir değişimden geçecektir. Bundan sonra “Şeytan'a inanıyoruz (tartışmanın Yahudi başlangıcı) ama ‘Bu Satya’" diyerek kendimizi savunmak zorunda kalmayacağız, bunun yerine doğrudan "Zeus ve Satya'ya inanıyoruz" diyeceğiz. Doğrudan. Ve bu satırların bir yerinde Yahudilerin yalan söylediği de açıklanacak.

Bu GERÇEK olduğu için, GERÇEĞİ yansıtacak şekilde yeniden çerçeveleyerek, düşmanın yalan ve çarpıtma kümelerinden kaçınacağız ve onların kurduğu iğrenç bağlamlara kesin olarak son verip, onları bir miktar güce sahip oldukları geçmişte bırakılmış bir dönem olarak zamanın kumlarına gömeceğiz. Altın Çağ, Yahudi mitolojik karakterleri hakkında hesap vermek zorunda kalacağımız bir çağ değil, İnsanlığın başlangıcından bu yana Tanrıların sahip olduğu tahtlarını geri alacakları ve düşmanın herhangi ve bütün bağlamlarının varlığının sona ereceği ve hatta bir noktadan sonra hatırlanmasının bile bırakılacağı bir çağ olacaktır.

Bu Altın Çağ geçişinin bir parçası olmak ve onu getirenler olarak habercileri olmak istiyoruz ve ben de resmi olarak ilan ediyorum ki, düşman bağlamını temsil eden her şey aşamalı olarak ortadan kaldırılacak/kullanımı bırakılacaktır. Kökleri, düşmanın anlamını bozarak çarpıtmasına dayanan herhangi bir şeye bağlı kalmayı reddetmeliyiz. Bu herhangi bir romantiklik bile barındırmaz; romantiklik şöyle dursun, tam aksine, intihar etmeye benzer.

Düşman ateşi altında kalıp kendimizi “Satanik” ya da “Kötülüğün tarafında” (ki bu aslında İYİ TARAF'tı) olarak maskelememiz gereken tarihi dönemimiz sona ermiştir. Artık Tanrılarımı ya da halkımı onların bağlamlarının altında bulundurup saklamayacağım. Bunların bütün hepsi uzaklaştırılıp zihinlerden bağlamları koparılacak ve Tanrılar, düşmana tek bir şey dikte edecek alan bırakmadan, Antik Yunan ve Mısır'daki gibi doğrudan ve gururla sergilenecek.

Bizim otoritemiz Yahudiler değildir.

-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
 
Peki Tanrılarımız açıkça sergilenecek, ne demek zaten biz yahudilerin dikte ettiği gibi, bilmiyoruz ki ŞEYTAN ı yüksek rahibin demek istediği burda Tanrılarımızı halkamı anlatacak, yani bir tür misyonerlik gibimi?
 
Peki Tanrılarımız açıkça sergilenecek, ne demek zaten biz yahudilerin dikte ettiği gibi, bilmiyoruz ki ŞEYTAN ı yüksek rahibin demek istediği burda Tanrılarımızı halkamı anlatacak, yani bir tür misyonerlik gibimi?

Evet, biz gerçeğe haiziz lakin insanlar "Şeytan" denildiğinde korkup irkiliyorlar. Bu yüzden Satya ve Zeus isimlerini kullanmaya başlayacağız. Çünkü antik çağda, insanların bu tanrılarla beraber huzur içinde yaşadıkları biliniyor.

Yahudi yalanları yüzündense, bugün olduğu gibi, başka isimlerle hitap ettiğimizde, bunlar sanki Yahudilerden çıkmış kötücül kavramlar gibi anlaşılıyor ve insanlara ulaşamıyoruz.

"Zeus'a inanıyorum." demek ile "Şeytan'a inanıyorum ama o aslında o Şeytan değil." demek arasında çok fazla fark var. Maalesef bu insanların bilinciyle alakalı bir durum.
 
Anladım çok iyi anladım, SATAN SATYA ,ZEUS , bu geçiş süreci Tanrılarımızı onurlandırmak, kelimelerle anlatamıyorum ama, idrak ediyorum Kayre SATAN !
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top