Bunlara ben de katılıyorum, bu konuda ana fikrin "Epik destanlarda çok karakter var, çok karakter ölüyor; biz de milyarlarca karakter ekleyelim o zaman en epik bizimki olsun" olduğunu düşünüyorum. Dune olsun, Star Wars olsun, Warhammer 40K olsun hepsinde en ufak silahlı kavgada 60 trilyon insan ölüyor, normalde yer yerinden oynamalı ama bu evrendeki insanlar "alışkınız zaten" diyerek tüm acayipliği yok ediyor. Üstelik bu evrenlerde 100 trilyon askeriniz olsun, yine de Darth Emperor Gomcabbar diye biri seçilmiş kişi çıkıp tüm askerlerinizi kıymaya çevirebiliyor. ASOIAF'ta yaşadığınız şeyin onlarca kat kötüsü Warhammer'da var ki sanırım Grimdark'ın kökeni de Warhammer'da yatıyor, evren o kadar umutsuz olmaya çalışıyor ki asıl yapmaya çalıştığı alegorileri gözden kaçırmamıza sebep oluyor.
Bahsettiğiniz "karamsarlığa" durumunu ben de çok yaşıyorum, hatta bu konuda sosyolojik bir çıkarım yaptım. Siz, biz; ve çoğu 'zeki' insan hayatının bir döneminde depresif dönemlerden geçiyor ki bu da hayatı tanımanın bir parçasıdır zaten. Fakat dışarıdaki daha alt seviye insanlar bu 'depresif' durumu direkt zekiliğin kendisi sanıp 7/24 karamsar, pesimist, umursamaz ve depresif davranmaya çalışarak bunlara özeniyor. İşin kötüsü biz zeki insanların buna kanma ihtimali de çok fazla. Mesela örnek vereyim, ben kendi seviyemde olduğunu düşündüğüm için depresif ve zeki 'gözüken', kitap okuyan biriyle arkadaşlık kurdum, sonra? ortaya çıktı ki eleman her şeye burun kıvırıp depresif gözükerek toplumdan ayrı, zeki gözükmeye çalışan biriymiş. Bundan biz de zarar görmesek neyse, fakat bilinçaltımızda biz de "zeki=melankolik" kavramına inanıyoruz; sonuç olarak da ya gerçekten psikolojisi bozuk olan, ya da zekiliğe özenen tiplemeler bizim psikolojimizi dağıtıp asalak yaşamlarına devam ediyor.
Bizim yapmamız gereken, bir dönem depresiflikten geçse de hayattan soğumaktansa hayata tutunmayı tercih etmiş ve bunu hür iradeleri ile yapmış kişileri bulup bağ kurmak; arada çok ince bir ayrım var, aksi taktirde ya yalnız kalacağız ya da yanlış tercihler sonucu zarar göreceğiz. Bu konuda tüm kötü etkileri yaşadım ve bu ülkede mevzubahis insan tipini bulmanın neredeyse imkansız olduğunu sanıyorum.
Benim sövdüğüm karamsar eserlerden biri "The Sorrows of Young Werther" isimli boktan eserdir, Goethe bile yazdıktan sonra "Ellerim kırılaydı da yazmasaydım!" demiştir fakat iş işten geçmiş. Kitap evli bir hatuna göz diken, hatun buna sıcak-soğuk yaptıkça kafayı kıran ve en sonunda kafasını havaya uçuran bir yavşağın süper romantik hikayesini anlatıyor. Bizim karamsar-zeki gözükmeye çalışan güruh da bu tarz kitaplar okuyup "Şöyle mükemmel bir Sanat, böyle harika bir romantizm temsilcisi; duyguların harikulade bir dışavurumu..." diye yorumlar yapıyor, neden? Sanatçı ruhlu gözükecekler. Oysa neredeyse 10 yıl Sanat ve Sanat Tarihi eğitimi almış birisi olarak bu esere 'bok gibi' deyince ben "Daemonica Sanattan anlamıyor..." damgası yiyorum.