Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Ayrılan Rahipler ve Rahibeler

Aristeia

New member
Joined
Dec 31, 2024
Messages
41
Özel hayatlarından kaynaklanan sebeplerden ötürü ayrılmak zorunda kalan Rahipler ve Rahibeler ne zaman geri dönecek? Neden dönmüyorlar ya da? Dönerlerse tekrardan Rahip veya Rahibe mi olacaklar? Örneğin HP Micama Gmicalzoma, HPs Zildar Raasi, HPs Myla Limlal ve HPs Shannon.
 
Bunun bizim bilecegimiz bir durum olduğunu sanmıyorum, Tanrı/ça'lar en iyi kararı verecektir. Eski Yüksek Rahibe Shannon forumlarda hala aktif.
 
Şu an Yüksek Rahip/Rahibe ve Muhafız pozisyonları için çok yüksek standartlarımız var ama Joy of Satan'ın ilk dönemlerinde böyle bir durum mümkün değildi. Dolayısıyla dönemin üst yöneticilerinin hepsini iyi anımsayamıyoruz. Bazıları kişisel hayatlarından dolayı yeterli vakti vermediler, bazıları gelişimlerini sürdüremedi ve bazıları da ihanet etti.

Kısa bir liste yapmak gerekirse:
  • Don Danko: Mageson veya Magekike olarak da biliyoruz. İhanet etti ve yasaklandı. Hayatını kaybetmiş olabilir.

  • Jake Carlson: Yasaklandı. Ruhani gelişimini sağlamadı ve bazı konularda radikal, yanlış fikirleri vardı. "Satanic Gay Community" ile bilinir.

  • Lucius Oria: "Oriental Satanic Alliance", yani JoS Asya'nın başındaydı ama çok uzun zamandır deaktif. Yetkisinin alındığını söyleyebiliriz.

  • Micama Gmicalzoma: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle ayrıldı diye hatırlıyorum. Ve bir şey daha, uzun süre önce Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın bir mesajını okumuştum ve eski Yüksek Rahiplerden birinin, bir araba kazasında hayatını kaybettiğini söylemişti. Eğer yanlış hatırlamıyorsam o Gmicalzoma idi. Bundan sadece %25 eminim, müsait bir vaktimde tüm arşivi tekrar gözden geçirmem gerekiyor. Dileyen kendi araştırmasını yapabilir.

  • Myla Limlal: İspanya ve Portekiz JoS'larının başındaydı. İtalya JoS'ta da aktifti. Birkaç yıl önce kişisel hayat sebebiyle ayrıldı. İspanyol forumunda kendi açtığı konu var hatta neden ayrıldığına dair. Şu an bulamadım ama okuduğumu çok iyi bir şekilde hatırlıyorum, forumun biraz derinlerine bakmak lazım.

  • Shannon: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle görevlerini aksattığı için pozisyonu elinden alındı. Belli bir süre deaktif idi ancak ardından geri döndü. Yüksek Rahibe yetkisinin geri verilip verilmeyeceği konusuna yorum yapmak haddimiz değildir ama işler eskisi gibi değil.

  • Zildar Raasi: İhanet ettiğine dair söylentiler var ama yanlış hatırlamıyorsam kişisel hayat problemleri sebebiyle görevine devam edememişti.

  • Salem Burke: Bu isme geldiğimiz zaman, JoS'un çok erken dönemlerine bakıyoruz. Ruhani açıdan güçlü biri olduğunu söyleyebiliriz ancak madde kullanıyordu. Ayrıca YouTube üzerinde yüzünü göstererek düşman saldırılarına da açık hâle geldi. Sonuç olarak aklını kaybetti ve sonrası malum.

  • Vovim Baghie: Salem gibi madde kullanımı sebebiyle kendi çöküşünü getiren isimlerden. Bazen Salem ile aynı kişi gibi geliyor ama yanlış değilse ayrı kişilerdi.

  • Mac Friday: Kişisel hayat sebebiyle ayrılan Yüksek Rahiplerden biri.

  • Kai Purr: Yetkisel konumundan tam olarak emin değilim ama delüzyonel kişiliği sebebiyle atıldığını hatırlıyorum.
Eğer gözden kaçırmadığım bir isim yoksa, hatırladıklarım ve araştırdıklarım kadarıyla böyle bir geçmişimiz var.

Şeytan veya Tanrılar bunları bilmiyor muydu?

Tanrılar, herhangi bir bireyin ihanet edip etmeyeceğini; ihanet henüz gerçekleşmeden çok ama çok önce görebilirler. Bunlar, onlar tarafından önlenebilir ya da olmasına izin verilebilir. Genel olarak yeni büyüyen bir topluluk olduğumuz için uğradığımız ihanetler bize daima çok şey öğretmiştir. Tanrıların iradesi sorgulanabilecek ya da "tahmin edilebilecek" bir kuvvet değildir ve bu insanın haddini hayli hayli aşmaktadır. Sapasağlam ayaktayız, düşmanın kaybettiği ruhani savaşın fiziksel etkileri her gün daha da açık bir şekilde tezahür ediyor.

Onlar geri dönemezler mi, geri dönerlerse yetkileri geri verilir mi?

Kimin geri dönüp, kimin dönemeyeceğine karar vermek; yine, bizim haddimize değildir. Bu Tanrıların bilebileceği ve karar verebileceği bir şeydir. Elbette bazı isimlerin dönmesi gibi bir durum söz konusu değildir. En basit örnek Mageson. Kendi sonunu çok keskin bir şekilde getirmiştir.

Yetkilerin geri verilmesine gelecek olursak, aynı şekilde, bu Tanrıların iradesine bağlıdır. Shannon hâlen burada ama eski pozisyonunda değil. Neden değil veya ne zaman bu pozisyona dönebilir, burada sorabileceğimiz onlarca soru var ama verilecek tek bir cevap var: Şeytan ne derse o olur!
 
Şu an Yüksek Rahip/Rahibe ve Muhafız pozisyonları için çok yüksek standartlarımız var ama Joy of Satan'ın ilk dönemlerinde böyle bir durum mümkün değildi. Dolayısıyla dönemin üst yöneticilerinin hepsini iyi anımsayamıyoruz. Bazıları kişisel hayatlarından dolayı yeterli vakti vermediler, bazıları gelişimlerini sürdüremedi ve bazıları da ihanet etti.

Kısa bir liste yapmak gerekirse:
  • Don Danko: Mageson veya Magekike olarak da biliyoruz. İhanet etti ve yasaklandı. Hayatını kaybetmiş olabilir.

  • Jake Carlson: Yasaklandı. Ruhani gelişimini sağlamadı ve bazı konularda radikal, yanlış fikirleri vardı. "Satanic Gay Community" ile bilinir.

  • Lucius Oria: "Oriental Satanic Alliance", yani JoS Asya'nın başındaydı ama çok uzun zamandır deaktif. Yetkisinin alındığını söyleyebiliriz.

  • Micama Gmicalzoma: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle ayrıldı diye hatırlıyorum. Ve bir şey daha, uzun süre önce Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın bir mesajını okumuştum ve eski Yüksek Rahiplerden birinin, bir araba kazasında hayatını kaybettiğini söylemişti. Eğer yanlış hatırlamıyorsam o Gmicalzoma idi. Bundan sadece %25 eminim, müsait bir vaktimde tüm arşivi tekrar gözden geçirmem gerekiyor. Dileyen kendi araştırmasını yapabilir.

  • Myla Limlal: İspanya ve Portekiz JoS'larının başındaydı. İtalya JoS'ta da aktifti. Birkaç yıl önce kişisel hayat sebebiyle ayrıldı. İspanyol forumunda kendi açtığı konu var hatta neden ayrıldığına dair. Şu an bulamadım ama okuduğumu çok iyi bir şekilde hatırlıyorum, forumun biraz derinlerine bakmak lazım.

  • Shannon: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle görevlerini aksattığı için pozisyonu elinden alındı. Belli bir süre deaktif idi ancak ardından geri döndü. Yüksek Rahibe yetkisinin geri verilip verilmeyeceği konusuna yorum yapmak haddimiz değildir ama işler eskisi gibi değil.

  • Zildar Raasi: İhanet ettiğine dair söylentiler var ama yanlış hatırlamıyorsam kişisel hayat problemleri sebebiyle görevine devam edememişti.

  • Salem Burke: Bu isme geldiğimiz zaman, JoS'un çok erken dönemlerine bakıyoruz. Ruhani açıdan güçlü biri olduğunu söyleyebiliriz ancak madde kullanıyordu. Ayrıca YouTube üzerinde yüzünü göstererek düşman saldırılarına da açık hâle geldi. Sonuç olarak aklını kaybetti ve sonrası malum.

  • Vovim Baghie: Salem gibi madde kullanımı sebebiyle kendi çöküşünü getiren isimlerden. Bazen Salem ile aynı kişi gibi geliyor ama yanlış değilse ayrı kişilerdi.

  • Mac Friday: Kişisel hayat sebebiyle ayrılan Yüksek Rahiplerden biri.

  • Kai Purr: Yetkisel konumundan tam olarak emin değilim ama delüzyonel kişiliği sebebiyle atıldığını hatırlıyorum.

  • Zola LuckyStar: Yahudi. Atıldıktan sonra, birkaç deli üyeyle beraber tüm gün HPHC'ye hakaret ettikleri ve onun sözde "hatalarını" aradıkları bir topluluk oluşturdu. Bu topluluk hâlen aktif ve Şeytan'ın adını kullanıyorlar. Topluluğun tam adını, insanları yönlendirmemek sebebiyle vermeyeceğim. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam JoS'un bağışlarından biriyle ilgili bir olaya karışmıştı. Afrika bölgesinden (veya daha farklı ama yakın bir bölgeden) bir üyenin yüklü miktardaki bağışıyla ilgili bir dolandırma vakasının suçlularından biriydi. Bu olayı çok ama çok uzun süre önce okuduğum için detaylarına tam hâkim değilim.
Eğer gözden kaçırmadığım bir isim yoksa, hatırladıklarım ve araştırdıklarım kadarıyla böyle bir geçmişimiz var.

Şeytan veya Tanrılar bunları bilmiyor muydu?

Tanrılar, herhangi bir bireyin ihanet edip etmeyeceğini; ihanet henüz gerçekleşmeden çok ama çok önce görebilirler. Bunlar, onlar tarafından önlenebilir ya da olmasına izin verilebilir. Genel olarak yeni büyüyen bir topluluk olduğumuz için uğradığımız ihanetler bize daima çok şey öğretmiştir. Tanrıların iradesi sorgulanabilecek ya da "tahmin edilebilecek" bir kuvvet değildir ve bu insanın haddini hayli hayli aşmaktadır. Sapasağlam ayaktayız, düşmanın kaybettiği ruhani savaşın fiziksel etkileri her gün daha da açık bir şekilde tezahür ediyor.

Onlar geri dönemezler mi, geri dönerlerse yetkileri geri verilir mi?

Kimin geri dönüp, kimin dönemeyeceğine karar vermek; yine, bizim haddimize değildir. Bu Tanrıların bilebileceği ve karar verebileceği bir şeydir. Elbette bazı isimlerin dönmesi gibi bir durum söz konusu değildir. En basit örnek Mageson veya Yahudi bir deli olan Zola gibi. Bu isimler kendi sonlarını çok keskin bir şekilde getirmişlerdir.

Yetkilerin geri verilmesine gelecek olursak, aynı şekilde, bu Tanrıların iradesine bağlıdır. Shannon hâlen burada ama eski pozisyonunda değil. Neden değil veya ne zaman bu pozisyona dönebilir, burada sorabileceğimiz onlarca soru var ama verilecek tek bir cevap var: Şeytan ne derse o olur!
Merhaba trafik kazasında bir yüksek rahibin öldüğünü söylediniz tanrılar bizi bu tip durumlardan korumuyor mu ?
 
Şu an Yüksek Rahip/Rahibe ve Muhafız pozisyonları için çok yüksek standartlarımız var ama Joy of Satan'ın ilk dönemlerinde böyle bir durum mümkün değildi. Dolayısıyla dönemin üst yöneticilerinin hepsini iyi anımsayamıyoruz. Bazıları kişisel hayatlarından dolayı yeterli vakti vermediler, bazıları gelişimlerini sürdüremedi ve bazıları da ihanet etti.

Kısa bir liste yapmak gerekirse:
  • Don Danko: Mageson veya Magekike olarak da biliyoruz. İhanet etti ve yasaklandı. Hayatını kaybetmiş olabilir.

  • Jake Carlson: Yasaklandı. Ruhani gelişimini sağlamadı ve bazı konularda radikal, yanlış fikirleri vardı. "Satanic Gay Community" ile bilinir.

  • Lucius Oria: "Oriental Satanic Alliance", yani JoS Asya'nın başındaydı ama çok uzun zamandır deaktif. Yetkisinin alındığını söyleyebiliriz.

  • Micama Gmicalzoma: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle ayrıldı diye hatırlıyorum. Ve bir şey daha, uzun süre önce Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın bir mesajını okumuştum ve eski Yüksek Rahiplerden birinin, bir araba kazasında hayatını kaybettiğini söylemişti. Eğer yanlış hatırlamıyorsam o Gmicalzoma idi. Bundan sadece %25 eminim, müsait bir vaktimde tüm arşivi tekrar gözden geçirmem gerekiyor. Dileyen kendi araştırmasını yapabilir.

  • Myla Limlal: İspanya ve Portekiz JoS'larının başındaydı. İtalya JoS'ta da aktifti. Birkaç yıl önce kişisel hayat sebebiyle ayrıldı. İspanyol forumunda kendi açtığı konu var hatta neden ayrıldığına dair. Şu an bulamadım ama okuduğumu çok iyi bir şekilde hatırlıyorum, forumun biraz derinlerine bakmak lazım.

  • Shannon: Kişisel hayat yoğunluğu sebebiyle görevlerini aksattığı için pozisyonu elinden alındı. Belli bir süre deaktif idi ancak ardından geri döndü. Yüksek Rahibe yetkisinin geri verilip verilmeyeceği konusuna yorum yapmak haddimiz değildir ama işler eskisi gibi değil.

  • Zildar Raasi: İhanet ettiğine dair söylentiler var ama yanlış hatırlamıyorsam kişisel hayat problemleri sebebiyle görevine devam edememişti.

  • Salem Burke: Bu isme geldiğimiz zaman, JoS'un çok erken dönemlerine bakıyoruz. Ruhani açıdan güçlü biri olduğunu söyleyebiliriz ancak madde kullanıyordu. Ayrıca YouTube üzerinde yüzünü göstererek düşman saldırılarına da açık hâle geldi. Sonuç olarak aklını kaybetti ve sonrası malum.

  • Vovim Baghie: Salem gibi madde kullanımı sebebiyle kendi çöküşünü getiren isimlerden. Bazen Salem ile aynı kişi gibi geliyor ama yanlış değilse ayrı kişilerdi.

  • Mac Friday: Kişisel hayat sebebiyle ayrılan Yüksek Rahiplerden biri.

  • Kai Purr: Yetkisel konumundan tam olarak emin değilim ama delüzyonel kişiliği sebebiyle atıldığını hatırlıyorum.
Eğer gözden kaçırmadığım bir isim yoksa, hatırladıklarım ve araştırdıklarım kadarıyla böyle bir geçmişimiz var.

Şeytan veya Tanrılar bunları bilmiyor muydu?

Tanrılar, herhangi bir bireyin ihanet edip etmeyeceğini; ihanet henüz gerçekleşmeden çok ama çok önce görebilirler. Bunlar, onlar tarafından önlenebilir ya da olmasına izin verilebilir. Genel olarak yeni büyüyen bir topluluk olduğumuz için uğradığımız ihanetler bize daima çok şey öğretmiştir. Tanrıların iradesi sorgulanabilecek ya da "tahmin edilebilecek" bir kuvvet değildir ve bu insanın haddini hayli hayli aşmaktadır. Sapasağlam ayaktayız, düşmanın kaybettiği ruhani savaşın fiziksel etkileri her gün daha da açık bir şekilde tezahür ediyor.

Onlar geri dönemezler mi, geri dönerlerse yetkileri geri verilir mi?

Kimin geri dönüp, kimin dönemeyeceğine karar vermek; yine, bizim haddimize değildir. Bu Tanrıların bilebileceği ve karar verebileceği bir şeydir. Elbette bazı isimlerin dönmesi gibi bir durum söz konusu değildir. En basit örnek Mageson. Kendi sonunu çok keskin bir şekilde getirmiştir.

Yetkilerin geri verilmesine gelecek olursak, aynı şekilde, bu Tanrıların iradesine bağlıdır. Shannon hâlen burada ama eski pozisyonunda değil. Neden değil veya ne zaman bu pozisyona dönebilir, burada sorabileceğimiz onlarca soru var ama verilecek tek bir cevap var: Şeytan ne derse o olur!
Bu selam burke YouTube daki adamı
Esenliklerle
 
Ölüm kaderseldir.
Değiştirilemeyecek biçimde olan kadersellikden mi bahsettiniz bilmiyorum ama o zaman ben veya başka bir zevist, ölümcül bir hastalığa yakalandığında Lord Valefor ritüelini yapması veya ruhani iyileştirme çabaları da tamamen anlamsız bir duruma düşmüyor mu?

Ayrıca o zaman Koruyucu Demonlarımız bizi sadece ruhani saldırılardan ve ölümcül olmayan tehlikelerden mi korurlar?
 
Değiştirilemeyecek biçimde olan kadersellikden mi bahsettiniz bilmiyorum ama o zaman ben veya başka bir zevist, ölümcül bir hastalığa yakalandığında Lord Valefor ritüelini yapması veya ruhani iyileştirme çabaları da tamamen anlamsız bir duruma düşmüyor mu?

Ayrıca o zaman Koruyucu Demonlarımız bizi sadece ruhani saldırılardan ve ölümcül olmayan tehlikelerden mi korurlar?

Zannımca burada verilen kader kavramı değiştiremediğiniz olgu olan kader değildir. Tanrıların ve Tanrıçaların kişinin kaderini değiştirme gücü vardır. Bildiğim kadarıyla Leydi Maxine zamanında gelecek yıl takvimine baktığında onun için çok kötü geçecek bir yıl yaşayacakmış. Hatta onun için ölümcül bile sonuçlanabilir bir durum olmasına rağmen, babamız durumu değiştirmiş ve kendisi oldukça güzel bir yıl yaşamış. Leydi Maxine'nin durumu epey bir farklı olsa da size genel bir hat verebilir. Bir Zevist bildiğim kadarıyla sadece meditasyonlarda kendini geliştirmiş olması bile gezegenlerin yönetim enerjisinden kurtulmak için yeterlidir. -Ki, bildiğim kadarıyla tek çıkış yolu gelişmişlik değil. Bunun için negatif karmayı yok etmek gibi çalışmalar var.
 
Ölüm tarihimiz neredeyse bellidir. O tarih gelince ölüm kişiyi bir şekilde bulacaktır. Ruhumuz çok gelişmiş ise ölümümüzü sadece "geciktirebiliriz" ancak ölümsüzlük yalnızca Magnum Opus ile mümkündür.

Kanser gibi ölümcül bir hastalıktan iyileşmemiz mümkündür ve eminim ki majikal çalışmalar ve Tanrılarımızın yardımıyla iyileşenler vardır. Ancak bir yerden sonra kişi kaderiyle yüzleşmek durumunda kalacaktır.

Magnum Opus'u tamamlayamazsak ölüm bizleri bir şekilde "o vakitte" bulacak. Bir kişi ömrünü Tanrılarımızın yardımı ve büyüler ile geçiremez zira Magnum Opus'u tamamlamamıştır ve hâlâ bir fânidir.
 
Değiştirilemeyecek biçimde olan kadersellikden mi bahsettiniz bilmiyorum ama o zaman ben veya başka bir zevist, ölümcül bir hastalığa yakalandığında Lord Valefor ritüelini yapması veya ruhani iyileştirme çabaları da tamamen anlamsız bir duruma düşmüyor mu?

Ayrıca o zaman Koruyucu Demonlarımız bizi sadece ruhani saldırılardan ve ölümcül olmayan tehlikelerden mi korurlar?

Tanrılar ölümü sadece kısa bir dönem olarak geciktirebilirler. Aksi takdirde hepimizin ölümsüz olması gibi absürt bir durumla karşılaşırdık. Kişinin ölüm tarihi doğduğu andan belirlidir. Erken ölümleri engelleyebilirler, fakat yerinde ölüm çok az geciktirilebilir.
 
Tanrılar ölümü sadece kısa bir dönem olarak geciktirebilirler. Aksi takdirde hepimizin ölümsüz olması gibi absürt bir durumla karşılaşırdık. Kişinin ölüm tarihi doğduğu andan belirlidir. Erken ölümleri engelleyebilirler, fakat yerinde ölüm çok az geciktirilebilir.

Yaptığımız meditasyonlarla aslında bu tür karmalarımızı aşmaya çalışmıyor muyuz normalde? Mesela atıyorum benim kaderimde silahla yaralanma ve ölme üzerine karmam var. Bu benim kaderim.

Ancak bu negatif şeyleri kırmak için kareler yapıyoruz, meditasyonlar yapıyoruz, büyüler yapıyoruz.

Kişi tabi ki ölümden kaçamaz. Ama negatif karmadan kurtulan bir insanın felaket derecelerde ölmemesi gerekiyor gibime geliyor. Bir bombalı saldırıda ölmekle doğal sebeplerden dolayı ölmek farklı şeyler sonuçta.

Aklıma gelmişken bir şey sormak istiyorum. Magnum Opus’a erişen kişiler, artık Tanrı(ça) olduklarına göre fiziksel vücutlarını bırakıyorlar değil mi? Normal bir kişinin cesedinin bulunması gibi mi oluyor?
 
Yaptığımız meditasyonlarla aslında bu tür karmalarımızı aşmaya çalışmıyor muyuz normalde? Mesela atıyorum benim kaderimde silahla yaralanma ve ölme üzerine karmam var. Bu benim kaderim.

Ancak bu negatif şeyleri kırmak için kareler yapıyoruz, meditasyonlar yapıyoruz, büyüler yapıyoruz.

Kişi tabi ki ölümden kaçamaz. Ama negatif karmadan kurtulan bir insanın felaket derecelerde ölmemesi gerekiyor gibime geliyor. Bir bombalı saldırıda ölmekle doğal sebeplerden dolayı ölmek farklı şeyler sonuçta.

Aklıma gelmişken bir şey sormak istiyorum. Magnum Opus’a erişen kişiler, artık Tanrı(ça) olduklarına göre fiziksel vücutlarını bırakıyorlar değil mi? Normal bir kişinin cesedinin bulunması gibi mi oluyor?

Bu saydıklarınız farklı bir etkinin ürünü. Normalden daha erken ölüm olarak kategorilendirilebilir.

Ölüm zamanı ise kişinin ölümcül olaylarla yüzleşmeden ölmesi gerektiği, önceden belirli vakittir.

Bu söylediğiniz Magnum Opus'un muhtemelen ileri bir aşaması.
 
Bu saydıklarınız farklı bir etkinin ürünü. Normalden daha erken ölüm olarak kategorilendirilebilir.

Ölüm zamanı ise kişinin ölümcül olaylarla yüzleşmeden ölmesi gerektiği, önceden belirli vakittir.

Bu söylediğiniz Magnum Opus'un muhtemelen ileri bir aşaması.

Önceden belirli olan ölüm varsa bu sabit değişiyor olması gerekiyor. Çünkü eğer bla bla tarihlerinde ölmem gerekiyorsa, ruhaniyet ile hayatımda nasıl birçok şeyi değiştirebiliyorsam, o sabitliği de değiştirebiliyor olmam lazım. Az da olsa etkimin oluyor olması lazım.

Diğer türlü bu ölümümü aşmam bile aslında kaderimde yazıyor olması gerekiyor. Yani aslında ne yöne koşarsam koşayım, aynı mesafede, aynı sabitliğe geliyor olmam lazım. O zaman ruhaniyet sadece yanılsama oluyor.
 
Önceden belirli olan ölüm varsa bu sabit değişiyor olması gerekiyor. Çünkü eğer bla bla tarihlerinde ölmem gerekiyorsa, ruhaniyet ile hayatımda nasıl birçok şeyi değiştirebiliyorsam, o sabitliği de değiştirebiliyor olmam lazım. Az da olsa etkimin oluyor olması lazım.

Diğer türlü bu ölümümü aşmam bile aslında kaderimde yazıyor olması gerekiyor. Yani aslında ne yöne koşarsam koşayım, aynı mesafede, aynı sabitliğe geliyor olmam lazım. O zaman ruhaniyet sadece yanılsama oluyor.

Magnum Opus ile bu mümkün Bu yüzden gelişmişliğin "kademeleri" var. Bazı şeyleri aşmak doğal olarak daha zordur. Eğer kaderden tamamen hür olabilseydiniz bu zaten tanrılık olurdu. Ve evet, amacımız bu fakat bu insanın kendi başına aşmasının çok zor olduğu bir engeldir.

Basit düşünün, tokadınızla tahtayı kırmakla kütüğü kırmak aynı şey değil. Fakat yeterince güçlendirirseniz, çatlaklar oluşturacak ve en sonunda da bütünüyle kırabilecek aşamaya geleceksinizdir.
 
Magnum Opus ile bu mümkün Bu yüzden gelişmişliğin "kademeleri" var. Bazı şeyleri aşmak doğal olarak daha zordur. Eğer kaderden tamamen hür olabilseydiniz bu zaten tanrılık olurdu. Ve evet, amacımız bu fakat bu insanın kendi başına aşmasının çok zor olduğu bir engeldir.

Basit düşünün, tokadınızla tahtayı kırmakla kütüğü kırmak aynı şey değil. Fakat yeterince güçlendirirseniz, çatlaklar oluşturacak ve en sonunda da bütünüyle kırabilecek aşamaya geleceksinizdir.

Ben biraz daha kelebek etkisi gibi düşünmüştüm bu durumları. Mesela yıllar öncesinde birkaç arkadaşımın beni tetiklemesi olmasaydı İslam dinini sorgulamayacaktım. Doğal olarak yıllar içerisinde de bir şeyler sırasıyla yaşanmayacak, ve bugünki Zevist halim olmayacaktı. Ufak bir tetikleme yapmaları beni bugünlere getirdi. Belki o olmasaydı İslam zırvalarını yaşayacak ve pil olacaktım sadece.

Ama dediğinizden şimdi anladığım kadarıyla, önümüzde bir yol var ve bu yoldaki şeyleri değiştirmekte hürüz. Zaten özgür irademiz gereği hayatımızı biçimlendirme fırsatımız var. Ancak ne yaparsak yapalım yolun sonunun olduğu değişmiyor, ölüm. Yoldaki bozuklukları iyileştirmek daha kolay olsa da yolu uzatmak hepsinden daha zor.

Ancak eğer ölüm doğduğumuzda direkt belli oluyorsa ne kadar özgür irademiz var diyebiliriz ki? Böyle yazınca çok alakasız oldu ama demek istediğim sanki bir kitap okuyoruz ve ölüm bir metindeki gibi belli. Burada da özgürlük göremiyorum. Çok deterministik gibi oluyor.
 
Ama dediğinizden şimdi anladığım kadarıyla, önümüzde bir yol var ve bu yoldaki şeyleri değiştirmekte hürüz. Zaten özgür irademiz gereği hayatımızı biçimlendirme fırsatımız var. Ancak ne yaparsak yapalım yolun sonunun olduğu değişmiyor, ölüm. Yoldaki bozuklukları iyileştirmek daha kolay olsa da yolu uzatmak hepsinden daha zor.

Ancak eğer ölüm doğduğumuzda direkt belli oluyorsa ne kadar özgür irademiz var diyebiliriz ki? Böyle yazınca çok alakasız oldu ama demek istediğim sanki bir kitap okuyoruz ve ölüm bir metindeki gibi belli. Burada da özgürlük göremiyorum. Çok deterministik gibi oluyor.

Başın ve sonun belirli olması, aradaki boşlukları geçersiz kılmayacağı için endişelenmemeye özen gösterin.
 
Önceden belirli olan ölüm varsa bu sabit değişiyor olması gerekiyor. Çünkü eğer bla bla tarihlerinde ölmem gerekiyorsa, ruhaniyet ile hayatımda nasıl birçok şeyi değiştirebiliyorsam, o sabitliği de değiştirebiliyor olmam lazım. Az da olsa etkimin oluyor olması lazım.

Diğer türlü bu ölümümü aşmam bile aslında kaderimde yazıyor olması gerekiyor. Yani aslında ne yöne koşarsam koşayım, aynı mesafede, aynı sabitliğe geliyor olmam lazım. O zaman ruhaniyet sadece yanılsama oluyor.¹
Ölüm, doğal döngünün bir parçasıdır. Doğarsın, yaşarsın, ölüm sana gelir ve tekrar doğarsın. Bu döngüyü aşmak, bunun üstünde olmak istiyorsanız Magnum Opus'a ulaşmanız gerekmektedir.

Büyü ile yapılabilecek şeylerin sınırı yok (buna yaşam süresini uzatmakta dahil) fakat sadece büyü ile tam/gerçek ölümsüzlüğe ulaşmak imkansız.
 
Tanrılar ölümü sadece kısa bir dönem olarak geciktirebilirler. Aksi takdirde hepimizin ölümsüz olması gibi absürt bir durumla karşılaşırdık. Kişinin ölüm tarihi doğduğu andan belirlidir. Erken ölümleri engelleyebilirler, fakat yerinde ölüm çok az geciktirilebilir.
Benim bahsettiğimde trafik kazasından kaynaklı ölüm olduğu içindi. Yani ben tabiki de büyü çalışmaları ve ritüel yaparak 200-300 yıl veya daha fazla yaşamayı beklemiyorum ama bir yanda 60-70 sene meditasyonlarla dolu, sevdiklerimizide bu yola çekmeye çalıştığımız, karmamızı temizlemeye çalıştığımız güzel bir hayat geçirip 'vakit' geldiğinde ölmek var. Öte yanda sokağa çıkıldığında herhangi bir an ölme riskimizin olduğu bir an ölmek var; örnek olarak yoldan geçerken araba çarpması, tekin bir yerde düşmüş andropodlar tarafından sebepsiz bir saldırıya uğrayıp ölme veya kanser, kalp hastalıkları, inme gibi durumlara yakalanıp 20,30,40 yaşlarında erken ölmek var.

Benim bahsettiğim ruhani çalışmalar yapılarak ve Tanrılarımızdan da yardım isteyerek ikinci seçenek yerine birinci seçeneği yaşayabilir miyiz.
 
Benim bahsettiğimde trafik kazasından kaynaklı ölüm olduğu içindi. Yani ben tabiki de büyü çalışmaları ve ritüel yaparak 200-300 yıl veya daha fazla yaşamayı beklemiyorum ama bir yanda 60-70 sene meditasyonlarla dolu, sevdiklerimizide bu yola çekmeye çalıştığımız, karmamızı temizlemeye çalıştığımız güzel bir hayat geçirip 'vakit' geldiğinde ölmek var. Öte yanda sokağa çıkıldığında herhangi bir an ölme riskimizin olduğu bir an ölmek var; örnek olarak yoldan geçerken araba çarpması, tekin bir yerde düşmüş andropodlar tarafından sebepsiz bir saldırıya uğrayıp ölme veya kanser, kalp hastalıkları, inme gibi durumlara yakalanıp 20,30,40 yaşlarında erken ölmek var.

Benim bahsettiğim ruhani çalışmalar yapılarak ve Tanrılarımızdan da yardım isteyerek ikinci seçenek yerine birinci seçeneği yaşayabilir miyiz.

Ölüm tarihiniz öyleyse, elbette evet, yaşayabilirsiniz. Önünüzde herhangi bir engel yok. Sağlığınıza ve korunmanıza dikkat edin, yeterli. Bu tarz erken ölümler her an yaşanan şeyler değildir. Zaten çoğunluk ileri yaşlarda vefat etmekte. Dediğim gibi, endişelenmeyin, az sayıda insan erken yaşta vefat etmek için yazgılıdır ve bu kişiler de Tanrıların koruması altında ilerleyecektir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top