Welcome to the Temple of Zeus's Official Forums!

Welcome to the official forums for the Temple of Zeus. Please consider registering an account to join our community.

İskenderiye Kütüphanesi

Joined
Sep 5, 2022
Messages
73
Antik atalarımız teknolojide oldukça ilerlemiş oldukları halde neden bunca paha biçilmez bilgiyi 700.000 parça papirüse tek kopya olacak şekilde yazarak kolayca yok edilme riski bulunduğu halde tek bir kütüphaneye yığdılar? Neden daha ileri ve gelişmiş bir depolama metodu kullanılmadı? Ne dersiniz?
 
Her bilgi sonsuza değin saklanmak ve muhafaza edilmek için değildir.

Üst düzey bilgi, kendisini yaratacak bilgeliğe ve kendisini koruyacak bir medeniyete ihtiyaç duyar.

Bu ikisinden birinin başarısız olması durumunda, mevcut olan bilginin de herhangi bir değeri kalmayacaktır zira ya bu bilgiyi uygulayacak bilgelik olmayacaktır ya da bilgiyi koruyacak bir medeniyetin bulunmaması sebebiyle, bilgi yozlaştırılacak ve kötü amaçlara yönlendirilecektir.

Burada örnek olarak Osiris'in Salonu içerisindeki üst düzey ruhani bilgiyi örnek verebiliriz. Bu ruhani bilgi, Antik Mısır ve Antik Yunan gibi kaynaklardan gelmedir ve eski, doğru ve güçlü ruhaniyetin restore edilmesidir. Yeterli bilgelik, yani Rahiplik, oluştuğunda ve medeniyet, yani hayatta kalma aşamasından genişleme aşamasına geçmiş Zeus'un Tapınağı, yükseldiğinde; bu bilgi tekrardan bize bahşedilmeye ve inisiyelerin kullanımına sunulmaya başlandı.

Bunlar tozlu raflardan alınmadı. Bu, Tanrılarla olan iletişimin en üst seviyesini, saf ruhaniyeti temsil etmektedir.

Sorduğunuz sorunun çok derin ve kompleks bir soru olduğunu, birden fazla katman içerdiğini ve en iyi şekilde ancak Yüksek Rahip tarafından cevaplanabileceğini unutmayın. Yukarıda verdiğim cevap, bu olayın sadece çok yüzeysel bir değerlendirmesidir ancak konuya yaklaşımınıza dair daha iyi bir bakış açısı elde etmenize olanak sağlayacaktır.
 
Her bilgi sonsuza değin saklanmak ve muhafaza edilmek için değildir.

Üst düzey bilgi, kendisini yaratacak bilgeliğe ve kendisini koruyacak bir medeniyete ihtiyaç duyar.

Bu ikisinden birinin başarısız olması durumunda, mevcut olan bilginin de herhangi bir değeri kalmayacaktır zira ya bu bilgiyi uygulayacak bilgelik olmayacaktır ya da bilgiyi koruyacak bir medeniyetin bulunmaması sebebiyle, bilgi yozlaştırılacak ve kötü amaçlara yönlendirilecektir.

Burada örnek olarak Osiris'in Salonu içerisindeki üst düzey ruhani bilgiyi örnek verebiliriz. Bu ruhani bilgi, Antik Mısır ve Antik Yunan gibi kaynaklardan gelmedir ve eski, doğru ve güçlü ruhaniyetin restore edilmesidir. Yeterli bilgelik, yani Rahiplik, oluştuğunda ve medeniyet, yani hayatta kalma aşamasından genişleme aşamasına geçmiş Zeus'un Tapınağı, yükseldiğinde; bu bilgi tekrardan bize bahşedilmeye ve inisiyelerin kullanımına sunulmaya başlandı.

Bunlar tozlu raflardan alınmadı. Bu, Tanrılarla olan iletişimin en üst seviyesini, saf ruhaniyeti temsil etmektedir.

Sorduğunuz sorunun çok derin ve kompleks bir soru olduğunu, birden fazla katman içerdiğini ve en iyi şekilde ancak Yüksek Rahip tarafından cevaplanabileceğini unutmayın. Yukarıda verdiğim cevap, bu olayın sadece çok yüzeysel bir değerlendirmesidir ancak konuya yaklaşımınıza dair daha iyi bir bakış açısı elde etmenize olanak sağlayacaktır.
Yani bu kadar kırılgan bir metotla depolamaları aslında gerektiğinde kullanılacak bir kendini imha mekanizması mıydı?
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top