Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

yapamayacagım

satou

Active member
Joined
Mar 24, 2022
Messages
374
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
 
Hayatın bu gerçekçi doğası garip geliyor. Önceden Tanrı inancına sahip olduğum için her şey daha sonsuz ve manevi geliyordu. Ama aslında her şey fiziksel ve teknolojik. Bizden daha üst uzaylı ırk var ve çok uzun zamandır yaşayıp evreni tanıyorlar. Uzaylılar, gezegenler, fizik kuralları.. Ruhum garip bir video oyununun içine sıkışmış gibi geliyor. Her şey fiziksel ve kırılgan geliyor. Hiçbir şey anlamıyorum. En azından güçlerim olsaydı da bir şeyleri kontrol altında tutabilseydim, istediklerimi yapabilseydim. Gerçekten de dünyadaki herkes her şeyin sonsuz ve manevi olduğunu falan düşünüyor. Hayatın gerçekliği ve fiziksel işleyiş.. Bir şeylerin yolunda gitmesi imkansızmış gibi geliyor. Gerçekçi olmanın ve çabalamanın ne olduğunu biliyorum zaten yaşamak demek bir şeyleri kontrol etmek. Hayatı anlayınca her şey çok uçlarda ve zor geliyor. Bunun en büyük örneği ruhun gelişmesinin gerekmesi ve fiziksel işleyiş.. Sadece yok olmak istiyorum sanırım. Hayat o kadar gerçek ki, buraya bunları yazarak bile sadece kendimi rahatlatmış olacağım. Gerçekten bir şeyler yapmadığım sürece bir şeyler değişmeyecek.
 
Size duymanız gerekenler hem forum hem de mailler üzerinden sayısız kez söylendi. Bu saatten sonra yapmanız gereken tek şey, işleri düzeltmek için köpek gibi çalışmak iken, hâlen bu tarz zayıf ve şımarıkça şeyler söyleyebiliyorsanız o zaman bizler için yapılacak herhangi bir şey kalmamıştır. Sonuçta artık size söylenen her şey, olmayan bazı şeyler hakkında kendi kafanızda yarattığınız mağduriyet ve acı ile dolu kurban dünyasını beslemekten başka bir işe yaramayacaktır. Sert ama gerçek.
 
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.
 
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Siz bu konudan hiçbir şey anlamamışsınız. Başarısızlıklarınızı cezalandırmak yerine başarılarınızı ödüllendirseniz ya?

Başaramazsam intihar edeceğim demek nedir biliyor musunuz? İnanılmaz sağlıksız bir kafa yapısına sahipsiniz. Üniversite kazanmak yerine halletmeniz gereken başka sorunlarınız var.

Yaşanılan zorluklara ve çekilen acıya tecrübe yerine azap gözüyle bakmanız yanlış bir kere. Ancak size vaaz vermeyeceğim. Her şeye en baştan başlayın ve üniversite kazanmak yerine daha normal biri olun.
 
unforgiven said:
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Siz bu konudan hiçbir şey anlamamışsınız. Başarısızlıklarınızı cezalandırmak yerine başarılarınızı ödüllendirseniz ya?

Başaramazsam intihar edeceğim demek nedir biliyor musunuz? İnanılmaz sağlıksız bir kafa yapısına sahipsiniz. Üniversite kazanmak yerine halletmeniz gereken başka sorunlarınız var.

Yaşanılan zorluklara ve çekilen acıya tecrübe yerine azap gözüyle bakmanız yanlış bir kere. Ancak size vaaz vermeyeceğim. Her şeye en baştan başlayın ve üniversite kazanmak yerine daha normal biri olun.
Sorarım size, her gün ağlayıp, kendimi mutsuz bir şekildeki mi yola devam edeyim ? Yoksa başarısızlığımı cezalandırıp, kendimi geliştirmeyeyim mi ? Zaten bir yetkilinin dediğine göre beyaz ırk kendini diğer medeniyetlere göre geliştirmiş, evet şimdi bende kendimi geliştirmek için çaba sarf ediyorum. Özellikle tanrılara olan öfkemi arttırıyorum bu sayede önce sınavı kazanmayı düşünüyorum. Sonrada ruhaniyeti odaklanmak istiyorum. Bu ceza sistemi var olmazsa nasıl disiplin sağlarım ? Ben sadece gerçekleri diyorum. Güçlenmek için acı çekmek gerek. İlerde dövüş sporlarınada gitmek istiyorum kadın olduğum için ailem pek izin vermedi. Ama acı yoksa başarıda yok. İyi günler diliyorum.
 
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.
Cezalandırma yönteminiz normal değil psikolojik destek almak en hayırlısı olabilir
 
Argus said:
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.
Cezalandırma yönteminiz normal değil psikolojik destek almak en hayırlısı olabilir
Forumda kavga etmek istemiyorum. Ama şunu demek istiyorum, ben genel olarak şu mantığı benimsedim. Erkekler, genel olarak konfor alanından çıktıktan sonra başarılı oluyor. Bende bir kadın olarak hemcinslerimin yapmadığı şeyleri yaparak başarı kazanmak istiyorum. Bir nevi maskülenlik gibi bir şey ama bunun kadın versiyonu. Çaba ve disiplin şeyini kendime adapte ediyorum bunu yapmam içinde bir ceza sistemi olmalı insanlar neden ahlaklı davranmak durumunda kalır ? Çünkü ceza sistemi var. Ben, neden disiplinli olurum ? Çünkü benimde ceza sistemim var. Bu biraz mantıklı gelmeyebilir, ama bir şey ne kadar az mantıklıysa o kadar uygulanabilir. Rasyonellik mantık aramaz sonuca odaklanır. Her şeyden sızlanmak yerine çabalamak en iyisi. Ve çabalamadığım zaman başarısız oluyorum. Bu cezayı önceden çekiyorum bu sayede'de çabalıyorum.
 
Melisa said:
unforgiven said:
Melisa said:
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Siz bu konudan hiçbir şey anlamamışsınız. Başarısızlıklarınızı cezalandırmak yerine başarılarınızı ödüllendirseniz ya?

Başaramazsam intihar edeceğim demek nedir biliyor musunuz? İnanılmaz sağlıksız bir kafa yapısına sahipsiniz. Üniversite kazanmak yerine halletmeniz gereken başka sorunlarınız var.

Yaşanılan zorluklara ve çekilen acıya tecrübe yerine azap gözüyle bakmanız yanlış bir kere. Ancak size vaaz vermeyeceğim. Her şeye en baştan başlayın ve üniversite kazanmak yerine daha normal biri olun.
Sorarım size, her gün ağlayıp, kendimi mutsuz bir şekildeki mi yola devam edeyim ? Yoksa başarısızlığımı cezalandırıp, kendimi geliştirmeyeyim mi ? Zaten bir yetkilinin dediğine göre beyaz ırk kendini diğer medeniyetlere göre geliştirmiş, evet şimdi bende kendimi geliştirmek için çaba sarf ediyorum. Özellikle tanrılara olan öfkemi arttırıyorum bu sayede önce sınavı kazanmayı düşünüyorum. Sonrada ruhaniyeti odaklanmak istiyorum. Bu ceza sistemi var olmazsa nasıl disiplin sağlarım ? Ben sadece gerçekleri diyorum. Güçlenmek için acı çekmek gerek. İlerde dövüş sporlarınada gitmek istiyorum kadın olduğum için ailem pek izin vermedi. Ama acı yoksa başarıda yok. İyi günler diliyorum.

Özellikle tanrılara olan öfkemi arttırıyorum
Hele burası ayrı bi acayip. Yazar burada neye değinmek istemiş acaba *--*

Güçlenmek için acı çekmek gerek. İlerde dövüş sporlarınada gitmek istiyorum kadın olduğum için ailem pek izin vermedi. Ama acı yoksa başarıda yok.
https://www.youtube.com/shorts/s6wjE9i9I48

https://www.youtube.com/watch?v=imFnmW8yEFw
 
Alena666 said:
Melisa said:
Argus said:
Cezalandırma yönteminiz normal değil psikolojik destek almak en hayırlısı olabilir
Forumda kavga etmek istemiyorum. Ama şunu demek istiyorum, ben genel olarak şu mantığı benimsedim. Erkekler, genel olarak konfor alanından çıktıktan sonra başarılı oluyor. Bende bir kadın olarak hemcinslerimin yapmadığı şeyleri yaparak başarı kazanmak istiyorum. Bir nevi maskülenlik gibi bir şey ama bunun kadın versiyonu. Çaba ve disiplin şeyini kendime adapte ediyorum bunu yapmam içinde bir ceza sistemi olmalı insanlar neden ahlaklı davranmak durumunda kalır ? Çünkü ceza sistemi var. Ben, neden disiplinli olurum ? Çünkü benimde ceza sistemim var. Bu biraz mantıklı gelmeyebilir, ama bir şey ne kadar az mantıklıysa o kadar uygulanabilir. Rasyonellik mantık aramaz sonuca odaklanır. Her şeyden sızlanmak yerine çabalamak en iyisi. Ve çabalamadığım zaman başarısız oluyorum. Bu cezayı önceden çekiyorum bu sayede'de çabalıyorum.

Esenlikler,

Ben sadece kocaman elde edilmiş bir hiç ve zarar verilmiş bütün bir insan görüyorum. Yazık gerçekten. Şimdi size elde edemediğiniz şeyleri ve kendinize verdiğiniz zararları anlatsam muhtemelen beni takmayacaksınız. Bu yüzden zahmete girmeyeceğim. Ancak ziyandasınız, bilin istedim.

İyi günler dilerim.

Her insan kendine göre doğruyu söyler. Fikirlerinizi açıklamanızı istesem vaktinizi çalmış olurum. Ziyandaysam, bunu diyorsanız, bunu ben fark etmediysem bunu uyardığınız için ayrıca teşekkür ederim. İkinci konu şu zarar verilmiş bir insan diyorsunuz, ilk konu şu kendi irademi geliştirmek için bunu yapıyorum. Ayrıca bu bedeni, bana tanrılar verdi, yani bulunduğum beden benim. Bu beden benim yani bu dünyada hep benimle kalıcak, bu bedene ne yapmak istersem onu yapabilirim. Bence tanrıların verdiği en iyi şey, kötüde olsa bu kötü bedeni bana vermeleri. Bunu kabullenmek üzmüş olsa'da yapabilecek bir şey yok. Umarım kötü laflarda bulunup saygısızlık yapmamışımdır. İyi günler diliyorum.
 
Kendinizi çirkin bir kız olarak görüyor ve asla o "güzel" kızlar gibi olamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Fiziksel görünümünüz hakkında yaşadığınız travmaları atlatma yolu olarak böyle bir şey uydurmuş olabilirsiniz. Bence davranışlarınız üzerine düşünmek size yardımcı olacaktır. Mantıklı bulduğunuz şeyler o kadar mantıklı olmayabilir. Kafanızın dikine göre gitmemelisiniz.
 

Kendinizi beğenmiyorsanız yeterince gelişerek büyü yapabilirsiniz. Bu durumda yapmanızı söylemiyorum sadece muhtemelen tek yol bu. Kendinize zarar vermeyi bırakın.
 
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Melisa,
Bu dediklerinin hepsini yaparak hayatının büyük evresini geçirmiş biriyim, sonda söyleyeceğimi başta söyeyeyim, değmiyor! Lisede de üniversitede de istediğim başarıyı elde ettim, her zaman büyük depresyon içerisindeydim, seninkine ek olarak ben kendimi sürekli cezalandırıyordum; şu anda nedenini hatırlamadığım bir nedenden ötürü lisede en sevdiğim aktivite olan kitap okumayı 1.5 yıl yapmamıştım mesela. İş hayatımda da aynı kafa yapısıyla başarılı oluyordum, sonra psikoloji ağır gelmeye başladı, ben nefes alamaz oldum belli bir süre önce de yurtdışına çıktım. Bunlardan niye bahsediyorum? Bu sağlıklı bir kafa yapısı değil, küçükken "bunu yapıyorum, olmazsa öldürürüm kendimi buna ihtiyacım var." kafasından çıkman daha kolay olsa da(başarısızlık dahilinde, ki insan olmaktan bağımsız olmadığın sürece başarısız da olacaksın) benim yaşıma geldiğinde bu kolay olmuyor. Dün gece ölebilirdim, bu gerçekten yaşanması çok olası bir senaryoydu, ve hiçbir şey yaşamaya değer gelmiyordu. Tamamiyle başarısız olmuştum, gitme zamanı gelmişti diye düşünüyordum, ayrıca neyi nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum, bunun üzerine eğitim aldım dahi denilebilir. Ve gerçekten bitirmek istemiştim. Başarısızdım ve kendimi cezalandırıyordum, o kadar ki çok sevdiğim ders çalışma/araştırma eylemini bile yapmıyordum, iş dahi bulamadım. 2 aydır kelimenin tam anlamıyla sıçtım. Ben sonunda, psikolojik destek almaya karar verdim. (TR saatiyle sabahın üçünde doğru insanı arayabildiğim için bu satırları yazabiliyorum bu arada) Beni sakinleştiren meditasyona geri dönmeye karar verdim ancak şunu yazmak istiyorum, sağlıklı bir kafa yapısı değil. Benim şu anda olduğum noktaya ulaşmadan durmalısın. Bu hayat değil, dün bitirmedim ama bu nokta inanılmaz yorucu

Bu arada Melisa sen kesinlikle mesajımı oku ama forumda mesajımı okuyan birileri olursa (daha önceden de konu açtığımdan tekrar istemiyorum bu şekilde, burada kalması yeterli yorumun) 40 günlük meditasyon programıyla beraber yapabileceğim disiplin/akıl sağlığı ve şu anda en çok ihtiyacım olan iş bulmakla alakalı bir çalışma önerisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Bu arada Melisa, farklı olduğunu düşünüyorsan ve bu noktaya gelmem diyorsan, kol kanatma detayına kadar aynılarını ve yeri geldiğinde daha kötülerini yaptım, bunu da eklemek isterim. Dikkat et
 
Eureka said:
Melisa said:
satou said:
Devam edemeyeceğim, çok çok zor. Yalnızım. İletişim kurmuyorum kimseyle. Kurabilecek imkanım yok. Önyargılıyım. İnsanların içinde bile yalnız hissediyorum, sadece rol yapıyorum. Nefes almak çok zor. Yalnızlık ve başkalarına ihtiyaç duymak zayıflık gibi hissettiriyor. En son ne zaman kendim gibi olabildim hatırlamıyorum. Dünyanın en acı verici şeyi yalnızlık ve iletişimsizlik. Duygularımı anlayabilecek kimse yok ve beni boğuyorlar. Nefes alamıyorum, patlayacak gibi hissediyorum, ölecek gibi hissettiriyor. Bıktım bu insanların arasında yaşamaktan. Anlaşılma ihtiyacım hiç geçmiyor. Bir yandan da herkesten korkuyorum. İstesem de istemesem de rol yapıyorum herkese karşı. Sadece derin bir şekilde anlaşılmak istiyorum. İnsanlar böyle olmasaydı, ben gerçekten anlaşıldığımı hissetseydim hayat bu kadar berbat gelmezdi. Konuşmak benim için çok önemli duygularımı içimde tutamıyorum. Astrolojik yerleşimlerim bana her şeyi çok zorlaştırıyor.

Yok olmak istiyorum. Nasıl berbat hissettiğimi hiçbir şey tarif edemez. Her şeyden, herkesten korkuyorum ve nefret ediyorum ama aynı zamanda da ihtiyacım var. Duygularımı aktarabileceğim kimsem yok. Uyanmak istiyorum bu kabustan artık. Son nefeslerim gibi geliyor aldığım nefesler.

Ne kadar seslensem de kimse beni duymuyor gibi hissediyorum. Bu insanların arasında çürüyorum ve beni kurtarabilecek kimse yok. Her şey, olan biten, tüm her şey çok çok zor ve kafa karıştırıcı. Yok olmak istesem de yapamayacağım, kendimi öldürsem yine aynı iğrenç yere geri geleceğim, insanların içinde bile sürekli rol yapmam gerekecek. Derinden anlaşılma ihtiyacım yüzünden de hep suçlu hissedeceğim. Başka kimse benim gibi değil. Farkındalığımdan nefret ediyorum, bıktım. Diğer insanlar gibi olsaydım uyum sağlamam daha da kolay olurdu.

Hayalini kurduğum ve içten içe o hep istediğim şey olmayacak. Beni anlayan ve benimle aynı yolda olan birisi. Benim gibi farkındalıklı, benim gibi yalnızlık çeken. Birbirimizin yaralarını sarabileceğimiz, birlikte gelişip bilgi alışverişi yapabileceğim birisi. Derinden bağlanabileceğim, bana evim gibi hissettirebilen birisi. Duygularımı emanet edebileceğim birisini istiyorum. Benimle bebeği gibi ilgilenen, tüm içimi dökebileceğim, gözlerine baktığımda huzur bulabileceğim birisini istiyorum. Ağlamak istiyorum, ağlamak geliyor içimden bunları yazarken ama ağlayamıyorum. Tek istediğim buydu aslında. Ruhumun hep arayıp durduğu ve benim tam olarak farkına varamadığım şey buydu. Hiçbir kötü niyetim de olmadı şu ana kadar. Çektiğim ölümcül acıya rağmen devam ettim ama artık anladım ki her şey buraya kadarmış. Anlaşılmama ve korku hiçbir zaman geçmiyor. Tarif edebileceğim bir korku değil.. varoluşsal bir korku. Tüm her şeyden korkuyorum işte. Yine de bir şeylere ihtiyaç duyuyorum. Öyle berbat haldeyim ki.

Belki de sadece ölmeyi hak ediyorumdur evet. Ölsem de bir yere varmayacak ki. Kaybolmuş hissediyorum. Ölsem başka yere savrulacağım. Bu kimsesizlik ve kaybolmuşluk hissi olabilecek en acı verici şeylerden birisi.. Sadece güvende ve anlaşıldığımı hissetmek istiyorum. Evim yok benim, tüm her şeye yabancılaştım.. Sarılmak istiyorum artık birisine. Bu güne kadar iyi olan hiçbir şey yaşamadım.

Öyle bir umutsuzlukla ve acıyla yazdım ki bunları.. Yok olmak istiyorum, keşke yok olsam. Hiçbir suçum olmadığı halde böyle bir yerde böyle bir acıyı çekiyorum. Kime ne yaptım ki?
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Melisa,
Bu dediklerinin hepsini yaparak hayatının büyük evresini geçirmiş biriyim, sonda söyleyeceğimi başta söyeyeyim, değmiyor! Lisede de üniversitede de istediğim başarıyı elde ettim, her zaman büyük depresyon içerisindeydim, seninkine ek olarak ben kendimi sürekli cezalandırıyordum; şu anda nedenini hatırlamadığım bir nedenden ötürü lisede en sevdiğim aktivite olan kitap okumayı 1.5 yıl yapmamıştım mesela. İş hayatımda da aynı kafa yapısıyla başarılı oluyordum, sonra psikoloji ağır gelmeye başladı, ben nefes alamaz oldum belli bir süre önce de yurtdışına çıktım. Bunlardan niye bahsediyorum? Bu sağlıklı bir kafa yapısı değil, küçükken "bunu yapıyorum, olmazsa öldürürüm kendimi buna ihtiyacım var." kafasından çıkman daha kolay olsa da(başarısızlık dahilinde, ki insan olmaktan bağımsız olmadığın sürece başarısız da olacaksın) benim yaşıma geldiğinde bu kolay olmuyor. Dün gece ölebilirdim, bu gerçekten yaşanması çok olası bir senaryoydu, ve hiçbir şey yaşamaya değer gelmiyordu. Tamamiyle başarısız olmuştum, gitme zamanı gelmişti diye düşünüyordum, ayrıca neyi nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum, bunun üzerine eğitim aldım dahi denilebilir. Ve gerçekten bitirmek istemiştim. Başarısızdım ve kendimi cezalandırıyordum, o kadar ki çok sevdiğim ders çalışma/araştırma eylemini bile yapmıyordum, iş dahi bulamadım. 2 aydır kelimenin tam anlamıyla sıçtım. Ben sonunda, psikolojik destek almaya karar verdim. (TR saatiyle sabahın üçünde doğru insanı arayabildiğim için bu satırları yazabiliyorum bu arada) Beni sakinleştiren meditasyona geri dönmeye karar verdim ancak şunu yazmak istiyorum, sağlıklı bir kafa yapısı değil. Benim şu anda olduğum noktaya ulaşmadan durmalısın. Bu hayat değil, dün bitirmedim ama bu nokta inanılmaz yorucu

Bu arada Melisa sen kesinlikle mesajımı oku ama forumda mesajımı okuyan birileri olursa (daha önceden de konu açtığımdan tekrar istemiyorum bu şekilde, burada kalması yeterli yorumun) 40 günlük meditasyon programıyla beraber yapabileceğim disiplin/akıl sağlığı ve şu anda en çok ihtiyacım olan iş bulmakla alakalı bir çalışma önerisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Bu arada Melisa, farklı olduğunu düşünüyorsan ve bu noktaya gelmem diyorsan, kol kanatma detayına kadar aynılarını ve yeri geldiğinde daha kötülerini yaptım, bunu da eklemek isterim. Dikkat et

Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Fikirlerinize saygı duyuyorum, umarım sizin gibi olmam. Daha doğrusu olmamaya çalışacağım. Hayatınızda başarılar diliyorum.
 
Melisa said:
Eureka said:
Melisa said:
[Yetkili umarım kaldırmassın sadece çalışma ve başarısızlığa karşı ne yapması gerektiğini anlattım. Hayat acımasız değil mi ? Umarım bu gönderiyi yayınlarsınız iyi günler diliyorum. ]

Ben şu felsefeyi benimsedim evet zaten başarısızım. Ama çabalamak zorundayım şuan üniversitesi sınavı için çabalıyorum. Başarısız olursam, intihar etmeyi düşünüyorum. Bu sayede çalışma verimimi arttırıyorum. Ancak biraz bana psikopat diceksin, ama ceza sistemi olursa insan çalışır. Ben mesela planladığım konudan daha az iş yaparsam kolumu kanatıyorum. Kolumun kanamaması için görevlerimi yapmaya çalışıyorum.

Melisa,
Bu dediklerinin hepsini yaparak hayatının büyük evresini geçirmiş biriyim, sonda söyleyeceğimi başta söyeyeyim, değmiyor! Lisede de üniversitede de istediğim başarıyı elde ettim, her zaman büyük depresyon içerisindeydim, seninkine ek olarak ben kendimi sürekli cezalandırıyordum; şu anda nedenini hatırlamadığım bir nedenden ötürü lisede en sevdiğim aktivite olan kitap okumayı 1.5 yıl yapmamıştım mesela. İş hayatımda da aynı kafa yapısıyla başarılı oluyordum, sonra psikoloji ağır gelmeye başladı, ben nefes alamaz oldum belli bir süre önce de yurtdışına çıktım. Bunlardan niye bahsediyorum? Bu sağlıklı bir kafa yapısı değil, küçükken "bunu yapıyorum, olmazsa öldürürüm kendimi buna ihtiyacım var." kafasından çıkman daha kolay olsa da(başarısızlık dahilinde, ki insan olmaktan bağımsız olmadığın sürece başarısız da olacaksın) benim yaşıma geldiğinde bu kolay olmuyor. Dün gece ölebilirdim, bu gerçekten yaşanması çok olası bir senaryoydu, ve hiçbir şey yaşamaya değer gelmiyordu. Tamamiyle başarısız olmuştum, gitme zamanı gelmişti diye düşünüyordum, ayrıca neyi nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum, bunun üzerine eğitim aldım dahi denilebilir. Ve gerçekten bitirmek istemiştim. Başarısızdım ve kendimi cezalandırıyordum, o kadar ki çok sevdiğim ders çalışma/araştırma eylemini bile yapmıyordum, iş dahi bulamadım. 2 aydır kelimenin tam anlamıyla sıçtım. Ben sonunda, psikolojik destek almaya karar verdim. (TR saatiyle sabahın üçünde doğru insanı arayabildiğim için bu satırları yazabiliyorum bu arada) Beni sakinleştiren meditasyona geri dönmeye karar verdim ancak şunu yazmak istiyorum, sağlıklı bir kafa yapısı değil. Benim şu anda olduğum noktaya ulaşmadan durmalısın. Bu hayat değil, dün bitirmedim ama bu nokta inanılmaz yorucu

Bu arada Melisa sen kesinlikle mesajımı oku ama forumda mesajımı okuyan birileri olursa (daha önceden de konu açtığımdan tekrar istemiyorum bu şekilde, burada kalması yeterli yorumun) 40 günlük meditasyon programıyla beraber yapabileceğim disiplin/akıl sağlığı ve şu anda en çok ihtiyacım olan iş bulmakla alakalı bir çalışma önerisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Bu arada Melisa, farklı olduğunu düşünüyorsan ve bu noktaya gelmem diyorsan, kol kanatma detayına kadar aynılarını ve yeri geldiğinde daha kötülerini yaptım, bunu da eklemek isterim. Dikkat et

Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Fikirlerinize saygı duyuyorum, umarım sizin gibi olmam. Daha doğrusu olmamaya çalışacağım. Hayatınızda başarılar diliyorum.

Bunu eklemem gerek, cinsiyetçi erkekler ölsün iyi hoş ancak Feminizm bir Yahudi kuruluşudur.
 
unforgiven said:
Melisa said:
Eureka said:
Melisa,
Bu dediklerinin hepsini yaparak hayatının büyük evresini geçirmiş biriyim, sonda söyleyeceğimi başta söyeyeyim, değmiyor! Lisede de üniversitede de istediğim başarıyı elde ettim, her zaman büyük depresyon içerisindeydim, seninkine ek olarak ben kendimi sürekli cezalandırıyordum; şu anda nedenini hatırlamadığım bir nedenden ötürü lisede en sevdiğim aktivite olan kitap okumayı 1.5 yıl yapmamıştım mesela. İş hayatımda da aynı kafa yapısıyla başarılı oluyordum, sonra psikoloji ağır gelmeye başladı, ben nefes alamaz oldum belli bir süre önce de yurtdışına çıktım. Bunlardan niye bahsediyorum? Bu sağlıklı bir kafa yapısı değil, küçükken "bunu yapıyorum, olmazsa öldürürüm kendimi buna ihtiyacım var." kafasından çıkman daha kolay olsa da(başarısızlık dahilinde, ki insan olmaktan bağımsız olmadığın sürece başarısız da olacaksın) benim yaşıma geldiğinde bu kolay olmuyor. Dün gece ölebilirdim, bu gerçekten yaşanması çok olası bir senaryoydu, ve hiçbir şey yaşamaya değer gelmiyordu. Tamamiyle başarısız olmuştum, gitme zamanı gelmişti diye düşünüyordum, ayrıca neyi nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum, bunun üzerine eğitim aldım dahi denilebilir. Ve gerçekten bitirmek istemiştim. Başarısızdım ve kendimi cezalandırıyordum, o kadar ki çok sevdiğim ders çalışma/araştırma eylemini bile yapmıyordum, iş dahi bulamadım. 2 aydır kelimenin tam anlamıyla sıçtım. Ben sonunda, psikolojik destek almaya karar verdim. (TR saatiyle sabahın üçünde doğru insanı arayabildiğim için bu satırları yazabiliyorum bu arada) Beni sakinleştiren meditasyona geri dönmeye karar verdim ancak şunu yazmak istiyorum, sağlıklı bir kafa yapısı değil. Benim şu anda olduğum noktaya ulaşmadan durmalısın. Bu hayat değil, dün bitirmedim ama bu nokta inanılmaz yorucu

Bu arada Melisa sen kesinlikle mesajımı oku ama forumda mesajımı okuyan birileri olursa (daha önceden de konu açtığımdan tekrar istemiyorum bu şekilde, burada kalması yeterli yorumun) 40 günlük meditasyon programıyla beraber yapabileceğim disiplin/akıl sağlığı ve şu anda en çok ihtiyacım olan iş bulmakla alakalı bir çalışma önerisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Bu arada Melisa, farklı olduğunu düşünüyorsan ve bu noktaya gelmem diyorsan, kol kanatma detayına kadar aynılarını ve yeri geldiğinde daha kötülerini yaptım, bunu da eklemek isterim. Dikkat et

Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Fikirlerinize saygı duyuyorum, umarım sizin gibi olmam. Daha doğrusu olmamaya çalışacağım. Hayatınızda başarılar diliyorum.

Bunu eklemem gerek, cinsiyetçi erkekler ölsün iyi hoş ancak Feminizm bir Yahudi kuruluşudur.

feminizm özünde centil bir kuruluştur sonradan bozulmuştur, her ne kadar bir incel olsamda doğruya doğru demek lazım. Feminizmin yahudi kuruluşu olduna dair kanıtlarınız nedir?
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top