Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Bilim neden ölür ve ölüm nasıl üstün gelir.

Chlorophyll

Member
Joined
Oct 1, 2019
Messages
62
Evren bilimi son olarak aldığı bakış ve sorgu ile kapsamlanır. Kapsamlanmak bu noktada sözün bittiği yer demektir. Evreni bilirken, anlamlandırma ve kullanma yöntemlerini esas alırız. Dirayetin evrimleşebildiği esas noktayı evrimleşmek kavramını bilmek ve evrimi diğer şeyleri anlamak açısından kullanmak şeklinde niteleyebiliriz. Bu bahis evreni anlarkenki son bahistir. Bu anlamdan ifade şu şekilde örneklenebilir. Bilinç taşıyan varlık esasında zaten bir şeyleri anlamış vaziyettedir. Lakin bunlar "idea" yani kalıplar şeklini temsil eder. Dolayısıyla bu konuda ilerlemek bilinç taşıyıcısı için yapı kazanmak veya evrilmek değil öğrenmek ile mümkündür. Bu durumun en basitleştirilmiş örneği zaten ışığı tanıyan bir göze karanlığı "tanıtmak" için o gözü evriltmek değil o göze karanlığı anladığı dilden anlatmak gerekir. (Çünkü zaten ışığı tanıyan göz karanlığı da tanıyordur. Tanıdığı bir şeyi tanımak eylemini gerçekleştirmesi için sadece deneyimlemesi ve farkında olması gerekir.)

Evrenin ve dolayısıyla her dünyanın bir kanunu vardır. Bizim savaşımız ve ilkelerimiz doğrultusunda bu kanunlar olduğu gibi kalmalı ve etrafında dönülmesi lazım gelen şeylerdir. Yani biz bu kanunları kabul eder, kesinlikle değiştirmez, (Doğayı korumak ve saymak usulünün gereği), yalnız bu kanunlara göre inşa oluruz. Buradan hareketle ilk paragrafta belirtilen evrimleşilmesi gereken alan ve tanınması gereken alanları kesin bir çizgiyle ayırabiliriz. Örnek olarak üzerinde yaşadığımız dünyanın kanununa saygıyla hareket ettiğimizde ilerinin, ruhsal ve emeksel üstünlük olduğunu hepimiz biliriz. Lakin nelerin ruhsal ve emeksel üstünlüğü ifade ettiğini öğrenmemiz gerekir. Bizim kaygılarımız ve tam anlamıyla türümüz gereği bu durum kutsaldır ve bu bilim ile asla ve asla örtüşmezliğe heveslenmeyiz.

Savaşın en nihai aşamasında, aslında çıktığı da ilk noktada bu kanunlarla oynanmışlık ve bunların "çirkin" niteliklerle değiştirilmişliği; savaşan, uğraşan, çabalayan ve en önemlisi büyüyen her Satanistin yüzleşmekle ne yazık ki zorunda kaldığı bir durumdur. Ne yazık ki'si yakın tarihte değişecek olan bu olayın temsil ettiği ve bize anlattığı şey şudur; Sizin evriminiz gereği tanıdığınız ve tanıştığınız kanunlar bu dünyada geçmez. Eğer ki bu dünyada bir şeyler başarmak istiyorsanız bu dünyanın kanunlarına ve bu dünyanın "sahte bilimine" itaat etmelisiniz. Bunu basit bir örnekle anlatmak için şu bahsi yapmak gerekir. Her insan için aşk farklı bir anlam taşır lakin aşk her zaman aşktır. Aşkın evren üzerinde "savaş", "kavga", "alçaltmak", "sövüşmek", "kapışmak", ve en belirgin haliyle "ayrılık" niteliklerini taşıdığı bu dünya dışında hiç bir yer yoktur. Zaten bu dünyada da artık böyle değildir. Lakin bazılarımızın tecrübe ettiği kadarıyla bu böyle idi. Aşk için çabalarken gerçekten hata yapmamamıza rağmen yani tüm şartları "mutlak" bir şekilde karşılamamıza rağmen yine de bulduğumuz şey aşk olamıyordu.

Kanunların tanımadığımız şekilde işlemesi ve bunun sonucunda karşılaştığımız "uzaylı" gibi hissetmek kaçamadığımız bir durumdur. Bu durum en nihai haliyle büyük bir depresyona ve "yok olup gitmek isteğine" kaçınılmaz bir şekilde ya da kaçılabilecek tek yerin bozunmak ve sağlıksız itaat (köle karakteri kazanmak) olduğu bir gerçekliğe yol açıyor. Haliyle savaşımız ve yolumuz açısından tam anlamıyla önüne geçilemeyecek bir direnç ve korkuya sebep oluyor. Buna karşıt direnmeli, karakterimizden asla ve asla ödün vermemeli ve en nihayetinde çözüm yolunu uygulamalıyız. Bu durumun çözümü isteğin ve niyetin varlığımızla ilişkisini askeri bir disiplinle mutlaklaştırıp, öğrenme yolumuzu sadece ileriye kilitlemek ile sağlanır. Hem manuel farkındalık hem de majikal çalışma gerektirir. RAIDHO rünü majikal çalışmanın kaynağı olarak kullanılır. Olumlama açısından kendi karakterinizin özelliklerine ve keyfinize göre eklemeler yaptıktan sonra "Evrenin en doğal ve evrimin nihayetine uygun kanuniyetine kalıcı ve bozulamaz şekilde uyum sağlıyorum" olumlaması kullanılabilir.
 
Bu yazı biraz daha anlaşılır olmuş evet ama, yine de yazılarınızı biraz daha saf tutmanızı öneriyorum. X yazısı x konusundan bahsetsin mesela. Tüm her şeyi tek bir yazıya koyuyorsunuz ve bu durumda belirli bir kalıba girmek yerine her kalıba taşmış bir şey çıkabiliyor ortaya. Bana öyle geldi, umarım yapıcı eleştirilere açıksınızdır.
 
satou said:
Bu yazı biraz daha anlaşılır olmuş evet ama, yine de yazılarınızı biraz daha saf tutmanızı öneriyorum. X yazısı x konusundan bahsetsin mesela. Tüm her şeyi tek bir yazıya koyuyorsunuz ve bu durumda belirli bir kalıba girmek yerine her kalıba taşmış bir şey çıkabiliyor ortaya. Bana öyle geldi, umarım yapıcı eleştirilere açıksınızdır.

Ben de sana kesinlikle katılıyorum.
Ben de söyleyeyim, yazdığınız şeyler gerçekten anlaşılmıyor. Hatta bazen yazdıklarınızı 2 3 kere okuyorum. Bi yerden sonra anlattığınız şeyden kopup başka bir şeyi anlatıyorsunuz ve iki cümle sonra da başka bir şey.
Ben de daha anlaşılır yazılar yazmanızı öneriyorum. Bright ve spine beyler bazen yazı paylaşıyor ve "ileri düzey okuma" tarzında bile olsa kafa vererek okuduğunda anlaşılıyor. Sizinki kafa ver veya verme hiç anlaşılmıyor. Konularınızı daha sade tutarsanız güzel olur. Ellerinize sağlık
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top