Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Çeviri: Fiziksel Görünüşe Takıntı; Kişilik

Sonne

Moderator
Joined
Oct 23, 2023
Messages
390
Location
Asgard
Bu yazı, Yüksek Rahibe Lydia'nın forumlardaki vaazından çevrilmiştir.

Daha önce insanlığın ne kadar düşük bir seviyeye düştüğü hakkında JoS'ta konuşulmuştu.

Sakral çakra, cinselliği, yaratıcılığı ve hazzı yönetir. Bu çakradaki tıkanıklıklar nevrotiklik ile sonuçlanır ve bu da bireyde fiziksel görünüm üzerinde nevrotik bir takıntı olarak kendini gösterir. İnsanlar, üst çakralarına (yüksek benliklerine) erişemediklerinde fiziksel olarak neyin çekici olup olmadığı seviyesinde takılıp kalırlar.

Fiziksel olarak neyin çekici olduğu ya da olmadığı konusundaki nevrotik takıntıya güzel bir örnek: Güzel olduğu düşünülen pek çok şey nesnel olarak güzel değildir. Birçok giyim trendi nesnel olarak çirkindir, ancak moda şirketleri bunları çekici olarak tanıttıkları için düşük bilinç düzeyinde bulunan insanlar gerçekten güzel olup olmadığını düşünmeden buna inanırlar. Nesnel olarak güzel olan pek çok kıyafet ve saç stili de sırf medya öyle dediği için "modası geçmiş" olarak görülerek görmezden gelinir ve çirkin olarak sınıflandırılır. Çoğu insan kendi adına düşünmeyi bile denemiyor, onlar programlanmış bir durumdalar.

Bu tür bir nevrotik takıntının başka bir belirtisi de yeme alışkanlıklarıdır (Sakral çakra hazzı yönetir, bu da tat alma duyusuyla bağlantılıdır). Anoreksi ve benzeri diğer yeme bozuklukları oldukça yaygındır; aslında anoreksi genç erkekler arasında artmaktadır (ancak toplumun kadınlar üzerindeki "zayıf" olma baskısı nedeniyle, bu tür takıntılar kadınlar arasında hâlâ daha yaygındır.).

Birkaç yıl önceki "koltuk altı yağlanması" çılgınlığını hatırlayabilirsiniz; ünlüler koltuk altlarının üst kısmında görünen küçük bir et parçası nedeniyle kınanıyordu. Magazinciler ve internetteki makale yazarları, straplez ya da ince askılı elbiseler giyen kadınların koltuk altlarının etrafında daireler çizer ve bunları sergilemek için çırpınırdı. Bu, nevrotiktir.

Cilt tonunuza en uygun renkleri giyerek ve saçınızı güzel bir şekilde kestirerek dış görünüşünüze dikkat etmenizde bir sakınca yoktur. Ancak düşük bilinç düzeyinde bulunan ve bu çakradaki tıkanıklıklarla Sakral seviyede sıkışmış olan insanlar, gerçekliği anlayamazlar. Bu sadece kadınlar için geçerli değil; günümüzde birçok erkek, saçlarını anime karakterlerine benzetmeye, vücut tüylerini yok etmeye veya giyebilecekleri en dar kot pantolonunu giymeye çalışarak anlamsız bir şekilde zaman harcıyor.


Temel fiziksel görünümünüzü önemsemek sağlıklıdır:

-Kendinizi iyi hissetmek ve zinde olmak için (vücut yağ oranına veya tartıdaki sayıya takılmadan; "koltuk altı yağı" veya "bel yağı" olanları sert bir şekilde yargılamadan) egzersiz yapın.

-Kendi vücut tipinize uygun (şu anda neyin moda olduğuna takılmadan ve "modası geçmiş" kıyafetler giyenleri sert bir şekilde yargılamadan) beğendiğiniz kıyafetleri, ten renginize uygun renklerle giyin.

-(Her gün saatlerce saçınızı şekillendirmek zorunda olmadan, modern ve trend olarak kabul edilen bir saç stiline sahip olmayanları sert bir şekilde yargılamadan) beğendiğiniz bir saç stiline sahip olun.

-(Her gün saatlerce vakit harcayarak yüzünüzü tonlarca "konturlama/vurgulama/bronzlaştırma" ve benzeri abartılı makyajlarla plastik göstermeden, daha doğal bir görünümü tercih edenleri sert bir şekilde yargılamadan) isteyen kadınlar, görünümlerini vurgulayıcı makyajlar yapabilir.


Zihninizi ve Sakral çakranızı özgürleştirdiğinize, yukarı doğru yükselebilirsiniz. Nasıl göründüğünüz konusunda daha rahat bir tutumunuz olacak, görünüşünüz ile daha fazla barışacak ve diğer insanların nasıl göründüğüne dair daha az yargılayıcı olacaksınız. Bununla obeziteyi kabul etmeyi ya da kişisel hijyenin önemini küçümsemeyi kastetmiyorum; bir çıban, bir kaş kılı veya vücut yağ oranı gibi konulara sonsuza dek takılmamanızı ifade ediyorum.

Fiziksel görünümden öte önemli olan şey kişiliktir. Yani gerçek kişiliğiniz: nitelikleriniz, karakteriniz, ilgi alanlarınız, hobileriniz, alışkanlıklarınız, diksiyonunuz, uzmanlık alanınız ve benzeri şeyler.

Tüm çakralar açık ve temiz olduğunda, kişilik düzgün bir şekilde gelişir. Boğaz çakrası kapalı, tıkalı ve kirli olan bir kişi henüz gerçek anlamda bir kişiliğe bile sahip değildir, öyleyse neden Sakral seviyede takılıp kalsın? Bir insanda çok daha fazlası varken, bu anlamsızdır. İnsanlar, sadece fiziksel görünümden çok daha fazla potansiyele sahiptir: aynı zamanda geliştirmemiz gereken zihinlerimiz ve ruhlarımız da vardır.

Buradaki genç üyeler için konuşmak gerekirse: Akranlarınızın ve medyanın görünüşünüz hakkında söylediklerini fazla önemsemeyin. Onların çok daha düşük bir bilinç düzeyinde olduğunu ve önemsenmesi gereken çok daha önemli şeylerin olduğunu unutmayın. Yeme bozukluklarına da gelince, vücudunuzu ve zihninizi düzgün bir şekilde besleyecek kadar yemeniz gerekir; bu kadar basit. Kendinizi asla aç bırakmayın. Söylenenlere aldırmayın ve sizin için en iyisi neyse onu yapın.

Çakralarınızı temizleyin, zihninizi iyileştirin, daha yüksek bir bilinç düzeyine yükselin. Tanrılığa giden bu yolda yetkin bir insan olun.
 
Last edited by a moderator:
Fiziksel görünüşüme hiçte aldırış etmiyorum zaten sürekli tadilat tamirat boya sıva yapiyorum insanın ruhu güzel olacak fiziksel olarak kendini beğenmiş insanlardan yarar gelmez onlar kendilerini düşünür Ruhun güzelliği fizikede yansırmi bence yansır sizce?
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top