Zeus insanlığı yaratırken, ölümsüzlüğe ulaşması ve daha yüksek mertebelere erişmesi için kendi özüne göre biçimlendirmiştir. Her insanın özünde Yaratıcısının kutsal esansı vardır. Bu esans, insanlığa verilmiş en yüce armağandır ve kaderi de bu armağan sayesinde yücelmek, hakiki potansiyeline kavuşmaktır. Ancak düşman, kendi çıkarlarını korumak uğruna bu kaderi engellemeye yönelmiştir. İnsanlığın özündeki ışığı söndürmek için onu düşük bir seviyede tutmayı hedeflemiş ve İslam ile Hristiyanlık gibi İbrahimî programlamaları kurmuştur. Bu öğretiler aracılığıyla insana, tanrısal özünü gerçekleştirmesi değil, yalnızca köle olarak yaşaması gerektiği telkin edilmiştir. Böylece insanlık, zamanla kendi özünden uzaklaşmış ve yaratılışındaki yüce amacını unutmuştur.
Yunan mitolojisinde ölümsüzlük bahşeden Altın Elmalar, Hayat Ağacı’nda yetişir ve bu kutsal ağacı Yüce Yılan Ladon korur. Ladon yalnızca ağacın muhafızı değildir; aynı zamanda altın elmaya ulaşmak isteyenleri sınayan bilge bir gardiyandır. Onun görevi, elmaya uzananların gücünü, azmini ve layıklığını tartmaktır. Herküles, kendi kahramanlığını ve kudretini kanıtlamak amacıyla Ladon’un karşısına çıkar. Yüce Yılan, onu sınar ve Herküles, Ladon’u öldürmeden onun engelini aşarak imtihanı geçer. Böylece Altın Elmaya ulaşmaya hak kazanır.
Düşman, birçok mitolojide farklı biçimlerde karşımıza çıkan bu derin alegoriyi kendi çıkarları uğruna çarpıtmış ve yozlaştırmıştır. Adem ile Havva anlatısında “Tanrı”, cennetteki bütün nimetlere izin verirken yalnızca bir ağaca yaklaşmayı ve onun meyvesinden yemeyi yasaklar. Bu noktada Yılan devreye girer; insanı o ağaca yönlendirir ve meyvesinden tatmalarını sağlar. Bu olay “ilk günah” olarak adlandırılır ve bunun sonucunda Adem ile Havva cennetten kovulur.
Anlatılardaki benzerliği ve verilen mesajlardaki zıtlığı fark edebilirsiniz. İnsanlığın kaderinde her zaman çok daha yüce bir potansiyel yatmıştır; buna rağmen kötü kuvvetler bu yükselişi yavaşlatmak ve engellemek için çaba göstermiştir. Yüce Tanrı Zeus’a, bu hikâyelerde de görülebileceği üzere “Yılan” denmiş ve Şeytan olarak iftiralar atılmıştır. Şeytan’ın kötü olduğu ve insanlığı yoldan çıkarmaya çalıştığı öğretilmiştir.
Magnum Opus, Ladon’un imtihanını aşmak ve Zeus’un bahçesindeki Hayat Ağacı’ndan gelen Altın Elmayı elde etmektir; yani Ölümsüzlüğe erişmektir. Tıpkı Yaratıcımız Zeus’un planladığı ve kaderlerimize yazdığı gibi. Yaratıcınız, sizi var ederken sizin için neyi amaçladığını ve sizden ne beklediğini belirlemiştir. Peki, bu amacı gerçekleştirmek neden yanlış olsun? Tam tersine, bu yolda ilerlemek ve bu uğurda çabalamak O’nu memnun eder ve sizi O’na yaklaştırır.
Bunun dışında, mitolojileri çarpıtarak para kazanmak amacıyla oyunlar yapan kişilerden Tanrılar hakkında bilgi edinmeye çalışmamalısınız. Tanrılar çok daha yüce ve kutsal varlıklardır; bu evrene Düzen’i getiren yaratıcıdırlar. İnsanların düşündüğü türden bir kibire sahip değillerdir; çünkü onların varlığı çok daha yüksektir. Tanrıları bizzat kendiniz tanıyın. Burada Zeus’un Tapınağı üzerinde çalışın ve Altın Elmayı elde etmek uğruna kendinizi kanıtlayın.