Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Türkiye Hakkındaki Gerçek

Sanguis

Active member
Joined
Dec 29, 2023
Messages
130
Location
Heaven
Türkiye Hakkındaki Gerçek

Türkiye ve Türkiye’nin bulunduğu konum hakkında çok fazla dezenformasyonu olduğundan ötürü bu makaleyi paylaşıyorum.

Öncelikle Türkiye’nin İslami kurallar çerçevesinde veya Şeriat ile yönetilen bir ülke olmadığını bilmeliyiz. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’nin şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kaynaklı böyle bir algı olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği kanunlar neticesinde laiklik ile yönetilmektedir. Tabii, bunlar sadece kağıt üzerindedir. Kanunlar ile bir yere kadar engellenebilse de İslam, devlet yönetimi ve toplum yapısını inanılmaz derecede etkilemektedir.

2019’da yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’nin %89,5’i Müslümandır. Dindar kesmin kapalı görüşlü ve bağnaz olmasından dolayı Müslüman olmayanlar kendilerini koruyabilmeleri için gizlenmesi gerekir, bu nedenle kimin gerçekten Müslüman olup olduğunu anlayamayız.


3 (1).jpg

Erdoğan da İslam’ı bu şekilde kullanarak insanları koyun gibi gütmektedir, kendilerinin İslam ve Müslüman kardeşleri uğruna “savaştıklarına” inandırmaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğunun bilmediği bir şey ise, Türkiye’nin her yıl İsrail ile milyar dolarlarca ticaret yapıyor olmasıdır. Filistin-İsrail savaşında insanlar Türkiye’nin Filistin’i desteklediğine inansa da, bunun için mitingler ve yürüyüşler düzenlense de hükümet perde arkasından İsrail’e maddi destek sağlamaktadır.

Erdoğan’ın İsrail ve Yahudiler ile çalıştığı aşikâr olsa da, kendisinin Gürcü-Ermeni kökenli bir Yahudi olduğu gizlenmektedir. Türk yazar Ergün Poyraz “Musa’nın Çocukları” adlı kitabında Erdoğan’ın ve eşi Emine’nin Yahudi kökenli olduğunu belirtmiştir ki ironik bir şekilde bu kitabı yazdıktan sonra hapse girmiştir, beraat ettikten sonra da “ortadan kaybolmuştur”.

Aynı zamanda kendisi medyaya açık bir şekilde Yahudiler tarafından “Yahudi Üstün Cesaret Madalyası” ile ödüllendirilmiştir, beraberinde de birçok hediye almıştır.


2019-09-22-abd-083-heyet (1).jpg

Kontrollü medya ve İslam’dan ötürü Türk Halkı burada dönen komplonun hiçbir şekilde farkında değil, fark edebilecek bilince de sahip değiller. Ülkedeki sözde “aydınlar” da hükümet baskısından ötürü özgürce konuşamıyorlar, özgürce konuştuğu görülenler ise hükümetin istediği şeyleri söylüyorlar.

Değinilmesi gereken diğer bir konu da Jeffrey Epstein olayı ve bu olayın Türkiye’deki siyasi isimler ile olan bağlantısıdır. Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin nedense bu olayla bağlantı kişileri sürekli Türkiye’ye davet ediyor, baklavanın üzerine isimlerini yazıp paylaşıyor. Araştırdığımda ise Gaziantep’in Türkiye’de en çok çocuk kaçırma vakasının yaşandığı şehirlerden biri olduğunu öğrendim. Ne kadar da garip değil mi?


ekran-goruntusu-2024-01-10-214939-.jpg

Daha da garip olanı Fatma Şahin’in Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi olması ile birlikte Kadın ve Çocuğa Karşı Şiddet Araştırma Derneği Başkanlığı yapmış olması.

Türkiye'de en fazla çocuk kaçırma vakasının yaşandığı illerden biri olan Gaziantep'i araştırdığımızda, Fatma Şahin'in göreve gelmesinden bu yana vakalarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz.

GDf3jsSWsAAyJLX.jpg

Dernek başkanlığı yaptığı dönemde uluslararası ilişkiler ile hiçbir ilgisinin olmamasına karşın İtalya devleti tarafından çocuklar adına liyakat ödülüne layık görüldü.

Bu davadaki bir diğer şüpheli de eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’tir. Absürt sosyal medya paylaşımları ile tanınan Gökçek, belediye başkanlığı yaptığı dönemde pek çok yolsuzluğa karışan bir isim.

Gökçek’in Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olduğu dönemde (1989-1991) 29 çocuğun kaçırılarak yurtdışına satıldığı iddia ediliyor.


3_1578_2.jpg

Epstein davasının baş suçlularından olan eski ABD başkanı Bill Clinton’un Türkiye ziyaretini de unutmamalıyız. Bir felaket olan 1999 depremi sonrasında Türkiye’yi ziyaret etti, ziyaretinden sonra da sistematik çocuk kaçırma olayları yaşandı. Benzer bir olay da 6 Şubat 2023 depreminde yaşandı. Türkiye’nin en önemli liman ticaret şehri olan İskenderun (İskenderun İskender’in memleketi anlamına gelir, Lord İskender için önemli bir şehir) limanında ABD gemileri tedavi bahanesiyle çocukları aldı ve o çocuklardan bir daha haber alınamadı.

18250980-728xauto.jpg

Tüm bu anlattığım şeylerden sonra, nereye mi varmaya çalışıyorum? Burada adı geçen siyasetçiler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurucusu ve genel başkanı olduğu Türkiye’nin iktidar partisi olan AKP’nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) üyeleri.

Türkiye tarihinde bu tarz vakaların sayısı o kadar fazla ki hepsinden bahsedebilmenin imkânı yok. Türkiye Yahudileri ve Siyonistleri çokça destekleyen bir ülkedir ve bu yüzden son derece yozlaşmıştır. Mason localarını kapatan, Yahudilere uşaklık etmeyi reddeden ve bu uğurda ölen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasının bu derece aşağılanması ne kadar üzücü.

Türkiye’nin geleceği güvence altında değil ve bu şekilde devam edilirse bize bırakılan miras olan Türkiye yok olacak. İnsanlar bunun farkında değiller, farkında olanların da elinden bir şey gelmiyor! Türkiye zaten yalnız bir ülke, ne Batılılar ne de Orta Doğulular bizleri seviyor ve destekliyor. Bu ülke ancak Spiritüel Satanistlerin ve bu yolda bizleri koruyup bizlere rehberlik eden Tanrılarımızın desteği ile kurtulabilir.

Bu yazıda gösterdiği emekler için @Sonne'ye teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Çok güzel araştırmış ve yazmışsınız. Teşekkür ederiz.

Türkiye gerçekten çok sancılı bir süreç içerisinde. AKP'nin yaptırımları da sadece bunlarla bitmiyor ülkemize alınan çoğu sözde Filistinli, Suriyeli mültecilerin büyük çoğunluğu yah*di kırması çıkıyor. Virüs gibi hızlı ürüyorlar ve devlet desteği, vergi ödememe gibi avantajlarla ekonomik durumlarını iyi hale getiriyorlar. Hem ülke içi karışıklığa sebep oluyorlar hemde ucuz işçilik vb. ile iş gücünü baltalıyorlar. Okullara ellerini kollarını sallayarak giriyorlar. Türkiye'de insanlar dediğiniz gibi din üzerinden sömürülüyor ancak bunu yapanlar sadece iktidar değil. İktidarın önünü açtığı tarikat ve cemaatler de insanları din üzerinden sömürüyor. Çoğu gencimizin beyni yıkanıyor, duyguları sömürülüyor, kandırılıyorlar. Genci kandıramadıklarında aileyi kandırıyorlar. Ailenin gözü açıksa gençin gözlerini bağlıyorlar, gencin gözleri gözü açıksa ailenin gözlerini bağlıyorlar kısacası. Gençleri geçtim akılları var bir şekilde kendilerini kurtarma yetisine sahipler, bir şekilde bunları atlatıp gerçekleri bulanlar oluyor. Ancak çoğu tarikatin ve cemaatin kendi okulları var, anaokulları bile var. Anaokulu diyorum, küçücük çocukların beyinlerini yıkıyorlar. Buralarda okuyan çocuklar çok değişik bir pisikolojiye sahip oluyorlar, düşünceleri çok değişik oluyor. Çocukların çoğu dini bilgileri öğrenmeye zorlanıyor ve bu şekilde sürekli baskı altında kalıyorlar. Dine bakış açıları insanlara yaklaşımları çok değişiyor. Çoğunun karakterleri resmen bozuk oluyor.

Türk Spiritüel Satanistler olarak çoğumuz daha çok genciz, bunlara dur desek bile şimdilik sesimizi duyurmakta zorlandığımız söylemeliyim. Çünkü karşımızda büyük bir çoğunluğunun beyni yıkanmış ve kullandığı çoğu ürünün de etkisiyle koyunlaştırılmış bir toplum var. Beynini yıkayamayıp koyunlaştıramadıkları insanları da toplumdan yozlaştırıyorlar ve bunun için Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri uğraştıklarını da es geçmemeliyim. Örneğin çoğu şarkıcımız, sinema ve tiyatro oyuncumuzun kökenini araştırdığımızda yah*di oldukları ortaya çıkmakta. Türkiye küçük bir ülke gibi görünebilir ancak gerek coğrafi konumu gerek stratejik konumu ile çok önemli bir ülke. Atatürk bunların olacağını bilen ve bunların farkında olan bir liderdi. Ona layık bir gençlik olmak dilekleriyle. Dilerim ki Tanrılarımız ve Tanrıçalarımızın da yardımları ile ülkemizi Tanrılarımız ve Tanrıçalarımızın en güzel bahçelerinden biri haline getiririz.
 
Türkiye Hakkındaki Gerçek

Türkiye ve Türkiye’nin bulunduğu konum hakkında çok fazla dezenformasyonu olduğundan ötürü bu makaleyi paylaşıyorum.

Öncelikle Türkiye’nin İslami kurallar çerçevesinde veya Şeriat ile yönetilen bir ülke olmadığını bilmeliyiz. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’nin şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kaynaklı böyle bir algı olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği kanunlar neticesinde laiklik ile yönetilmektedir. Tabii, bunlar sadece kağıt üzerindedir. Kanunlar ile bir yere kadar engellenebilse de İslam, devlet yönetimi ve toplum yapısını inanılmaz derecede etkilemektedir.

2019’da yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’nin %89,5’i Müslümandır. Dindar kesmin kapalı görüşlü ve bağnaz olmasından dolayı Müslüman olmayanlar kendilerini koruyabilmeleri için gizlenmesi gerekir, bu nedenle kimin gerçekten Müslüman olup olduğunu anlayamayız.


View attachment 173

Erdoğan da İslam’ı bu şekilde kullanarak insanları koyun gibi gütmektedir, kendilerinin İslam ve Müslüman kardeşleri uğruna “savaştıklarına” inandırmaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğunun bilmediği bir şey ise, Türkiye’nin her yıl İsrail ile milyar dolarlarca ticaret yapıyor olmasıdır. Filistin-İsrail savaşında insanlar Türkiye’nin Filistin’i desteklediğine inansa da, bunun için mitingler ve yürüyüşler düzenlense de hükümet perde arkasından İsrail’e maddi destek sağlamaktadır.

Erdoğan’ın İsrail ve Yahudiler ile çalıştığı aşikâr olsa da, kendisinin Gürcü-Ermeni kökenli bir Yahudi olduğu gizlenmektedir. Türk yazar Ergün Poyraz “Musa’nın Çocukları” adlı kitabında Erdoğan’ın ve eşi Emine’nin Yahudi kökenli olduğunu belirtmiştir ki ironik bir şekilde bu kitabı yazdıktan sonra hapse girmiştir, beraat ettikten sonra da “ortadan kaybolmuştur”.

Aynı zamanda kendisi medyaya açık bir şekilde Yahudiler tarafından “Yahudi Üstün Cesaret Madalyası” ile ödüllendirilmiştir, beraberinde de birçok hediye almıştır.


View attachment 174

Kontrollü medya ve İslam’dan ötürü Türk Halkı burada dönen komplonun hiçbir şekilde farkında değil, fark edebilecek bilince de sahip değiller. Ülkedeki sözde “aydınlar” da hükümet baskısından ötürü özgürce konuşamıyorlar, özgürce konuştuğu görülenler ise hükümetin istediği şeyleri söylüyorlar.

Değinilmesi gereken diğer bir konu da Jeffrey Epstein olayı ve bu olayın Türkiye’deki siyasi isimler ile olan bağlantısıdır. Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin nedense bu olayla bağlantı kişileri sürekli Türkiye’ye davet ediyor, baklavanın üzerine isimlerini yazıp paylaşıyor. Araştırdığımda ise Gaziantep’in Türkiye’de en çok çocuk kaçırma vakasının yaşandığı şehirlerden biri olduğunu öğrendim. Ne kadar da garip değil mi?


View attachment 176

Daha da garip olanı Fatma Şahin’in Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi olması ile birlikte Kadın ve Çocuğa Karşı Şiddet Araştırma Derneği Başkanlığı yapmış olması.

Türkiye'de en fazla çocuk kaçırma vakasının yaşandığı illerden biri olan Gaziantep'i araştırdığımızda, Fatma Şahin'in göreve gelmesinden bu yana vakalarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz.

View attachment 179

Dernek başkanlığı yaptığı dönemde uluslararası ilişkiler ile hiçbir ilgisinin olmamasına karşın İtalya devleti tarafından çocuklar adına liyakat ödülüne layık görüldü.

Bu davadaki bir diğer şüpheli de eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’tir. Absürt sosyal medya paylaşımları ile tanınan Gökçek, belediye başkanlığı yaptığı dönemde pek çok yolsuzluğa karışan bir isim.

Gökçek’in Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olduğu dönemde (1989-1991) 29 çocuğun kaçırılarak yurtdışına satıldığı iddia ediliyor.


View attachment 177

Epstein davasının baş suçlularından olan eski ABD başkanı Bill Clinton’un Türkiye ziyaretini de unutmamalıyız. Bir felaket olan 1999 depremi sonrasında Türkiye’yi ziyaret etti, ziyaretinden sonra da sistematik çocuk kaçırma olayları yaşandı. Benzer bir olay da 6 Şubat 2023 depreminde yaşandı. Türkiye’nin en önemli liman ticaret şehri olan İskenderun (İskenderun İskender’in memleketi anlamına gelir, Lord İskender için önemli bir şehir) limanında ABD gemileri tedavi bahanesiyle çocukları aldı ve o çocuklardan bir daha haber alınamadı.

View attachment 178

Tüm bu anlattığım şeylerden sonra, nereye mi varmaya çalışıyorum? Burada adı geçen siyasetçiler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurucusu ve genel başkanı olduğu Türkiye’nin iktidar partisi olan AKP’nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) üyeleri.

Türkiye tarihinde bu tarz vakaların sayısı o kadar fazla ki hepsinden bahsedebilmenin imkânı yok. Türkiye Yahudileri ve Siyonistleri çokça destekleyen bir ülkedir ve bu yüzden son derece yozlaşmıştır. Mason localarını kapatan, Yahudilere uşaklık etmeyi reddeden ve bu uğurda ölen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasının bu derece aşağılanması ne kadar üzücü.

Türkiye’nin geleceği güvence altında değil ve bu şekilde devam edilirse bize bırakılan miras olan Türkiye yok olacak. İnsanlar bunun farkında değiller, farkında olanların da elinden bir şey gelmiyor! Türkiye zaten yalnız bir ülke, ne Batılılar ne de Orta Doğulular bizleri seviyor ve destekliyor. Bu ülke ancak Spiritüel Satanistlerin ve bu yolda bizleri koruyup bizlere rehberlik eden Tanrılarımızın desteği ile kurtulabilir.

Bu yazıda gösterdiği emekler için @Sonne'ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu gecede buna ağlayacağım. Gece yarısı beni milli duygularımdan vurup aşırı duygusal bir moda soktuğunuz için teşekkür ederim.
 
I apologize about the last post. What I should have put? Is that nowadays we go beyond common human thinking! just to survive! And it's sad that we people have to go out of our way to put up with the enemy and everything it dishes out to us. We nowadays! Have to take one step ahead! And plan out the things that we need to do to protect ourselves... furthermore being able to look in within ourselves to find an answer! For help! Going as far as we can learning the knowledge and developing our spiritual skills! We do the best we can to survive! And whatever we can to protect our family and our loved ones! I also think it's best to get children as young as possible to learn about spiritual Satanism and survival! To open up their minds and to make them aware of what is going on and to take the time to teach them while we can! It may take some time and some patience but it's worth it! Especially when we've got disaster going on around the world these days. And with what is ahead of us in the future? Though we may never know? But it always pays to be prepared and to train yourself to be a Warrior and taking your skills to a higher level! Mentally physically and spiritually! Because I know we can get through this! And there is always a possibility. ❤⚡
 
I apologize about the last post. What I should have put? Is that nowadays we go beyond common human thinking! just to survive! And it's sad that we people have to go out of our way to put up with the enemy and everything it dishes out to us. We nowadays! Have to take one step ahead! And plan out the things that we need to do to protect ourselves... furthermore being able to look in within ourselves to find an answer! For help! Going as far as we can learning the knowledge and developing our spiritual skills! We do the best we can to survive! And whatever we can to protect our family and our loved ones! I also think it's best to get children as young as possible to learn about spiritual Satanism and survival! To open up their minds and to make them aware of what is going on and to take the time to teach them while we can! It may take some time and some patience but it's worth it! Especially when we've got disaster going on around the world these days. And with what is ahead of us in the future? Though we may never know? But it always pays to be prepared and to train yourself to be a Warrior and taking your skills to a higher level! Mentally physically and spiritually! Because I know we can get through this! And there is always a possibility. ❤⚡

Thank you for taking the time to write to us, for your kind wishes, thoughts and suggestions. Even though you don't know our language, you understand us and try to communicate... I appreciate and thank you for your thoughtful and kind behavior. I agree with you, especially regarding the education of children. I hope that thanks to us, they will become conscious at an earlier age and have a better future.
 
Şahin ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının başıydı. Yetimhanelerden sorumlu bakan yani.

TC şartları her gün yeni bir şekilde akıl sağlığını sınıyor. Seçim sezonunu açtık, şehitlerimizin ruhu şad olsun.
 
Bu ülkenin en kötü yeri kastamonu sinop insanları yobaz tanıdığım ne kadar kastamonulu varsa hepsinden nefret ediyorum konuşmaları duyunca sinir oluyorum.kastamonulular etek giyip karı gibi oynuyorlar pislik insanlar bu kastamonuyuda bi araştırın bu ülkenin düzelmesi için kastamonulularin ehlilestirilmeleri lazım iyi geceler Kayre ŞEYTAN
 
How is everyone doing today? ❤️🙂

Please use DeepL to translate your messages for keeping everything relevant to the forum's context. You can also type the original message and keep it in your post, but additionally, copy-paste the Turkish translation of it in the next paragraph. Thank you.

I don't remember that day, but I am very happy today. How are you?

Lütfen İngilizce'ye ek olarak gönderilerinize mesajlarınızın Türkçe çevirilerini de koyunuz. Teşekkürler.
 
Bu ülkenin sorunları anlatmayla bitmez önemli olan biz ne yapacaz ?3 aya yakındır meditasyon yapıyorum yav şöyle meditasyon yapa yapa bu dünyadan gitsem başka bir dünyaya gitsem bütün dertlerden sıkıntılardan uzaklaşsam.Kafami dinlesem böyle bir şehirde yaşamaktansa astralede giderim uzayada giderim heryere giderim.Meditasyon yapıyorum dışarı bir çıkıyorum gene aynı dünya değişen bişey yok foruma bir baktım 63000 SS var bütün dünyada çok az milyonda bir bütün dünyada bu kadarcikmi SS var hepsi foruma girmiyorsada olsa olsa 100 bin bütün dünyada.
 
Please use DeepL to translate your messages for keeping everything relevant to the forum's context. You can also type the original message and keep it in your post, but additionally, copy-paste the Turkish translation of it in the next paragraph. Thank you.



Lütfen İngilizce'ye ek olarak gönderilerinize mesajlarınızın Türkçe çevirilerini de koyunuz. Teşekkürler.
Tamamdır, öyle yaparız.
 
I am doing very well. Thank you!🙂 I also practicing that excess, myself.
It is a pleasure to meet you.
"Gayet iyiyim. Teşekkür ederim!🙂 Bende bu aşırılığı deneyimliyorum. Sizinle tanışmak bir zevk."

Thank you, nice to meet you too. I'm glad you're okay. Have a nice day.
Teşekkür ederim, ben de tanıştığıma memnun oldum. İyi olmana sevindim. İyi günler.
 
Türkiye Hakkındaki Gerçek

Türkiye ve Türkiye’nin bulunduğu konum hakkında çok fazla dezenformasyonu olduğundan ötürü bu makaleyi paylaşıyorum.

Öncelikle Türkiye’nin İslami kurallar çerçevesinde veya Şeriat ile yönetilen bir ülke olmadığını bilmeliyiz. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’nin şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kaynaklı böyle bir algı olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği kanunlar neticesinde laiklik ile yönetilmektedir. Tabii, bunlar sadece kağıt üzerindedir. Kanunlar ile bir yere kadar engellenebilse de İslam, devlet yönetimi ve toplum yapısını inanılmaz derecede etkilemektedir.

2019’da yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’nin %89,5’i Müslümandır. Dindar kesmin kapalı görüşlü ve bağnaz olmasından dolayı Müslüman olmayanlar kendilerini koruyabilmeleri için gizlenmesi gerekir, bu nedenle kimin gerçekten Müslüman olup olduğunu anlayamayız.


View attachment 173

Erdoğan da İslam’ı bu şekilde kullanarak insanları koyun gibi gütmektedir, kendilerinin İslam ve Müslüman kardeşleri uğruna “savaştıklarına” inandırmaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğunun bilmediği bir şey ise, Türkiye’nin her yıl İsrail ile milyar dolarlarca ticaret yapıyor olmasıdır. Filistin-İsrail savaşında insanlar Türkiye’nin Filistin’i desteklediğine inansa da, bunun için mitingler ve yürüyüşler düzenlense de hükümet perde arkasından İsrail’e maddi destek sağlamaktadır.

Erdoğan’ın İsrail ve Yahudiler ile çalıştığı aşikâr olsa da, kendisinin Gürcü-Ermeni kökenli bir Yahudi olduğu gizlenmektedir. Türk yazar Ergün Poyraz “Musa’nın Çocukları” adlı kitabında Erdoğan’ın ve eşi Emine’nin Yahudi kökenli olduğunu belirtmiştir ki ironik bir şekilde bu kitabı yazdıktan sonra hapse girmiştir, beraat ettikten sonra da “ortadan kaybolmuştur”.

Aynı zamanda kendisi medyaya açık bir şekilde Yahudiler tarafından “Yahudi Üstün Cesaret Madalyası” ile ödüllendirilmiştir, beraberinde de birçok hediye almıştır.


View attachment 174

Kontrollü medya ve İslam’dan ötürü Türk Halkı burada dönen komplonun hiçbir şekilde farkında değil, fark edebilecek bilince de sahip değiller. Ülkedeki sözde “aydınlar” da hükümet baskısından ötürü özgürce konuşamıyorlar, özgürce konuştuğu görülenler ise hükümetin istediği şeyleri söylüyorlar.

Değinilmesi gereken diğer bir konu da Jeffrey Epstein olayı ve bu olayın Türkiye’deki siyasi isimler ile olan bağlantısıdır. Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin nedense bu olayla bağlantı kişileri sürekli Türkiye’ye davet ediyor, baklavanın üzerine isimlerini yazıp paylaşıyor. Araştırdığımda ise Gaziantep’in Türkiye’de en çok çocuk kaçırma vakasının yaşandığı şehirlerden biri olduğunu öğrendim. Ne kadar da garip değil mi?


View attachment 176

Daha da garip olanı Fatma Şahin’in Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi olması ile birlikte Kadın ve Çocuğa Karşı Şiddet Araştırma Derneği Başkanlığı yapmış olması.

Türkiye'de en fazla çocuk kaçırma vakasının yaşandığı illerden biri olan Gaziantep'i araştırdığımızda, Fatma Şahin'in göreve gelmesinden bu yana vakalarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz.

View attachment 179

Dernek başkanlığı yaptığı dönemde uluslararası ilişkiler ile hiçbir ilgisinin olmamasına karşın İtalya devleti tarafından çocuklar adına liyakat ödülüne layık görüldü.

Bu davadaki bir diğer şüpheli de eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’tir. Absürt sosyal medya paylaşımları ile tanınan Gökçek, belediye başkanlığı yaptığı dönemde pek çok yolsuzluğa karışan bir isim.

Gökçek’in Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olduğu dönemde (1989-1991) 29 çocuğun kaçırılarak yurtdışına satıldığı iddia ediliyor.


View attachment 177

Epstein davasının baş suçlularından olan eski ABD başkanı Bill Clinton’un Türkiye ziyaretini de unutmamalıyız. Bir felaket olan 1999 depremi sonrasında Türkiye’yi ziyaret etti, ziyaretinden sonra da sistematik çocuk kaçırma olayları yaşandı. Benzer bir olay da 6 Şubat 2023 depreminde yaşandı. Türkiye’nin en önemli liman ticaret şehri olan İskenderun (İskenderun İskender’in memleketi anlamına gelir, Lord İskender için önemli bir şehir) limanında ABD gemileri tedavi bahanesiyle çocukları aldı ve o çocuklardan bir daha haber alınamadı.

View attachment 178

Tüm bu anlattığım şeylerden sonra, nereye mi varmaya çalışıyorum? Burada adı geçen siyasetçiler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurucusu ve genel başkanı olduğu Türkiye’nin iktidar partisi olan AKP’nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) üyeleri.

Türkiye tarihinde bu tarz vakaların sayısı o kadar fazla ki hepsinden bahsedebilmenin imkânı yok. Türkiye Yahudileri ve Siyonistleri çokça destekleyen bir ülkedir ve bu yüzden son derece yozlaşmıştır. Mason localarını kapatan, Yahudilere uşaklık etmeyi reddeden ve bu uğurda ölen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasının bu derece aşağılanması ne kadar üzücü.

Türkiye’nin geleceği güvence altında değil ve bu şekilde devam edilirse bize bırakılan miras olan Türkiye yok olacak. İnsanlar bunun farkında değiller, farkında olanların da elinden bir şey gelmiyor! Türkiye zaten yalnız bir ülke, ne Batılılar ne de Orta Doğulular bizleri seviyor ve destekliyor. Bu ülke ancak Spiritüel Satanistlerin ve bu yolda bizleri koruyup bizlere rehberlik eden Tanrılarımızın desteği ile kurtulabilir.

Bu yazıda gösterdiği emekler için @Sonne'ye teşekkürlerimi sunuyorum.

Harika bir yazı olmuş, ellerinize sağlık. Devamını bekliyorum heyecanla 💕.
 
Türkiye Hakkındaki Gerçek

Türkiye ve Türkiye'nin bulunduğu konum hakkında çok fazla dezenformasyonundan dolayı bu makaleyi paylaşıyorum.

Öncelikle Türkiye'nin İslami kurallar çerçevesi veya Şeriat ile yönetilen bir ülke olmamasını bilmeliyiz. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'nin şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kaynaklandığı böyle bir algı olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk'ün getirdiği kanunlar gereği laiklik ile yönetilmektedir. Elbette bunlar sadece kağıt üzerindedir. Kanunlar ile bir yere kadar İslam'ın engellenebilmesi, devlet yönetimi ve toplumun gündeminde önemli noktalar bulunmaktadır.

2019'da yapılan bir verilere göre Türkiye'nin %89,5'i Müslümandır. Dindar kesmin kapalı görüşlü ve bağnaz olmasından dolayı Müslüman olmayanlar kendilerini koruyabilmeleri için gizlenmesi gerekir, bu nedenle kimin gerçekten Müslüman olduğunu anlayamıyoruz.


View attachment 173

Erdoğan da İslam'ı bu şekilde kullanarak insanları koyun gibi gütmektedir, onların İslam ve Müslüman kardeşleri uğruna “savaştıklarına” inandırmaktadır. İnsanların büyük bir sızıntısının bilinmediği bir şey ise, Türkiye'nin her yıl İsrail ile milyarlarca dolar ticareti yapmasıdır. Filistin-İsrail savaşında insanlar Türkiye'nin Filistin'i genişliğine inansa da, bunun için mitingler ve yürüyüşler hükümetin perde arkasından İsrail'e maddi destek sağlıyor.

Erdoğan'ın İsrail ve Yahudiler ile uğraştığı aşikâr olsa da, kendisinin Gürcü-Ermeni kökenli bir Yahudi olduğu gizlenmektedir. Türk yazar Ergün Poyraz “Musa'nın Çocukları” olarak adlandırılan II. Erdoğan'ın ve eşi Emine'nin Yahudi kökenli olduğunu belirtmiştir ki ironik bir şekilde bu kitap yazdıktan sonra hapsedildi, beraat bitti sonra da “ortadan kaybolmuştu”.

Aynı zamanda kendisi medyaya açık bir şekilde Yahudiler tarafından “Yahudi Üstün Cesaret Madalyası” ile ödüllendirilmiştir, beraberinde birçok hediye de almıştır.


View attachment 174

Kontrollü medya ve İslam'dan dolayı Türk Halkı burada dönen komplonun hiçbir şekilde farkında değil, fark edemediği bilince de sahip değiller. Ülkedeki sözde “aydınlar” da hükümetin baskısından dolayı özgürce konuşamıyorlar, özgürce konuşulanlar ise yönetilmekte olan şeyleri söylüyorlar.

Jeffrey Epstein olayının açıklaması gereken diğer bir konu ve bu olay Türkiye'deki siyasi isimlerle olan bağlantıdır. Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin nedense bu olayla ilgili kişileri sürekli Türkiye'ye davet ediyor, baklavanın üzerine isimlerini yazıp paylaşıyor. Araştırdığımda ise Gaziantep'in Türkiye'de en çok çocuk kaçırma vakasının yaşanan şehirlerden biri olduğu öğrenildi. Ne kadar da garip değil mi?


View attachment 176

Daha da garip olanı Fatma Şahin'in Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi olması ile birlikte Kadın ve Çocuğa Karşı Şiddet Araştırma Derneği Başkanlığı yapmış olması.

Türkiye'de en fazla çocuk kaçırma vakasının yaşandığı illerden biri olan Gaziantep'i araştırdığımızda, Fatma Şahin'in göreve gelmesinden bu yana vakalarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz.

View attachment 179

Dernek başkanlığının yaptığı dönemde, İtalya devleti tarafından hiçbir ilginin olmadığı bir dönemde, liyakat ödülüne layık görüldü.

Bu davadaki diğer bir şüpheli ise eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'tir. Absürt sosyal medya paylaşımları ile kayıtlı Gökçek, belediye başkanlığı yaptığı dönemde pek çok yola karışan bir isim.

Gökçek'in Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olduğu dönemde (1989-1991) 29 çocuğun kaçırılarak yurtdışına satıldığı iddia ediliyor.


View attachment 177

Epstein davasının baş suçlularından olan eski ABD başkanı Bill Clinton'un Türkiye ziyaretini de unutmamalıyız. 1999 depremi sonrası bir felaket olan Türkiye'yi ziyaret etti, ziyaretinden sonra sistematik çocuk kaçırma olayları yaşandı. Benzer bir olay da 6 Şubat 2023 depreminde yaşandı. Türkiye'nin en önemli liman ticaret şehri olan İskenderun (İskenderun İskender'in memleketi anlamına gelir, Lord İskender için önemli bir şehir) ABD limanında gemileri tedavi terapileriyle çocukları aldı ve o çocuklardan daha bir haber alınamadı.

View attachment 178

Tüm bunları paylaşmakla ayrıldıktan sonra, nerede varmaya çalışıyorum? Burada adı geçen siyasetçiler, Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucusu ve genel başkanı olduğu Türkiye'nin iktidar partisi olan AKP'nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) üyeleri.

Türkiye tarihinde bu tarz vakaların sayısı o kadar fazla ki birikintiden bahsedebilme imkanı yok. Türkiye Yahudileri ve Siyonistleri çokça destekleyen bir ülkedir ve bu nedenle son derece yozlaşmıştır. Mason localarını kapatan, Yahudilere uşaklık yapmayı reddeden ve bu uğurda ölen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği emeğin bu derecede aşağılanması ne kadar üzücü.

Türkiye'nin geleceği güvencesi altında değil ve bu şekilde devam ettirilirse bize bırakılan miras olan Türkiye yok olacak. İnsanlar bunun farkında değiller, farkında olanların da elinden bir şey gelmiyor! Türkiye zaten yalnız bir ülke, ne Batılılar ne de Orta Doğulular sevdikleri ve evlerindeler. Bu ülke ancak Spiritüel Satanistlerin ve bu yolda arkadaşlarımızı koruyup bizde rehberlik eden Tanrılarımızın desteği ile kurtulabilir.

Bu yazıda gösterdiği emekler için @Sonne'ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Müthiş bilgilendirme yazısı, değindiğiniz konular çok değerli. Kaleminize sağlık esenlikler dilerim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top