Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Sorularım

Melis._.666

New member
Joined
Feb 20, 2022
Messages
15
Esenlikler
1-Aile baskısından ve negatif özelliklerden kurtulmak için yapılan bağlama büyüsü küçülen aya göre mi yoksa büyüyen aya göre mi yapılmalı,aslında küçülen ay bitirme,koparma falan olarak düşünüp küçülen ay dedim ama satanik takvimde 26 eylülde ay kovada ve özgürlük,bağımsızlık diyor ama büyüyen ay'da o yüzden emin olamadım en uygun zamanın ne zaman olduğuna yardımcı olursanız sevinirim
2-Bu hayatımızda organların bağışlanması bir sonraki hayatımızda bir soruna yol açar mı?
 
Mishmelovi said:
Esenlikler
1-Aile baskısından ve negatif özelliklerden kurtulmak için yapılan bağlama büyüsü küçülen aya göre mi yoksa büyüyen aya göre mi yapılmalı,aslında küçülen ay bitirme,koparma falan olarak düşünüp küçülen ay dedim ama satanik takvimde 26 eylülde ay kovada ve özgürlük,bağımsızlık diyor ama büyüyen ay'da o yüzden emin olamadım en uygun zamanın ne zaman olduğuna yardımcı olursanız sevinirim
2-Bu hayatımızda organların bağışlanması bir sonraki hayatımızda bir soruna yol açar mı?

Bağlama büyüsü ve özgürlük tamamen farklı iki konsept. Balğama büyüsü birini kendi etkin altına almak için yapılırken takvimde belirtilen özgürlük ise bireysel özgürlük. Öncelikle nasıl bir büyü yapmak istediğine karar vermelisin. Özgürlük büyüsüyle ailenden daha fazla özgürleşebilirsin ya da bağlama ile aileni etki altına alarak sana özgür ortam sunmalarını sağlayabilirsin. Şahsi olarak kendi aile bireylerime bağlama büyüsü yapmayı etik bulmadığım ve aile fertlerimle aramda( herkeste böyledir) bağ bulunduğu için negatif bir büyüden etkilenmemek adına özgürlük büyüsünü seçerdim.
 
Hype0 said:
Mishmelovi said:
Esenlikler
1-Aile baskısından ve negatif özelliklerden kurtulmak için yapılan bağlama büyüsü küçülen aya göre mi yoksa büyüyen aya göre mi yapılmalı,aslında küçülen ay bitirme,koparma falan olarak düşünüp küçülen ay dedim ama satanik takvimde 26 eylülde ay kovada ve özgürlük,bağımsızlık diyor ama büyüyen ay'da o yüzden emin olamadım en uygun zamanın ne zaman olduğuna yardımcı olursanız sevinirim
2-Bu hayatımızda organların bağışlanması bir sonraki hayatımızda bir soruna yol açar mı?

Bağlama büyüsü ve özgürlük tamamen farklı iki konsept. Balğama büyüsü birini kendi etkin altına almak için yapılırken takvimde belirtilen özgürlük ise bireysel özgürlük. Öncelikle nasıl bir büyü yapmak istediğine karar vermelisin. Özgürlük büyüsüyle ailenden daha fazla özgürleşebilirsin ya da bağlama ile aileni etki altına alarak sana özgür ortam sunmalarını sağlayabilirsin. Şahsi olarak kendi aile bireylerime bağlama büyüsü yapmayı etik bulmadığım ve aile fertlerimle aramda( herkeste böyledir) bağ bulunduğu için negatif bir büyüden etkilenmemek adına özgürlük büyüsünü seçerdim.

Anladım çok teşekkür ederim.
 
Hayabusa666 said:
Mishmelovi said:
2-Bu hayatımızda organların bağışlanması bir sonraki hayatımızda bir soruna yol açar mı?

Esenlikler,
Karmaya ciddi bir sorun teşkil etmeyecek olsa da, organ nakli için modern tıp yetersiz.

Arkadaşımızın dediğinin aksine;
Hastanelerde büyük bir sorun var; melez insanların organ ve kan bağışına ihtiyacı var ama vücutları başkalarından organ alamaz çünkü farklılar. Organ nakli oluyorlar ama vücut nakledilen organı reddediyor ve onunla savaşmaya çalışıyor. Ya da kan bağışı alıyorlar ama vücut yeni gelen farklı kanla savaşmaya çalışıyor. Örneğin melez bir ebeveyn bile kendi çocuğuna böbreğini veremez çünkü onlar birbirlerinden çok derinden ve kesinlikle farklıdırlar. Ebeveynin tamamen yabancı biriyle, kendi çocuğuna olduğundan çok daha yakın olduğu bir durum.

Dolayısıyla ruhların ırkı olduğunu biliyoruz: Siyahi, Beyaz ve Asyalı. 

Öyleyse, Brezilyalılar ve Brezilyalılar kadar karışık insanlar hangi ruh grubuna mensup? 
Mesela bir insan beyaz ve siyah genler taşımasa dahi, ırkların alt gruplarında 'sub race' denilen kümeler bulunur.
Irk karışımı, işi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Ve buna ihtiyacı olan birine net bir cevap verme gafletinde bulunmak istemem.
Çünkü artık kendi alt ırkları haline gelmişler, bireysel şekilde 3 ırktan ayrılar.

Yanlış bilmenizi istemediğim için yazıyorum. Ana sitede böyle öğretildi. Benim bu konuda daha fazla bilgim yok.

Sükunetime devam edeceğim.

Teşekkür etmeye tenezzül etmeyiniz lütfen. Değerli vaktinizi benim için harcamayın.
İyi akşamlar dilerim. Barış sizinle olsun.

Anladım çok teşekkür ederim.
 
Gerçekten çok ilginç bir mesaj. Yaptığınız onca şeyden sonra, oturup düşünmeniz gereken o kadar çok şey varken, hâlen forumdaki üyelerle polemiğe girmeniz, gerçekten ağızları açıkta bırakıyor.

Kanatları olmamasına rağmen uçmaya çalışan bir kuş gibisiniz. Uçurumdan atlayıp, bunu uçmak zannediyorsunuz, uçmak neymiş, onu yere çakılınca anlayacaksınız. Haberiniz olsun.
 
Esenlikler,

Spine Bey, sizce de Hayabusa Bey'in fazla üzerine gitmiyor musunuz? Neden Hayabusa Bey'in her hareketi bu kadar gözünüze batıyor? Kendisi Alena Hanım'ın verdiği cevaba karşılık, ''söylediklerinizin aksine'' ile başlayan bir cümle kuruyor. Burada Alena Hanım'ın söylediklerinin yanlış olduğunu ya da saçma olduğunu söylemiyor. Sadece ''tersine'' anlamında kullanmış o kadar. Gereksiz alınmalara ya da sinirlenmelere gerek yok. Alena Hanım kadar sevgi dolu birisinden bu tarz düşmanca ve düşüncesiz bir yaklaşım görmek beni oldukça şaşırttı. Lütfen karşınızdaki kişinin sizinle aynı yolda giden birisi olduğunu unutmayın.

Hayabusa Bey'in belirttiği gibi kendisinden hazzetmiyorsanız engelleyebilirsiniz. Böylece gereksiz tartışmalar çıkmaz ve kalpler kırılmaz.

İyi günler.
 
Dün yaptıklarının, bugün karşısına çıkmayacağını sanırmış insan. Halbuki değilmiş öyle. Dün ne ektiyse, bugün onu biçermiş. Bunu anlayan akıllıymış, bugün iyi şeyler ekmiş ki, yarın güzel şeyler biçsin. Bunu anlamayan zavallıymış, aynı şeyleri ekerek, farklı bir şey biçeceğini sanırmış, yarına. İşte düşmüş kaderin oyununa.

İstediğini der isteyen, sonuçta torba değildir ağızlar ki dikilsinler. Atıp tutar herkes, sonuçta götürmez cepten tek bir kuruş katiyen. Ancak olan olur yalnızca insanın kendisine. Söyler herkes sözde doğruları. Yine de yaşar herkes kendi hapishanesinde, tuğlalarını kendisinin ördüğü. Sürer gider böyle, insan çıkmak istemedikçe.
 
Bu daha da ilginç. Bana patlayıp, size hiç yardımcı olmadığımı söyleyip, en sonda da hesabınızın silinmesini talep ettiğiniz bir mesaj yazdınız. O mesajı reddettim. Şahsıma ettiğiniz laflar için değil ancak, herkesin içerisinde hesabınızı sildirmek istediğinizi söylemeyin diye. Zira onlarca kez bunu söyleyip, sonra hesabınızı sildirmeyip, aksine can sıkıntısından foruma geldiğiniz için, forumda rezil olmanızı istememiştim.

Yahu ne değişti de, birden sizde ışık gören, size "adam" olmayı öğreten aile babası oldum? Bir de çok iyi bir halt yediğinizi sanarak şiir yazmışsınız. Gerçekten artık can sıkıyor. Kendinize gelin. Hayır anlamıyorum ki birinci evinizde Neptün mü var, nedir bu duygusal dengesizlik, bu karakter bozuklukları. İyice liseye çevirdiniz burayı.
 
Aynı nehirde iki kez yıkanmadığı gibi, aynı hata da iki kez yapılmaz. İkincisi tercihe girer. Tercihlerin de bir bedeli vardır. Yanlış yoldan gitmeyi tercih edenler, bunun getirdiği bedeli de ödemeye göze almalıdır. Bu bedeli ödemeye korkanlar, hayat, onlara faturalarını ödemeleri gerektiğini söylediğinde ne yapacaklarını bilemezler. Tüm olay bundan ibarettir.

Bunun dışında söylenen her şey, işin teferruatıdır. Suyu bulandırmaktan başka bir şeye yaramaz. Son olarak, yetkili ekip olarak, forumdaki bu tarz dramaları hoş karşılamıyoruz. Bunun yerine yapıcı tartışmaları destekliyoruz. Gelecekte bu şekilde davranmaktan kaçının, aksi taktirde niyetlerinizin iyi olmadığını varsaymak zorunda kalacağız.

Konu kapanmıştır, daha fazla cevabı kabul etmeyeceğiz.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top