Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Kızgınlık ve Vahşilik

Chlorophyll

Member
Joined
Oct 1, 2019
Messages
62
Samimiyet kavramından yola çıkılarak savaş ve zarar olgularının iki durum haricinde kesin ve net "değil" çizgileri çekilebilir. Bu çizgiler samimiyetin eğlenceli ve hazlı doğasından gelen uyuşturucunun bilgisi dahilinde tanınır. Bu uyuşturucu bizi saygının mutlak diken üstü şeklinde taşınması gereken durumdan iki aşama esneterek saygının zoraki yani yaptırım yoluyla taşınması durumuna getirir. Aradaki aşama saygının temel alındığı yani daha çok ilişki değil saygı birlikteliğinin var olduğu bir durumdur. En net anlatımıyla başta saygı ölüm kalım meselesidir, sonra temel mesele yani dayanak olur ve bir aşama daha esneyiş sonucunda saygı yokluğunda "kızgınlık" ile yüzleşmek yaptırımı seviyesine geliriz. Bu durumlar sağlıklı okunduğu zaman birlikteliklerin odağının yarar ve barış kavramlarına nerede ve nasıl ulaştığını ve bunların kesin nerelerde bozulduğunu mantık penceresinden anlayabiliriz. Samimiyetin basitleştirildiği noktalarda başta belirttiğim iki durum devreye girer. Bunlar hastalıklılık ve vahşiliktir. Bu iki kavramın kaynağı ve yaradığı an aynıdır. İkisinin de eğitimsizlik ve öz disiplinsizlikten doğduğu bir gerçektir. Daha açık anlatılabilirse öz disiplin ve eğitim bilinçli yapıdaki yaşamı bencillikle "yiyicilik" ve korkusuzlukla "bozuculuk" niteliklerinden arındırır. Bu durum için son söz ilerinin neden ileri olduğunu ve gerinin neden daha zayıf kaldığını araştırarak söylenebilir.

Genel bir bakışla ilerinin neden ileri olduğunu içeriğindeki evrenin hakimiyeti yani nötr olana patronluk kavramından kolayca idrak edebiliriz. Gerinin neden zayıf kaldığı da evrenin başlangıçtaki tarafsızlığı ve bu tarafsızlıktan doğan acziyete sarılmak dürtüsünü yenemeyiş ve evrene değil kendine kaybediş vukuatının mevcudiyeti bizi sağlam bir görüşe yöneltir. Öz disiplin tam olarak bu nokta bağlamında isimlendirdiğimiz bir gelişmişliktir. Sabit sahiplikler öz disipline fırsat tanıyan bir gerçeklikle bizi yüzleştirir. Algımız, oluşumuz ve ayıklık(tepki alış mekanizmamız) bu sabit sahiplikleri belirtir. Bu sahiplikler ile özdeşleşmeden önce yönelimsel yönetimi mutlak üzerlerine tiranlaştırarak yani kendi kendine manipüle oluşu engellemek amacıyla mutlak kontrollerini irademizle elimize alarak kusursuzlaştırmalıyız. Aksi taktirde vahşet ve bozgunculuk kavramlarından kızgınlık bahanesiyle yırtamayız.

Bizim biz olma sebebimiz ve sürüngenlerden farkımız budur. Bizi gerçek yapan da gerçeğin sahibi yapan da budur. Doğal bir şekilde tanrıların üstümüzdeki uğraşlarından bu konularda belirli bir seviyede gelişmişliğe sahibizdir. Ancak bu konu KUSURSUZLAŞMALIDIR. Konunun mutlak önemine alıntı niyetiyle y*hudilerle aramızdaki savaşın esas kaynağının burası olduğunu belirtmekte ve unutmamakta yarar vardır.

Kaun rünü bu konuda bahsedilen kusursuzlaştırma için çalışmaya uygundur. Basitçe "öz disiplinim ve eğitimim tanrısal kusursuzlaşıyor" taslağı ile yöneltilebilir. Kundalini yükselmesi veya alçalması bu kusursuzluğa bağlıdır. Yani kundalinin yükselmesi kavramı aslında varlıktaki bu kusursuzluğu belirtir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top