Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın konuşması:
Tüm Spiritüel Satanist ailemize esenlikler,
Düşmanın tüm yeni saldırılarından sonra size verecek bir iyi, bir de kötü haberimiz var.
İyi haber, düşman tamamen bitap düştü ve lanetlemeleri sırasında en stresli bayramlarını yaşadılar. Bu bizim için iyi. En nihayetinde bütün gezegeni lanetleyen biz değiliz. Bütünüyle sarsıldılar.
Kötü haber ise, küresel durum iyi gözükmüyor ve bunu tersine çevirmek için bazı Ritüellere odaklanmak zorundayız. Yani tekrardan bir karşı hamle yapmamız gerekiyor. Yine de eğer birisi durursa bu sonlanmayacak, ancak devam edersek her şeyi olması gerektiği gibi hâlledeceğiz.
Çoğu zaman onlar hakkında sorular geliyor ve özellikle bu durum Yahudi Bayramları sırasında yaşanıyor, bazı kişiler Yahudilerin ne kadar da acınası ve zavallı olduğundan, yaptıkları hiçbir şeyden sorumlu olmadıklarından bahsediyor. Yahudiler, bilinçli bir şekilde özgür karar verme yetisinde olan ve seçim güçleri olan canlılardır.
Ve onların öyle bir güçleri var ki, özellikle ruhani alanda, belki burada okült hakkında fikir sahibi olan biz harici dünyadaki herkesten daha güçlüler.
Sonraki günün ne getireceğinden habersiz etrafta aylaklık eden; kültürsüz, mirassız, misyonsuz ve benzeri değerlerin hiçbirine sahip olmayan budala Centillerin aksine ne yaptıklarını gayet farkındalar.
Tesadüfen, bu garip mızmızcı saldırılar, tam da Yahudilerin Centillere karşı gerçekleştirdiği kendi "günahlarından" arınmak için uyguladıkları tuhaf Ritüellerle eş zamanlı gerçekleşiyor. Bu uygulamalarının adı da Yom Kippur.
Dünyadaki hiçbir yerde Centillere karşı işlenen yığınla suçun tartışıldığını görmedim. Yine de herkes Centillere, asıl kurbanlara, Yahudilere karşı saf tutuşlarını "bırakması" için ağlıyor.
Daha komik olanıysa, zayıf ve kurban konumundaki Centillerin, bunlara karşı hiçbir şey yapamaması ve yine de Yahudiler buna rağmen bile en ufak şeyde durmalarını istiyorlar, ve öteki taraftansa kendilerine hiçbir şey olmamasını talep ediyorlar.
İbrani dilinde "karşıt" veya "düşman" sözcüklerinin kısaca çevirisi, onlara karşı "Ha-Satan" gibi davranmamak. Hiçbir muhalefet istemiyorlar.
Yargı makamlarında, parada ve diğer her alanda diğer insanlardan üstte dururlarken, neden kendilerine karşı ufacık bir eleştiriye bile tahammül edemiyorlar merak konusu. Sonuç olarak bu temel bir insan hakkı.
Daha da ilginci, bu Yom Kippur kutlamalarında, "yeminlerinden" azat olmak için ve Centillere yaptıklarının bedelinden kaçınabilmek için Ayinler yapıyorlar ve hiçbir yeminlerinin ve sözlerinin karşılığı olmadığını olumluyorlar. Bu ülke başkanlarını, Mason Localarındaki insanları, iş adamlarını ve dahasını da kapsıyor.
Ellerini koyup yemin ettiklerinde, "hiçbir yeminin tarafı olmamaları" için başka bir Ritüel gerçekleştiriyorlar, çünkü Tanrıların bunu gördüğünü biliyorlar ve yeminden dönülmesi, onlar için büyük bir küfürdür. Bu yüzden Krallar ve benzeri yöneticiler halkını korumak için yemin ediyorlardı.
"Yeminlerini" silemeyecekleri için, bunun yerine tuhaf Ayinler gerçekleştiriyorlar, ve asıl büyük olanı da Yom Kippur sırasında yapıyorlar. Bir bakımdan bu, polis tarafından bulunabilecek tutanakları silme suçuna benziyor.
Diğer Ayinler ise "Günahlarını" tavuklara aktarmayı içeriyor [evet, bildiğimiz tavuk, yediğimiz], ve diğer daha da garip Ayinlerde ise "Kolektif Günahlarını" Azazel'e yüklüyorlar.
Görebileceğimiz gibi, ne kurbanları bu suçların sorumlusu, ne tavuklar, ne de tartışmasız bir şekilde Azazel. Yıllık olarak bu Ayinleri yapan bir ırk söz konusu olduğunda, sorunlu oldukları bir gerçeklik oluyor.
Neden bütün bir halk olarak suçları başkalarına atmak ve suçun kaynağını değiştirmek konusunda bu kadar takıntılılar? Onlar hakkında okuyup bilgi sahibi olduğunuzda bunu anlayacaksınız.
Yahudiler, Yom Kippur'u bitirdikten sonra, bazı uşaklarını veya ruhani farkındalığı sönük olanları forumlara gönderip fantastik bir senaryoda ne kadar da masum OLABİLECEKLERİ hakkında buraya propagandalarını kusuyorlar, ancak GERÇEK gidişat ise bize aksini söylüyor.
Bu mesajların belki de birkaçı hariç hiçbiri başarıya ulaşmadı. Ayrıca Yom Kippur sırasında insanların nasıl bu konuya duygusal yaklaştığını görmek de ilginç.
Bunların Yom Kippur sırasında yaşanma sebebi, Yom Kippur'un Yahudilerin "suçlarından" arınmak için yaptıkları büyük bir Ritüel oluşudur.
Yahudilerin zihninde, eğer kimse görmemişse o zaman bu bir suç değildir, ve eğer ki insanlar görmüşse "onları affedeceklerdir". Bu onların dertsiz tasasız devam etmelerine yol açıyor. Bu adaletsizliğin tanımı, ve insanların onları affetmesi de tam olarak bu.
Bu suçları çokça işledikten sonra, insanlardan "af" bekliyorlar çünkü affetmenin veya GERÇEK bir düzeltme olmadan[ki bunu hiçbir zaman yapmıyorlar] affetmenin sonsuz adaletsizliğin tanımı olduğunu biliyorlar.
Şimdi, eğer haberleri takip ediyorsanız, birkaç gün önce Britanya Ekonomisinin çöküşün eşiğine geldiğini biliyorsunuzdur. Bunun sebebi, işin özünde Yahudilerin insanların emekli maaşlarını finansal araçlarla oynadıkları kumarda kaybetmelerinden kaynaklanıyor.
Tamamen çökertmek ve iki veya üç neslin emekli maaşını heba etmek üzerilerken, Britanya Hükümeti olaya el atıp para basmak zorunda kaldı, bu da paralarının değerini düşürdü ve kendi [halkının] dövizini iyice batırdı, bunu da "finansal sistemi kurtarabilmek" adına yaptılar. Bir diğer deyişle, üç nesili kapsayan yaşlı nüfus, birkaç hokka burunlunun kumarı yüzünden bütün hayatlarının emeğinin karşılığını bir çırpıda kaybetti.
Bundan sonrasındaysa, Britanya Hükümeti, Britanyalıları nesiller boyu ödemek zorunda kalacakları borca sürükledi, çünkü yine Yahudiler devletin bütçesini güvenli bir şekilde korumak ve arttırmak yerine emekli maaşlarıyla ve devletin diğer finansmanlarıyla kumar oynuyordu.
Ama bu ve daha nicesi kimin sikinde ki, değil mi? Hadi sadece üç kuşağın dibe vuruluşunu harika bir şeymiş gibi kabullenelim ve gerisini de iplemeyelim. Sonuçta Centillerden bahsediyoruz, yani Yahudilerin okült gücünün merhametine bakıyorlarken, kim onları umursayıp onlar için Ritüeller yapar ki? Cevabı verelim: biz buradayız, bunu BİZ yapacağız.
Fakat bunun yerine Yom Kippur'da küçük uslu bir goy olup onları affetmelisin, ve ebediyen öbür yanağını çevirmelisin, çünkü iyi bir "erdemli goy" olman ve "Işığı takip etmen" ya da bunun gibi bir şey yapman gerekiyor.
Yukarıda sayılanların parmak bile kıpırdatmadan başlamasına izin vermek, hadi ruhani ışıkla olan bağı geçelim, bu gerçekten de birinin içindeki adalet anlayışı olduğunu gösteriyor mu?
Burada bir açıklama gireyim: Siz erdem sahibi değilsiniz. Ayrıca bu saçma ve kötücül yaklaşımın "iyi" olduğuna kendinizi ikna etmişsiniz, ancak değil.
Eğer hiçbir şey yapmıyorsanız, o zaman mantık ve Antiklerin anlayışı çerçevesinde erdem sahibi olmamakla ve adalet odaklı olmamakla kalmayıp, aynı zamanda koca bir mantık ve adalet kavramını da yadsımış oluyorsunuz.
Bu durumda, en aşağılık dipsiz bir karanlıktan bile düşük olan bir şeyi takip ediyor ve ona hizmet ediyor oluyorsunuz. Onların yarattığı kötücül komplonun ortaklarısınız.
Sizi kandırdılar, ancak Tanrıların önünde belirdiğinizde veya Öteki tarafta, sizin davranışlarınızdan ve hiçbir umursama göstermeden bunların yaşanmasına izin vermenizden, toplum olarak "Af" butonuna basışımızdan, kendimizin ve kendimizle birlikte Tanrıların işlerinin, kültürlerinin, ve gezegende kurdukları her şeyin bütünüyle çöküşüne izin vermemizden, veya yok oluşumuzla sonuçlanabilecek "Bağışlama"dan memnun kalmayacaklar.
Uluslar çöktüğünde içlerindeki insanlar ölür, ya da köleleştirilirler ve avcı Ulusların kurbanları olurlar. Bu, elinden hiçbir şey gelmeyecek masum kimseleri de kapsar. Hemen sonrasında savaşlar başlar, ve insanlar hayvan gibi alıkoyulurlar.
Fakat farkındalık eksikliğinden dolayı çoğu kişi "Bağışlama"nın hafife alınacak bir şey olduğunu, veya bunu sağa sola saçmanın ve herkesin hareketlerini "hoşgörmenin" kolayca bahşedilebilecek bir şey olduğunu düşünüyor. Bunun nedeniyse rastgele gelen ve hiçbir mantık ilkesini içinde barındırmayan bir duygusallık.
Son zamanlarda sayısız "Savaş Çıkmasını Engelleme" RTR'ı yapmamızın nedeni, bu akıl hastalarının savaş çıkarmak ve küresel yoksulluğu devreye sokmak için planlarının oluşundan ötürü. Savaşlardan biri beceriksiz Yahudiler arasında ve zaten bir yıldır kesintisiz devam ediyor, ve neredeyse bir 3. Dünya Savaşı'na evrilip Avrupa'da, ABD'de ve diğer ülkelerde yaşayanlara zarar verecek kritik anlardan da geçmişti.
Bunun üzerinden dolaylı olarak diğer Uluslar da iç çöküş veya gıda ile enerji kıtlığı ve diğer lanet olası durumların tehditi altındalar. Bu yaşananlar bizim kendi gözlerimiz önünde oluyor. Bunların durdurulması gerek, durdurulup durdurulmamaları veya uygun şekilde müdahale edilip edilmemesi tartışma konusu dahi olamaz.
İnsanlar tekrardan savunmasız mı bırakılmalı? Bu insanlar sürekli "Tanrı Nerede?" diye soruyorlar. İşte biz tam da bu yüzden, Tanrıların, Adaletsizliği gördüğünü ve bunu düzeltmek için yardım ettiklerini göstermek için buradayız.
Düşman konusundaysa, bu gücü nasıl kullanacakları tamamen kendi tercihleri. Lanetliyorlar, nefreti yayıyorlar, ve neredeyse iki bin yıl olacak kadar uzun bir zamandır yaptıkları şeyleri seçiyorlar. Onlar, etrafta tamamen kör bir şekilde dolaşan ve zaten KENDİLERİNİN icat ettikleri Hristiyanlık veya İslam tarafından beyinleri yıkanmış ortalama bir kara cahil goyimden farklılar.
Dünyanın gidişatından haberdarlar ve bundaki konumlarını biliyorlar.
Bu yüzden yargılanacaklar, bu konuda endişelenmeyin. Kuşaklar boyu tüm bunların farkındaydılar. Bu görevden şaşan veya onlara "yavaşlamalarını" söyleyen tüm azınlık kesimleri ya diğer Yahudiler ortadan kaldırıldı ya da "hain" olarak damgaladı. Bu süreçler zaman alır.
Şimdiyse herkesin gözü önünde tüm kötü politikaları uygulamaya sokuyorlar. Tanrılar herkesin üzerinde bu süreçle ilgileniyorlar.
Lanetler, ruhani güç, ve genel olarak Adalet, bu işlemler yoluyla sorumlu kişilere iletilir. Nasıl işlediğiyse Tanrılar sayesinde, bunun arkasındaki görünmez güçlerin sayesinde bilinir.
Dünyamızın şu anda çok fazla kötülük tarafından yönetildiğini ve bunun tersine dönmesi için bir tür müdahaleye ihtiyaç olduğunu kavrayamamak normal, ancak bunun GERÇEKTEN böyle olup olmadığını görmek için araştırma yapmayı düşünmemek de palavracı olmanın bir parçasıdır.
Etrafınıza bir bakın, verilen bilgileri okuyun. Eğer hâlâ daha korkudan dolayı çekiniyorsanız ve bunu kaldıramıyorsanız, bu anlaşılabilir ve buna tamamız, ancak adaleti yerine getirmesi gerekenlerin yolunda durmayın.
Tanrıların Savaşçıları olan bizler içinse, Takvimle birlikte ilerleme vaktidir.
Alttaki Ritüelleri takvimde verilen günler boyunca devam ettireceğiz.
[Nihai RTR varsayılı bir hâldedir. Ancak aşağıdaki Ritüeller de yapılmalıdır. Eğer kişi bunların yanına Nihai RTR'ı da ekleyebilirse bunu yapmalıdır. Alternatif olarak, takvimi "bitirdiğimizde" Nihai RTR'a ağırlık verebilirsiniz. Nihai RTR'ın günlük bir görev olarak alınması gerektiğini aklınızda bulundurun.]
