Bu metin, eski Joy of Satan Yüksek Rahibi Mageson666’nın forumlardaki yazısından çevrilmiştir.
Düşman, doğuda, 7 çakra olduğunu söyler ve birçok ezoterik metinde de 7 rakamını öne çıkarır. 7 rakamı, Satürn'ün rakamı olduğu için düşman tarafından Kabala'da yoğun bir şekilde kullanılır. Düşman, ölüm, hastalık, yoksulluk, talihsizlik ve benzeri negatif şeylerle ilgili düşük yoğunluklu titreşim yayabilmek için alt oktavda Satürn'e bağlanır. Batıda, Yunan Satürn'ü Kronos, zamanın, zaman içinde doğan her şeyi yuttuğu gerçeğini göstermek için kendi çocuklarını yer. Burada, zamanın kendi içinde doğan her şeyi yutması olayı alegoriktir, Shaddai olarak anılan Yehova'ya bir göndermedir. Kabala'da, Yehova'ya 70 sayısının verildiği unutulmamalıdır ki 70 de 7'dir. Doğuda, Sanskritçede, zaman Shana olarak adlandırılır ki Satürn'ün Sanskritçedeki karşılığı da Shani'dir. Hindu mitosunda, Shani’ye, zamanla aynı yıkıcı nitelikler verilmiştir.
Doğrusu şu ki, kadimler, Antik Hinduizm'de de olduğu gibi, kuyruk sokumundan başlayıp beyne kadar uzanan çakralar için 7 değil, 8 rakamını kullanmışlardır. Bunu, Hindu mitosunun temelini oluşturan Şiva ve 7 Rişi'de de bunu görebilirsiniz; 7 Rişi, 7 çakrayı, Şiva da epifiz bezini temsil eder. Şiva, beyinde taç ve Ajna'ya bağlanan ayrı bir çakra olan Somina çakrası olarak sayılan Şiva'nın gözü olan epifiz bezinin mantrasıdır. İran'ın eski bir dini olan Vedik'in, ruhani öğretilerinde 8 sayısı kutsal sayıdır, Sophia ve diğer 7 gezegeni temsil eder. Alegorik olarak Sophia, epifiz bezi, 7 gezegen de 7 çakradır. Antik Mısırlılar da çakralar için 8 rakamını kullanmış olup, aydınlanma sayısı olduğunu belirtmişlerdir. Doğuya doğru gittiğinizde Sophia'nın başka adlarla da anıldığını görebilirsiniz, Sophia, Chiva'dır, daha da doğuya giderseniz Shiva'dır. Antik Pagan Yunan medeniyetinde, Chiva'ya 666 sayısı verilmiştir. Unutmayın ki, doğuda, başın etrafındaki güneş halesi, tamamıyla açılmış taç çakrasını ve aktive edilmiş epifiz bezini temsil etmektedir. Epifiz bezine, Mısır dilinde "Ra'nın Gözü" denir, Ra, Güneş Tanrısıdır ve 666 da Güneş'in sayısıdır. Bu, yılan sisteminin üç Nadi'sini temsil eder, her 6 bir Nadi'dir, bundan dolayı İran'da, üç Nadi, kadın olarak gösterilir. Enerji bedeni ile bağlantılı olan, kaderi veya karmayı temsil eden Üç Nadi'ye Norn denir. Doğuda, karma, geçmiş yaşamlar ve benzeri şeyler hakkında bilgi edinebilmek için enerji bedeni okunur, bu aslında Nadi okumasıdır. Canavarın sayısı olarak adlandırılan 666, Yunanca'da anka kuşu anlamını taşımakta ve her şeyi gören gözle birlikte tasvir edilen Kapak Taşı'nı temsil etmektedir; Anka kuşu, güneş kuşudur ve güneş de 666'dır. Kapak taşının üçgeni doğudadır, üç Nadi de bu çakrada bir araya gelerek bir süper bilinç durumuna ulaştığını göstermektedir. Düşman, bu noktayı, İncil'inde bir negatif duruma dönüştürerek engelleme çabasında bulunmuştur.
Düşman, 7 rakamı ile insanları Satürn'e bağlamaya, epifiz bezinin ayrı bir çakra olarak güçlendirilmesi gerektiğini gizlemeye çalışmaktadır. Hindu metinleri, esas olarak bu noktanın ruhun simyasının anahtarı olduğunu anlatmakla beraber nasıl güçlendirileceğine odaklanan tonlarca talimat verir. Düşman, Kabala gibi metinlerde bu öyle bir gizler ki, neden gizlediğini bile bilmez. Epifiz bezine, Kabala'da, Gan Edin yani Yasak Meyve adını verirler. Eğer ki bir elmayı yan tarafından ikiye bölecek olursanız, beynimizde bulunan optik talamusa, yani Ra'nın gözüne benzediğini göreceksiniz. Masonik sembol olan G’ye bakarsanız, kare ve pergel ile aynı şeyi şekilde tasarlandığını görebilirsiniz. Ayrıca, G harfinin konulmasının nedeni ise, epifiz bezini harekete geçirmesidir. Sanskritçe'de, epifiz bezi için kullanılan mantra Gaum'dur. Bu da, Yunancadaki Gamma'nın kısaltılmışı olan Gam'dır. Özgür Masonluğu yaratan Tapınakçılar, Yunan medeniyetinin öğretileri de dahil olmak üzere, doğunun öğretilerini kullanıyorlardı. Gan Edin'in Gam ya da Gaum'dan, Edin'in ise ölümsüzlüğün altın elmalarının adı olan Idun'dan çalındığı unutulmamalıdır. Düşman, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri elmayı, beyindeki üç ana Nadi’yi temsil eden, Farsçada da Üç Altın Elma olarak geçen, Ölümsüzlüğün Altın Elmaları’ndan çalmıştır. Bu aynı zamanda Cemşid’i ve Perslere ait olan kadeh kupası mitosunu temsil etmektedir. Bu aynı zamanda Cemşid’i ve Perslere ait olan kadeh kupası mitosunu temsil etmektedir. Burada, bu çakranın amritasını toplayan çakranın güneş çakrası olduğu görülmektedir. Epifiz, bu noktada 666 olarak da bilinen güneş çakrası ile bağlantı kurar ve bunlar bir çift oluşturur.
Kaynaklar:
Tree of Souls, Schwartz
Guardians of the Holy Grail, Pinkham
The Good Religion, Flowers
The Serpent Grail, Osborn, Gardiner
Düşman, doğuda, 7 çakra olduğunu söyler ve birçok ezoterik metinde de 7 rakamını öne çıkarır. 7 rakamı, Satürn'ün rakamı olduğu için düşman tarafından Kabala'da yoğun bir şekilde kullanılır. Düşman, ölüm, hastalık, yoksulluk, talihsizlik ve benzeri negatif şeylerle ilgili düşük yoğunluklu titreşim yayabilmek için alt oktavda Satürn'e bağlanır. Batıda, Yunan Satürn'ü Kronos, zamanın, zaman içinde doğan her şeyi yuttuğu gerçeğini göstermek için kendi çocuklarını yer. Burada, zamanın kendi içinde doğan her şeyi yutması olayı alegoriktir, Shaddai olarak anılan Yehova'ya bir göndermedir. Kabala'da, Yehova'ya 70 sayısının verildiği unutulmamalıdır ki 70 de 7'dir. Doğuda, Sanskritçede, zaman Shana olarak adlandırılır ki Satürn'ün Sanskritçedeki karşılığı da Shani'dir. Hindu mitosunda, Shani’ye, zamanla aynı yıkıcı nitelikler verilmiştir.
Doğrusu şu ki, kadimler, Antik Hinduizm'de de olduğu gibi, kuyruk sokumundan başlayıp beyne kadar uzanan çakralar için 7 değil, 8 rakamını kullanmışlardır. Bunu, Hindu mitosunun temelini oluşturan Şiva ve 7 Rişi'de de bunu görebilirsiniz; 7 Rişi, 7 çakrayı, Şiva da epifiz bezini temsil eder. Şiva, beyinde taç ve Ajna'ya bağlanan ayrı bir çakra olan Somina çakrası olarak sayılan Şiva'nın gözü olan epifiz bezinin mantrasıdır. İran'ın eski bir dini olan Vedik'in, ruhani öğretilerinde 8 sayısı kutsal sayıdır, Sophia ve diğer 7 gezegeni temsil eder. Alegorik olarak Sophia, epifiz bezi, 7 gezegen de 7 çakradır. Antik Mısırlılar da çakralar için 8 rakamını kullanmış olup, aydınlanma sayısı olduğunu belirtmişlerdir. Doğuya doğru gittiğinizde Sophia'nın başka adlarla da anıldığını görebilirsiniz, Sophia, Chiva'dır, daha da doğuya giderseniz Shiva'dır. Antik Pagan Yunan medeniyetinde, Chiva'ya 666 sayısı verilmiştir. Unutmayın ki, doğuda, başın etrafındaki güneş halesi, tamamıyla açılmış taç çakrasını ve aktive edilmiş epifiz bezini temsil etmektedir. Epifiz bezine, Mısır dilinde "Ra'nın Gözü" denir, Ra, Güneş Tanrısıdır ve 666 da Güneş'in sayısıdır. Bu, yılan sisteminin üç Nadi'sini temsil eder, her 6 bir Nadi'dir, bundan dolayı İran'da, üç Nadi, kadın olarak gösterilir. Enerji bedeni ile bağlantılı olan, kaderi veya karmayı temsil eden Üç Nadi'ye Norn denir. Doğuda, karma, geçmiş yaşamlar ve benzeri şeyler hakkında bilgi edinebilmek için enerji bedeni okunur, bu aslında Nadi okumasıdır. Canavarın sayısı olarak adlandırılan 666, Yunanca'da anka kuşu anlamını taşımakta ve her şeyi gören gözle birlikte tasvir edilen Kapak Taşı'nı temsil etmektedir; Anka kuşu, güneş kuşudur ve güneş de 666'dır. Kapak taşının üçgeni doğudadır, üç Nadi de bu çakrada bir araya gelerek bir süper bilinç durumuna ulaştığını göstermektedir. Düşman, bu noktayı, İncil'inde bir negatif duruma dönüştürerek engelleme çabasında bulunmuştur.
Düşman, 7 rakamı ile insanları Satürn'e bağlamaya, epifiz bezinin ayrı bir çakra olarak güçlendirilmesi gerektiğini gizlemeye çalışmaktadır. Hindu metinleri, esas olarak bu noktanın ruhun simyasının anahtarı olduğunu anlatmakla beraber nasıl güçlendirileceğine odaklanan tonlarca talimat verir. Düşman, Kabala gibi metinlerde bu öyle bir gizler ki, neden gizlediğini bile bilmez. Epifiz bezine, Kabala'da, Gan Edin yani Yasak Meyve adını verirler. Eğer ki bir elmayı yan tarafından ikiye bölecek olursanız, beynimizde bulunan optik talamusa, yani Ra'nın gözüne benzediğini göreceksiniz. Masonik sembol olan G’ye bakarsanız, kare ve pergel ile aynı şeyi şekilde tasarlandığını görebilirsiniz. Ayrıca, G harfinin konulmasının nedeni ise, epifiz bezini harekete geçirmesidir. Sanskritçe'de, epifiz bezi için kullanılan mantra Gaum'dur. Bu da, Yunancadaki Gamma'nın kısaltılmışı olan Gam'dır. Özgür Masonluğu yaratan Tapınakçılar, Yunan medeniyetinin öğretileri de dahil olmak üzere, doğunun öğretilerini kullanıyorlardı. Gan Edin'in Gam ya da Gaum'dan, Edin'in ise ölümsüzlüğün altın elmalarının adı olan Idun'dan çalındığı unutulmamalıdır. Düşman, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri elmayı, beyindeki üç ana Nadi’yi temsil eden, Farsçada da Üç Altın Elma olarak geçen, Ölümsüzlüğün Altın Elmaları’ndan çalmıştır. Bu aynı zamanda Cemşid’i ve Perslere ait olan kadeh kupası mitosunu temsil etmektedir. Bu aynı zamanda Cemşid’i ve Perslere ait olan kadeh kupası mitosunu temsil etmektedir. Burada, bu çakranın amritasını toplayan çakranın güneş çakrası olduğu görülmektedir. Epifiz, bu noktada 666 olarak da bilinen güneş çakrası ile bağlantı kurar ve bunlar bir çift oluşturur.
Kaynaklar:
Tree of Souls, Schwartz
Guardians of the Holy Grail, Pinkham
The Good Religion, Flowers
The Serpent Grail, Osborn, Gardiner
