Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

İntihar

satou

Active member
Joined
Mar 24, 2022
Messages
373
Kendimi fazla geliştirmemden kaynaklı oluşan frekans farkından dolayı artık yaşayamadığım bir noktaya geldim. Kendimi ait hissetmiyorum. Kundalini sürecindeyim ama henüz tam uyanmış değil. Hayata bakış açım tamamen değişti hiçbir şey eskisi gibi değil.

Giderek "demonlaştım". İnsanları anlayamadığım bir duruma geldim. İnsanların öleceklerini bile bile yaşayabilmesi bile garip gelmeye başladı. Bilinçaltım da evrildi ve duygularım da çok yoğun ve güçlü. Rüyalarım da öyle.

İntihar böyle bir durumda çözüm olabilir mi? Değilse de çözüm ne. Ailemin üzülmesini istemiyorum, aslında ölmek de istemiyorum tek istediğim normal şekilde yaşamak ama geri alınamayacak bir çıkmaz bu.

Kimseye de bir şey anlatamıyorum, Tanrıları da hissedemiyorum. Eziyet çekiyorum, tam anlamıyla eziyet. Kendimi öldürüp de yine buraya gelmekten korkuyorum. Şu anda her şey kâbus gibi geliyor. Gerçekten kendimi öldürmem mi gerekiyor? Başka bir şey gelmiyor ki elimden. Gerçekten korkunç bir kâbus ama gerçekliğin ta kendisi işte.

Galiba gerçekten başka çarem yok. En azından bir şeyler söyleyin. Öyle yoğun öyle korkunç bir acı ve durum ki. Gerçekten bu mu çözüm yani? Mantıklı olan ne? En azından bazı şeylere hiç bulaşmasaydım yaşam daha katlanılır gelirdi belki. Şu anda bunları yazarken bile beynim acıyor. Gerçeklik algımı yitirdim sayılır.
 

Yaşadığınız şeyi tam olarak anlamıyorum. Açıkça konuşur musunuz ? Neden acı çekiyorsun ? Sorun ne ? Asıl sorun ne diye soruyorum.
 
Fazla düşünme ve tevazu göstermeye çalış
İntihar kurtuluş değil aksine peşini bırakmayacak bir döngü.
 
satou said:
Kendimi fazla geliştirmemden kaynaklı oluşan frekans farkından dolayı artık yaşayamadığım bir noktaya geldim. Kendimi ait hissetmiyorum. Kundalini sürecindeyim ama henüz tam uyanmış değil. Hayata bakış açım tamamen değişti hiçbir şey eskisi gibi değil.

Giderek "demonlaştım". İnsanları anlayamadığım bir duruma geldim. İnsanların öleceklerini bile bile yaşayabilmesi bile garip gelmeye başladı. Bilinçaltım da evrildi ve duygularım da çok yoğun ve güçlü. Rüyalarım da öyle.

İntihar böyle bir durumda çözüm olabilir mi? Değilse de çözüm ne. Ailemin üzülmesini istemiyorum, aslında ölmek de istemiyorum tek istediğim normal şekilde yaşamak ama geri alınamayacak bir çıkmaz bu.

Kimseye de bir şey anlatamıyorum, Tanrıları da hissedemiyorum. Eziyet çekiyorum, tam anlamıyla eziyet. Kendimi öldürüp de yine buraya gelmekten korkuyorum. Şu anda her şey kâbus gibi geliyor. Gerçekten kendimi öldürmem mi gerekiyor? Başka bir şey gelmiyor ki elimden. Gerçekten korkunç bir kâbus ama gerçekliğin ta kendisi işte.

Galiba gerçekten başka çarem yok. En azından bir şeyler söyleyin. Öyle yoğun öyle korkunç bir acı ve durum ki. Gerçekten bu mu çözüm yani? Mantıklı olan ne? En azından bazı şeylere hiç bulaşmasaydım yaşam daha katlanılır gelirdi belki. Şu anda bunları yazarken bile beynim acıyor. Gerçeklik algımı yitirdim sayılır.

Esenlikler, "demonlaşmak" bu değil. Sizi ve demek istediklerinizi anlıyorum. Bu kundalini uyanması veya yükselmeniz ile ilgili değildir. Üst seviyeye çıkmanız ile alakalı değildir. Alt çakraların dengesi ile alakalıdır. Lütfen bunlar üzerinde çalışın. İntihar çözüm değildir, ölüm durgunluktur. Alt çakralarımız bizi dünyaya bağlayan enerjileri yönetir. Bunları dengelemeniz hem sizi gerçekliğinize döndürür hem hayatınızın bazı noktalarını iyileştirir. Umarım en kısa zamanda daha iyi hissedersiniz. Tanrılar çabalayan herkesin yanındadır.
 
satou said:

Açıkçası gelişimimden dolayı artık yaşayamaz oldum şöyle oldu böyle oldu ben intihardan başka seçenek göremiyorum mantığından gına geldi. Hayatı nasıl bu kadar basite indirgeyebiliyorsunuz? Bu kadar bayağı bir düşünceyi hiç mi sorgulamıyorsunuz anlamıyorum. Bu mu sizin göstermiş olduğunuz gelişmişlik? Çok geliştim, bakış açım farklılaştı, yaşayamaz oldum bu nedenle ben intiharı düşünüyorum. Gerçekten geliştiğini, fazla(!) geliştiğini iddia eden birinden duyulacak bir söylem mi bu sizce? Bakış açınızdaki değişim yalnızca negatif yönde olmuş bana kalırsa. Her şeyin bir dengesinin olduğunu, gelişimin yalnızca ruhaniyetle sınırlı kalmaması gerektiğini, bunların zihnen ve bakış açılarınıza kazandıracağınız ilerlemelerle desteklenmesi gerektiğini onlarca kez bıkmadan usanmadan anlattı çoğu kişi. Elinizde onlarca imkan var, göstermiş olduğunuz fazlaca gelişmişlikle kullanın o halde bu imkanları. Elbette sizi zora sokan durumlar olacaktır fakat bunların OLAĞAN şeyler olduğunu, her aşılması güç gibi görünen sorunun çözüm yolunda gelişeceğinizi, tecrübe edineceğinizi göremiyorsanız bu sizin büyük kavrayış eksikliğinizdendir. Şahsi görüşüm, sergilenebilecek en büyük acizlik intihar etmektir. Gerçekten bu düşünceye sürükleyebilecek haklı sebepler olabilir ki bunlar bile intiharı gerekli kılmazken gelip ben fazlaca geliştiğimden dolayı frekans farkı yaşıyorum, eziyet çekiyorum, intiharı düşünüyorum demeyin lütfen. Tabii ki sizi zorlayan, yardım isteyebileceğiniz durumlar olabilir dediğim gibi fakat daha bunları bile gerekçelendirmeden sadece eziyet çekiyorum demeniz saçma geliyor.
 
CsT4KeRXEAA9x6k.jpg
 
Baroness Blossom said:

Yaşadığınız şeyi tam olarak anlamıyorum. Açıkça konuşur musunuz ? Neden acı çekiyorsun ? Sorun ne ? Asıl sorun ne diye soruyorum.

Su anda bunu yazarken bir seylerin biraz daha farkina varmis durumdayim. Gelisim, kundalini falan diyorum evet ama sorun cok daha farkliymis. Yasadigim sey biraz delilik derecesinde teknoloji bagimliligi. Simdi biraz aciklamaya calisacagim neler hissettigimi.

Normal insanlar telefonu sadece arada eline alir normalde bir hayatlari vardir ben ise ruhumu internete aktarmis halde yasiyordum adeta. Disari ciktigimda bile eve gidip telefona bakmak aklimda oluyordu, garip bir acele icindeydim. Ani yasayamiyordum. Yalnizligin da etkisi var tabii. Artik kirilma noktasina geldim zamanla. Gerceklik algimi yitirmeye baslamistim. Bagimliliktan kurtulma yolunu intihar olarak gordum galiba.

Su anda inanilmaz durgun bir haldeyim ne yapacagim bilmiyorum. Hayat bu noktada benim icin yeni basliyormus gibi sanki. Tum her seyden suphe ediyorum cok garip bi durumdayim. Tek emin oldugum sey nefes aldigim. Her seyi sadece batirdim sorunumu sacma sacma yerlerde aradim farkina bile varamadim sonunda da intiharin esigine geldim.
 
Maresay said:
satou said:
Kendimi fazla geliştirmemden kaynaklı oluşan frekans farkından dolayı artık yaşayamadığım bir noktaya geldim. Kendimi ait hissetmiyorum. Kundalini sürecindeyim ama henüz tam uyanmış değil. Hayata bakış açım tamamen değişti hiçbir şey eskisi gibi değil.

Giderek "demonlaştım". İnsanları anlayamadığım bir duruma geldim. İnsanların öleceklerini bile bile yaşayabilmesi bile garip gelmeye başladı. Bilinçaltım da evrildi ve duygularım da çok yoğun ve güçlü. Rüyalarım da öyle.

İntihar böyle bir durumda çözüm olabilir mi? Değilse de çözüm ne. Ailemin üzülmesini istemiyorum, aslında ölmek de istemiyorum tek istediğim normal şekilde yaşamak ama geri alınamayacak bir çıkmaz bu.

Kimseye de bir şey anlatamıyorum, Tanrıları da hissedemiyorum. Eziyet çekiyorum, tam anlamıyla eziyet. Kendimi öldürüp de yine buraya gelmekten korkuyorum. Şu anda her şey kâbus gibi geliyor. Gerçekten kendimi öldürmem mi gerekiyor? Başka bir şey gelmiyor ki elimden. Gerçekten korkunç bir kâbus ama gerçekliğin ta kendisi işte.

Galiba gerçekten başka çarem yok. En azından bir şeyler söyleyin. Öyle yoğun öyle korkunç bir acı ve durum ki. Gerçekten bu mu çözüm yani? Mantıklı olan ne? En azından bazı şeylere hiç bulaşmasaydım yaşam daha katlanılır gelirdi belki. Şu anda bunları yazarken bile beynim acıyor. Gerçeklik algımı yitirdim sayılır.

Esenlikler, "demonlaşmak" bu değil. Sizi ve demek istediklerinizi anlıyorum. Bu kundalini uyanması veya yükselmeniz ile ilgili değildir. Üst seviyeye çıkmanız ile alakalı değildir. Alt çakraların dengesi ile alakalıdır. Lütfen bunlar üzerinde çalışın. İntihar çözüm değildir, ölüm durgunluktur. Alt çakralarımız bizi dünyaya bağlayan enerjileri yönetir. Bunları dengelemeniz hem sizi gerçekliğinize döndürür hem hayatınızın bazı noktalarını iyileştirir. Umarım en kısa zamanda daha iyi hissedersiniz. Tanrılar çabalayan herkesin yanındadır.

Biliyorum, gerçeklikten koptum. Sebebi teknoloji bagimliligiydi aslinda. Ama bunun biraz asiriya kacmis hali. Gerceklik algimi yitirmeye yaklastiran bir vaka benimkisi. Su an fark ediyorum. Gelisimle alakali kavramlardan (demonlasmak, kundalini) soz etmeme ve aci icinde olmama anlam verememenizi de anliyorum. Ben bu kavramlari anladigimi soyleyebilirim ama durum gercekten dedigim gibi inanilmaz farkli.

"Hayata donebilme"yi basarabilir miyim bilmiyorum. Yasadigim durumun son derece sagliksiz oldugunun ve ruhumu olabilecek en kotu sekilde olumsuz etkilediginin de farkindayim. Bunun farkina varamasaydim her sey daha da kotuye gidecekti. Kotulesmemi durdurmus sayilabilirim ve simdi de toparlanmam gerekiyor. Bunun icin buradakilerin beni anlayisla karsilayacagini ve yardimci olacagini dusunuyorum.
 
Pozitif şeylerden bahsedip de korkunç durumda olduğumu söyleyerek birilerini yanılttıysam özür diliyorum. Ne kadar gelişsem ya da gelişmesem de bağımlılıklarımın esiriydim.

Artık gerçekliğe döndüm diyebilirim. Düşünce tarzımı da biraz değiştirip anı yaşayabildiğim bir duruma geldim sayılır. Zihnimin kendi kendini toparlaması için zamana ihtiyacım var.

Satanist olmayı artık "farklı" olmak olarak görmüyorum. Olması gereken gibi olmak görüyorum. Bu bizim özümüzde var. Bu kaçabileceğim bir şey değil. Aksine daha da yaklaşabileceğim bir şey.

Siz kardeşlerimin beni anlayışla karşılıyor olması beni o kadar mutlu ediyor ki. Gidebilecek başka bir yerim yok benim. Sizinleyim, buradayım. Toparlanacağım. Herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
 
satou said:
Kendimi fazla geliştirmemden kaynaklı oluşan frekans farkından dolayı artık yaşayamadığım bir noktaya geldim. Kendimi ait hissetmiyorum. Kundalini sürecindeyim ama henüz tam uyanmış değil. Hayata bakış açım tamamen değişti hiçbir şey eskisi gibi değil.

Giderek "demonlaştım". İnsanları anlayamadığım bir duruma geldim. İnsanların öleceklerini bile bile yaşayabilmesi bile garip gelmeye başladı. Bilinçaltım da evrildi ve duygularım da çok yoğun ve güçlü. Rüyalarım da öyle.

İntihar böyle bir durumda çözüm olabilir mi? Değilse de çözüm ne. Ailemin üzülmesini istemiyorum, aslında ölmek de istemiyorum tek istediğim normal şekilde yaşamak ama geri alınamayacak bir çıkmaz bu.

Kimseye de bir şey anlatamıyorum, Tanrıları da hissedemiyorum. Eziyet çekiyorum, tam anlamıyla eziyet. Kendimi öldürüp de yine buraya gelmekten korkuyorum. Şu anda her şey kâbus gibi geliyor. Gerçekten kendimi öldürmem mi gerekiyor? Başka bir şey gelmiyor ki elimden. Gerçekten korkunç bir kâbus ama gerçekliğin ta kendisi işte.

Galiba gerçekten başka çarem yok. En azından bir şeyler söyleyin. Öyle yoğun öyle korkunç bir acı ve durum ki. Gerçekten bu mu çözüm yani? Mantıklı olan ne? En azından bazı şeylere hiç bulaşmasaydım yaşam daha katlanılır gelirdi belki. Şu anda bunları yazarken bile beynim acıyor. Gerçeklik algımı yitirdim sayılır.

Bu oyundan çıkış yok. Sürekli reenkarne olurken bu durumu taşımak istiyor musun gerçekten? Dediğim gibi çıkış yok.
 
satou said:
Baroness Blossom said:

Yaşadığınız şeyi tam olarak anlamıyorum. Açıkça konuşur musunuz ? Neden acı çekiyorsun ? Sorun ne ? Asıl sorun ne diye soruyorum.

Su anda bunu yazarken bir seylerin biraz daha farkina varmis durumdayim. Gelisim, kundalini falan diyorum evet ama sorun cok daha farkliymis. Yasadigim sey biraz delilik derecesinde teknoloji bagimliligi. Simdi biraz aciklamaya calisacagim neler hissettigimi.

Normal insanlar telefonu sadece arada eline alir normalde bir hayatlari vardir ben ise ruhumu internete aktarmis halde yasiyordum adeta. Disari ciktigimda bile eve gidip telefona bakmak aklimda oluyordu, garip bir acele icindeydim. Ani yasayamiyordum. Yalnizligin da etkisi var tabii. Artik kirilma noktasina geldim zamanla. Gerceklik algimi yitirmeye baslamistim. Bagimliliktan kurtulma yolunu intihar olarak gordum galiba.

Su anda inanilmaz durgun bir haldeyim ne yapacagim bilmiyorum. Hayat bu noktada benim icin yeni basliyormus gibi sanki. Tum her seyden suphe ediyorum cok garip bi durumdayim. Tek emin oldugum sey nefes aldigim. Her seyi sadece batirdim sorunumu sacma sacma yerlerde aradim farkina bile varamadim sonunda da intiharin esigine geldim.

Aralık ayında ben btw. Neyse bak ben nasıl kurtuldum biliyor musun ? Meditasyonlarla ve hobilerle. Ne biliyim televizyon izlemek gibi böyle yemek yapmak fln. En önemlisi de Tanrıların ritüelleri. Bunları yap.

Yok canım intihar bir çıkış değildir. Yanlız olmanı anlıyorum. Bende yanlızım. Ama yok yani. Ben yanlız olduğumda mutlu olabiliyorum. Böyle sessiz olucak. Tamam hadi canım intihar fln yko.

Sosyal medya ile de arana mesafe koy daha iyi olursun.
 
Baroness Blossom said:
satou said:
Baroness Blossom said:
Yaşadığınız şeyi tam olarak anlamıyorum. Açıkça konuşur musunuz ? Neden acı çekiyorsun ? Sorun ne ? Asıl sorun ne diye soruyorum.

Su anda bunu yazarken bir seylerin biraz daha farkina varmis durumdayim. Gelisim, kundalini falan diyorum evet ama sorun cok daha farkliymis. Yasadigim sey biraz delilik derecesinde teknoloji bagimliligi. Simdi biraz aciklamaya calisacagim neler hissettigimi.

Normal insanlar telefonu sadece arada eline alir normalde bir hayatlari vardir ben ise ruhumu internete aktarmis halde yasiyordum adeta. Disari ciktigimda bile eve gidip telefona bakmak aklimda oluyordu, garip bir acele icindeydim. Ani yasayamiyordum. Yalnizligin da etkisi var tabii. Artik kirilma noktasina geldim zamanla. Gerceklik algimi yitirmeye baslamistim. Bagimliliktan kurtulma yolunu intihar olarak gordum galiba.

Su anda inanilmaz durgun bir haldeyim ne yapacagim bilmiyorum. Hayat bu noktada benim icin yeni basliyormus gibi sanki. Tum her seyden suphe ediyorum cok garip bi durumdayim. Tek emin oldugum sey nefes aldigim. Her seyi sadece batirdim sorunumu sacma sacma yerlerde aradim farkina bile varamadim sonunda da intiharin esigine geldim.

Aralık ayında ben btw. Neyse bak ben nasıl kurtuldum biliyor musun ? Meditasyonlarla ve hobilerle. Ne biliyim televizyon izlemek gibi böyle yemek yapmak fln. En önemlisi de Tanrıların ritüelleri. Bunları yap.

Yok canım intihar bir çıkış değildir. Yanlız olmanı anlıyorum. Bende yanlızım. Ama yok yani. Ben yanlız olduğumda mutlu olabiliyorum. Böyle sessiz olucak. Tamam hadi canım intihar fln yko.

Sosyal medya ile de arana mesafe koy daha iyi olursun.

İntihar çıkış değil gerçekten de. Durumu daha da kötüleştirir. Teknoloji bağımlılığımın farkına varmam da bir ilerlemedir ama içimdeki boşluk hissinden bahsetmek istiyorum.

Neden böyle hissediyorum diye sordum kendime. Yataktan bir şeyler yapmayı umarak kalkmıyordum. Sadece bu simülasyona zorla koyulmuş gibi gece gündüz döngüsü içerisinde bir yerlere savruluyordum.

Hep bir şeyler eksik geliyordu ve bu yüzden de tamamen özgür hissedip zevk alamadım hayattan. Hayat anlamsız geliyordu ve temelim yoktu sanki. İçimde bir boşluk vardı. Her şeyi eksik bir halde yapıyordum. Neden yaşıyorum diye düşündüm. Hayatın anlamının değişim olduğunu fark ettim. Evrendeki hiçbir anın "bir öncekiyle" aynı olmadığını ve amacın bir şeyleri daha farklı/iyi duruma sokmak olduğunu anladım. Zaten Şeytan Baba da öyle diyor. Anı yaşama ve zevkle alakalı problemlerimi bakış açımı değiştirerek çözebileceğimi düşündüm. Şimdiyse bir temel, bir ışık bulmuş gibiyim. Bu sefer kendimi kandırıyor muyum sanmam. En azından öyle umuyorum.

Çok fazla farkındalığa sahip olduğumdan bir daha asla hayata bağlanamam diye korktum. Çünkü geri alabileceğim bir şey değildi fazla farkındalık. Farkındalığın, hayattan soyutlanmaya yol açabilecek bir şey olduğunu da anlamış oldum. Günümüzde çoğu insan pek fazla farkındalığa sahip değil. Kendimi günlük yaşama kaptırıp gitmeyle alakalı problemler yaşadım kısaca. Şu an çözmüş gibiyim. Her ne kadar tavsiyeler duysam da kendimce anlamam gerekiyor bir şeyleri. En azından, farkındalık yüzünden kaybettiğim temelimi bulmuş gibiyim. Şimdi daha iyiyim. Meditasyon yapıp Tanrılarla iletişim kurasım var bir an önce. O zaman benim için her şey değişecek biliyorum. Çok acı çektim ve bana yardım ederler umarım.
 
Basitçe kendi hayatınızı, arzu ettiğiniz şekilde inşa edebilir ve yaratabilirsiniz. Hayatınızın çok sıkıntılı ilerlediğini ve Dünya'nın koca bir yalandan ibaret olduğunu bilmek, bu tarz şeylerin farkında olmak, korku ve endişe vermemelidir. Bunun yerine artık bunları bildiğiniz için, bunları düzeltebileceğinizi anlamalısınız. Bunları bilmeseydiniz, düzeltemezdiniz zira bunların bir parçası olurdunuz.

Şu an size tiksinti veren şeylerin bir parçası olmamak ve kötü şeylerin karşısında güzel şeyler yaratabileceğinizi bilmek, bence sizin için oldukça sevinçli olmalıdır. Şeytan'ın sevincinin temsil ettiği şeylerden biri de bu denebilir. Bu sevinç, zamanla varlığınızı dolduracaktır.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top