Onlarca soru ve tek bir çözüm sunan bir cevap yok gibi, öyle değil mi? Yıllar boyunca düşük bir düzlemde varlığınızı sürdürdünüz. Yanlış inanışların ve bozuk davranış örüntülerinin esareti altındaydınız ve şimdi kendinizi yeniden inşa etmeniz gerekiyor. Size gerekenleri söyleyeceğim ve böylece kıyısında durduğunuz ancak keşfedemediğiniz bu okyanusu keşfetmeye başlayabilirsiniz.
Yolculuğunuzda bazı kavramları yeniden tanımlamanız gerekecek zira bir Spiritüel Satanist olmak, tüm dünya görüşünüzü bu doğrultuda baştan yazmak demektir. Yalnızca bir kısmını kabul edip, geri kalan kısmında bozulmuş düşünceleri hayatınıza dahil edemezsiniz. Disiplinsizlik, bahaneler ve insanı iyiden uzaklaştıran her türlü şey buna dahildir.
40 günlük meditasyon programı, insanın ruhunu enerjiyle tanıştırması, onun müziğini duymaya çalışmasıdır. Bunca zamandır yabancı kaldığınız, zorla elinizden alınan bir güçle çok değerli bir ilk etkileşimdir. Bu süreci ne kadar uzatır ve ne kadar başarısızlığı ve yarım kalmışlığı dahil ederseniz, bu konudaki "tam" kalması gereken hisleri o kadar "parçalarsınız".
Bakın, burada hangi sebeplerden dolayı 40 günlük programınızı DEFALARCA yarım bıraktığınızı bilmiyorum ancak bunların hepsinin bu programı yarım bırakmanıza sebep olacak kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Belki birkaçı gerçekten sizi meditasyondan alıkoydu ancak burada bahanelerin arkasına sığınmanız çok olası. Yani ne yapmanız gerekiyor? Bu sefer bırakmayacağınız şekilde 40 günlük programa başlamanız ve artık kendinizi yıpratmadan, bir düzen oluşturmanız gerekiyor.
Unutmayın, 40 günlük programı özel kılan, yalnızca içeriği değil ancak insana hissettirdikleridir. Bunu hayatınızdaki ilk öpücüğünüz gibi düşünebilirsiniz. Bu ilk öpücüğü hoş, güzel bir şekilde tatmak var, bir de tam öpücük sırasında aksi olayların yaşanması var, ki bu aksi olaylar, 40 günlük programı bırakmanıza sebep olan şeyleri temsil ediyor. Mantığı kavramak basittir.
Spiritüel Satanizm, kişinin kendisini kontrol etmesiyle doğrudan ilişkilidir ve insan, kendisini anlamalıdır. Burada gelişimin çok farklı türleri bulunur ancak ilk başta kişinin gelişimi arzulaması ve gelişimi sağlamak için gerekenleri yapması gerekir. Aksi taktirde güç anlamsız kalır ve kişi, potansiyeline ulaşamayan, sıradan bir ruh olarak enerjisi tükenene kadar acınası bir döngünün içerisine girer.
Düşman düşünce sistemlerinden tamamen uzaklaşmadınız, yalnızca uzaklaşmış hissediyorsunuz. Farkında olmadığınız birçok eyleminiz, esasen düşmana dayanıyor olabilir ve hem zihninizi açarak fikrinizi hem de bilinçli şekilde daha iyi şeyleri gerçekleştirmeyi seçerek cisminizi değiştirmelisiniz. Zamanla daha yüksek bir varoluşa ulaştıkça, düşük seviyeli ruhların gerçekleştirdiği eylemlerden de uzaklaşacaksınız ve bugün sizin için problem olan birçok şey, bir düğümün çözülmesi gibi açıklığa kavuşacak.
Adanmak, doğru zamanla veya doğru anla ile değil ancak doğru hisle ile ilgilidir. Mükemmel zaman asla gelmeyecek zira insan için bu da bir başka kaçış yoludur. Şeytan, gerçeklerin en güzeli ve en yücesi olarak mutlak bir şekilde varlığını sürdürüyor ve adanmak, onun yolunu takip etmenin ciddiyetine varmaktır. Adanmak, Tanrı ve Tanrıçalara duyulan aşkın zirve noktasıdır, ki buradaki aşk, insanların birbirine duyduğu aşktan çok daha farklıdır, lekesizdir ve yüksektir. Adanmamı gerçekleştirmek için son hazırlıklarımı yaparken kendi kendime "Aileye katılıyorum, ben geliyorum, aileye katılıyorum..." diye sayıklıyordum. Süslü adanma deneyimlerim olmadı ancak duygusal seviyede çok ciddi deneyimler yaşadım. Şimdi o zamana kıyasla meditasyonlarda geliştiğim için deneyimlerim arttı ancak ulaşmayı beklediğim o "mükemmel açıklık seviyesi"nden daha önce adandığım için çok memnunum. Hiçbir zaman gelmeyebilirdi.
Işığı takip edin ve yolunuzu bulacaksınız. Böylece dediğim gibi, şu an problem gibi gözüken birçok şey ve kafa karışıklığı da çözüm bulmuş olacak. Sonuç olarak, gereksiz şeyler üzerine daha az düşünün, gelişiminiz ve saklı sırlar üzerine daha fazla düşünün. Daha az gereksiz şey yapın ve daha fazla önemli şey yapın. İnsanlar olarak küçümsediğimizden daha uzun bir zamanımız ve gelişmek isteyenler için onları bekleyen ömürler var. Savaşmak için bundan daha güzel, daha ikna edici ne olabilir?..