Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

|Çeviri| Yahudilerin Demistifikasyonu & Joy of Satan’ın Başlangıcı – 1. Bölüm

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,805
Yüksek Rahibe Maxine, erkenden ırksal değerleri anlamasına karşın, sözüm ona “Nasyonal Sosyalist” güruhların tam manasıyla dışındaydı. Bu fikirlerin daha net bir ifadesi, sadece uzun yıllar süren araştırma, meditasyon ve Tanrılarla iletişim süreci sonrasında geldi.

Belirli kuralların ve regülasyonun varlığını tanıyabilmek, maalesef ki Batı Zihniyetinde [diğer örneklerin eksikliği yüzünden] sadece “Nasyonal Sosyalist” adıyla geçiyor. Özünde ise bunlar Antik Medeniyetlerde uygulanmış, yaşamı yönetme yönündeki sözlü aktarılan yasalardı.


Vaazın devamına sitemizden ulaşabilirsiniz.
 
Yahudiler yaratılmamış mıydı şimdiye kadar böyle söylendi ayrıca joy of satan sitesi ve Türkçe sitemizin güç meditasyonlarının farklı olduğunu farkettim hangisini kullanmalıyız
 
Esenlikler,

Sanırım bu güncellemeyi sindirmem biraz süre alacak. Yahudilerin, bizden bir adet eksik ana çakraya sahip olduğu bilgisi doğruluğunu koruyor mu?

İyi günler.
 
Maxine direkt olarak tanrılar ile konuşmuyor muydu bilgiler neden değişti hem de böyle bir konuda?
 
w676 said:
Maxine direkt olarak tanrılar ile konuşmuyor muydu bilgiler neden değişti hem de böyle bir konuda?

Esenlikler,

Tanrıların bununla bir ilgisi yok. Tanrıların verdiği bilgilerin "çok az" bir kısmı değişiyor, bunlar da zaten iletişimsel hatalardan dolayı yanlış alınmış bilgilerdi.

Kalan diğer şeylerse yine zaten Rahiplerimizin araştırmaları sonucu ortaya çıkan, kendilerinin bizzatî emekleri doğrultusunda şekillenen şeyler.

Rahiplerimizin amacı bu. Tanrıların da öğretme şekilleri bu. Yani çoğu bilgi doğrudan dikta yoluyla yazılmıyor.

İnsanların "pragmatist" düşünmesini anlayabiliyorum, ancak yine de Tanrıların planlarına kattığı sayısız etmen var. Bir organizasyonun nasıl kurulması ve büyümesi gerektiğini, doğaya en uygun şekilde nasıl "temellerinin atılacağını" biliyorlar.

Biz nasıl kendi büyülerimizde, örneğin para büyüsü yaparken kazara akrabalarımızı öldürmemek için buna ek sözcükler katıyorsak, onlar da bir organizasyonun ve içindeki bireylerin nasıl en iyi şekilde ilerlemesi gerektiğini, en büyük başarıya giden yolu biliyorlar.

İyi geceler.
 
Pegasus666 said:
w676 said:
Yahudiler yaratılmamış mıydı şimdiye kadar böyle söylendi ayrıca joy of satan sitesi ve Türkçe sitemizin güç meditasyonlarının farklı olduğunu farkettim hangisini kullanmalıyız

Esenlikler

Evet reptilian genetik mühendisliği ile yaratıldılar. Çıkıp yayıldıkları yer ise Orta Doğu. Filistin.

İyi akşamlar.

Esenlikler,

Bu eski bir bilgi. Yazıda da geçtiği üzere, Reptilyanlaşan kısımları ruhları. Irksal kariyerlerine düşük seviyeli bir insan kavmi olarak başladılar.

İyi geceler.
 
Sapahe said:
Esenlikler,

Sanırım bu güncellemeyi sindirmem biraz süre alacak. Yahudilerin, bizden bir adet eksik ana çakraya sahip olduğu bilgisi doğruluğunu koruyor mu?

İyi günler.

Esenlikler,

Böyle bir bilginin resmî mevcudiyetinin bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Ne kadar doğrudur bilinmez ancak Kabala'daki ruh tasvirine bakabilirsiniz.

Kundalini yılanları Centillerinkinden çok farklı. Ruh yapıları da tahminimce farklı olabilir, evet, ihtimali var. Çakra eksikliklerini ise dediğim gibi bilmiyorum.

İyi geceler.
 
w676 said:
Yahudiler yaratılmamış mıydı şimdiye kadar böyle söylendi ayrıca joy of satan sitesi ve Türkçe sitemizin güç meditasyonlarının farklı olduğunu farkettim hangisini kullanmalıyız

Esenlikler,

Hangisi daha kolay ve pratik geliyorsa onu kullanabilirsiniz.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Sapahe said:
Esenlikler,

Sanırım bu güncellemeyi sindirmem biraz süre alacak. Yahudilerin, bizden bir adet eksik ana çakraya sahip olduğu bilgisi doğruluğunu koruyor mu?

İyi günler.

Esenlikler,

Böyle bir bilginin resmî mevcudiyetinin bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Ne kadar doğrudur bilinmez ancak Kabala'daki ruh tasvirine bakabilirsiniz.

Kundalini yılanları Centillerinkinden çok farklı. Ruh yapıları da tahminimce farklı olabilir, evet, ihtimali var. Çakra eksikliklerini ise dediğim gibi bilmiyorum.

İyi geceler.
İlginiz ve emekleriniz için tekrardan teşekkür ederim...
 
Pegasus666 said:
w676 said:
Maxine direkt olarak tanrılar ile konuşmuyor muydu bilgiler neden değişti hem de böyle bir konuda?

Esenlikler

Komuta kademesinde bir fikir ayrılığı olduğunun ancak ortalıkta dillendirilmediğinin kanaatindeyim. İpucu, esneklik ve katılık konusunda.

İyi günler.

Nasıl yani?
 
Bu konu kafamda oturmayan konulardan birisiydi.

Tanrılar çatışmayı kaybedip geri çekilmek zorunda kaldığında ve düşman dünyayı işgal edip yahudileri dünyaya saldıklarında atalarımızın eli armut mu topluyordu gibisine ben dahil birçok üye zamanında bunu sorgulamıştır.

Yahudiler dünyaya yerleştirildikten sonra neden Tanrılar insanları bilgilendirmedi veya neden atalarımız onları sürekli sürgün etmek yerine direkt yok etmediler diye düşünürdüm.

Sanırım Yüksek Rahip de üyelerin bu sorularının içinden çıkamayınca karşımıza yepyeni bir hikaye ile çıktı. "Onlar sonradan gelen bir uzaylı ürünü değil, aksine onlar hep vardı lakin sonradan değiştiler." Diyerek bu sorunu "çözmüş" oldu.

HoodedCobra'nın Tanrılar ile iletişimi, Maxine'in ilk zamanlarındaki iletişiminden çok daha temiz ve berrak. En azından bize öyle söylüyorlar. Bu yüzden böylesine bir konunun bu kadar uzun süre yanlış anlaşılmasının mümkünatı yok diye düşünüyorum.

Hayırlısı.
 
Ποσειδών666 said:
Bu konu kafamda oturmayan konulardan birisiydi.

Tanrılar çatışmayı kaybedip geri çekilmek zorunda kaldığında ve düşman dünyayı işgal edip yahudileri dünyaya saldıklarında atalarımızın eli armut mu topluyordu gibisine ben dahil birçok üye zamanında bunu sorgulamıştır.

Yahudiler dünyaya yerleştirildikten sonra neden Tanrılar insanları bilgilendirmedi veya neden atalarımız onları sürekli sürgün etmek yerine direkt yok etmediler diye düşünürdüm.

Sanırım Yüksek Rahip de üyelerin bu sorularının içinden çıkamayınca karşımıza yepyeni bir hikaye ile çıktı. "Onlar sonradan gelen bir uzaylı ürünü değil, aksine onlar hep vardı lakin sonradan değiştiler." Diyerek bu sorunu "çözmüş" oldu.

HoodedCobra'nın Tanrılar ile iletişimi, Maxine'in ilk zamanlarındaki iletişiminden çok daha temiz ve berrak. En azından bize öyle söylüyorlar. Bu yüzden böylesine bir konunun bu kadar uzun süre yanlış anlaşılmasının mümkünatı yok diye düşünüyorum.

Hayırlısı.

Esenlikler,

Tanrılar ile Düşman arasında doğrudan bir çatışma durumu yok. Bunun nedeni tam bilinmese de, teknolojinin yıkım miktarının ve tehlikesinin vardığı boyutlardan dolayı olabileceğini düşünüyorum.

Yüksek Rahibe Maxine Dietrich, bugün yanlış olarak kabul edilip düzeltilen bilgileri ilk açtığında göreceli olarak ruhaniyette yeniydi. Geçmiş hayatlarından gelen gücü elbette vardı ancak bunların da en iyi şekilde çalışabilmesi için bir miktar pratik ve tecrübe gerekli.

Yüksek Rahip Hoodedcobra666 da yıllarca meditasyon yapmış, Yüksek Rahip Maxine Dietrich'in tecrübelerinden faydalanmış ve bugün de bize ışık tutan bir kişi.

Bilim böyle işler. Yıllar içinde değişen bilgiler, eskilerin "yalanından" değil, keşfin daha da aydınlatılmasındandır. Günümüzde dahi var olduğunu "bildiğimiz" şeylerin daha farklı olabileceğine/olduğuna dair yeni tezlerle karşılaşıyoruz.

Bir buluş, bir keşif, bir görü, bir mesaj; yine diğer her şey gibi, en azından başlarda kişinin kendi yorumuna kalmıştır. Zamanla, tecrübeyle bu mesajları çözümlersiniz. Tanrıların iradesini yine deneyimle daha da anlamaya başlarsınız.

Nitekim okült de bir bilimdir ve deneyim, yeni yaklaşımlar ve tefekkür, daha büyük bir aydınlanmanın kapısını aralayacaktır.

Yüksek Rahibe Maxine Dietrich'in kendisi de bunu onaylayıp, bazen Şeytan Baba'nın alegorik konuştuğunu, ancak bunu yıllar sonra anladığını belirtmişti. Herr Hitler'in de aynı şekilde gücünü tamamen açmak için önce eğitim alması gerekti.

Bu tarz olayları değerlendirirken deneyim ve diğer etmenlerin önemleri yadsınmamalıdır.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Ποσειδών666 said:
Bu konu kafamda oturmayan konulardan birisiydi.

Tanrılar çatışmayı kaybedip geri çekilmek zorunda kaldığında ve düşman dünyayı işgal edip yahudileri dünyaya saldıklarında atalarımızın eli armut mu topluyordu gibisine ben dahil birçok üye zamanında bunu sorgulamıştır.

Yahudiler dünyaya yerleştirildikten sonra neden Tanrılar insanları bilgilendirmedi veya neden atalarımız onları sürekli sürgün etmek yerine direkt yok etmediler diye düşünürdüm.

Sanırım Yüksek Rahip de üyelerin bu sorularının içinden çıkamayınca karşımıza yepyeni bir hikaye ile çıktı. "Onlar sonradan gelen bir uzaylı ürünü değil, aksine onlar hep vardı lakin sonradan değiştiler." Diyerek bu sorunu "çözmüş" oldu.

HoodedCobra'nın Tanrılar ile iletişimi, Maxine'in ilk zamanlarındaki iletişiminden çok daha temiz ve berrak. En azından bize öyle söylüyorlar. Bu yüzden böylesine bir konunun bu kadar uzun süre yanlış anlaşılmasının mümkünatı yok diye düşünüyorum.

Hayırlısı.

Esenlikler,

Tanrılar ile Düşman arasında doğrudan bir çatışma durumu yok. Bunun nedeni tam bilinmese de, teknolojinin yıkım miktarının ve tehlikesinin vardığı boyutlardan dolayı olabileceğini düşünüyorum.

İyi geceler.

Belkide bombaların patlamasını büyü ile engelleyebiliyorlardır.
 
Pegasus666 said:
Esenlikler

Tanrılar neden çiftleşmelerine müsaade etti neden onları bu tehlikeden haberdâr etmedi sorusu ortaya çıkıyor bu sefer. Ha, insan kılığına girerek Yahudileri kandırdılarsa mevzu Terminatör'e doğru evriliyor demektir. Orasını bilemem. Sonuç olarak, bir şey değişmiyor.

İyi geceler.

Esenlikler,

Tanrılar ile olan iletişimin net olduğundan şüpheliyim. Yahudiler daha ortada yokken insanlara zaten ağababaları tarafından lanetler atılıyordu. Roma dönemindeki bir kayıtta, eğer yanlış hatırlamıyorsam, bir adet Pagan okültistin, ormanda inzivaya çekilip tek bir görü için haftalar harcadığını hatırlıyorum.

Tabii ki, bu herkes için böyle değildir. Ruhaniyetin daha gelişmiş aşamasındaki kişilerin bu lanet perdesini kırdığından eminim ancak o dönemi düşünürsek kaç kişi kırabilmiştir, kaç kişi yayabilmiştir bu ayrı bir konu diye düşünüyorum.

Ayrıca bunu geçsek dahi, işin artık Tanrıların sorumluluğundan çıkalı çok olduğunu düşünüyorum. 40 bin sene bebek bakıcısı gibi başımızda durup bizimle yaşamalarına rağmen genele kıyasla pek az kişi tanrı olabilmişse burada biraz da insanlığı suçlamak gerek. Kendi kaderimizi/karmamızı kendimiz yazmış oluyoruz.

Bugün bile kendi güçsüzlüğümüzden dolayı savaşın büyük kısmını gelişmiş üyeler ve Tanrılar hâllediyor. "Son bir uyarı be?" desek dahi sizce gerçekten insanlar kendilerini düzeltmeye kalkışıp "Yahudiler varmış, bakın Roma icabına bakmış. Dinlerimizi yasaklayacaklarmış. Artık kendimize çekidüzen verelim." mi diyeceklerdi? Bence "bitti gitti zaten" demeleri daha olası...

Yine de burada Tanrılar hakkında konuştuğumuz için daha ilerisine gitmekten kaçınırım. Ne astraldeki imkânlar, ne de geçmişte işlerin nasıl yürüdüğü hakkında fikir sahibiyiz.

İyi günler.
 
Bright Truth said:
Esenlikler,

Tanrılar ile olan iletişimin net olduğundan şüpheliyim. Yahudiler daha ortada yokken insanlara zaten ağababaları tarafından lanetler atılıyordu. Roma dönemindeki bir kayıtta, eğer yanlış hatırlamıyorsam, bir adet Pagan okültistin, ormanda inzivaya çekilip tek bir görü için haftalar harcadığını hatırlıyorum.

Tabii ki, bu herkes için böyle değildir. Ruhaniyetin daha gelişmiş aşamasındaki kişilerin bu lanet perdesini kırdığından eminim ancak o dönemi düşünürsek kaç kişi kırabilmiştir, kaç kişi yayabilmiştir bu ayrı bir konu diye düşünüyorum.

Ayrıca bunu geçsek dahi, işin artık Tanrıların sorumluluğundan çıkalı çok olduğunu düşünüyorum. 40 bin sene bebek bakıcısı gibi başımızda durup bizimle yaşamalarına rağmen genele kıyasla pek az kişi tanrı olabilmişse burada biraz da insanlığı suçlamak gerek. Kendi kaderimizi/karmamızı kendimiz yazmış oluyoruz.

Bugün bile kendi güçsüzlüğümüzden dolayı savaşın büyük kısmını gelişmiş üyeler ve Tanrılar hâllediyor. "Son bir uyarı be?" desek dahi sizce gerçekten insanlar kendilerini düzeltmeye kalkışıp "Yahudiler varmış, bakın Roma icabına bakmış. Dinlerimizi yasaklayacaklarmış. Artık kendimize çekidüzen verelim." mi diyeceklerdi? Bence "bitti gitti zaten" demeleri daha olası...

Yine de burada Tanrılar hakkında konuştuğumuz için daha ilerisine gitmekten kaçınırım. Ne astraldeki imkânlar, ne de geçmişte işlerin nasıl yürüdüğü hakkında fikir sahibiyiz.

İyi günler.
Esenlikler,

Son 10 bin yıl insanlık için türlü türlü felaketler ve karanlık zamanlardan ibaretti. Günümüzde insanların tüm bunları yeterince ciddiye alamıyor oluşunu az da olsa anlayabiliyorum. Dikkatlerini dağıtacak çok fazla şey var, kabul edelim ya da etmeyelim bence çok büyük bir simülasyon oluşturulmuş. Amacı doğrultusunda insanları sömürüp tüketmek için başarılı.

Ama bahsettiğiniz, son 10 bin yıldan önceki 40 bin yılı gerçekten bir türlü idrak edemiyorum. Bu insanlar günlerini nasıl geçiriyordu, bu sorumsuzluk nasıl olabilir aklım almıyor. Üzücü gerçekten.

Geçmiş ve şimdiki zaman hakkında birçok soru işareti ve boşluk var, tarihi bütün ayrıntılarıyla en azından şimdilik bilmiyoruz. Bunun tam olarak sağlanabilmesi için Joy of Satan'ın daha büyük bir kadroya ve imkana sahip olması gerektiğini unutmamalıyız. Tüm bu yaşananları kronolojik bir şekilde ayrıntılarıyla aktarabilmek ciddi bir çalışma ve profesyonel ekip gerektirir. Aynı şey bilim için de geçerli. Umarım bir gün gerçekleri aydınlatmak üzere bilim insanlarının ve tarihçilerin çalışabildiğini görürüz.

İnsanlar olarak geçmişimizden ders çıkarmalı ve bazı şeyleri artık ciddiye alabilmeliyiz. Aydınlık günleri istiyorsak onu hak etmemiz gerekir.

İyi günler.
 
Pegasus666 said:
Esenlikler

Roma kötü bir örnek olmuş. Roma'nın din konusunda esnek bir yapısı var ve fethettiği yerin mutlaka en az bir özelliğini alma kapasitesine sahip. Örnek verecek olursak, Etrüksleri yıktıktan sonra mitolojilerini almış, Yunanistan'ı fethetmiş panteonunu almış, Anadolu'yu fethetmiş Kybele'yi almış götürmüş Vesta rahibeleri doğmuş, Arabistan'ı almış monarşi ve imparatorluk doğmuş, Yahudiye'yi almış hristiyanlık yayılmış böyle gider... açıkçası Roma'nın Antik Yunan kadar Tanrılardan haberdâr ve işbirliği içerisinde olduğunu zannetmiyorum. Roma'dan da önce Asur ve Babil zamanında Yahudiye defalarca kez alınmış yakılıp yıkılmış fakat sonra ne Yunan kolonizasyon çağında ne Miken kahramanlık çağında ne de İskender ve generalleri çağında Yahudiye'ye asla dokunulmaması bunların hangi zaman diliminde karıştıkları ve düşman oldukları sorusunu yanıtsız bırakmakta. Asur ve Babil zamanındaki seferlerin sebebi siyasi ve ticari olsa da Joy of Satan'a göre zaten bu aksaklıkların sebebi Yahudi doğaları.

Bunun dışında Hoodedcobra meselesine dönecek olursak hem kişisel hem Joy of Satan nezninde bu yazı yasa değildir. Başta yazıyı tam okumamıştım, okuduktan sonra fikir sahibi oldum ki burada yeni bir bilgi oluşturmak değil asıl bilgiyi mantıksal zemine oturtma çabası vardır. Yazıda Cobra, "şu tanrı bana böyle dedi" ifadesini kullanmıyor. Kendi çapında, kendi kitaplarıyla yaptığı araştırmanın sonucunu Maxine ile paylaşıyor ve dikkat çekici nokta, "Maxine Dietrich'le konuştuk, o da Tanrılarla konuştu ve böyle bir karara bağladık" diyerek değil, ona açık mektup yazarak belirtiyor ki bu arada birtakım uçurumlar olduğunu kanıtlar nitelikte. Zaten kendisi de bunu "kesin böyledir" diyerek değil, hizmetine sunarak belirtmiş. Burada Maxine'i tek tanrı görüyormuşum gibi algılanmasın lakin Cobra çalıştığı esnada Maxine de çalışıyor ve Cobra'nın 85 yaptığı yıl Maxine yerinde saymadığına göre daha üst seviyelere vurmak zorunda.
Kişisel yorumum, Cobra'ya saygı duysam da açık ve gedik çok fazla fakat emek harcandığı belli yani kaynak göster desek mahveder burayı. Her ne kadar "Einstein Yanıldı" demek gibi iddialı olsam da benim küçük bir kütüphanem olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla Joy of Satan nezninde güzel bir deneme yazısı olsa da yasa kabul edilemeyecek kadar çelişki ve açık olduğunu belirterek kendim için konuyu kapatıyorum.

İyi geceler.

Esenlikler,

Sadece Roma değil, bir sürü kültür kendi arasında zaten alışveriş gerçekleştiriyordu. Bu gerek Mezopotamya halkları olsun, gerek Yunanlar olsun, her zaman bir ilişki içinde olup dinî ögeler aldıklarını görebiliyoruz. Sadece Beyaz halklar değil, Uzak Doğu'da da bu alışveriş gözlemlenebilir.

Roma daha kapsayıcı bir kültür olduğu için yerelleştirmek yerine doğrudan aynısını almaya gitmiş olabilir. Bu konuda tarih konusunda daha bilgili olan sizsiniz, siz kendinizce bir yorum getireceksinizdir.

Bunu daha önce de belirtmiştim, Yüksek Rahipler kendi araştırmalarını yapıyorlar. Her konuda Tanrıların bilgi aktarması gibi bir şey söz konusu değil. Adanmış olsun olmasın, kimseye de zaten "Bu bilgiyi kabul edeceksin!" gibi bir zorlama da söz konusu değil.

Ancak bu tarz konularda, Yüksek Rahiplerimizin ağzından çıkanlar Joy of Satan'ın resmî tutumunu oluşturur. Yani bize sorulduğunda bunları aktarmakla mükellefiz.

Yüksek Rahibe Maxine Dietrich hakkında dediklerinizi anlayamadım. Kendisi görevini bitirdi ve gelişimine odaklandı. Daha önce de belirttiğim gibi, artık kendisi görevini tamamladığı için Yüksek Rahip Hoodedcobra666'ya hatalı yerleri belirtti ve ayrıldı. Bundan sonra düzeltme, yeni bilgiler ekleme, Joy of Satan'ı ilerletme gibi görevler kendisine kalmış durumda.

Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın insanları tatmin etmek için araştırma yapıp teoriler ürettiği kısmı ise doğru bulmuyorum. Kendisinin görevi zaten araştırma yapıp bilgi getirmek. Bilgi yanlışsa elbette bu yarın bir gün değişecektir. O da elde edebildiği kaynaklar çerçevesinde değerlendiriyor, bu konuda yanlış bir şey demiyorsunuz ancak motivasyonu insanları "tatmin etmek" değil.

İyi geceler.
 
Bu durumu bilimsel bir keşife benzetmek mantıksız. Bir olguyu ilk defa keşfettiğinizde elinizdeki veriler kadar bir yorumda bulunursunuz ve zamanla veriler arttıkça en baştaki yorumunuz ya değişir ya da değişmez. Bilim dünyasında kimse Darwin'e yalancı demiyor çünkü onun zamanında elde edilebilir veri, istatistik veya her ne derseniz o kadardı. Bilim geliştikçe olgular da gelişir, değişir.

Ama babanız size gelip onun gerçek babanız olmadığını söylerse bu bilimsel bir gelişme veya "keşfin aydınlatılması" olmaz, dimdirekt yalan olur.

Eğer Cobra "Yahudilerin demistifikasyonu" ile ilgili gerçeği bundan 20-30 sene önce belirtmiş olsaydı, böyle bir söylemde bulunmazdık. Çünkü tanrılarla iletişim zordu ve ellerindeki veriler anca bunu gösteriyordu derdik. Ancak """"bize söylenen kadarıyla"""" tanrılarla iletişimin çok daha kolay olduğu bu dönemde böylesine bir bilginin değişmesi oldukça şüpheli.

Belirtilmesi gereken konu da, Cobra bu sonuca kendi çalışmaları ışığında kavuşuyor. Eski sevgilimizle aramızı yapan Tanrılar, çalışmadığımız sınavlardan geçmemize yardım eden Tanrılar bu konuda aniden riddler'a mı döndü? Veya aniden iletişime geçilmesi imkanız mı oldu?

Ruhaniyette belirli bir süre vakit geçiren insanlar bile Tanrılarla basit yollarla, Evet/Hayır yöntemleriyle, Tarotla, Sarkaçla, Ouija ile iletişime geçebiliyor. Modifiyeli bir araba misali geçmiş yaşamlarından getirdiği yeteneklerle ve bu hayatındaki emeklerle kendini geliştiren bir insan, ki bu Cobra oluyor, bu konuyu kitap okuyarak mı "aydınlığa kavuşturuyor"

Farkındaysanız eğer Pegasus'un da belirttiği gibi Cobra bunu "şu tanrıya sordum böyle dedi" tarzında söylemiyor. Çünkü öyle söylemiş olsa bu sefer "Tanrılar yalan mı söyledi?" mevzusuna dönecek. Fakat öyle yapmamış bile olsa problemli bir mesele yaratmış oldu.

Asıl gönderiye gelen yorumları okudum. Eski ve "gelişmiş" üyeler dahi bu gelişmeyi sindirememiş ve oturtamamış.

Bakarsınız yarın bir gün Tanrıların çocukları olmadığımız ortaya çıkar, ha?
 
Ποσειδών666 said:
Belki de bu bilginin değiştirilmesi stratejik bir amaç güdüyordur. Paylaşılırken Tanrıların dahil edilmeden kişisel olarak sunulması da bu stratejik amacı gerçekleştirirken ileride hareket imkânı bırakılması olabilir. Düşündükçe çok farklı teoriler de ortaya atılabilir. Aklıma farklı farklı düşünceler de geliyor ama bunları bir dayanağım olmadan burada dile getirmem etik olmaz. Sonuçta bunları düşünürken sadece kendi zihnim ile yola çıkıyorum.

Her hâlükârda bilincimizi ve karar alma mekanizmamızı açık bırakmalıyız. Bizi diğer topluluklardan ayıran, gözümüzü gerçeklere karşı kapatmıyor oluşumuzdur ve bunu muhafaza etmeliyiz. Kafamıza yatmayan bir şey varsa, bunu aydınlatana ve anlayana kadar düşünmeye, gerekirse de tartışmaya devam etmeliyiz.

Fevri hareketlerden de kaçınmak bilhassa kendi sağlığımız ve gelişimimiz konusunda önemli. Zihin terazimizde burası 300 kilo yük basarken, diğer tarafa 3 kiloluk yük eklendiğinde genel tartım sonucunu da gözden kaçırmamalıyız. Bu hata ile amacından sapan insanlar gördüm.

Benim önceleri anlamlandıramadığım ya da mantığıma oturtamadığım çok fazla konu vardı. Bunlara kesin gözüyle bakıyordum, zaman geçtikçe aslında gerçeğin gözümün önünde olduğunu ama yanlış açıdan baktığımı fark ettim.
 
Ποσειδών666 said:
Bu durumu bilimsel bir keşife benzetmek mantıksız. Bir olguyu ilk defa keşfettiğinizde elinizdeki veriler kadar bir yorumda bulunursunuz ve zamanla veriler arttıkça en baştaki yorumunuz ya değişir ya da değişmez. Bilim dünyasında kimse Darwin'e yalancı demiyor çünkü onun zamanında elde edilebilir veri, istatistik veya her ne derseniz o kadardı. Bilim geliştikçe olgular da gelişir, değişir.

Ama babanız size gelip onun gerçek babanız olmadığını söylerse bu bilimsel bir gelişme veya "keşfin aydınlatılması" olmaz, dimdirekt yalan olur.

Eğer Cobra "Yahudilerin demistifikasyonu" ile ilgili gerçeği bundan 20-30 sene önce belirtmiş olsaydı, böyle bir söylemde bulunmazdık. Çünkü tanrılarla iletişim zordu ve ellerindeki veriler anca bunu gösteriyordu derdik. Ancak """"bize söylenen kadarıyla"""" tanrılarla iletişimin çok daha kolay olduğu bu dönemde böylesine bir bilginin değişmesi oldukça şüpheli.

Belirtilmesi gereken konu da, Cobra bu sonuca kendi çalışmaları ışığında kavuşuyor. Eski sevgilimizle aramızı yapan Tanrılar, çalışmadığımız sınavlardan geçmemize yardım eden Tanrılar bu konuda aniden riddler'a mı döndü? Veya aniden iletişime geçilmesi imkanız mı oldu?

Ruhaniyette belirli bir süre vakit geçiren insanlar bile Tanrılarla basit yollarla, Evet/Hayır yöntemleriyle, Tarotla, Sarkaçla, Ouija ile iletişime geçebiliyor. Modifiyeli bir araba misali geçmiş yaşamlarından getirdiği yeteneklerle ve bu hayatındaki emeklerle kendini geliştiren bir insan, ki bu Cobra oluyor, bu konuyu kitap okuyarak mı "aydınlığa kavuşturuyor"

Farkındaysanız eğer Pegasus'un da belirttiği gibi Cobra bunu "şu tanrıya sordum böyle dedi" tarzında söylemiyor. Çünkü öyle söylemiş olsa bu sefer "Tanrılar yalan mı söyledi?" mevzusuna dönecek. Fakat öyle yapmamış bile olsa problemli bir mesele yaratmış oldu.

Asıl gönderiye gelen yorumları okudum. Eski ve "gelişmiş" üyeler dahi bu gelişmeyi sindirememiş ve oturtamamış.

Bakarsınız yarın bir gün Tanrıların çocukları olmadığımız ortaya çıkar, ha?

Esenlikler,

Okült ile doğa bilimlerinin farkı birisinin içrek, diğerinin ise dışrak oluşudur. Her bilim de somut şeyler üzerine kurulmaz, soyut üzerine de olabilir.

Örneğin matematik ile bir sorunu çözmeye çalışırken bir işlemi hatalı yapıp sonucu yanlış bulabilirsiniz, ancak işlemin doğrusunu bulduğunuzda cevap da doğru gelecektir.

Nasıl ki matematikte bir şeyleri anlatabilmek için öncelikle karşıdakinin belirli bir matematik seviyesinde olmasını bekliyorsanız, bir benzeri de okült için geçerlidir. Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın seviyesine yakın kişiler bunu daha iyi bilecektir. Biz ise sadece bize anlatıldığı kadarıyla veyahut da tahminlerimiz üzerinden ilerleyebiliriz. Bu açıdan hominid iskelet bulmakla, işin teorik/içrek/soyut kısmında kalmak farklı şeylerdir, ancak özünde ilerleyiş aynıdır.

Ana konuya geri dönecek olursak, Tanrılar zaten hepimize belirli görevleri belirli amaçlar doğrultusunda yüklüyorlar. Onlar nasıl bir bilginin yayılması gerektiğini, insanların bu "Rahiplik" makamını inşa edebilmesi için nasıl emekler sarfetmeleri gerektiğini biliyorlar.

İşin okült boyutu, bizim mantık çerçevesinde, görünenle konuştuklarımızdan farklı.

Örneğin, bazı insanlar da "yaw rahibim gare basın yaw, ne para istiyonuz yaw xd" şeklinde söylemlerle geliyordu. Bu insanlar sadece işin pragmatizm ve "en kolay" çözümüne odaklanmış kişiler. Bu bakış açısından çıkılıp işin okült boyutu da değerlendirilmelidir.

Tanrılar mucizenin, desteğin, toprağın, havanın, ateşin, suyun gücünü biliyorlar. Bunları diğeriyle karıştırmadan, ayrı ayrı, yeri geldiğinde kullanıyorlar. Bir topluluğu en sağlam ve güçlü şekilde inşa etmenin yolu bugün Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın bize gösterdiği ve öğütlediği rotadan geçiyor.

Hiçbir "eski ve gelişmiş" üyenin bu tarz söylemlerde bulunduğunu görmedim.

İyi geceler.
 
Tanrıların bizi yarattığına dair bir kesinlik varmı ileride bu bilgide değişebilir mi
 
Maxine bir yazısında kendisinin şeytan ve beelzebub ile konuşmasını anlatıyordu iletişim kötü değilmiş
 
Esenlikler,

w676 said:
Tanrıların bizi yarattığına dair bir kesinlik varmı ileride bu bilgide değişebilir mi

Hayır. Eğer değişecek olsaydı Yüksek Rahibe Maxine Dietrich bunu Yüksek Rahip Hoodedcobra666'ya belirtmiş olurdu, ancak yakın zamanda zaten bu yinelenerek onaylanmış oldu.

w676 said:
Maxine bir yazısında kendisinin şeytan ve beelzebub ile konuşmasını anlatıyordu iletişim kötü değilmiş

İletişimin değeri, formuyla ölçülmez. Burada bahsedilen şey netlik. Örneğin, Tanrıların doğrudan söylemek istediği şeyler size değişik şekillerde, sembolik olarak, yakın bilgi olarak, veya alakasız olarak geliyorsa iletişim kusursuz değildir.

Tabii ki Tanrıların iradesini anlayabileceğimiz şekilde yorum gerektiren veya "yakın" anlamlara denk gelecek iletişim kurulabilir.

Örnek vermek gerekirse, Yüksek Rahibe Maxine Dietrich, vaktinde "Hain Tanrıların" olduğunu söylemişti, ancak aslında Tanrıların demek istediği "kendilerinden olmayan Nordiklerin" bulunduğu idi. Tabii ki kendisinin durumunu bilemem, ancak örnek vermem gerekirse, o dönem kendi bilinçaltında "Tanrı = Nordik" gibi bir kodlama varsa böyle bir mesaj almış olabilir, veya farklı bir sebebi de olabilir.

İyi akşamlar.
 
Esenlikler,

Neden herkes bu bilgiyi duyunca bir boşluğa düştü anlamadım. Bir detayı kaçırıyorsunuz galiba Ruh ile beden bir bütündür yani ruh ne ise bedende o'dur ama biz, cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunda ruhun o bedende sağlıklı bir şekilde devam edemeyip o bedenden normal ecelinden önce göç ettiği gibi bir bilgiyi de biliyoruz. Yani ruh onunla uyuşmayan bir bedende 2000 yıldan uzun bir süre de varlığını sürdüremez. Bu durumda benim kendi teorim şu şekilde: Ruhları fiziksel beden'in alışması ve yaşamları devam etmesi adına, ruhları ufak ufak ve yavaş yavaş değiştirerek bir adaptasyon sağlayarak reptilianlaştırıp fiziksel bedende yaşayabilmesini sağlamış olabilirler. Bu yüzden hala yahudiler için reptilianların evlatları olarak bakabiliriz diye düşünüyorum (eğer gözden kaçırdığım bir detay yoksa).

İyi günler.
 
Çelişki var.Zamanında altın çağda 40 bin sene boyunca Tanrılarla beraber yaşadığımızı söylüyorsunuz ama insanoğlu veya centiller 40 bin senede tanrılarla beraber yaşasada düşman gelip tanrıları dünyadan çekilmeye zorlayabiliyor.Şimdi burada yahudilerin geleceği bellidir, altın çağ kesinlikle gelecektir, yahudiler kesinlikle mağlup edilecektir, centiller yeniden dünya üzerinde söz sahibi olacaktır gibi söylemlerden söz ediliyor değil mi?İyide zaten geçmişte 40 bin sene boyunca altın çağ yaşanmış ve centiller dünya üzerinde söz sahibi olmuş.Ve burada şunuda söyleyerek bahsedeceğim şeye geçiyorum; yahudilerin bir uzay gemisi tarafından dünyaya bırakılmadıklarını, aksine zaten dünyada yaşayan düşük seviyeli hırsız, haydut bir insan kavmi olduklarını öğrendik değil mi?Demek istediğim isterseniz 20 sene sonra centillerin çoğu bu simülasyondan uyansın ve ruhaniyetle çalışıp meditasyon yapsın isterseniz 2160 da altın çağ tekrar gelsin, belki bu sefer 40 bin değil 4 bin sene sonra yine 'düşük seviyeli','hırsız','haydut' bir ırk ortaya çıkıp yine centiller tarafından yönetilen devletlerin içlerine sızarak belkide bu sefer dünyayı centillerin ve tanrıların kazanamayacağı bir savaşa veya köleleştirmeye sürükleyecekler ama şimdi aranızda 'tanrıların kazanamayacağı bir savaş' dedim diye bana tepki gösterecek olan olursa diye şunuda ekleyim; o zaman reptilyanlar köleleştirdikleri gezegenleri nasıl köleleştiriyorlar?Burada tanrılar ile reptilyanların fiziksel bir savaşa teknolojik yıkımın etkisi dolayısıyla girmedikleri söyleniyor demek ki köleleştirdikleri gezegenlerin hepsinede ayak basmıyorlar, belki o gezegenlerde de 'düşük seviyeli,hırsız,haydut' bir insan kavmi reptilyanların o gezegeni köleleştirmesine yardım etti.Kısacası burada insanlara umut aşılamak bana çok gereksiz ve saçma geliyor çünkü birini ne kadar umutlandırıp heveslendirirseniz o umut veya heves kırıldığında kişinin içindeki istek,bağlılık ve ileriye dönük hayalleri,fikirleri ve en sonunda da inancı tepetaklak olur.O yüzden burada: 'galibiyet bizim' , 'merak etmeyin çocuklar astral düzlemde kazanıyoruz' , 'bölgesel hiçbir gelişmemiz yok ama dünyayı küresel bir şekilde fethedeceğiz' , 'yahudilerin zenginliklerini çökertiyoruz' veya forumlarda birisi 2024 yılında altın çağ gelecek der diğeri yok hayır o tarihte kova çağına gireceğiz der bir başkası o tarihte kova çağının etkilerini görmeye başlayacağız der birisi çıkar 20 yıl sonra satanist türkiye sizi bekliyor her şey çok değişecek der... Herkes birşey der ama dünyaya 'fiziksel' bir şekilde baktığımızda ne bölgesel ne de küresel hiçbir zafer alamadık mesela ne mi; Ukrayna Rusya savaşı, Türkiyeye şeriatçıların dolması ve her geçen gün ne idüğü belirsiz insanların gelmesi, amerikada amacı beyazların yok olmasını isteyen bir akımın çıkması ve amerikadaki ve dünyadaki çoğu beyaz erkeklerin bunu savunması(testislerine siyah dildolarla vurmaları, penislerini kafeslerle kitlemeleri, bacaklarına göbeklerine kollarına BEYAZ IRKIN NESLİ TÜKENMELİDİR! yazmaları ve emin olun bu akımın takipçileri spiritüel satanizmden çok daha hızlı bir şekilde artıyor-kısa bir twitter araştırmasıyla ne kadar hızlı arttığını görebilirsiniz-, avrupaya giden terörist kılıklı ortadoğulular ve çoğu devlette artan baskıcı rejim sadece birkaç örnek).Kısacası ben artık bu umut aşılamalarından sıkıldım ve kendi gözlerimle dünya üzerinde 'fiziksel ve somut' bir gelişme görmedikçe bu şeylere inanmayacağım.Ama siz yinede umudunuzu kaybetmetin kardeşlerim çünkü biz ASTRAL DÜZLEMDE SAVAŞI KAZANIYORUZ!
 
wibbow said:

Esenlikler,

Joy of Satan bu yüzden var.

Eski çağdaki felaketlerin, Altın Çağın bitişinin pek çok nedeni var, ancak ana nedeni kitlesel olarak insanlığın gelişmemesi ve sadece belirli bir sınıfın bu gelişime kucak açması. Bazı medeniyetlerin yıkılışı (ki bu da ellerinde olan nedenlerden değildi) ve çoğunluğu oluşturan kitlelerin iyice ruhani olarak gerileyişi, bildiğimiz insanlık tarihini bizlere getirdi.

Bu dediğiniz sorunlar, varoluşsal olarak evrim geçirmiş yerlerde yaşanmıyor. İnsanlığın sorunu ise gelişimin sadece belirli kişiler çerçevesinde kalması.

Joy of Satan bu sorunu bitirmek için gelmiş durumdadır.

Diğer sorularınız hakkında:

Açıklama 1

Açıklama 2

İyi geceler.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top