Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Evvel — Şeytan'dan öncesine bir şiir

Panta Rhei

New member
Joined
May 18, 2022
Messages
680
Şapkadan tavşan çıkartabilirsiniz. Peki tavşandan şapka çıkartabilir misiniz?

Eski inançlarımla ilgili deneyimler için hatrımda ufak bir yolculuğa çıktığımda hiçbir pozitif duyguyla karşılaşmıyorum. Daima bir iç çatışma, daima bir savaş durumu, sürekli yolculuk ettiğin ama asla varamadığın bir huzur arayışı. Bizi ezeli depresyondan çekip çıkarması, kucaklaması, gözlerimizden öpmesi gereken sözde "rab", bunların daha da kötüleşmesine sebep olmamış mıdır? İyileşme yolundaki çabaları boşa çıkmayan, hatta daha da iyiye giden tek bir kişi gösterebilir misiniz?

Bu sözde "rab", kabul etmez asla, tamam demez asla, tolere etmez asla. Neyi? İnsanı, insan olmayı. Onun için ilahiler söylemeli, asla inançtan şüphe etmemeli ve her şeyi kabullenmelisiniz. Her zaman en iyi durumunuzda olmalısınız. Aksi taktirde ne değeriniz olabilir ki? Zira bu bir "imtihan", öyle değil mi? Her şeyi böyle gör, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. İsyan etme asla, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. Ağlama asla, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. Kulaklarına fısıldanan yalanlar, ağızlarına çalınan ballar ve gözlerine indirilen perdeler...

Evvel, "önce" demektir. Şeytan'dan öncesine bir şiir, bir hatırlama. Ayrıca geleceğe de bir şiir, bir hatırlatma.

Gözyaşlarımda yüzen yıldızlar,
Ve baharıma isyan eden melekler,
Kan çanağı gözleriyle şövalyeler,
Neye yarar, hepsi neye yarar?

Kadehimde öfke, kaderimde nefret,
Peki kulağıma bu lanetleri fısıldayan kimler?
Bal ve kan, savaş ve barış, acı ve haz,
Peki bu sefer neyi yanlış yaptın?
Bu sefer ne yaptın?
 
Sacris said:
Çok güzel olmuş efendim.
Teşekkür ederim. Şiir yazmayı çok severim, başka çalışmalarımı da paylaşacağım.
Anatolian Division said:
İlk dörtlük mükemmel. Samimi olayım ikinci dörtlük o kadar iyi değil.
İlk dörtlüğün, ikinci dörtlüğe kıyasla daha lezzetli olduğunun bizzat farkındayım. Ki, belirtmek isterim, bilinçli bir şekilde ikinci dörtlüğü de şiirin tamamına dahil ettim. Zira ilk dörtlük biraz kendimden geçmiş, duygularımın patladığı bir anda yazılmışken, ikinci dörtlük daha kendimde olduğum bir anda yazılmıştır.

Bazen yazmak istedikleriniz ağırdır, öyle ağırdır ki, parmaklarınız bile emin değildir ne yapması gerektiğinden. Böyle anlarda bocalar gibi olunur, cümleler birbirinden kopuklaşmaya başlar. Yine de böyle anlarda ben anlamın daha fazla gün yüzüne çıktığını düşünürüm. O yüzden geleni kabul ederim. Edebi açıdan yargılamam, kalbim yetmiştir beni iknaya.
 
Esenlikler,

Çok hoş buldum açıkçası, bu güzel şiirlerin devamını beklerim.

İyi günler.
 



Kadehimde öfke, kaderimde nefret,
Peki kulağıma bu lanetleri fısıldayan kimler?
Bal ve kan, savaş ve barış, acı ve haz,
Peki bu sefer neyi yanlış yaptın?
Bu sefer ne yaptın?



Esenlikler ,

İlk mısrada uyak var ama burada yok. Bazen bir şiiri uyaklar daha güzel gösterir,şiiri satırlardan bağımsız kılmaz bağlar. Ve bazı şiirler günlük konuşma dili veya basit olmamalı fikrimce.
Çoğu epik şiir kurgusal ve süslüdür.
İlk mısranızı çok beğendiğimi söylemeden edemeyeceğim 🌹 .
İkinci mısra da güzel ama dedigim gibi bence uyak eksik.
Genel olarak duyguları işleyiş şekliniz güzel,kelimeler arası bağlantılarınız da güzel.

Kendim de nadiren de olsa şiir yazarım .

Ellerinize sağlık.
 
Kaleminize sağlık, çok güzel olmuş. Şiirde ölçü kullanılmasının pek taraftarı değilim, ki şiir matematik değildir. O yüzden bana göre oldukça etkileyici, devam edin.
 
Ποσειδών666 said:
Kaleminize sağlık, çok güzel olmuş. Şiirde ölçü kullanılmasının pek taraftarı değilim, ki şiir matematik değildir. O yüzden bana göre oldukça etkileyici, devam edin.

Esenlikler,

Hayır, şiir, düz yazı da değildir. Eğer bir "sanat" eserinden bahsedeceksek, -ki bu şiir, resim, müzik veya benzeri bir şey olabilir-, estetik şarttır.

İyi günler.
 
Bright Truth said:
Ποσειδών666 said:
Kaleminize sağlık, çok güzel olmuş. Şiirde ölçü kullanılmasının pek taraftarı değilim, ki şiir matematik değildir. O yüzden bana göre oldukça etkileyici, devam edin.

Esenlikler,

Hayır, şiir, düz yazı da değildir. Eğer bir "sanat" eserinden bahsedeceksek, -ki bu şiir, resim, müzik veya benzeri bir şey olabilir-, estetik şarttır.

İyi günler.

Burada kastettiğim, şiirin düz yazı gibi yazılması taraftarı olduğum değildi. Şiirde asonans, aliterasyon, kafiye, hece ölçüsü gibi şeylerin kullanılmasının şart olmamasıydı.

Şiir dediğimiz şey çok kişisel bir şeydir. Şiir nedir diye soracak olursanız verebileceğimiz tek cevap şairlerin yazdığı bir şey olduğudur. Kimi şairler şiir yazarken kelimeleri ve heceleri adeta kırbaçlayarak onlara şekil verir, kimisi de buna gerek duymaz ve yalnızca yazdığı şiire çok derin anlamlar yükler.

Siz mesela şiirde 11 hecelik hece ölçüsü kullanılmasından yanasınız, ve bu şeyin şiiri bir şiir
yaptığını düşünüyorsunuz diyelim. Ben de bir satırda tek bir kelimeyle insanın kalbine dokunabileceğinizden yanayım, ve bunun da bir şiiri şiir yaptığını düşünüyorum.
 
Ποσειδών666 said:
Burada kastettiğim, şiirin düz yazı gibi yazılması taraftarı olduğum değildi. Şiirde asonans, aliterasyon, kafiye, hece ölçüsü gibi şeylerin kullanılmasının şart olmamasıydı.

Şiir dediğimiz şey çok kişisel bir şeydir. Şiir nedir diye soracak olursanız verebileceğimiz tek cevap şairlerin yazdığı bir şey olduğudur. Kimi şairler şiir yazarken kelimeleri ve heceleri adeta kırbaçlayarak onlara şekil verir, kimisi de buna gerek duymaz ve yalnızca yazdığı şiire çok derin anlamlar yükler.

Siz mesela şiirde 11 hecelik hece ölçüsü kullanılmasından yanasınız, ve bu şeyin şiiri bir şiir
yaptığını düşünüyorsunuz diyelim. Ben de bir satırda tek bir kelimeyle insanın kalbine dokunabileceğinizden yanayım, ve bunun da bir şiiri şiir yaptığını düşünüyorum.

Esenlikler,

Evet, bir şeyleri tanımlayabilmek için genel hatlara ve ön kabullere ihtiyaç duyarız. Genel olarak ben de bir şeyin "sanat eseri" olarak adlandırılabilmesi için "estetik" olması gerektiğine inanıyorum. Sizin dediğiniz "duyguların yansıtılması, derin anlamların olması" unsurlarını "gereksiz" addetmiyorum, bana kalırsa bunlar sadece ek kalite detayları. Genel olarak kendi başlarına bir şiiri veya sanat eserini yaratmazlar, sadece öne çıkartabilirler.

İyi geceler.
 
Ποσειδών666

Muhtemelen bu söz birazda bana, ben şiiri sevdiğimi ve güzel olduğunu belirttim.
Sanat eleştiriye açık bir şeydir. Kendim ise eleştriyi tamamen objektif ve normal bir şekilde yaptım.
Eleştrinin her türlüsü kötü bir durum değildir, yeri gelir bende eleştiri alırım ki eleştiriye açığım.

Sadece bir sanattan ve o sanatla ilgili " Genel" kurallardan bahsettim. Tabiki sanat alanı geniştir kalıplarla kısılmış şekilde yapılmaz ama tamamen bağımsız ve karma sanat olamaz. Yoksa biz buna deneme, hikaye vs. derdik. Bu mısrada neyin "eksik" veya " yapılabilir" olduğu tavsiyesini genel kurallara dayanarak verdim.


Umarım daha fazla yanlış anlaşılmam, ki Spine kardeşime karşı veya herhangi birine karşı asla garezim yok ve kendisi sizler gibi değerlidir.

İyi geceler.
 
Mugetsu said:
Ποσειδών666

Muhtemelen bu söz birazda bana, ben şiiri sevdiğimi ve güzel olduğunu belirttim.
Sanat eleştiriye açık bir şeydir. Kendim ise eleştriyi tamamen objektif ve normal bir şekilde yaptım.
Eleştrinin her türlüsü kötü bir durum değildir, yeri gelir bende eleştiri alırım ki eleştiriye açığım.

Sadece bir sanattan ve o sanatla ilgili " Genel" kurallardan bahsettim. Tabiki sanat alanı geniştir kalıplarla kısılmış şekilde yapılmaz ama tamamen bağımsız ve karma sanat olamaz. Yoksa biz buna deneme, hikaye vs. derdik. Bu mısrada neyin "eksik" veya " yapılabilir" olduğu tavsiyesini genel kurallara dayanarak verdim.


Umarım daha fazla yanlış anlaşılmam, ki Spine kardeşime karşı veya herhangi birine karşı asla garezim yok ve kendisi sizler gibi değerlidir.

İyi geceler.

Hayır, hiçbir söz kesinlikle direkt olarak size yönlendirilmedi, böyle algılamayın lütfen. Bazı arkadaşlarımız, arkadaşımızın şiirindeki ikinci dörtlükte "olması gereken" veya "eksik" olan kısımları belirtmiş, evet, ama sadece şiirin sahibi olan arkadaşımıza yazdığı şiirde bana göre herhangi bir "eksiklik" olmadığını belirtmek istedim.

Bright Truth Bey'e de söylediğim gibi şiir, veya daha geniş olarak sanat diyelim, tamamen kişisel bir şeydir. Eğer sanat insan içinse ve güzellik ve estetik algısı tamamen öznelse o zaman sanatın net bir tanımı olamaz. Yalnızca "Sanatçının yaptığı şeydir" demek doğru olur.

Tabii şiir hakkında konuşabilmek için köklerine de inmek gerek. Örneğin Anglo-Saxon edebiyatındaki epik şiirlerde sesli veya sessiz harflerin tekrarını bolca görürüz. Fakat bunun sebebi o zamanlarda insanların pek okuma yazma bilmemesinden ötürü şiirin akılda kalıcılığını sağlamak içindi. Yani bir ritim oluşturulduğundan dolayı şiiri hatırlamak çok daha kolay olurdu. Ne kadar estetik değer için veya sanat için yapıyorlardı bu tartışılır. Belki de yaptıklarından haberleri bile yoktu.

Her neyse, bir alınma olmasın lütfen. Sağlıcakla kalın!
 
Ποσειδών666 said:
Mugetsu said:
Ποσειδών666

Muhtemelen bu söz birazda bana, ben şiiri sevdiğimi ve güzel olduğunu belirttim.
Sanat eleştiriye açık bir şeydir. Kendim ise eleştriyi tamamen objektif ve normal bir şekilde yaptım.
Eleştrinin her türlüsü kötü bir durum değildir, yeri gelir bende eleştiri alırım ki eleştiriye açığım.

Sadece bir sanattan ve o sanatla ilgili " Genel" kurallardan bahsettim. Tabiki sanat alanı geniştir kalıplarla kısılmış şekilde yapılmaz ama tamamen bağımsız ve karma sanat olamaz. Yoksa biz buna deneme, hikaye vs. derdik. Bu mısrada neyin "eksik" veya " yapılabilir" olduğu tavsiyesini genel kurallara dayanarak verdim.


Umarım daha fazla yanlış anlaşılmam, ki Spine kardeşime karşı veya herhangi birine karşı asla garezim yok ve kendisi sizler gibi değerlidir.

İyi geceler.

Hayır, hiçbir söz kesinlikle direkt olarak size yönlendirilmedi, böyle algılamayın lütfen. Bazı arkadaşlarımız, arkadaşımızın şiirindeki ikinci dörtlükte "olması gereken" veya "eksik" olan kısımları belirtmiş, evet, ama sadece şiirin sahibi olan arkadaşımıza yazdığı şiirde bana göre herhangi bir "eksiklik" olmadığını belirtmek istedim.

Bright Truth Bey'e de söylediğim gibi şiir, veya daha geniş olarak sanat diyelim, tamamen kişisel bir şeydir. Eğer sanat insan içinse ve güzellik ve estetik algısı tamamen öznelse o zaman sanatın net bir tanımı olamaz. Yalnızca "Sanatçının yaptığı şeydir" demek doğru olur.

Tabii şiir hakkında konuşabilmek için köklerine de inmek gerek. Örneğin Anglo-Saxon edebiyatındaki epik şiirlerde sesli veya sessiz harflerin tekrarını bolca görürüz. Fakat bunun sebebi o zamanlarda insanların pek okuma yazma bilmemesinden ötürü şiirin akılda kalıcılığını sağlamak içindi. Yani bir ritim oluşturulduğundan dolayı şiiri hatırlamak çok daha kolay olurdu. Ne kadar estetik değer için veya sanat için yapıyorlardı bu tartışılır. Belki de yaptıklarından haberleri bile yoktu.

Her neyse, bir alınma olmasın lütfen. Sağlıcakla kalın!

Size katılıyorum. Ayrıca Şeytan’ın kendi şiirlerinde de kurallar yok ve gayet de şiirler. Yazım kuralları ve noktalama işaretlerine eleştiri getirilebilir ama orası daha güzel, burası olmamış, şurası şöyle olsaydı demek herkesin kendi içinden yapması gereken, sanatçıya bu şekilde söylenmemesi gereken şeyler gibi geliyor bana.
 
Ποσειδών666 said:
Mugetsu said:
Ποσειδών666

Muhtemelen bu söz birazda bana, ben şiiri sevdiğimi ve güzel olduğunu belirttim.
Sanat eleştiriye açık bir şeydir. Kendim ise eleştriyi tamamen objektif ve normal bir şekilde yaptım.
Eleştrinin her türlüsü kötü bir durum değildir, yeri gelir bende eleştiri alırım ki eleştiriye açığım.

Sadece bir sanattan ve o sanatla ilgili " Genel" kurallardan bahsettim. Tabiki sanat alanı geniştir kalıplarla kısılmış şekilde yapılmaz ama tamamen bağımsız ve karma sanat olamaz. Yoksa biz buna deneme, hikaye vs. derdik. Bu mısrada neyin "eksik" veya " yapılabilir" olduğu tavsiyesini genel kurallara dayanarak verdim.


Umarım daha fazla yanlış anlaşılmam, ki Spine kardeşime karşı veya herhangi birine karşı asla garezim yok ve kendisi sizler gibi değerlidir.

İyi geceler.

Hayır, hiçbir söz kesinlikle direkt olarak size yönlendirilmedi, böyle algılamayın lütfen. Bazı arkadaşlarımız, arkadaşımızın şiirindeki ikinci dörtlükte "olması gereken" veya "eksik" olan kısımları belirtmiş, evet, ama sadece şiirin sahibi olan arkadaşımıza yazdığı şiirde bana göre herhangi bir "eksiklik" olmadığını belirtmek istedim.

Bright Truth Bey'e de söylediğim gibi şiir, veya daha geniş olarak sanat diyelim, tamamen kişisel bir şeydir. Eğer sanat insan içinse ve güzellik ve estetik algısı tamamen öznelse o zaman sanatın net bir tanımı olamaz. Yalnızca "Sanatçının yaptığı şeydir" demek doğru olur.

Tabii şiir hakkında konuşabilmek için köklerine de inmek gerek. Örneğin Anglo-Saxon edebiyatındaki epik şiirlerde sesli veya sessiz harflerin tekrarını bolca görürüz. Fakat bunun sebebi o zamanlarda insanların pek okuma yazma bilmemesinden ötürü şiirin akılda kalıcılığını sağlamak içindi. Yani bir ritim oluşturulduğundan dolayı şiiri hatırlamak çok daha kolay olurdu. Ne kadar estetik değer için veya sanat için yapıyorlardı bu tartışılır. Belki de yaptıklarından haberleri bile yoktu.

Her neyse, bir alınma olmasın lütfen. Sağlıcakla kalın!

Pekâlâ o zaman bir sorun yok :)

İyi günler.
 
Spine said:
Şapkadan tavşan çıkartabilirsiniz. Peki tavşandan şapka çıkartabilir misiniz?

Eski inançlarımla ilgili deneyimler için hatrımda ufak bir yolculuğa çıktığımda hiçbir pozitif duyguyla karşılaşmıyorum. Daima bir iç çatışma, daima bir savaş durumu, sürekli yolculuk ettiğin ama asla varamadığın bir huzur arayışı. Bizi ezeli depresyondan çekip çıkarması, kucaklaması, gözlerimizden öpmesi gereken sözde "rab", bunların daha da kötüleşmesine sebep olmamış mıdır? İyileşme yolundaki çabaları boşa çıkmayan, hatta daha da iyiye giden tek bir kişi gösterebilir misiniz?

Bu sözde "rab", kabul etmez asla, tamam demez asla, tolere etmez asla. Neyi? İnsanı, insan olmayı. Onun için ilahiler söylemeli, asla inançtan şüphe etmemeli ve her şeyi kabullenmelisiniz. Her zaman en iyi durumunuzda olmalısınız. Aksi taktirde ne değeriniz olabilir ki? Zira bu bir "imtihan", öyle değil mi? Her şeyi böyle gör, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. İsyan etme asla, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. Ağlama asla, kimse duymaz çünkü bu gürültüde. Kulaklarına fısıldanan yalanlar, ağızlarına çalınan ballar ve gözlerine indirilen perdeler...

Evvel, "önce" demektir. Şeytan'dan öncesine bir şiir, bir hatırlama. Ayrıca geleceğe de bir şiir, bir hatırlatma.

Gözyaşlarımda yüzen yıldızlar,
Ve baharıma isyan eden melekler,
Kan çanağı gözleriyle şövalyeler,
Neye yarar, hepsi neye yarar?

Kadehimde öfke, kaderimde nefret,
Peki kulağıma bu lanetleri fısıldayan kimler?
Bal ve kan, savaş ve barış, acı ve haz,
Peki bu sefer neyi yanlış yaptın?
Bu sefer ne yaptın?

Esenlikler,
Benim bu konuda bir sözüm var,
"Bize cinayetler anlatıp, çiçekler veriyorsunuz...zehirli çiçekler!"
İyi günler dilerim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top