Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Tanrılar ve Yönetim Şekli

SonOfFreya

New member
Joined
Jan 8, 2022
Messages
129
Esenlikler kardeşler,

Tanrılar vasıtasıyla devletteki yönetim şekli nasıl olmalıdır? MÖ. 3 yüzyılda Büyük İskenderin Büyük Makedonya İmparatorluğundaki yönetim şeklinden referans almak olanaklı mıdır?

Şimdiden teşekkürler
 
Esenlikler,

Bu, ulusların belirleyeceği bir şeydir. Cumhuriyet, monarşi, aristokrasi; hepsi, Yahudilerin olmadığı bir dünyada çalışabilecek sistemlerdir.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Esenlikler,

Bu, ulusların belirleyeceği bir şeydir. Cumhuriyet, monarşi, aristokrasi; hepsi, Yahudilerin olmadığı bir dünyada çalışabilecek sistemlerdir.

İyi geceler.

Esenlikler Bright,

Aylarca sabırla ve asaletle sorularıma cevap verdiniz, sayenizde SS hakkında birçok şeyler öğrendim. Size hep minnettar olacağım.

İyi geceler
 
Kanında yahudilik olmayıp hayatta kalan son hanedan Osmanoğulları'dır. Atatürk'ün ve yol arkadaşlarının onları infaz edebilecekken etmeyip sürgüne yollamalarının ardında bu gerçeğin olduğunu düşünüyorum.
 
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Kanında yahudilik olmayıp hayatta kalan son hanedan Osmanoğulları'dır. Atatürk'ün ve yol arkadaşlarının onları infaz edebilecekken etmeyip sürgüne yollamalarının ardında bu gerçeğin olduğunu düşünüyorum.

Esenlikler,

Fatih'in annesinin yahudi olduğuna dair söylentiler var.

Ayrıca o hareme kimin gelip gittiği belli değil. Pazarda satılan köle bir kız bile Padişahın cariyesi olup ordan da Sultan olabiliyor. Osmanlı hanedanının saf kalması imkansız.

Osmanoğulları'nın yahudi olduğunda neredeyse adım kadar eminim. Bir centil aile bu kadar cani ve iğrenç şeyler yapamaz, yahudi kontrolünde goyimler olsa bile.

Hitler'in aile hekimi bir yahudiydi yanlış hatırlamıyorsam, Hitler onu öldürdü mü? Hayır. Sürgüne de yollamadı, sadece uzaklaştırdı.

İyi geceler.

Esenlikler

Fatih Sultan Mehmet'in annesinin yahudi olduğu konusu Franz Babinger ve birkaç oryantalist tarihçinin uydurmasıdır. Fatih'i Franz Babinger'den okumak Atatürk'ü Armstrong'dan okumaktan farksızdır. Çünkü ikisi de tarihi gerçeklerden uzak romantik-oryantalist bir şekilde hikaye anlatırlar (tarih yazarlar diyemiyorum).

Halil İnalcık Fatih'in annesini Rum dönmesi kabul eder, diğer tarihçiler Bursalı soylu bir Türk ailesinin kızı kabul ederler. Fakat iki türlü de çoğu tarihçi yahudi olduğundan bahsetmezler veya olmadığı konusunda ittifak halindedirler. Bu arada Babinger, Halil İnalcık kendisini sürekli çürüttüğü için Harvard'a almamıştır.

Canice iş derken kastedileni anlamadım. Anladığım kadarıyla yorumlayayım, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi sonrası 3 gün yağma hakkını kullanmaz ve yağmayı ilk gün keser. İkinci Viyana Kuşatmasında Kara Mustafa Paşa şehrin mimarisi bozulmasın diye Viyana'ya kıyamaz ve şehri düşürecek olan genel hücumu 1-2 gün geciktirir. Barbar ve yağmacı olup bunu yapmasa tarih farklı yazılacaktı. Osmanlı'nın gücü yetip fethetmediği yerler Eflak, Boğdan ve Raguza Cumhuriyeti (Karadağ) gibi yerler vardır. Osmanlı buralarda asla yağma ve kıtal yapmayıp aynı zamanda özerklik tanımıştır.

Canice iş derken kastedilen Yavuz'un alevi katletmesi mevzusuysa o konuyu Kadisiye hesabımda uzun uzun yazmıştım. 4.000 40.000 gibi sürekli değişen rakamlar, 6 milyon gorilyon mevzusundan farksızdır. Buna dair İran arşivlerinde bile belge bulanamamıştır. 40 rakamının Türkler için mitolojik bir rakam olduğunu da ekleyeyim.

Burada biraz bahsediliyor her kısmına katılmasam da

https://youtu.be/ycymHFxDFhg

Celali isyanları ve Kuyucu Murat Paşa ise, Atatürk'ün Tunceli'ye hava harekâtı yaptırmasından farksızdır. İsyan edip canice işler yapan eşkiyaların isyanına aynı şekilde karşılık verilmiştir ki çoğunun üzerine operasyon düzenlenmeden önce belki vazgeçer diye beylerbeyilik teklif ediliyordu. Halk da sevmezdi bunları. Kendileri de zaten halkın desteğini asla arkasına alamamış, rütbe ve makam için isyan eden veya Safevilerle gizlice mektuplaşan ordu mensuplarıydı.

Sözde ermeni soykırımına girmeyeceğim zaten kabul etmediğinizi düşünüyorum. İsyan edip yenilince adı soykırım oldu.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

İyi günler.
 
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Kanında yahudilik olmayıp hayatta kalan son hanedan Osmanoğulları'dır. Atatürk'ün ve yol arkadaşlarının onları infaz edebilecekken etmeyip sürgüne yollamalarının ardında bu gerçeğin olduğunu düşünüyorum.

Esenlikler,

Fatih'in annesinin yahudi olduğuna dair söylentiler var.

Ayrıca o hareme kimin gelip gittiği belli değil. Pazarda satılan köle bir kız bile Padişahın cariyesi olup ordan da Sultan olabiliyor. Osmanlı hanedanının saf kalması imkansız.

Osmanoğulları'nın yahudi olduğunda neredeyse adım kadar eminim. Bir centil aile bu kadar cani ve iğrenç şeyler yapamaz, yahudi kontrolünde goyimler olsa bile.

Hitler'in aile hekimi bir yahudiydi yanlış hatırlamıyorsam, Hitler onu öldürdü mü? Hayır. Sürgüne de yollamadı, sadece uzaklaştırdı.

İyi geceler.

Esenlikler

Fatih Sultan Mehmet'in annesinin yahudi olduğu konusu Franz Babinger ve birkaç oryantalist tarihçinin uydurmasıdır. Fatih'i Franz Babinger'den okumak Atatürk'ü Armstrong'dan okumaktan farksızdır. Çünkü ikisi de tarihi gerçeklerden uzak romantik-oryantalist bir şekilde hikaye anlatırlar (tarih yazarlar diyemiyorum).

Halil İnalcık Fatih'in annesini Rum dönmesi kabul eder, diğer tarihçiler Bursalı soylu bir Türk ailesinin kızı kabul ederler. Fakat iki türlü de çoğu tarihçi yahudi olduğundan bahsetmezler veya olmadığı konusunda ittifak halindedirler. Bu arada Babinger, Halil İnalcık kendisini sürekli çürüttüğü için Harvard'a almamıştır.

Canice iş derken kastedileni anlamadım. Anladığım kadarıyla yorumlayayım, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi sonrası 3 gün yağma hakkını kullanmaz ve yağmayı ilk gün keser. İkinci Viyana Kuşatmasında Kara Mustafa Paşa şehrin mimarisi bozulmasın diye Viyana'ya kıyamaz ve şehri düşürecek olan genel hücumu 1-2 gün geciktirir. Barbar ve yağmacı olup bunu yapmasa tarih farklı yazılacaktı. Osmanlı'nın gücü yetip fethetmediği yerler Eflak, Boğdan ve Raguza Cumhuriyeti (Karadağ) gibi yerler vardır. Osmanlı buralarda asla yağma ve kıtal yapmayıp aynı zamanda özerklik tanımıştır.

Canice iş derken kastedilen Yavuz'un alevi katletmesi mevzusuysa o konuyu Kadisiye hesabımda uzun uzun yazmıştım. 4.000 40.000 gibi sürekli değişen rakamlar, 6 milyon gorilyon mevzusundan farksızdır. Buna dair İran arşivlerinde bile belge bulanamamıştır. 40 rakamının Türkler için mitolojik bir rakam olduğunu da ekleyeyim.

Burada biraz bahsediliyor her kısmına katılmasam da

https://youtu.be/ycymHFxDFhg

Celali isyanları ve Kuyucu Murat Paşa ise, Atatürk'ün Tunceli'ye hava harekâtı yaptırmasından farksızdır. İsyan edip canice işler yapan eşkiyaların isyanına aynı şekilde karşılık verilmiştir ki çoğunun üzerine operasyon düzenlenmeden önce belki vazgeçer diye beylerbeyilik teklif ediliyordu. Halk da sevmezdi bunları. Kendileri de zaten halkın desteğini asla arkasına alamamış, rütbe ve makam için isyan eden veya Safevilerle gizlice mektuplaşan ordu mensuplarıydı.

Sözde ermeni soykırımına girmeyeceğim zaten kabul etmediğinizi düşünüyorum. İsyan edip yenilince adı soykırım oldu.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

İyi günler.

Esenlikler,

Atatürk'ün sözcüsü Falih Rıfkı Atay, "Çankaya" adlı eserinin 12. sayfasında Atatürk'ün, Armstrong'un kendisi hakkında yazdığı eserini beğendiğini söylüyor ama?

Alıntı: “Atatürk methedilmekten hiç şüphesiz hoşlanmakla beraber, mesela, Türkiye’de yayınlanmasına izin verilmiyen ‘Armstrong’un ‘Bozkurd’u kendi üzerine yazılmış eserler arasında en beğendiği idi. Bu kitabın haksız ve yanlış, hatta doğru da olsa yazılmasını hoş bulmayacağınız tarafları olsa bile, Atatürk’ün şahsiyet ve karakter sırlarına hayli yaklaşan bir tarafı olmalı idi.”
 
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Fatih'in annesinin yahudi olduğuna dair söylentiler var.

Ayrıca o hareme kimin gelip gittiği belli değil. Pazarda satılan köle bir kız bile Padişahın cariyesi olup ordan da Sultan olabiliyor. Osmanlı hanedanının saf kalması imkansız.

Osmanoğulları'nın yahudi olduğunda neredeyse adım kadar eminim. Bir centil aile bu kadar cani ve iğrenç şeyler yapamaz, yahudi kontrolünde goyimler olsa bile.

Hitler'in aile hekimi bir yahudiydi yanlış hatırlamıyorsam, Hitler onu öldürdü mü? Hayır. Sürgüne de yollamadı, sadece uzaklaştırdı.

İyi geceler.

Esenlikler

Fatih Sultan Mehmet'in annesinin yahudi olduğu konusu Franz Babinger ve birkaç oryantalist tarihçinin uydurmasıdır. Fatih'i Franz Babinger'den okumak Atatürk'ü Armstrong'dan okumaktan farksızdır. Çünkü ikisi de tarihi gerçeklerden uzak romantik-oryantalist bir şekilde hikaye anlatırlar (tarih yazarlar diyemiyorum).

Halil İnalcık Fatih'in annesini Rum dönmesi kabul eder, diğer tarihçiler Bursalı soylu bir Türk ailesinin kızı kabul ederler. Fakat iki türlü de çoğu tarihçi yahudi olduğundan bahsetmezler veya olmadığı konusunda ittifak halindedirler. Bu arada Babinger, Halil İnalcık kendisini sürekli çürüttüğü için Harvard'a almamıştır.

Canice iş derken kastedileni anlamadım. Anladığım kadarıyla yorumlayayım, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi sonrası 3 gün yağma hakkını kullanmaz ve yağmayı ilk gün keser. İkinci Viyana Kuşatmasında Kara Mustafa Paşa şehrin mimarisi bozulmasın diye Viyana'ya kıyamaz ve şehri düşürecek olan genel hücumu 1-2 gün geciktirir. Barbar ve yağmacı olup bunu yapmasa tarih farklı yazılacaktı. Osmanlı'nın gücü yetip fethetmediği yerler Eflak, Boğdan ve Raguza Cumhuriyeti (Karadağ) gibi yerler vardır. Osmanlı buralarda asla yağma ve kıtal yapmayıp aynı zamanda özerklik tanımıştır.

Canice iş derken kastedilen Yavuz'un alevi katletmesi mevzusuysa o konuyu Kadisiye hesabımda uzun uzun yazmıştım. 4.000 40.000 gibi sürekli değişen rakamlar, 6 milyon gorilyon mevzusundan farksızdır. Buna dair İran arşivlerinde bile belge bulanamamıştır. 40 rakamının Türkler için mitolojik bir rakam olduğunu da ekleyeyim.

Burada biraz bahsediliyor her kısmına katılmasam da

https://youtu.be/ycymHFxDFhg

Celali isyanları ve Kuyucu Murat Paşa ise, Atatürk'ün Tunceli'ye hava harekâtı yaptırmasından farksızdır. İsyan edip canice işler yapan eşkiyaların isyanına aynı şekilde karşılık verilmiştir ki çoğunun üzerine operasyon düzenlenmeden önce belki vazgeçer diye beylerbeyilik teklif ediliyordu. Halk da sevmezdi bunları. Kendileri de zaten halkın desteğini asla arkasına alamamış, rütbe ve makam için isyan eden veya Safevilerle gizlice mektuplaşan ordu mensuplarıydı.

Sözde ermeni soykırımına girmeyeceğim zaten kabul etmediğinizi düşünüyorum. İsyan edip yenilince adı soykırım oldu.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

İyi günler.

Esenlikler,

Goyim, yahudi kölesi padişahlardan ve onların bir o kadar yahudi kölesi yönetimlerinden, yahudi efendilerini memnun etmek için yaptıkları şeylerden veya goyim başarılarından bahsetmiyorum.

Düşman dedikleri insanların çocuklarını kaçırıp, kendi ülkelerinde köleleştirip, onları asker olarak kullanmalarından da bahsetmiyorum.

Osmanlı ve onun yahudi veya yahudi kölesi ( ki aralarında pek bir fark göremiyorum.) hanedanlığını ve pis işlerini teker teker kaynaklar ile anlatacak değilim. Türk ismine leke sürdüler. Bazı konularda yaptıkları başarılar nedeni ile, yahudi efendilerinden bir güzel övgüler aldıkları ve kahramanlaştırıldıkları doğru, ancak bu ne beni, ne de Centil Türk milletini alakadar eden ''başarılar'' değildir.

Osmanoğulları'nın yahudi olup olmadığı gibi açık bir konuyu burada konuşacak değilim, dediğim gibi. Yataklarına, en hokka burunlu yahudiden, en yalancı çingeneye kadar herkes girebiliyordu.

Evet yardımcı oldunuz.

İyi akşamlar.

Esenlikler

Kişisel nefretiniz beni ilgilendirmiyor. Hayallerde kurulanları gerçeklerle çürütmekle mükellefim. Aradan seçebildiğim argümanlarınızla (fazla argüman yok, hate speech gibi olmuş) cevap vermeye çalışacağım.

Gazilik ve Şovalyelik aynı kavramlardır. İlk Osmanlı Padişahları Gazilerdir, yani Avrupa'daki yansımasıyla Şovalyelerdir. Avrupa'daki Şovalyeler gibi kimseyi memnun etme gibi bir dertleri yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İzmir ve İstanbul'u yeniden fethettiği için kendisine meclis tarafından Gazilik unvanı verilmiştir. Almanya'daki yansıması Şovalye haçı. Gazilik/Şovalyelik ile mücahidlik farklı şeylerdir, Gazilik Türk devletlerine özeldir ve islamdan önceki Alp'liğin yansımasıdır. Türkler islamlaşsa da gelenek bozulmamıştır.

Köle kavramı dönemden döneme değiştiği için ne yorum yapsak anakronik olacaktır. Size tavsiyem Memlükleri araştırmanızdır. Bunların alınmasının, seçilmesinin kriterleri vardı ve sarayda, köydeki ortamlarından daha iyi bakılıyordu. Yani siz saraya bir şekilde girip bir genci kaçırmak isteseniz rahatını bozmak istemeyecektir. Yeniçerilere de köle demek yanlış olur. Ocağa devşirme asker seçilmesinin nedeni de, o dönem Osmanlı'nın elinde Anadolunun yarısı, Suriye, Irak, Mısır yoktu ve insan kaynağına ihtiyaç vardı. Bu arada Lehistan'da Ruslarla savaşırken kaçırdığı ortodoks çocukları katolik şekilde vaftiz edip ordusuna katıyordu. Aynı şeyi Almanlar Türk esirler için yapıyorlardı. O dönemin bir modası demek daha doğru olur. Ayrıca kişi doğduğu toprağa beylerbeyi olarak geri dönebiliyordu ki bu diğer hristiyan Avrupa devletlerinde yoktur.

Aynı şekilde Harem'in de kriterleri, usülleri vardı yani esir kadınlar rastgele yatağa atılmıyorlardı. Muhteşem Yüzyıl'ın ilk bölümlerinin yayınlandığı zamanlar Mustafa konusu yüzünden "Hürrem yahudiymiş" muhabbeti dönüyordu. Hayır, Rozalina yahudi değildir. Bizim insanımız böyle sansasyonel şeyleri sever lakin bunlar çekirdek kola muhabbetleridir, önemsemeyiniz. Osmanlı haremine giren milletler çoğunlukla Sırp ve Bulgarlardı. Anadolu seferlerinden alınan Türkler de vardı. Nadiren Macar da girerdi. Macarlar bile nadiren giriyordu, o kadar sıkı bir sistem. Osmanlı haremine Yahudi veya çingenenin girdiğini hatırlamıyorum, çünkü genellikle savaşılan devletin esirleri Konstantiniyye'ye götürülürdü. Padişahın evlilikleri siyasiydi ama o konu uzun yazmayayım.

Türk ismini nerede lekelediklerini hatırlamıyorum, İtalyanlar Fatih'e Büyük Kartal, Fransızlar Kanuni'ye Magnifique yani Muhteşem unvanını vermişlerdir. Vermeseler ne olur kime rezil olacağız? Esir düşüp Kanuni'den yardım isteyen Fransuva'ya mı?

Bu arada Börklüce Mustafa isyanında Şehzade (2.) Murad sağlam yahudi doğramıştır İzmir Karaburun'da. Nazım Hikmet'in Sıcak şiirinde de bahsedilir. Belki kendisini seversiniz diye dedim. Memnun etmeye çalışıyorlardı ya o yüzden. Belki sizi memnun ederler.

Sizi anlayabiliyorum, dönemle alakalı olarak Osmanlı hayranları ile Osmanlı düşmanları arasındaki çekişmenin ortasında yaşıyoruz. Fakat iki taraf da hatalı, Atatürkçüler Osmanlı'ya nefret kusuyorlar, Osmanlıcılar (o ne demekse) Atatürk'e nefret kusuyorlar. Bu yanlış. İlber Ortaylı'nın dediği gibi Kanuni de bizim Atatürk de. Nasıl ki ateist veya satanist fransız, Fransa krallığını hristiyan olmasına rağmen ölümüne savunuyorsa, ben de Osmanlı'yı, Selçuklu'yu, Göktürkler'i, Timurlular'ı, Akkoyunlular'ı dinine bakılmaksızın ölümüne savunacağım. Ve gurur duyacağım. Kişisel tercihinizdir sevmeyebilirsiniz, şu şu şu yüzden sevmiyorum ilgimi çekmiyor diyebilirsiniz fakat iftira atmak saygısızlık yapmak bilip bilmeden atıp tutmak hakkına sahip değilsiniz. Eleştiri ile nefret kusmak farklı şeylerdir.

Bu arada 1. Murad, Devletşah hatun ile evlenerek Germiyanoğullarını çeyiz yoluyla alır hatırlarsınız. Bu evlilik Roma sacramentumundaki Dotis Dictio'nun devamıdır.

Ben yine haddimi bileyim, sözü işi bilenlere bırakayım.

Umarım sizi memnun edebilmişimdir.

İyi akşamlar.

Yazmaya devam edin, tarih anlatmaktan zevk alırım. Ciddiyim.
 
Kondofos said:
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Fatih'in annesinin yahudi olduğuna dair söylentiler var.

Ayrıca o hareme kimin gelip gittiği belli değil. Pazarda satılan köle bir kız bile Padişahın cariyesi olup ordan da Sultan olabiliyor. Osmanlı hanedanının saf kalması imkansız.

Osmanoğulları'nın yahudi olduğunda neredeyse adım kadar eminim. Bir centil aile bu kadar cani ve iğrenç şeyler yapamaz, yahudi kontrolünde goyimler olsa bile.

Hitler'in aile hekimi bir yahudiydi yanlış hatırlamıyorsam, Hitler onu öldürdü mü? Hayır. Sürgüne de yollamadı, sadece uzaklaştırdı.

İyi geceler.

Esenlikler

Fatih Sultan Mehmet'in annesinin yahudi olduğu konusu Franz Babinger ve birkaç oryantalist tarihçinin uydurmasıdır. Fatih'i Franz Babinger'den okumak Atatürk'ü Armstrong'dan okumaktan farksızdır. Çünkü ikisi de tarihi gerçeklerden uzak romantik-oryantalist bir şekilde hikaye anlatırlar (tarih yazarlar diyemiyorum).

Halil İnalcık Fatih'in annesini Rum dönmesi kabul eder, diğer tarihçiler Bursalı soylu bir Türk ailesinin kızı kabul ederler. Fakat iki türlü de çoğu tarihçi yahudi olduğundan bahsetmezler veya olmadığı konusunda ittifak halindedirler. Bu arada Babinger, Halil İnalcık kendisini sürekli çürüttüğü için Harvard'a almamıştır.

Canice iş derken kastedileni anlamadım. Anladığım kadarıyla yorumlayayım, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi sonrası 3 gün yağma hakkını kullanmaz ve yağmayı ilk gün keser. İkinci Viyana Kuşatmasında Kara Mustafa Paşa şehrin mimarisi bozulmasın diye Viyana'ya kıyamaz ve şehri düşürecek olan genel hücumu 1-2 gün geciktirir. Barbar ve yağmacı olup bunu yapmasa tarih farklı yazılacaktı. Osmanlı'nın gücü yetip fethetmediği yerler Eflak, Boğdan ve Raguza Cumhuriyeti (Karadağ) gibi yerler vardır. Osmanlı buralarda asla yağma ve kıtal yapmayıp aynı zamanda özerklik tanımıştır.

Canice iş derken kastedilen Yavuz'un alevi katletmesi mevzusuysa o konuyu Kadisiye hesabımda uzun uzun yazmıştım. 4.000 40.000 gibi sürekli değişen rakamlar, 6 milyon gorilyon mevzusundan farksızdır. Buna dair İran arşivlerinde bile belge bulanamamıştır. 40 rakamının Türkler için mitolojik bir rakam olduğunu da ekleyeyim.

Burada biraz bahsediliyor her kısmına katılmasam da

https://youtu.be/ycymHFxDFhg

Celali isyanları ve Kuyucu Murat Paşa ise, Atatürk'ün Tunceli'ye hava harekâtı yaptırmasından farksızdır. İsyan edip canice işler yapan eşkiyaların isyanına aynı şekilde karşılık verilmiştir ki çoğunun üzerine operasyon düzenlenmeden önce belki vazgeçer diye beylerbeyilik teklif ediliyordu. Halk da sevmezdi bunları. Kendileri de zaten halkın desteğini asla arkasına alamamış, rütbe ve makam için isyan eden veya Safevilerle gizlice mektuplaşan ordu mensuplarıydı.

Sözde ermeni soykırımına girmeyeceğim zaten kabul etmediğinizi düşünüyorum. İsyan edip yenilince adı soykırım oldu.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

İyi günler.

Esenlikler,

Atatürk'ün sözcüsü Falih Rıfkı Atay, "Çankaya" adlı eserinin 12. sayfasında Atatürk'ün, Armstrong'un kendisi hakkında yazdığı eserini beğendiğini söylüyor ama?

Alıntı: “Atatürk methedilmekten hiç şüphesiz hoşlanmakla beraber, mesela, Türkiye’de yayınlanmasına izin verilmiyen ‘Armstrong’un ‘Bozkurd’u kendi üzerine yazılmış eserler arasında en beğendiği idi. Bu kitabın haksız ve yanlış, hatta doğru da olsa yazılmasını hoş bulmayacağınız tarafları olsa bile, Atatürk’ün şahsiyet ve karakter sırlarına hayli yaklaşan bir tarafı olmalı idi.”

Aynı kitapta Fevzi Çakmak'a da giydiriyor. Hatıratın dediğini karşılaştirabileceğimiz başka bir kaynak varsa sağlamasını yapabiliriz. Çünkü benim Çankaya'da okuduğum Fevzi Çakmak başka, Batı Rumeli'yi Nasıl Kaybettik'teki Fevzi Çakmak başka.
 
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Goyim, yahudi kölesi padişahlardan ve onların bir o kadar yahudi kölesi yönetimlerinden, yahudi efendilerini memnun etmek için yaptıkları şeylerden veya goyim başarılarından bahsetmiyorum.

Düşman dedikleri insanların çocuklarını kaçırıp, kendi ülkelerinde köleleştirip, onları asker olarak kullanmalarından da bahsetmiyorum.

Osmanlı ve onun yahudi veya yahudi kölesi ( ki aralarında pek bir fark göremiyorum.) hanedanlığını ve pis işlerini teker teker kaynaklar ile anlatacak değilim. Türk ismine leke sürdüler. Bazı konularda yaptıkları başarılar nedeni ile, yahudi efendilerinden bir güzel övgüler aldıkları ve kahramanlaştırıldıkları doğru, ancak bu ne beni, ne de Centil Türk milletini alakadar eden ''başarılar'' değildir.

Osmanoğulları'nın yahudi olup olmadığı gibi açık bir konuyu burada konuşacak değilim, dediğim gibi. Yataklarına, en hokka burunlu yahudiden, en yalancı çingeneye kadar herkes girebiliyordu.

Evet yardımcı oldunuz.

İyi akşamlar.

Esenlikler

Kişisel nefretiniz beni ilgilendirmiyor. Hayallerde kurulanları gerçeklerle çürütmekle mükellefim. Aradan seçebildiğim argümanlarınızla (fazla argüman yok, hate speech gibi olmuş) cevap vermeye çalışacağım.

Gazilik ve Şovalyelik aynı kavramlardır. İlk Osmanlı Padişahları Gazilerdir, yani Avrupa'daki yansımasıyla Şovalyelerdir. Avrupa'daki Şovalyeler gibi kimseyi memnun etme gibi bir dertleri yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İzmir ve İstanbul'u yeniden fethettiği için kendisine meclis tarafından Gazilik unvanı verilmiştir. Almanya'daki yansıması Şovalye haçı. Gazilik/Şovalyelik ile mücahidlik farklı şeylerdir, Gazilik Türk devletlerine özeldir ve islamdan önceki Alp'liğin yansımasıdır. Türkler islamlaşsa da gelenek bozulmamıştır.

Köle kavramı dönemden döneme değiştiği için ne yorum yapsak anakronik olacaktır. Size tavsiyem Memlükleri araştırmanızdır. Bunların alınmasının, seçilmesinin kriterleri vardı ve sarayda, köydeki ortamlarından daha iyi bakılıyordu. Yani siz saraya bir şekilde girip bir genci kaçırmak isteseniz rahatını bozmak istemeyecektir. Yeniçerilere de köle demek yanlış olur. Ocağa devşirme asker seçilmesinin nedeni de, o dönem Osmanlı'nın elinde Anadolunun yarısı, Suriye, Irak, Mısır yoktu ve insan kaynağına ihtiyaç vardı. Bu arada Lehistan'da Ruslarla savaşırken kaçırdığı ortodoks çocukları katolik şekilde vaftiz edip ordusuna katıyordu. Aynı şeyi Almanlar Türk esirler için yapıyorlardı. O dönemin bir modası demek daha doğru olur. Ayrıca kişi doğduğu toprağa beylerbeyi olarak geri dönebiliyordu ki bu diğer hristiyan Avrupa devletlerinde yoktur.

Aynı şekilde Harem'in de kriterleri, usülleri vardı yani esir kadınlar rastgele yatağa atılmıyorlardı. Muhteşem Yüzyıl'ın ilk bölümlerinin yayınlandığı zamanlar Mustafa konusu yüzünden "Hürrem yahudiymiş" muhabbeti dönüyordu. Hayır, Rozalina yahudi değildir. Bizim insanımız böyle sansasyonel şeyleri sever lakin bunlar çekirdek kola muhabbetleridir, önemsemeyiniz. Osmanlı haremine giren milletler çoğunlukla Sırp ve Bulgarlardı. Anadolu seferlerinden alınan Türkler de vardı. Nadiren Macar da girerdi. Macarlar bile nadiren giriyordu, o kadar sıkı bir sistem. Osmanlı haremine Yahudi veya çingenenin girdiğini hatırlamıyorum, çünkü genellikle savaşılan devletin esirleri Konstantiniyye'ye götürülürdü. Padişahın evlilikleri siyasiydi ama o konu uzun yazmayayım.

Türk ismini nerede lekelediklerini hatırlamıyorum, İtalyanlar Fatih'e Büyük Kartal, Fransızlar Kanuni'ye Magnifique yani Muhteşem unvanını vermişlerdir. Vermeseler ne olur kime rezil olacağız? Esir düşüp Kanuni'den yardım isteyen Fransuva'ya mı?

Bu arada Börklüce Mustafa isyanında Şehzade (2.) Murad sağlam yahudi doğramıştır İzmir Karaburun'da. Nazım Hikmet'in Sıcak şiirinde de bahsedilir. Belki kendisini seversiniz diye dedim. Memnun etmeye çalışıyorlardı ya o yüzden. Belki sizi memnun ederler.

Sizi anlayabiliyorum, dönemle alakalı olarak Osmanlı hayranları ile Osmanlı düşmanları arasındaki çekişmenin ortasında yaşıyoruz. Fakat iki taraf da hatalı, Atatürkçüler Osmanlı'ya nefret kusuyorlar, Osmanlıcılar (o ne demekse) Atatürk'e nefret kusuyorlar. Bu yanlış. İlber Ortaylı'nın dediği gibi Kanuni de bizim Atatürk de. Nasıl ki ateist veya satanist fransız, Fransa krallığını hristiyan olmasına rağmen ölümüne savunuyorsa, ben de Osmanlı'yı, Selçuklu'yu, Göktürkler'i, Timurlular'ı, Akkoyunlular'ı dinine bakılmaksızın ölümüne savunacağım. Ve gurur duyacağım. Kişisel tercihinizdir sevmeyebilirsiniz, şu şu şu yüzden sevmiyorum ilgimi çekmiyor diyebilirsiniz fakat iftira atmak saygısızlık yapmak bilip bilmeden atıp tutmak hakkına sahip değilsiniz. Eleştiri ile nefret kusmak farklı şeylerdir.

Bu arada 1. Murad, Devletşah hatun ile evlenerek Germiyanoğullarını çeyiz yoluyla alır hatırlarsınız. Bu evlilik Roma sacramentumundaki Dotis Dictio'nun devamıdır.

Ben yine haddimi bileyim, sözü işi bilenlere bırakayım.

Umarım sizi memnun edebilmişimdir.

İyi akşamlar.

Yazmaya devam edin, tarih anlatmaktan zevk alırım. Ciddiyim.

Esenlikler,

Muhteşem yüzyıl veya herhangi bir yahudi imparatorluğu sevenleri üzmek değildi amacım. Gerçekleri söylüyorum. Her ne derseniz diyin, her ne yazarsanız yazın, günün sonunda siyah siyahtır, beyaz da beyazdır.

Osmanlı imparatorluğu barizce açık görünen nedenlerle bir yahudi kuruluşudur. Bu imparatorluğu yönetenler de yahudi köleleridir. Bu kabul edilmesi veya edilmemesi ya da savunulup savunulmaması gereken bir fikir değil, gerçektir.

Benim büyük büyük dedem bir Yeniçeriydi. (Ocak dağılınca kaçıp aile kuran biriydi.) Yine yakın kuşaklardan dedelerimden biri de Osmanlı yönetiminde güç pozisyonunda diyebileceğimiz insanlardı. Çocukluğum tarihi kitaplar okuyarak geçti ve kimin ne olduğunu ve o ocakta küçücük çocuklara nasıl istismar ve işkenceler yapılarak grileştirildiklerini çok iyi, hatta belki buradaki herkesten daha iyi biliyorum. Tarih kitaplarda yazmıyor. Tarih o tarihte yaşamış insanların anılarında ve kanlarında yazıyor.

Şahsen Osmanlı'yı herhangi bir açıdan savunan görüşleri ve yorumları Vatikan veya İsrail'i savunan görüşlerden ve yorumlardan çok ayrı tutmuyorum. Hepsi de aynı şey. Aynı amaca hizmet ediyorlar, ve aynı düşmanın yuvaları.

Peki Osmanlı'yı savunduğunuz gibi İsrail'i savunabilir misiniz? tek farkı birinin başındaki yahudinin Türk kanı taşıması mı gerçekten sizce?

Bir SS olarak yahudi imparatorluklarını sanki Centil Türk tarihi gibi savunmanızı anlamıyorum, anlayamıyorum. Acaba bu dedikleriniz hakkında; yahudi tasması takan Araplar tarafından, Centil ve Özpagan değerlerini korumaya çalışırken kılıçtan geçirilmiş onca Türk savaşçı ne düşünürdü ... Daha da önemlisi acaba Tanrılar ne düşünürdü bilemiyorum...

İyi geceler.

Esenlikler

Ben de çocukluğumu tarih atlasları karıştırarak, ansiklopediler okuyarak geçirdim. Üniversitede Selçukluyu Prof. Dr. Osman Turan'ın, Osmanlı'yı Prof. Dr. Halil İnalcık'ın kitaplarından öğrendim. Bu isimler Kemalist eğitim sisteminin eserleridirler. Osmanlı'yı her zaman savunmam veya övmem. Övülmesi gereken yerde överim, eleştirilmesi gereken yerde eleştiririm. Ben bu devletleri dedemin dedesinin anısından değil okuyarak, araştırarak öğrendim.

Osmanlı'da durduk yere kimseye işkence yapılmazdı. Eğer bir suçu varsa yeniçeri veya sipahi gözetilmeksizin ağır şekilde, dönemin şartlarına uygun şekilde cezalandırılırdı.

Avrupa devletleri ile kıyaslamamın sebebi, Osmanlı'nın kendi çağdaşı devletlere kıyasla başka dünyada yaşamasıydı. O dönemin Osmanlı'sı günümüzün Almanya'sı gibiydi.

Osmanlı fethettiği yerlerde kimsenin dinine, diline, mezhebine karışmamıştır. Bunu deyince akla hristiyanlar geliyor sadece ama yezidilere benzer bir inanca sahip olan dürzilere de karışılmamıştır. Fakat İngiltere'den protestan misyonerler gelince onlar da isyan ettiler. Aynı şekilde Yemen'de güneşe tapan Sabiilere de karışılmamıştır.

Osmanlı padişahlarının, özellikle kuruluş döneminin, padişahları sözde müslüman desek yeridir çünkü bayağı bir heretiktiler ve islam'ı yaymak gibi bir amaçları yoktu. Fetva meselesinden bildiğiniz üzere kafalarına göre karar aldıkları da oluyordu. Kiliselerin birleşmesini engellemeye çalıştılar Balkanlarda tampon görevi görerek. Buna Sırplar engel olabilirlerdi, yani kiliseleri birleştirebilecek yegâne güç onlardı. 1389 Kosova'da başaramadılar.

Osmanlı sadece hristiyanlarla değil iki müslüman devletine karşı da savaşmıştır belirtelim, Memlükler ve Safeviler. Hepsi için ayrı ayrı fetvalar çıkarmıştır padişahlar.

Ve Türkler kılıç zoruyla değil kabalistik biçimde müslüman olmuşlardır. Ben 5 yıldır sosyal medyadayım, kale işgaliyle din değiştirilemeyeceğini 5 kişiye zor öğrettim. Satuk buğra han menakıbnâmesi. İpucunu da verdim. Bunun bu konuyla ilgisi yoktur, kale işgaliyle din değiştirilmez. Esir olarak Mısır'a götürülen bir azınlık olmuştur onlar da paralı asker olarak kullanılmak amacıyla. Kitlesel bir geçiş yoktur. Karahanlıların kuruluş yılı 840, halen kitlesel bir geçiş yoktur. Fakat Satuk buğra han döneminde iş değişir. Neden değişir onu da siz araştırın malkan murcan diye ağlamak yerine. İpucunu verdim.

İyi geceler.
 
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Muhteşem yüzyıl veya herhangi bir yahudi imparatorluğu sevenleri üzmek değildi amacım. Gerçekleri söylüyorum. Her ne derseniz diyin, her ne yazarsanız yazın, günün sonunda siyah siyahtır, beyaz da beyazdır.

Osmanlı imparatorluğu barizce açık görünen nedenlerle bir yahudi kuruluşudur. Bu imparatorluğu yönetenler de yahudi köleleridir. Bu kabul edilmesi veya edilmemesi ya da savunulup savunulmaması gereken bir fikir değil, gerçektir.

Benim büyük büyük dedem bir Yeniçeriydi. (Ocak dağılınca kaçıp aile kuran biriydi.) Yine yakın kuşaklardan dedelerimden biri de Osmanlı yönetiminde güç pozisyonunda diyebileceğimiz insanlardı. Çocukluğum tarihi kitaplar okuyarak geçti ve kimin ne olduğunu ve o ocakta küçücük çocuklara nasıl istismar ve işkenceler yapılarak grileştirildiklerini çok iyi, hatta belki buradaki herkesten daha iyi biliyorum. Tarih kitaplarda yazmıyor. Tarih o tarihte yaşamış insanların anılarında ve kanlarında yazıyor.

Şahsen Osmanlı'yı herhangi bir açıdan savunan görüşleri ve yorumları Vatikan veya İsrail'i savunan görüşlerden ve yorumlardan çok ayrı tutmuyorum. Hepsi de aynı şey. Aynı amaca hizmet ediyorlar, ve aynı düşmanın yuvaları.

Peki Osmanlı'yı savunduğunuz gibi İsrail'i savunabilir misiniz? tek farkı birinin başındaki yahudinin Türk kanı taşıması mı gerçekten sizce?

Bir SS olarak yahudi imparatorluklarını sanki Centil Türk tarihi gibi savunmanızı anlamıyorum, anlayamıyorum. Acaba bu dedikleriniz hakkında; yahudi tasması takan Araplar tarafından, Centil ve Özpagan değerlerini korumaya çalışırken kılıçtan geçirilmiş onca Türk savaşçı ne düşünürdü ... Daha da önemlisi acaba Tanrılar ne düşünürdü bilemiyorum...

İyi geceler.

Esenlikler

Ben de çocukluğumu tarih atlasları karıştırarak, ansiklopediler okuyarak geçirdim. Üniversitede Selçukluyu Prof. Dr. Osman Turan'ın, Osmanlı'yı Prof. Dr. Halil İnalcık'ın kitaplarından öğrendim. Bu isimler Kemalist eğitim sisteminin eserleridirler. Osmanlı'yı her zaman savunmam veya övmem. Övülmesi gereken yerde överim, eleştirilmesi gereken yerde eleştiririm. Ben bu devletleri dedemin dedesinin anısından değil okuyarak, araştırarak öğrendim.

Osmanlı'da durduk yere kimseye işkence yapılmazdı. Eğer bir suçu varsa yeniçeri veya sipahi gözetilmeksizin ağır şekilde, dönemin şartlarına uygun şekilde cezalandırılırdı.

Avrupa devletleri ile kıyaslamamın sebebi, Osmanlı'nın kendi çağdaşı devletlere kıyasla başka dünyada yaşamasıydı. O dönemin Osmanlı'sı günümüzün Almanya'sı gibiydi.

Osmanlı fethettiği yerlerde kimsenin dinine, diline, mezhebine karışmamıştır. Bunu deyince akla hristiyanlar geliyor sadece ama yezidilere benzer bir inanca sahip olan dürzilere de karışılmamıştır. Fakat İngiltere'den protestan misyonerler gelince onlar da isyan ettiler. Aynı şekilde Yemen'de güneşe tapan Sabiilere de karışılmamıştır.

Osmanlı padişahlarının, özellikle kuruluş döneminin, padişahları sözde müslüman desek yeridir çünkü bayağı bir heretiktiler ve islam'ı yaymak gibi bir amaçları yoktu. Fetva meselesinden bildiğiniz üzere kafalarına göre karar aldıkları da oluyordu. Kiliselerin birleşmesini engellemeye çalıştılar Balkanlarda tampon görevi görerek. Buna Sırplar engel olabilirlerdi, yani kiliseleri birleştirebilecek yegâne güç onlardı. 1389 Kosova'da başaramadılar.

Osmanlı sadece hristiyanlarla değil iki müslüman devletine karşı da savaşmıştır belirtelim, Memlükler ve Safeviler. Hepsi için ayrı ayrı fetvalar çıkarmıştır padişahlar.

Ve Türkler kılıç zoruyla değil kabalistik biçimde müslüman olmuşlardır. Ben 5 yıldır sosyal medyadayım, kale işgaliyle din değiştirilemeyeceğini 5 kişiye zor öğrettim. Satuk buğra han menakıbnâmesi. İpucunu da verdim. Bunun bu konuyla ilgisi yoktur, kale işgaliyle din değiştirilmez. Esir olarak Mısır'a götürülen bir azınlık olmuştur onlar da paralı asker olarak kullanılmak amacıyla. Kitlesel bir geçiş yoktur. Karahanlıların kuruluş yılı 840, halen kitlesel bir geçiş yoktur. Fakat Satuk buğra han döneminde iş değişir. Neden değişir onu da siz araştırın malkan murcan diye ağlamak yerine. İpucunu verdim.

İyi geceler.

Esenlikler,

Sizi severim ancak hala neden inatla bir yahudi imparatorluğunu desteklediğinizi anlayamıyorum.

Osmanlı'yı başka yahudi kuruluşları ile kıyaslayıp ''bak hristiyan goyimlerin dinine karışmadılar'' demeniz onların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Kötünün iyisi hala kötüdür.

Osmanlı kadar mide bulandırıcı ve Türk adını lekelemiş bir imparatorluğu savunmanızı hala çok anlamsız buluyorum. Siz bir SS olarak kohen kölelerinin hepsine karşı bir duruş sergilemelisiniz. SS'liğin temelinde yatan bir şey bu. Hala inatla yahudilerin kurduğu ve şu anda bile Türk milletinin ırksal benliğine bu kadar zarar vermiş tamamen yahudi efendilerine hizmet eden bi Pisslam devletinin neyini seviyorsunuz.

''A-ama padişahlara çok güzel ünvanlar verdi insanlaaaar... A-ama Türk adını lekelemedileeer'' diye bir dünya yok. yahudi efendilerinin verdiği ünvanlar hiç bir centili alakadar etmez.

Osmanlı ve iğrenç etkileri yüzünden şu anda bile forumlarda Türklere ''beyaz Araplar'' diyebilen insanlar var. Hepsi de sizin bir SS olmanıza rağmen savunduğunuz saf Yahudi imparatorluğu yüzünden.

Osmanlığı savunmak Vatikan'ı savunmaktan farksızdır. Bir SS olarak da ağızınızdan çıkanlara biraz daha dikkat etmelisiniz diye düşünüyorum.

Son olarak lütfen bu konuyu kapatalım. Daha fazla konuşmaya gerek yok. Gidip biraz RTR spamlamalıyım, Osmanlı hakkında konuşmak bile camiye girmiş gibi hissettirdi.

İyi günler.

Esenlikler

Yazınızı argüman değil hate speech/nefret söylemi sayıyorum, bu saatten sonra yazsanız da cevap verilmeyecektir.


İyi günler.
 
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Anatolian Division said:
Esenlikler

Ben de çocukluğumu tarih atlasları karıştırarak, ansiklopediler okuyarak geçirdim. Üniversitede Selçukluyu Prof. Dr. Osman Turan'ın, Osmanlı'yı Prof. Dr. Halil İnalcık'ın kitaplarından öğrendim. Bu isimler Kemalist eğitim sisteminin eserleridirler. Osmanlı'yı her zaman savunmam veya övmem. Övülmesi gereken yerde överim, eleştirilmesi gereken yerde eleştiririm. Ben bu devletleri dedemin dedesinin anısından değil okuyarak, araştırarak öğrendim.

Osmanlı'da durduk yere kimseye işkence yapılmazdı. Eğer bir suçu varsa yeniçeri veya sipahi gözetilmeksizin ağır şekilde, dönemin şartlarına uygun şekilde cezalandırılırdı.

Avrupa devletleri ile kıyaslamamın sebebi, Osmanlı'nın kendi çağdaşı devletlere kıyasla başka dünyada yaşamasıydı. O dönemin Osmanlı'sı günümüzün Almanya'sı gibiydi.

Osmanlı fethettiği yerlerde kimsenin dinine, diline, mezhebine karışmamıştır. Bunu deyince akla hristiyanlar geliyor sadece ama yezidilere benzer bir inanca sahip olan dürzilere de karışılmamıştır. Fakat İngiltere'den protestan misyonerler gelince onlar da isyan ettiler. Aynı şekilde Yemen'de güneşe tapan Sabiilere de karışılmamıştır.

Osmanlı padişahlarının, özellikle kuruluş döneminin, padişahları sözde müslüman desek yeridir çünkü bayağı bir heretiktiler ve islam'ı yaymak gibi bir amaçları yoktu. Fetva meselesinden bildiğiniz üzere kafalarına göre karar aldıkları da oluyordu. Kiliselerin birleşmesini engellemeye çalıştılar Balkanlarda tampon görevi görerek. Buna Sırplar engel olabilirlerdi, yani kiliseleri birleştirebilecek yegâne güç onlardı. 1389 Kosova'da başaramadılar.

Osmanlı sadece hristiyanlarla değil iki müslüman devletine karşı da savaşmıştır belirtelim, Memlükler ve Safeviler. Hepsi için ayrı ayrı fetvalar çıkarmıştır padişahlar.

Ve Türkler kılıç zoruyla değil kabalistik biçimde müslüman olmuşlardır. Ben 5 yıldır sosyal medyadayım, kale işgaliyle din değiştirilemeyeceğini 5 kişiye zor öğrettim. Satuk buğra han menakıbnâmesi. İpucunu da verdim. Bunun bu konuyla ilgisi yoktur, kale işgaliyle din değiştirilmez. Esir olarak Mısır'a götürülen bir azınlık olmuştur onlar da paralı asker olarak kullanılmak amacıyla. Kitlesel bir geçiş yoktur. Karahanlıların kuruluş yılı 840, halen kitlesel bir geçiş yoktur. Fakat Satuk buğra han döneminde iş değişir. Neden değişir onu da siz araştırın malkan murcan diye ağlamak yerine. İpucunu verdim.

İyi geceler.

Esenlikler,

Sizi severim ancak hala neden inatla bir yahudi imparatorluğunu desteklediğinizi anlayamıyorum.

Osmanlı'yı başka yahudi kuruluşları ile kıyaslayıp ''bak hristiyan goyimlerin dinine karışmadılar'' demeniz onların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Kötünün iyisi hala kötüdür.

Osmanlı kadar mide bulandırıcı ve Türk adını lekelemiş bir imparatorluğu savunmanızı hala çok anlamsız buluyorum. Siz bir SS olarak kohen kölelerinin hepsine karşı bir duruş sergilemelisiniz. SS'liğin temelinde yatan bir şey bu. Hala inatla yahudilerin kurduğu ve şu anda bile Türk milletinin ırksal benliğine bu kadar zarar vermiş tamamen yahudi efendilerine hizmet eden bi Pisslam devletinin neyini seviyorsunuz.

''A-ama padişahlara çok güzel ünvanlar verdi insanlaaaar... A-ama Türk adını lekelemedileeer'' diye bir dünya yok. yahudi efendilerinin verdiği ünvanlar hiç bir centili alakadar etmez.

Osmanlı ve iğrenç etkileri yüzünden şu anda bile forumlarda Türklere ''beyaz Araplar'' diyebilen insanlar var. Hepsi de sizin bir SS olmanıza rağmen savunduğunuz saf Yahudi imparatorluğu yüzünden.

Osmanlığı savunmak Vatikan'ı savunmaktan farksızdır. Bir SS olarak da ağızınızdan çıkanlara biraz daha dikkat etmelisiniz diye düşünüyorum.

Son olarak lütfen bu konuyu kapatalım. Daha fazla konuşmaya gerek yok. Gidip biraz RTR spamlamalıyım, Osmanlı hakkında konuşmak bile camiye girmiş gibi hissettirdi.

İyi günler.

Esenlikler

Yazınızı argüman değil hate speech/nefret söylemi sayıyorum, bu saatten sonra yazsanız da cevap verilmeyecektir.


İyi günler.


Türklerin kılıç zoruyla müslüman olmadıklarını söyledin,tarih konusunda bilgim olduğunu iddia edemem ancak vardığım mantıksal çıkarım Türklerin katledilerek müslüman olduğu.Bu şerefsiz Araplar yahudi efendilerine hizmet ederken IŞİD ne yapıyorsa aynısını yapıyorlardı(Yezid, ibni kuteybe ),tamamen katliam ve iğrençlik.Türkler bunlara bakarak nasıl müslüman olabilir?Dinler ve yaşantı benzese belki ancak dağlar kadar fark var.Aynı şekilde IŞİD kafasında olan bu araplar Türklere nasıl katliam yapmadan durabilir?

Teşekkür ederim adminlik kolay gelsin
 
Wotan's Druid said:
Türklerin kılıç zoruyla müslüman olmadıklarını söyledin,tarih konusunda bilgim olduğunu iddia edemem ancak vardığım mantıksal çıkarım Türklerin katledilerek müslüman olduğu.Bu şerefsiz Araplar yahudi efendilerine hizmet ederken IŞİD ne yapıyorsa aynısını yapıyorlardı(Yezid, ibni kuteybe ),tamamen katliam ve iğrençlik.Türkler bunlara bakarak nasıl müslüman olabilir?Dinler ve yaşantı benzese belki ancak dağlar kadar fark var.Aynı şekilde IŞİD kafasında olan bu araplar Türklere nasıl katliam yapmadan durabilir?

Teşekkür ederim adminlik kolay gelsin

Esenlikler,

Arapları bahsettiğiniz vahşi kültüre sahip insanlara çeviren şey İslâm'dır. Diğer soruları kardeşlerimize bırakıyorum.

Arapları savunmaktan hoşlanmıyorum ancak her zehrin, kötülüğün kaynağını iyi sezmeliyiz. Anlayışınız için teşekkürler.

İyi geceler.
 
Wotan's Druid said:
Anatolian Division said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Sizi severim ancak hala neden inatla bir yahudi imparatorluğunu desteklediğinizi anlayamıyorum.

Osmanlı'yı başka yahudi kuruluşları ile kıyaslayıp ''bak hristiyan goyimlerin dinine karışmadılar'' demeniz onların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Kötünün iyisi hala kötüdür.

Osmanlı kadar mide bulandırıcı ve Türk adını lekelemiş bir imparatorluğu savunmanızı hala çok anlamsız buluyorum. Siz bir SS olarak kohen kölelerinin hepsine karşı bir duruş sergilemelisiniz. SS'liğin temelinde yatan bir şey bu. Hala inatla yahudilerin kurduğu ve şu anda bile Türk milletinin ırksal benliğine bu kadar zarar vermiş tamamen yahudi efendilerine hizmet eden bi Pisslam devletinin neyini seviyorsunuz.

''A-ama padişahlara çok güzel ünvanlar verdi insanlaaaar... A-ama Türk adını lekelemedileeer'' diye bir dünya yok. yahudi efendilerinin verdiği ünvanlar hiç bir centili alakadar etmez.

Osmanlı ve iğrenç etkileri yüzünden şu anda bile forumlarda Türklere ''beyaz Araplar'' diyebilen insanlar var. Hepsi de sizin bir SS olmanıza rağmen savunduğunuz saf Yahudi imparatorluğu yüzünden.

Osmanlığı savunmak Vatikan'ı savunmaktan farksızdır. Bir SS olarak da ağızınızdan çıkanlara biraz daha dikkat etmelisiniz diye düşünüyorum.

Son olarak lütfen bu konuyu kapatalım. Daha fazla konuşmaya gerek yok. Gidip biraz RTR spamlamalıyım, Osmanlı hakkında konuşmak bile camiye girmiş gibi hissettirdi.

İyi günler.

Esenlikler

Yazınızı argüman değil hate speech/nefret söylemi sayıyorum, bu saatten sonra yazsanız da cevap verilmeyecektir.


İyi günler.


Türklerin kılıç zoruyla müslüman olmadıklarını söyledin,tarih konusunda bilgim olduğunu iddia edemem ancak vardığım mantıksal çıkarım Türklerin katledilerek müslüman olduğu.Bu şerefsiz Araplar yahudi efendilerine hizmet ederken IŞİD ne yapıyorsa aynısını yapıyorlardı(Yezid, ibni kuteybe ),tamamen katliam ve iğrençlik.Türkler bunlara bakarak nasıl müslüman olabilir?Dinler ve yaşantı benzese belki ancak dağlar kadar fark var.Aynı şekilde IŞİD kafasında olan bu araplar Türklere nasıl katliam yapmadan durabilir?

Teşekkür ederim adminlik kolay gelsin

Esenlikler

Öncelikle Kuteybe denen komutan bozuntusunun mezarına işeyeyim. Ceyhun nehrini kan kırmızısı akıtmıştır orospunun çocuğu. Fethettiği beldelerde yaptığı caniliklerin haddi hesabı yoktur.

Fakat Kuteybe'nin katliamlarıyla Türklerin kitlesel müslüman oluşunun bir etkisi yok gibi duruyor çünkü arada yüzyıl farkı var hem de olayların sonuçları farklı. Taberi'nin dördüncü cildinde bahsediyor Kuteybe'nin orta asya seferinden. Ben arapçasında da okudum, Kuteybe'nin mektuplarını da okudum. O dönem orta asya'da siyasi birlik yok prensliklere ayrılmış durumda. Siyasi birlik yoksunluğu yağma ve ganimet akınlarına açık hale getirir coğrafyayı. İşin ilginç yanı Kuteybe'nin istilasına karşı birleşememişlerdir hatta Kuteybe'ye katılan prensler de oluyor. Burayı hızlı geçiyorum çünkü değinmek istediğim bir konu var.
Taberi'de Kuteybe'nin seferinden bahsederken tapınakların yıkımından yağmalanmasından bahseder. Türkler de bir zamanlar pagandı evet ama konar göçer yaşamda tapınak anlayışı yok. Bir yere çadır kurup ateş yakarsın ritüelini yaparsın. Uludağ sözlük'te de birinin dikkatini çekmiş bu konu acaba Soğdlar mıydı denmiş fakat Taberi'de Soğdlardan bahsetmez Türklerden bahseder. Bu üzerlerine sefer yapılan Türkler Maniheist veya Budist, çoktan yahudi dinlerini benimsemiş Türkler gibi görünüyor olayı detaylı okuyunca. Türk olsun Soğd olsun şehirlerde Tengricilikten farklı yapılar var okunurken anlaşılıyor. O dönem orada nasturi hristiyan olan Türkler de var biliyorum (Ephrem Isa Yousif-Süryani Vakanüvisler).

Türklerin müslüman oluşunda kilit isim Satuk Buğra Han. Onun islamı kabulünün ve yaptığı fetihlerin veya işgallerinin de etkisi var ama pek katliamı olmamıştır. Yağması olmuştur da en azından Kuteybe gibi kana susamış halde değildir diye düşünüyorum. Kaynaklar Satuk'un seferleri konusunda susuyorlar. Bir de Satuk Buğra Han Destanı var o da işin kabalistik boyutunu göstermesi açısından değerli. Üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Tavşan belki bir takımyıldızın alegorisi olabilir. 40 ve 333 sayıları gibi ilginç şeyler var.

Türklerin müslüman oluşuyla Kuteybe'nin seferini montajlayan grup genelde Nurcu/Süleymancı gruplarıdır. Ateistler de yağ sürmek için eleştiri görünümünde bu bilgiyi sürekli pompalarlar. Bunun böyle montajlanmasının nedeni "Araplar bizi islam ile şereflendirdi, allah kuteybe'den ve kılıcından razı olsun" diyebilmektir. Çok şizofrenik bir montajdır bu. Başka şey diyemiyorum. Bu olayla ilgili yazılan kitaplara bakarsan yazarlarının genelde cemaatlerle bağlantısı olur. Bir de bu olayı böyle yanıltıcı şekilde değerlendirirsen bilinçaltında centil Arap milletine nefret oluşur belki bunu tetiklemek istediler orasını bilmiyorum.

Talas savaşı konusunu da az değineyim. Bu Talas savaşı konusu tamamen siyasidir. Araplarla birleştik islam birliği yarattık Çin'i Türkistan'dan kovduk diyebilmek için Talas savaşını esas almışlar. Bu bilgi, Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık ile beraber devam ediyor. Siyasi amaçlı uydurma bir bilgi haberiniz olsun.

İyi geceler.
 
Ya açıkçası ben bir düşüncemi belirtmek istiyorum Anatolian ve Thersthara arasında geçen argümanlarla alakalı. ilk olarak belirteyim Osmanlıyı adım gibi sevmem maalesef ki... türklerin kanını karışmasını sağlamışlardır, islamı ilerlemesinde kale rolü oynamıştırlar, ve bir yahudi kukla devlet olduğu düşüncesindeydim. ama bu düşüncelerime rağmen Anatolian kardeşimizin bize verdiği argümanlar ve tarihi bilgiler aslında baya kıymetli ve saygı duyulur şeyler buna eminim. açıkçası Thersthara'nın da ruhani bilgilerine çok saygı duyarım onun sayesinde baya bi ilerleme kaydetmişimdir kesin o yüzden ona olan saygım bi farklıdır ama bu yazıları okuyunca şu kanıya vardım burda olan bir tartışma değil, argümanlara hate speech ile karşılık vermek gibi olmuş (tabii bende yanılıyor olabilirim). burda biraz kişi yargılaması yapmak istemiştim sadece böyle farkındalık yaratmak için sadece(tabii hatam da olabilir aydınlatın beni) hani Anatolian akademik bilgi ile karşılık verirken sizin dediğiniz biraz "sen onları nasıl savunursun?!!?!? onlar kötü ıyy" olmuş anladığım kadarıyla. açıkçası Anatolian'ın biraz daha düzgün bir cevabı hak ettiğini düşünüyorum ikinizde forumun saygı değer kişilerindensiniz o yüzden bi yazayım dedim işte kusra bakmayın ;P.
 
Corax_The_Black_Sun said:
Ya açıkçası ben bir düşüncemi belirtmek istiyorum Anatolian ve Thersthara arasında geçen argümanlarla alakalı. ilk olarak belirteyim Osmanlıyı adım gibi sevmem maalesef ki... türklerin kanını karışmasını sağlamışlardır, islamı ilerlemesinde kale rolü oynamıştırlar, ve bir yahudi kukla devlet olduğu düşüncesindeydim. ama bu düşüncelerime rağmen Anatolian kardeşimizin bize verdiği argümanlar ve tarihi bilgiler aslında baya kıymetli ve saygı duyulur şeyler buna eminim. açıkçası Thersthara'nın da ruhani bilgilerine çok saygı duyarım onun sayesinde baya bi ilerleme kaydetmişimdir kesin o yüzden ona olan saygım bi farklıdır ama bu yazıları okuyunca şu kanıya vardım burda olan bir tartışma değil, argümanlara hate speech ile karşılık vermek gibi olmuş (tabii bende yanılıyor olabilirim). burda biraz kişi yargılaması yapmak istemiştim sadece böyle farkındalık yaratmak için sadece(tabii hatam da olabilir aydınlatın beni) hani Anatolian akademik bilgi ile karşılık verirken sizin dediğiniz biraz "sen onları nasıl savunursun?!!?!? onlar kötü ıyy" olmuş anladığım kadarıyla. açıkçası Anatolian'ın biraz daha düzgün bir cevabı hak ettiğini düşünüyorum ikinizde forumun saygı değer kişilerindensiniz o yüzden bi yazayım dedim işte kusra bakmayın ;P.

Eleştirmeniz gereken yerde saygılı bir dille eleştirdiğiniz için teşekkür ederim.

Tartışma turkishmusicorg'daki sezen aksu tartışmasına dönmeden konuyu kapattık.
 
Thersthara said:
Corax_The_Black_Sun said:
Ya açıkçası ben bir düşüncemi belirtmek istiyorum Anatolian ve Thersthara arasında geçen argümanlarla alakalı. ilk olarak belirteyim Osmanlıyı adım gibi sevmem maalesef ki... türklerin kanını karışmasını sağlamışlardır, islamı ilerlemesinde kale rolü oynamıştırlar, ve bir yahudi kukla devlet olduğu düşüncesindeydim. ama bu düşüncelerime rağmen Anatolian kardeşimizin bize verdiği argümanlar ve tarihi bilgiler aslında baya kıymetli ve saygı duyulur şeyler buna eminim. açıkçası Thersthara'nın da ruhani bilgilerine çok saygı duyarım onun sayesinde baya bi ilerleme kaydetmişimdir kesin o yüzden ona olan saygım bi farklıdır ama bu yazıları okuyunca şu kanıya vardım burda olan bir tartışma değil, argümanlara hate speech ile karşılık vermek gibi olmuş (tabii bende yanılıyor olabilirim). burda biraz kişi yargılaması yapmak istemiştim sadece böyle farkındalık yaratmak için sadece(tabii hatam da olabilir aydınlatın beni) hani Anatolian akademik bilgi ile karşılık verirken sizin dediğiniz biraz "sen onları nasıl savunursun?!!?!? onlar kötü ıyy" olmuş anladığım kadarıyla. açıkçası Anatolian'ın biraz daha düzgün bir cevabı hak ettiğini düşünüyorum ikinizde forumun saygı değer kişilerindensiniz o yüzden bi yazayım dedim işte kusra bakmayın ;P.

Esenlikler,

Osmanlı’nın bir yahudi kuruluşu belliyken bir SS’in Osmanlı’yı savunmasını çok saçma ve anlamsız buluyorum.

Bu benim herhangi bir şekilde saygı duyabileceğim bir şey değil. Dediğim gibi Vatikan veya İsrail’i savunmaktan farklı olduğunu düşünmüyorum.

Bir SS’in gelip Osmanlı hakkında “sonuna kadar savunacağım” demesini şahsen sadece üzücü buluyorum.

Bazı şeyleri görmek için argümana ya da desteğe ihtiyaç yoktur.

Adanma ayini içerisinde Şeytan babaya ettiğimiz dua dan alıntı yapacağım.

Ben, [tam isim], benim ve tüm insanlığın gerçek yaratıcı Tanrısı, Lordumuz Şeytan ve O’nun insanlığın gerçek ve orijinal Tanrıları olan, İbrahimi pislikler tarafından dokunulmamış Duat’taki Tanrıları’nın tanıklığı altında tüm eski ve geçmiş mensubiyetleri geride bırakıyorum. Hristiyan ve Yahudilerin yabani Yahweh’ini cerh ve reddediyorum, ve onun olmayan, sahte oğlu İsa’yı ve pislik “kutsal” ruhunu da tanımıyorum. Ve de bunların da ötesinde, kültürel ve dini programlamamı da terk ediyorum. Bir gün yabani, vahşi sahte “tanrı” Allah ve düzmece peygamberi Muhammed de senin ayakların altında titresin, Şeytan Babamız. Ben de bizim ve diğer her şey için yüce tasarılarına yardımcı olmayı dilek ve İrade ediyorum ve karşılığında da İrademi uygulamak istediğim ve seninle İrademizin aynı hizada olduğu her konuda senin bol, koruyucu ve akıl almaz derecede kudretli desteğini ve kabulünü rica ediyorum. Senin ve senden olmama izin ver, Şeytan Baba.

Yukarıda altını çizdiğim yerde kast ettiği şey buydu. Türk olduğumuz İçin “Osmanlı’yı” kültürümüz kabul etmenin saçmalığından ve bunun yapılmaması gerektiğinden bahsedip bunun üzerine Şeytan baba’ya yemin eden insanların böyle şeyler söylemelerini dünyadaki en saçma ve çelişkili hareket olarak görüyorum.

Fikrim bu yönde ve bunu düşünüyorum.

İyi günler.

Esenlikler,

Öyle zaten. Ibrahimiler (yada ibraniler) ruhsal babamızı asırlardır kirli programları doğrultusunda sömürmeye çalışırken birde onları mı savunayım? Olur..(!) oysa bizler bu reptilyan düzeni dağıtmak için buradayız. Osmanlı ve diğer küresel 'elit' ibrahimi kuruluşları savunmaya çalışanın SS'liğinden şüphe ederim. Osmanlı biyolojik babamın oluşturduğu devlet olsa bile asla savunmazdım.
 
SonOfFreya said:
Esenlikler,

Öyle zaten. Ibrahimiler (yada ibraniler) ruhsal babamızı asırlardır kirli programları doğrultusunda sömürmeye çalışırken birde onları mı savunayım? Olur..(!) oysa bizler bu reptilyan düzeni dağıtmak için buradayız. Osmanlı ve diğer küresel 'elit' ibrahimi kuruluşları savunmaya çalışanın SS'liğinden şüphe ederim. Osmanlı biyolojik babamın oluşturduğu devlet olsa bile asla savunmazdım.

Esenlikler,

Eleştirinin sınırını iyi çekin. Osmanlı'dan konuşuyorsanız Osmanlı'da kalın. Osmanlı konusunda haklıysanız bile bu karşıdakini sadece yanlış yapar, SS'likten uzaklaştırmaz.

İyi akşamlar.
 
Bright Truth said:
SonOfFreya said:
Esenlikler,

Öyle zaten. Ibrahimiler (yada ibraniler) ruhsal babamızı asırlardır kirli programları doğrultusunda sömürmeye çalışırken birde onları mı savunayım? Olur..(!) oysa bizler bu reptilyan düzeni dağıtmak için buradayız. Osmanlı ve diğer küresel 'elit' ibrahimi kuruluşları savunmaya çalışanın SS'liğinden şüphe ederim. Osmanlı biyolojik babamın oluşturduğu devlet olsa bile asla savunmazdım.

Esenlikler,

Eleştirinin sınırını iyi çekin. Osmanlı'dan konuşuyorsanız Osmanlı'da kalın. Osmanlı konusunda haklıysanız bile bu karşıdakini sadece yanlış yapar, SS'likten uzaklaştırmaz.

İyi akşamlar.

Esenlikler,

Zaten 'Türkçe' kategorisinde artık vakit sarfetmek istemiyorum, şunun farkına vardım ki bu kategorideki kardeşler arasında vefa ve dayanışma yok. Bazıları kardeşlerine bile boş yere kin beslemekten çekinmez. Bunun sonucunda y*hudi osmanlıyı savunma mevzusu benim için bardağı taşıran son damla oldu.

Bright size her daim minnettarım, bunu lütfen biliniz. Bu kategoride en fazla sizi sevdim.

Iyi forumlar.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top