Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Asıl hastalık olan Heteroseksüllik mi?

Kondofos

New member
Joined
Jan 22, 2022
Messages
119
Esenlikler,

Bir süredir bu konu üzerine düşünüyorum. Yaptığım analizler sonucu, Homoseksüelliğin değil, Heteroseksüelliğin hastalık olduğu kanısına vardım. Tabi bu konuda beni en çok düşündüren ve vardığım kanıya daha çok inandıran argümanım düşman programları oldu.

Anladığım kadarıyla, Erkek ve Kadın, kafa yapısı birbirinden tamamiyle farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri olan iki cins. (Zannediyorum hepimiz hemfikiriz bu konu da.) Dolayısıyla, etrafımızdan da örneklerini görebileceğimiz üzere, heteroseksüel evliliklerin istisnasız hepsinde 'bazılarında azda olsa istisnasız hepsinde' bir anlaşmazlık ve geçimsizlik var. Ben, bunu yukarıda da belirttiğim gibi 'kafa yapısı farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri' olmalarına bağlıyorum. Ama eşcinsel evliliklere bakıyorum: hep mutlu, cinsellik konusunda 'partneri kendi cinsi olduğundan ötürü', partnerini nasıl mutlu edeceğini bildiği için mutlu bir cinsel hayat ve dolaylı yoldan 'mutlu' bir hayat yaşayan, kafa yapıları birbiriyle uyuşan çiftler görüyorum.

Zaten bana göre, bir Erkeğin cinsellikten ne istediğini başka bir erkek bilir, kadın bilemez. Kadınlar için de aynı şey geçerli.

Ayrıca bir erkeğin başka bir erkekle ilişki yaşaması, eril özelliklerini koruması için daha uygun. Hepimiz biliyoruz ki cinsel ilişki de partnerler arasında ruhani bir etkileşim de oluyor; dolayısıyla bir erkeğin bir kadınla ilişkiye girip kadın ruhuyla birleşmesi, eril enerjisi açısından bir tehlike olduğunu düşünüyorum.
(Erkek olduğum için kendi cinsimden örnek veriyorum, kadınlar için de aynı şey geçerli.)

Mesela gay pornolarına bakın: maskülenitenin zirvesinde adamlar.🙂

Yahudiler ve onların kurmuş olduğu diğer iki dinin kutsal kitaplarında, eşcinselliğin kat'i surette yasaklanması ve insanların öyle bir ilişki yaşadıkları takdirde ''cehennemde' 'acı ve ıstırap dolu' bir hayatla korkutmaları sizce de bir şeyleri ifade etmiyor mu?

Her konu da centillere zarar vermeye çalışan bu dinlerin, insanların heteroseksüel bir hayat yaşamaları için bu kadar baskı yapması çok manidar bence.

Bence, Erkek ve Kadın üreme haricinde birbirleri için yaratılmış varlıklar değiller.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Cevaplarınızı bekliyorum.
 
Esenlikler,

Hayır, bu yanlış bir çıkarımdır. Şeytan Babamızın 5 tane eşi varken, 5'i de kadınken, örnek aldığımız şahıs heteroseksüelken, nasıl doğal olmayabilir? Lord Azazel örneğin, buradan bir kadını eşi olarak alıyor. Yani zaten tanrılara bakarsanız, heteroseksüellik onlarda da var, onlarda olan şey doğal ve zararsızdır. Aynı şekilde kadın ile erkek arasında aşk filizlendiren Tanrılar da bulunmakta.

Eşcinsellere gelecek olursak... düşmanın bunu yasaklama sebebi Centillere zarar vermek ve yeni ruhlar meydana getirmek. Günümüz insanlarının ruhaniyetten bu kadar yoksun olma sebepleri, çoğunun yeni ruh olması. Sanayi Devrimi sonrası nüfusta büyük bir artış yaşanıyor, ve bu yüzden eski ruhlar azınlıkta. Düşmanın bu yeni ruhlara bir şeyi dayatması çok daha kolay ve bunun yolunu açarken, bir diğer yandan da eşcinselleri baskılayarak onların ruhuna zarar veriyorlar.

Mutluluk konusunaysa katılmıyorum. Bunlar daha çok ruhun uyumu gibi şeylerle alakalıdır. Yani "eşcinseller mutludur, heteroseksüeller mutludur" gibi bir şey söylemek, çok büyük bir genelleme olur.

İyi geceler.
 
Ya nasıl ya, biri bana tokat falan atsın. Bazen okuduklarım gerçek olamaz diye düşünüyorum. Hayır, bu kadar da olamaz diyorum ama oluyor. Ağzımı açınca ofansif falan diyorsunuz sonra. Hayatımda böyle bir fikrin bir insandan çıkacağını hiç düşünmezdim. Böyle bir çıkarım, böyle bir fikir neden var? Özellikle mi yapıyorsunuz?
 
Esenlikler

Hem heteroseksüellik hemde homoseksüellik doğaldır.

Ayrıca homoseksüel olan birisi fazla erkeksi diye o kişi kafa karışıklığı fln yaşamıyor yani doğaları bu. Ben mesela anatomim gereği 1 ay spor yaptığımda 1 ay sonra daha sıkı bir bedene sahip olabiliyorum ve çok böyle femboy tarzında giyinen birisi değilim bir paçalı kot pantalon bir de okul üniforması giyiyerek gezerim. Bir başka tanıdığımın sakalları var üniversite okuyor kemikleri fln iri ve futbol izlemeye bayılıyor arkadaşlarıyla bilardo okey vs de oynuyor.

Yani illa gay diye kadınsı fln olucağı gelmiyor.

İyi günler.
 
CinnamonCake said:
Ya nasıl ya, biri bana tokat falan atsın. Bazen okuduklarım gerçek olamaz diye düşünüyorum. Hayır, bu kadar da olamaz diyorum ama oluyor. Ağzımı açınca ofansif falan diyorsunuz sonra. Hayatımda böyle bir fikrin bir insandan çıkacağını hiç düşünmezdim. Böyle bir çıkarım, böyle bir fikir neden var? Özellikle mi yapıyorsunuz?

Esenlikler,

Bence sunduğum argümanlar gayet mantıklı. Saygı çerçevesi içinde tartışıyoruz, terslemeye gerek yok.

İyi günler.
 
CinnamonCake said:
Ya nasıl ya, biri bana tokat falan atsın. Bazen okuduklarım gerçek olamaz diye düşünüyorum. Hayır, bu kadar da olamaz diyorum ama oluyor. Ağzımı açınca ofansif falan diyorsunuz sonra. Hayatımda böyle bir fikrin bir insandan çıkacağını hiç düşünmezdim. Böyle bir çıkarım, böyle bir fikir neden var? Özellikle mi yapıyorsunuz?

Esenlikler

Yanlış da olsa insanlar düşünmekte özgürdürler. Düşünmek olmasaydı felsefe ve filozoflar olmazdı. Lütfen saygı içerisinde abartılı tepki vermeyerek yazalım.
Lütfen kavga çıkmasın.

İyi günler.
 
Bright Truth said:
Esenlikler,

Hayır, bu yanlış bir çıkarımdır. Şeytan Babamızın 5 tane eşi varken, 5'i de kadınken, örnek aldığımız şahıs heteroseksüelken, nasıl doğal olmayabilir? Lord Azazel örneğin, buradan bir kadını eşi olarak alıyor. Yani zaten tanrılara bakarsanız, heteroseksüellik onlarda da var, onlarda olan şey doğal ve zararsızdır. Aynı şekilde kadın ile erkek arasında aşk filizlendiren Tanrılar da bulunmakta.

Eşcinsellere gelecek olursak... düşmanın bunu yasaklama sebebi Centillere zarar vermek ve yeni ruhlar meydana getirmek. Günümüz insanlarının ruhaniyetten bu kadar yoksun olma sebepleri, çoğunun yeni ruh olması. Sanayi Devrimi sonrası nüfusta büyük bir artış yaşanıyor, ve bu yüzden eski ruhlar azınlıkta. Düşmanın bu yeni ruhlara bir şeyi dayatması çok daha kolay ve bunun yolunu açarken, bir diğer yandan da eşcinselleri baskılayarak onların ruhuna zarar veriyorlar.

Mutluluk konusunaysa katılmıyorum. Bunlar daha çok ruhun uyumu gibi şeylerle alakalıdır. Yani "eşcinseller mutludur, heteroseksüeller mutludur" gibi bir şey söylemek, çok büyük bir genelleme olur.

İyi geceler.

Esenlikler,

Niye sadece heteroseksüel bir hayat baskılandı peki? Heteroseksüelliği de eşcinsellik gibi yasaklayıp centillerin bir ilişki yaşamalarını tamamen yasaklayarak daha çok zarar verebilirlerdi.

İyi günler.
 
Kondofos said:
Esenlikler,

Niye sadece heteroseksüel bir hayat baskılandı peki? Heteroseksüelliği de eşcinsellik gibi yasaklayıp centillerin bir ilişki yaşamalarını tamamen yasaklayarak daha çok zarar verebilirlerdi.

İyi günler.

Esenlikler,

İnsan, doğası gereği, baskılanan cinselliği aşırılıkla ifade eder. Seksi direkt yasaklamak demek, herkesin her an seks yapması demektir. Onun yerine kısıtladılar, ve eşcinseller de zaten azınlık oldukları için, ölüm korkusuyla çok fazla cüret edemediler, yine de her toplumda böyle değildi. Osmanlı'da örneğin, eşcinselliğin kabul gördüğünü duymuştum.

Yine bu toplumdan topluma değişecektir dediğim gibi. Yine de, örneğin Arabistan'da, yani ölüm tarikatının en vahşi formunda uygulandığı bir yerde, muhtemelen bunlar esnetilmeden uygulandı ve insanlar sakral çakralarına çok daha fazla zarar verdiler.

İyi akşamlar.
 
Kondofos said:
Esenlikler,

Bir süredir bu konu üzerine düşünüyorum. Yaptığım analizler sonucu, Homoseksüelliğin değil, Heteroseksüelliğin hastalık olduğu kanısına vardım. Tabi bu konuda beni en çok düşündüren ve vardığım kanıya daha çok inandıran argümanım düşman programları oldu.

Anladığım kadarıyla, Erkek ve Kadın, kafa yapısı birbirinden tamamiyle farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri olan iki cins. (Zannediyorum hepimiz hemfikiriz bu konu da.) Dolayısıyla, etrafımızdan da örneklerini görebileceğimiz üzere, heteroseksüel evliliklerin istisnasız hepsinde 'bazılarında azda olsa istisnasız hepsinde' bir anlaşmazlık ve geçimsizlik var. Ben, bunu yukarıda da belirttiğim gibi 'kafa yapısı farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri' olmalarına bağlıyorum. Ama eşcinsel evliliklere bakıyorum: hep mutlu, cinsellik konusunda 'partneri kendi cinsi olduğundan ötürü', partnerini nasıl mutlu edeceğini bildiği için mutlu bir cinsel hayat ve dolaylı yoldan 'mutlu' bir hayat yaşayan, kafa yapıları birbiriyle uyuşan çiftler görüyorum.

Zaten bana göre, bir Erkeğin cinsellikten ne istediğini başka bir erkek bilir, kadın bilemez. Kadınlar için de aynı şey geçerli.

Ayrıca bir erkeğin başka bir erkekle ilişki yaşaması, eril özelliklerini koruması için daha uygun. Hepimiz biliyoruz ki cinsel ilişki de partnerler arasında ruhani bir etkileşim de oluyor; dolayısıyla bir erkeğin bir kadınla ilişkiye girip kadın ruhuyla birleşmesi, eril enerjisi açısından bir tehlike olduğunu düşünüyorum.
(Erkek olduğum için kendi cinsimden örnek veriyorum, kadınlar için de aynı şey geçerli.)

Mesela gay pornolarına bakın: maskülenitenin zirvesinde adamlar.🙂

Yahudiler ve onların kurmuş olduğu diğer iki dinin kutsal kitaplarında, eşcinselliğin kat'i surette yasaklanması ve insanların öyle bir ilişki yaşadıkları takdirde ''cehennemde' 'acı ve ıstırap dolu' bir hayatla korkutmaları sizce de bir şeyleri ifade etmiyor mu?

Her konu da centillere zarar vermeye çalışan bu dinlerin, insanların heteroseksüel bir hayat yaşamaları için bu kadar baskı yapması çok manidar bence.

Bence, Erkek ve Kadın üreme haricinde birbirleri için yaratılmış varlıklar değiller.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Cevaplarınızı bekliyorum.
Kondofos said:
Esenlikler,

Bir süredir bu konu üzerine düşünüyorum. Yaptığım analizler sonucu, Homoseksüelliğin değil, Heteroseksüelliğin hastalık olduğu kanısına vardım. Tabi bu konuda beni en çok düşündüren ve vardığım kanıya daha çok inandıran argümanım düşman programları oldu.

Anladığım kadarıyla, Erkek ve Kadın, kafa yapısı birbirinden tamamiyle farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri olan iki cins. (Zannediyorum hepimiz hemfikiriz bu konu da.) Dolayısıyla, etrafımızdan da örneklerini görebileceğimiz üzere, heteroseksüel evliliklerin istisnasız hepsinde 'bazılarında azda olsa istisnasız hepsinde' bir anlaşmazlık ve geçimsizlik var. Ben, bunu yukarıda da belirttiğim gibi 'kafa yapısı farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri' olmalarına bağlıyorum. Ama eşcinsel evliliklere bakıyorum: hep mutlu, cinsellik konusunda 'partneri kendi cinsi olduğundan ötürü', partnerini nasıl mutlu edeceğini bildiği için mutlu bir cinsel hayat ve dolaylı yoldan 'mutlu' bir hayat yaşayan, kafa yapıları birbiriyle uyuşan çiftler görüyorum.

Zaten bana göre, bir Erkeğin cinsellikten ne istediğini başka bir erkek bilir, kadın bilemez. Kadınlar için de aynı şey geçerli.

Ayrıca bir erkeğin başka bir erkekle ilişki yaşaması, eril özelliklerini koruması için daha uygun. Hepimiz biliyoruz ki cinsel ilişki de partnerler arasında ruhani bir etkileşim de oluyor; dolayısıyla bir erkeğin bir kadınla ilişkiye girip kadın ruhuyla birleşmesi, eril enerjisi açısından bir tehlike olduğunu düşünüyorum.
(Erkek olduğum için kendi cinsimden örnek veriyorum, kadınlar için de aynı şey geçerli.)

Mesela gay pornolarına bakın: maskülenitenin zirvesinde adamlar.🙂

Yahudiler ve onların kurmuş olduğu diğer iki dinin kutsal kitaplarında, eşcinselliğin kat'i surette yasaklanması ve insanların öyle bir ilişki yaşadıkları takdirde ''cehennemde' 'acı ve ıstırap dolu' bir hayatla korkutmaları sizce de bir şeyleri ifade etmiyor mu?

Her konu da centillere zarar vermeye çalışan bu dinlerin, insanların heteroseksüel bir hayat yaşamaları için bu kadar baskı yapması çok manidar bence.

Bence, Erkek ve Kadın üreme haricinde birbirleri için yaratılmış varlıklar değiller.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Cevaplarınızı bekliyorum.

Eril enerji tehlikesi olayı zırvalıktan ibaret, hayır, hiçbir cins tek enerjiye ihtiyaç duymaz. Tanrılar niye demon hatırla, day moon! Güneşle ay, gündüzle gece ve erillikle dişillik birlikte çalışabilirse mükemmellik gerçekleşir! Ruh, eril ya da dişil değildir. Üç eril üç dişil bir köprüdür. Eğer ki tüm çakraların ve erille dişil enerjin dengeli olursa bu doğru olan. Ha bu git cinsiyetsiz ol değil tabi ki eril ol fakat yani porno gibi yahudi mallarıyla ruhani tavsiye almamalısın.
 
satou said:
okudugum sey umarim bir sakadir

Esenlikler,

Gerekli açıklamalar yapıldı. Zihin, konuşmayla açılır. O kardeşimizin gözünden kaçan, düşündüğü fikri normalde yanlışlayacak şeyi bir başkası görebilir. Burada sonuç olarak amacımız bunları belirtmek; ayıplamanın ise bir yere götüreceğini sanmıyorum.

İyi geceler.
 
o zaman ben de fikrimi belirteyim, yaziyi pek okumadim ama bir noktada hakli aslinda. cinsin ne istedigini kendi cinsi daha iyi bilir ama aslinda amac bu degil cunku dogada onemli olan senin ne istedigindir. ayrica biyolojik acidan baktigimizda teori zaten genel itibariyle tuhaf duruyor.
 
satou said:
o zaman ben de fikrimi belirteyim, yaziyi pek okumadim ama bir noktada hakli aslinda. cinsin ne istedigini kendi cinsi daha iyi bilir ama aslinda amac bu degil cunku dogada onemli olan senin ne istedigindir. ayrica biyolojik acidan baktigimizda teori zaten genel itibariyle tuhaf duruyor.

Sen konuşma soner.
 
Kondofos said:
Esenlikler,

Bir süredir bu konu üzerine düşünüyorum. Yaptığım analizler sonucu, Homoseksüelliğin değil, Heteroseksüelliğin hastalık olduğu kanısına vardım. Tabi bu konuda beni en çok düşündüren ve vardığım kanıya daha çok inandıran argümanım düşman programları oldu.

Anladığım kadarıyla, Erkek ve Kadın, kafa yapısı birbirinden tamamiyle farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri olan iki cins. (Zannediyorum hepimiz hemfikiriz bu konu da.) Dolayısıyla, etrafımızdan da örneklerini görebileceğimiz üzere, heteroseksüel evliliklerin istisnasız hepsinde 'bazılarında azda olsa istisnasız hepsinde' bir anlaşmazlık ve geçimsizlik var. Ben, bunu yukarıda da belirttiğim gibi 'kafa yapısı farklı çalışan, farklı istek ve beklentileri' olmalarına bağlıyorum. Ama eşcinsel evliliklere bakıyorum: hep mutlu, cinsellik konusunda 'partneri kendi cinsi olduğundan ötürü', partnerini nasıl mutlu edeceğini bildiği için mutlu bir cinsel hayat ve dolaylı yoldan 'mutlu' bir hayat yaşayan, kafa yapıları birbiriyle uyuşan çiftler görüyorum.

Zaten bana göre, bir Erkeğin cinsellikten ne istediğini başka bir erkek bilir, kadın bilemez. Kadınlar için de aynı şey geçerli.

Ayrıca bir erkeğin başka bir erkekle ilişki yaşaması, eril özelliklerini koruması için daha uygun. Hepimiz biliyoruz ki cinsel ilişki de partnerler arasında ruhani bir etkileşim de oluyor; dolayısıyla bir erkeğin bir kadınla ilişkiye girip kadın ruhuyla birleşmesi, eril enerjisi açısından bir tehlike olduğunu düşünüyorum.
(Erkek olduğum için kendi cinsimden örnek veriyorum, kadınlar için de aynı şey geçerli.)

Mesela gay pornolarına bakın: maskülenitenin zirvesinde adamlar.🙂

Yahudiler ve onların kurmuş olduğu diğer iki dinin kutsal kitaplarında, eşcinselliğin kat'i surette yasaklanması ve insanların öyle bir ilişki yaşadıkları takdirde ''cehennemde' 'acı ve ıstırap dolu' bir hayatla korkutmaları sizce de bir şeyleri ifade etmiyor mu?

Her konu da centillere zarar vermeye çalışan bu dinlerin, insanların heteroseksüel bir hayat yaşamaları için bu kadar baskı yapması çok manidar bence.

Bence, Erkek ve Kadın üreme haricinde birbirleri için yaratılmış varlıklar değiller.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Cevaplarınızı bekliyorum.

Ayrıca ekleme yapmak istiyorum eşcinsel çiftler daha mutlu şeyinde, insan kayda değer olanı hatırlar. Yani şimdi iki üç insan köpekleri ısırsa gidip insanlar köpeği ısırıyor hep köpekler ısırmıyor diyen çıkar. Heteroseksüel evlilikler daha kötü dersen, insan doğuştan gelen eşcinselliğe baskıdan heteroseksüellerin daha mutlu olmasını bekleyerek kötü olanları özellikle önemli bulup hatırlıyor. Eşcinselde de tam tersi, ki kaç eşcinsel evlilik gördün?
 
Heteroseksüel bir erkeğe nasıl bir erkekle olma düşüncesi garip ve hatta iğrenç geliyorsa, homoseksüel bir erkeğe de kadın-erkek ilişkisi doğal değilmiş gibi gelebilir. Birçok biseksüel herkesin bir dereceye kadar biseksüel olduğunu iddia ediyor. Bu dürüst insanların herkesi dürüst, yalancıların herkesin yalancı olduğunu düşünmesi gibi.
 
Pammy said:
Heteroseksüel bir erkeğe nasıl bir erkekle olma düşüncesi garip ve hatta iğrenç geliyorsa, homoseksüel bir erkeğe de kadın-erkek ilişkisi doğal değilmiş gibi gelebilir. Birçok biseksüel herkesin bir dereceye kadar biseksüel olduğunu iddia ediyor. Bu dürüst insanların herkesi dürüst, yalancıların herkesin yalancı olduğunu düşünmesi gibi.

Evet ama hasta olarak nitelendirmek çok ayrı bir nokta yani
 
Baroness Blossom said:
Pammy said:
Heteroseksüel bir erkeğe nasıl bir erkekle olma düşüncesi garip ve hatta iğrenç geliyorsa, homoseksüel bir erkeğe de kadın-erkek ilişkisi doğal değilmiş gibi gelebilir. Birçok biseksüel herkesin bir dereceye kadar biseksüel olduğunu iddia ediyor. Bu dürüst insanların herkesi dürüst, yalancıların herkesin yalancı olduğunu düşünmesi gibi.

Evet ama hasta olarak nitelendirmek çok ayrı bir nokta yani

Yehva takipçilerinin eşcinsel ilişkiyi hastalık ilan etmesinin geri tepmesi. Feminizm gibi.

İzinsiz evden ayrılması yasak, yönetici olması yasak, hakim olması yasak, yarım şahitlik yapacak kadar zeki, yarım miras alan, dövülmesi hak olan, öyle olduğu söylenen kadınların İslam/Hristiyanlık’ın ataerkilliği dolayısıyla tüm erkeklere savaş açan feministlere dönüşebilmesi gibi. İslam eşcinselleri infaz ediyor ama homoseksüeller karşılarında heteroseksüelleri görüyorlar. İslam kadınlara hayatı zindan ediyor ama onlar babalarını, abilerini, kocalarını buluyorlar bunu gerçekleştiren.

Kurbanların nefreti, kini yanlış yere gidiyor. Bu postu kast etmiyorum. Genel olarak.

Hastalık dememiş, asıl hastalık demiş. Düşünce zinciri çok açık.
 
Pammy said:
Baroness Blossom said:
Pammy said:
Heteroseksüel bir erkeğe nasıl bir erkekle olma düşüncesi garip ve hatta iğrenç geliyorsa, homoseksüel bir erkeğe de kadın-erkek ilişkisi doğal değilmiş gibi gelebilir. Birçok biseksüel herkesin bir dereceye kadar biseksüel olduğunu iddia ediyor. Bu dürüst insanların herkesi dürüst, yalancıların herkesin yalancı olduğunu düşünmesi gibi.

Evet ama hasta olarak nitelendirmek çok ayrı bir nokta yani

Yehva takipçilerinin eşcinsel ilişkiyi hastalık ilan etmesinin geri tepmesi. Feminizm gibi.

İzinsiz evden ayrılması yasak, yönetici olması yasak, hakim olması yasak, yarım şahitlik yapacak kadar zeki, yarım miras alan, dövülmesi hak olan, öyle olduğu söylenen kadınların İslam/Hristiyanlık’ın ataerkilliği dolayısıyla tüm erkeklere savaş açan feministlere dönüşebilmesi gibi. İslam eşcinselleri infaz ediyor ama homoseksüeller karşılarında heteroseksüelleri görüyorlar. İslam kadınlara hayatı zindan ediyor ama onlar babalarını, abilerini, kocalarını buluyorlar bunu gerçekleştiren.

Kurbanların nefreti, kini yanlış yere gidiyor. Bu postu kast etmiyorum. Genel olarak.

Hastalık dememiş, asıl hastalık demiş. Düşünce zinciri çok açık.

Hımm şimdi anladım. Haklısın.
Tabiki de böyle olmasın sebebi düşman. Herkesi birbirlerine düşman ediyorlar. Ama neyseki bir silahımız var ^^
 
Pammy said:
Baroness Blossom said:
Pammy said:
Heteroseksüel bir erkeğe nasıl bir erkekle olma düşüncesi garip ve hatta iğrenç geliyorsa, homoseksüel bir erkeğe de kadın-erkek ilişkisi doğal değilmiş gibi gelebilir. Birçok biseksüel herkesin bir dereceye kadar biseksüel olduğunu iddia ediyor. Bu dürüst insanların herkesi dürüst, yalancıların herkesin yalancı olduğunu düşünmesi gibi.

Evet ama hasta olarak nitelendirmek çok ayrı bir nokta yani

Yehva takipçilerinin eşcinsel ilişkiyi hastalık ilan etmesinin geri tepmesi. Feminizm gibi.

İzinsiz evden ayrılması yasak, yönetici olması yasak, hakim olması yasak, yarım şahitlik yapacak kadar zeki, yarım miras alan, dövülmesi hak olan, öyle olduğu söylenen kadınların İslam/Hristiyanlık’ın ataerkilliği dolayısıyla tüm erkeklere savaş açan feministlere dönüşebilmesi gibi. İslam eşcinselleri infaz ediyor ama homoseksüeller karşılarında heteroseksüelleri görüyorlar. İslam kadınlara hayatı zindan ediyor ama onlar babalarını, abilerini, kocalarını buluyorlar bunu gerçekleştiren.

Kurbanların nefreti, kini yanlış yere gidiyor. Bu postu kast etmiyorum. Genel olarak.

Hastalık dememiş, asıl hastalık demiş. Düşünce zinciri çok açık.

Sonunda demek istediğimi doğru anlayan biri.
 
Thersthara said:

Beğenmenize sevindim. Kendimden pek memnun değilim, ‘‘Kim oluyorsun da insanlara tavsiye verecek, bir şeyler öğretecek yerde görüyorsun kendini’’ aklımdan çok geçiyor yazarken. Motivasyon verme amacıyla bir şeyler üretebilir miyim, bilmem. Konuşmak istediğim şeyler var sizinle.
 
Pammy said:
Thersthara said:

Beğenmenize sevindim. Kendimden pek memnun değilim, ‘‘Kim oluyorsun da insanlara tavsiye verecek, bir şeyler öğretecek yerde görüyorsun kendini’’ aklımdan çok geçiyor yazarken. Motivasyon verme amacıyla bir şeyler üretebilir miyim, bilmem. Konuşmak istediğim şeyler var sizinle.

Sizinle derken genel olarak forumdaki herkesle :D sizinle özel de daha güvenli bir dünyada konuşmak isterdim tabii
 
Pammy said:
Thersthara said:

Beğenmenize sevindim. Kendimden pek memnun değilim, ‘‘Kim oluyorsun da insanlara tavsiye verecek, bir şeyler öğretecek yerde görüyorsun kendini’’ aklımdan çok geçiyor yazarken. Motivasyon verme amacıyla bir şeyler üretebilir miyim, bilmem. Konuşmak istediğim şeyler var sizinle.
Sanıyorum bu literatürde "Imposter Syndrome" olarak geçiyor. Bir alanda gerçekleştirdiğimiz başarılar ile zihin durumumuz arasındaki uyumsuzluk, bu duruma yol açıyor olabilir. Başkalarının övgüye değer bulduğu şeyler, sizin bırakın aktif bir çaba göstermeyi, hiç uğraşmadan yaptığınız oldukça sıradan bir şey olabiliyor. Böyle olunca diğer insanların görüşleri ile kendi görüşleriniz arasında bir çatışma yaşanıyor, elbette bu da negatif sonuçlara yol açıyor. Gerçekten baltalayıcı ve kötü yönde yıkıcı bir durum. Bazen aklımızdakileri susturmak gerekiyor, tasarım hatası, başka bir şey değil.
 
Spine said:
Sanıyorum bu literatürde "Imposter Syndrome" olarak geçiyor. Bir alanda gerçekleştirdiğimiz başarılar ile zihin durumumuz arasındaki uyumsuzluk, bu duruma yol açıyor olabilir. Başkalarının övgüye değer bulduğu şeyler, sizin bırakın aktif bir çaba göstermeyi, hiç uğraşmadan yaptığınız oldukça sıradan bir şey olabiliyor. Böyle olunca diğer insanların görüşleri ile kendi görüşleriniz arasında bir çatışma yaşanıyor, elbette bu da negatif sonuçlara yol açıyor. Gerçekten baltalayıcı ve kötü yönde yıkıcı bir durum. Bazen aklımızdakileri susturmak gerekiyor, tasarım hatası, başka bir şey değil.

Teşekkür ederim. Terimi araştırdım. Durum bu sanırım. Övgü aldığımda nezaketten yaptıklarını ve kastetmediklerini düşünmek, hakkıyla kazanılmış başarılara layık olmadığımı ve insanları aldattığımdan korkmak…

İlk kez ve sanırım çoğunlukla başarılı kadınlarda gözlenmiş olması ilginç. Hristiyanlık/İslam’ın kadınların ‘‘yarım’’ zekaya sahip olduklarını bilinçaltımıza pompalaması yüzünden olabilir.

Doğum haritasına ve hayatıma baktığımda görüyorum aslında bilişsel açıdan yetenekli olduğumu. ‘‘Kendine güvenmiyorsan Yüksek Rahibe’ye güven, o senin haritandaki x’in dahilerde olduğunu yazmış. Kendine güvenmiyorsan çok saygı duyduğun profesöre güven, o senin gurur duyulacak biri olduğunu söyledi.’’ diyorum kendime. Ama insanları hayal kırıklığına uğratmaktan ve kendimi olmadığım biri gibi göstermekten korkuyorum. Mesela şu an, iki dediğim de doğru, haritamda yüksek zekayı gösteren şeyler var ve üç hocam benzer şeyler söyledi. Ama ya aslında değilsem? Ya sizi ve kendimi kandırıyorsam? Ya her şeyi batırırsam ve benim bir sahtekar ve yalancı olduğumu düşünürseniz?

Bu sendromu biraz daha araştıracağım ve iyileşmeye çalışacağım. Tekrar teşekkürler.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top