Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Gençliğe Hitabe

Pammy

Active member
Joined
Nov 14, 2021
Messages
764
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Esenlikler kardeşlerim,

Biliyorum ki Satanik ruhların son bir savaş için reenkarne edilmesi sebebiyle büyük çoğunluğumuz henüz çok genç. Ayrıca biliyorum ki aile, maddiyat gibi sebeplerle içimizdeki tüm ateşe rağmen kapana kısılmış hissedenlerimiz var.

Tersanelerimize girildi. Hatta tersanelerimiz satıldı. Ordumuza girdiler. Memleketin her köşesi tekrardan işgal altında. Düşmanlarımız içerde. Umutsuz hissediyor olabilirsiniz. Çaresiz hissediyor olabilirsiniz.

Ve biliyorum ki bir kısmınız Atatürk'e düşman evlerde doğdu. Bu gönderinin amacı Atatürk'ün size seslenişini tanıtmak veya hatırlatmak. Bu sebeple günümüz Türkçesine çevirdim bir miktar. Atatürk, Türk diline dönüş hareketinin artık gençlerin onun sözlerini anlayamayacağı kadar başarılı olduğunu bilse sevinir miydi üzülür müydü, bilmiyorum.


Ey Türk gençliği! Birinci görevin; Türk özgürlüğünü, Türk cumhuriyetini, sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve özgürlüğünün tek temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, özgürlüğünü ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun imkân ve koşullarını düşünmeyeceksin. Bu imkân ve koşullar, hiç uygun olmayan bir nitelikte görünebilir. Geleceğine ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada örneği görülmemiş bir zaferin temsilcileri olabilirler. Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bunlardan daha kötü ve daha vahim olmak üzere, memleketin iktidarına sahip olanlar, aptallık ve sapkınlık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi çıkarlarını istilacıların siyasi amaçlarıyla birlikte yürütebilirler. Millet, çaresizlik içinde harap ve yorgun düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu hal ve durum içindeyken bile görevin, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Sevgili kardeşlerim, unutmayın, ihtiyaç duyduğunuz güç damarlarınızdaki asil kanda. Biz tanrıların çocuklarıyız. Umutsuzluğa kapılmayın. Bir görevimiz var. Biz kurban değil, kurtarıcılar ve şifacılarız.

İsa'nın geri gelip kurtarmasını, Muhammed'in şefaat etmesini beklemiyoruz. Olduğumuz kişi için, arzu duyduğumuz için, kendi doğamız için tövbeler edip ağlayarak af dilemeyeceğiz. Çünkü insanlığın gerçek yaratıcısı insanları yaratıldıkları gibi olduğu için katletmez. İçinize bakın. Güç zaten kanımızda. Doğamızda. Biz kurtarılmayı bekleyen, kardeşlerinin boynunu kesmiş kasaba yaranmaya çalışıp merhamet dileyerek elini yalayan koyunlardan değiliz. İsa kurtarmayacak, Muhammed de. Kendimizi biz kurtaracağız.

Güçlü kalın.
 
Bugünlerde; unutunca hatırlamamız, unutana hatırlatmamız gereken hitabemiz. Bu paylaşım için teşekkürler.
 
Sapahe said:
Bugünlerde; unutunca hatırlamamız, unutana hatırlatmamız gereken hitabemiz. Bu paylaşım için teşekkürler.
Kesinlikle. Artık ülkemizdeki yeni akım Türkiyeyi terk edip asla geri dönmemek, bu insanlar hakkında saatlerce kin kusabilirim.
 
Düşman kölelerinin ''allak birdir'' lafına bile inanmam diye bilinçsizce söyledikleri bişey var. Hakikaten öyleymiş Tanrı tek değilmiş. Bunları Atatürk ilah değildir diye bağırırıp duruyorlar, demekki ondan bile şüphelenmek lazımmış, tüm söylediklerin tam tersiymiş. Belki bu reenkarnesinde Tanrı olamadı sonraki reenkarnelerini bilemeyiz, güçlü ve zeki, üstün bir ruhtu. Söyledikleri hiç bu açılardan bakmadık.
 
Perla said:
Düşman kölelerinin ''allak birdir'' lafına bile inanmam diye bilinçsizce söyledikleri bişey var. Hakikaten öyleymiş Tanrı tek değilmiş. Bunları Atatürk ilah değildir diye bağırırıp duruyorlar, demekki ondan bile şüphelenmek lazımmış, tüm söylediklerin tam tersiymiş. Belki bu reenkarnesinde Tanrı olamadı sonraki reenkarnelerini bilemeyiz, güçlü ve zeki, üstün bir ruhtu. Söyledikleri hiç bu açılardan bakmadık.

Esenlikler,

Öncelikle, evet kesinlikle.

İkinci olarak, Munka mantrası ve auradaki delikler ile ilgili gönderinize üç kere cevap yazdım ama bir sebeple hiç biri yayınlanmadı. Neden bilmiyorum.

Umarım çalışmanız düzgün ilerlemiştir.
 
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun!
 
19 Mayıs'a özel Halil İnalcık'ın Atatürk ile anısını bırakayım

https://youtu.be/mlVN35CSiq8

Hepinizin 19 Mayıs'ını kutlarım.
 
"İstanbul'un fethi olayını değerlendirirken diyenler vardır ki: Bizanslılar Türklerden daha medeni idiler, fakat Türklerin harsı kuvvetli olduğu için galip ve başarılı oldular! bu anlayış anlatım doğru değildir. gerçekte Türkler Bizanslılardan hem daha medeni idiler, hem de ırki karakterleri onlardan yüksekti. medeniyet dediğimiz harsın üç önemli özelliğini göz önünde tutarak olayı değerlendirirsek fikrimiz kolaylıkla anlaşılmış olur:

İstanbul'u alan Türkler, devlet hayatında elbette Bizans imparatorluğu'ndan çok yüksekti. Türklerin İstanbul'un fethinde inşa ve icat ettikleri gemileri toplar ve her çeşit araçlar, gösterdikleri yüksek fen yeteneği, bilhassa koca bir donanmayı Dolmabahçe'den Haliç'e kadar karadan nakletmek dehası, daha önce Boğaziçi'nde inşa ettikleri kuleler, aldıkları tedbirler, Bizans'ı alan Türklerin fikir ve fen aleminde ne kadar ileri olduklarının yüksek şahitleridir. Bizans prenslerinin Türk ordugahlarında staj yaptıklarını, her konuda ders aldıklarını da hatırlatmak isterim. daha Atilla zamanında Doğu Roma İmparatorluğu'nun Türklerin haraçgüzarı olacak kadar siyasette ve askerlikte bilgi ve beceriden yoksun düzeyde olduğu bilinmektedir. Bizans'ı alan Türklerin, ekonomik hayatta, Bizanslıların çok ilerisinde olduğunu anlatmaya dahi gerek yoktur."

M. Kemal Atatürk.

(Ergün Sarı, Atatürk'le Konuşmalar, s. 183-184)
 
Anatolian Division said:
"İstanbul'un fethi olayını değerlendirirken diyenler vardır ki: Bizanslılar Türklerden daha medeni idiler, fakat Türklerin harsı kuvvetli olduğu için galip ve başarılı oldular! bu anlayış anlatım doğru değildir. gerçekte Türkler Bizanslılardan hem daha medeni idiler, hem de ırki karakterleri onlardan yüksekti. medeniyet dediğimiz harsın üç önemli özelliğini göz önünde tutarak olayı değerlendirirsek fikrimiz kolaylıkla anlaşılmış olur:

İstanbul'u alan Türkler, devlet hayatında elbette Bizans imparatorluğu'ndan çok yüksekti. Türklerin İstanbul'un fethinde inşa ve icat ettikleri gemileri toplar ve her çeşit araçlar, gösterdikleri yüksek fen yeteneği, bilhassa koca bir donanmayı Dolmabahçe'den Haliç'e kadar karadan nakletmek dehası, daha önce Boğaziçi'nde inşa ettikleri kuleler, aldıkları tedbirler, Bizans'ı alan Türklerin fikir ve fen aleminde ne kadar ileri olduklarının yüksek şahitleridir. Bizans prenslerinin Türk ordugahlarında staj yaptıklarını, her konuda ders aldıklarını da hatırlatmak isterim. daha Atilla zamanında Doğu Roma İmparatorluğu'nun Türklerin haraçgüzarı olacak kadar siyasette ve askerlikte bilgi ve beceriden yoksun düzeyde olduğu bilinmektedir. Bizans'ı alan Türklerin, ekonomik hayatta, Bizanslıların çok ilerisinde olduğunu anlatmaya dahi gerek yoktur."

M. Kemal Atatürk.

(Ergün Sarı, Atatürk'le Konuşmalar, s. 183-184)

İstanbul'un fethindeki askeri deha dahil Osmanlı'nın bir dönem fende ve medeniyette öncü olmuş olmasını bazı Türkiye Türkleri gururla kabul edip benimserken bir kısım alfabesinden tutun devletin ismine kadar (Türkçe kökenli Uygur-Göktürk-Selçuk-Karahan'dan Arapça Osman'a) en önemlisiyse ''Arap dini'' yüzünden hakiki bir Türk devleti olarak görmeyi hep zor bulacaktır.

Benim şahsi fikrim Osmanlı Akp'nin kendi kitlesini programlamak için çıkardığı dizilerdeki kadar Müslüman değildi. Arap özentiliği de bir ara sarayda/edebiyatta yok muydu, vardı ama halka inmemişti. Bunların ötesinde bu topraklarda yaşayan diğer toplulukları da unutmamak lazım. Mantıklı mı bilmiyorum ama onların ırksal hafızasına sahip biri için Osmanlı içgüdüsel olarak işgalci ve düşman geliyor olabilir.

Bu konuya girmek biraz riskli çünkü azınlıkları kışkırtmak Türkiye ilk kurulduğunda da düşmanlarının kullandığı bir yöntemdi 2022'de hala da öyle. Terör örgütleri insanların doğal olarak var olan milliyetçilik duygularını kullanıyor. Geçen sene Kürt bir kadın tecavüze uğradığı için polise gitmişti ama sadece Kürtçe konuştuğu için geri gönderildikten sonra namus cinayetine kurban gitti. Bir Satanist'in açısından o kadının kendi milletinin diliyle de yardım isteyebilmesi gerekiyordu. Ama o hakkı almasını savunmak terör örgütüyle paralel gitmeyi gerektirecek ki hiç istekli değilim öyle bir tartışmaya girmeye.

Çok ciddi ve hassas bir toplum mühendisliği lazım. Bu konuda milliyet ayrımından ziyade müslim/gayrimüslim ayrımına gidip milletlerin karışmasına sebep olan Osmanlı'da suç buluyorum. Aslında çok hakim de sayılmam Osmanlı'nın milliyet ayrımı noktasında politikasına. Düşünce sadece.

İslami ve Arap ögeleri hariç Osmanlı'yı benimsemenin bir zararı olacağını düşünmüyorum. Asıl sebebi Osmanlı'nın siyasi sebeplerle yansıtılış şekli olmak üzere Arap ve İslam karakteri yüzünden bazı milliyetçi ve Satanistlerin Türk kabul edebileceğini de zannetmiyorum. Atatürk'ün yaptığı gibi Arap-Müslüman olan kısmı kesip atarak geleceğe bakmak en mantıklısı. Herkesi Türk adı altında toplamak Satanist bir açıdan doğru mu emin değilim ama şu an içinde yaşayan herkesin iyiliği için en mantıklısı.
 
[/quote]
İstanbul'un fethindeki askeri deha dahil Osmanlı'nın bir dönem fende ve medeniyette öncü olmuş olmasını bazı Türkiye Türkleri gururla kabul edip benimserken bir kısım alfabesinden tutun devletin ismine kadar (Türkçe kökenli Uygur-Göktürk-Selçuk-Karahan'dan Arapça Osman'a) en önemlisiyse ''Arap dini'' yüzünden hakiki bir Türk devleti olarak görmeyi hep zor bulacaktır.

Benim şahsi fikrim Osmanlı Akp'nin kendi kitlesini programlamak için çıkardığı dizilerdeki kadar Müslüman değildi.
[/quote]

Bunu fark edebilmeniz güzel.

Bir de bir şey eklemek istiyorum, Osmanlı, Türk erkeği zorla Hristiyan kadınla çiftleştirmiyordu ama Türk erkeğe kendi dininde kalabilmesi karşılığında Hristiyan kadınla evlenebilme serbestisi tanıyordu. Zorunluluk değil serbesti olduğundan teşvik gözüyle pek bakmıyorum. Bir de Mixovarvaroi nedir araştırmanızı tavsiye ederim. Anadolu da Hattilerden beri coğrafyası gereği gen havuzu olduğundan işe bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum her ne kadar karışımı masum kılmasa da.

Teşekkür ederim.
 
Anatolian Division said:
Bir de bir şey eklemek istiyorum, Osmanlı, Türk erkeği zorla Hristiyan kadınla çiftleştirmiyordu ama Türk erkeğe kendi dininde kalabilmesi karşılığında Hristiyan kadınla evlenebilme serbestisi tanıyordu. Zorunluluk değil serbesti olduğundan teşvik gözüyle pek bakmıyorum. Bir de Mixovarvaroi nedir araştırmanızı tavsiye ederim. Anadolu da Hattilerden beri coğrafyası gereği gen havuzu olduğundan işe bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum her ne kadar karışımı masum kılmasa da.

Teşekkür ederim.

Osmanlı da değil genel olarak İslam Müslüman erkeğe neredeyse herkesle -minnacık çocuklardan kocasını yeni öldürdüğü savaş kölesine kadar- çiftleşme hakkı veriyor. Şeriat kanununa göre gitmişler orada. Müslüman erkek gayrimüslim kadınla evlenebiliyor.

Terime kısaca baktım. Özellikle İzmir tarafları genetik olarak denizin diğer kıyısındaki Yunanlara tabii ki dünyanın öbür ucundaki Türklere olduklarından daha yakın. Biz artık Asyalı değil Beyaz ırkın Kafkasya-Akdenizli bir alt dalıyız. Bu durumu doğuran sebepler dominant ve söz sahibi gücün kültürünü ve dilini alırken atalarımızın çoğunluğunun Asya’da at koşturanlar değil yine buralı insanlar olması. Asyalı fenotipi olanlar -forumda biri bana karşı çıkmış da olsa- azınlıkta. Bu bölgeye göre de değişiyor. Madem genetik olarak Türk değiliz neden Türk milliyetçisiyiz? Açıkçası ben Atatürk öyle diye öyleyim. (Not: Ülkücülerden hazzetmiyorum)
 
Pammy said:
Anatolian Division said:
Bir de bir şey eklemek istiyorum, Osmanlı, Türk erkeği zorla Hristiyan kadınla çiftleştirmiyordu ama Türk erkeğe kendi dininde kalabilmesi karşılığında Hristiyan kadınla evlenebilme serbestisi tanıyordu. Zorunluluk değil serbesti olduğundan teşvik gözüyle pek bakmıyorum. Bir de Mixovarvaroi nedir araştırmanızı tavsiye ederim. Anadolu da Hattilerden beri coğrafyası gereği gen havuzu olduğundan işe bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum her ne kadar karışımı masum kılmasa da.

Teşekkür ederim.

Osmanlı da değil genel olarak İslam Müslüman erkeğe neredeyse herkesle -minnacık çocuklardan kocasını yeni öldürdüğü savaş kölesine kadar- çiftleşme hakkı veriyor. Şeriat kanununa göre gitmişler orada. Müslüman erkek gayrimüslim kadınla evlenebiliyor.

Terime kısaca baktım. Özellikle İzmir tarafları genetik olarak denizin diğer kıyısındaki Yunanlara tabii ki dünyanın öbür ucundaki Türklere olduklarından daha yakın. Biz artık Asyalı değil Beyaz ırkın Kafkasya-Akdenizli bir alt dalıyız. Bu durumu doğuran sebepler dominant ve söz sahibi gücün kültürünü ve dilini alırken atalarımızın çoğunluğunun Asya’da at koşturanlar değil yine buralı insanlar olması. Asyalı fenotipi olanlar -forumda biri bana karşı çıkmış da olsa- azınlıkta. Bu bölgeye göre de değişiyor. Madem genetik olarak Türk değiliz neden Türk milliyetçisiyiz? Açıkçası ben Atatürk öyle diye öyleyim. (Not: Ülkücülerden hazzetmiyorum)

Esenlikler

Biz Anadoluya geldiğimiz zaman yalnızca Rumlarla Ermenilerle ırk olarak karışmıyoruz. Kültür olarak da karışma oluyor özellikle Yunan dünyasıyla. 12. Yüzyılda Anadolunun ortasında Türk-Yunan karışımı oryantal başka bir kimlik, başka bir kültür oluşur. Daha sonra Moğollar gelir ama nüfus olarak yerleşmezler. Yerleşemeseler de mimari olarak etkilerini yansıtırlar camiiler medreseler asyatik bir yapıda olur. Beylikler ve Osmanlılar Türk-Yunan karışımı kimliği ve kültürü devam ettirirler. Türk kimliği halen oturmamıştır bu arada. 16. 17. Yüzyıl gibi bugünki bildiğimiz Türk kimliğinin ilkel hali oluşmaya başlar ama halen aidiyet yoktur. Daha sonra Anadoluda yoğurulmuş bu kimlik ve kültür Fransız ihtilâli ve ulusçuluk akımının etkisiyle Türk kimliği ve kültürü adını alır. Türk milliyetçiliğinin savunduğu işte bu kimlik ve kültür denen yapıdır. Bunun temelini atan yazar Namık Kemal'dir. Başka ulustan örnek verirsek, Lombardiya'da yaşayan İtalyanlar İtalyan milliyetçisi olabilirler, ataları Lombardlar olsa bile Latinlerle ortak kimliği, ortak kültürü paylaşırlar. İlginç olan, Türk geni Lombardlarda olduğu gibi karışıp gitmesi beklenirken yerleşik Rum genine baskın çıkar. Yani İtalya'daki durumun tersi bir durum yaşanarak yerleşik olanlar yeni gelenlerin arasında karışırlar. Haplogrup testleri güzeldir lakin karşılaştırma yapılırken biz Anadoluya geldikten sonra Orta Asya'nın üstünden önce Karahitayların, sonra Moğolların, sonra Rusların geçtiğini yani karşılaştırmalardaki uyuşmazlığın biraz bununla da alakalı olduğunu unutmayalım. Not: ülkücü değilim ama Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Mehmet Emin Yurdakul gibi yazarları severim.

İyi geceler.
 
Pammy said:
Anatolian Division said:
Bir de bir şey eklemek istiyorum, Osmanlı, Türk erkeği zorla Hristiyan kadınla çiftleştirmiyordu ama Türk erkeğe kendi dininde kalabilmesi karşılığında Hristiyan kadınla evlenebilme serbestisi tanıyordu. Zorunluluk değil serbesti olduğundan teşvik gözüyle pek bakmıyorum. Bir de Mixovarvaroi nedir araştırmanızı tavsiye ederim. Anadolu da Hattilerden beri coğrafyası gereği gen havuzu olduğundan işe bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum her ne kadar karışımı masum kılmasa da.

Teşekkür ederim.

Osmanlı da değil genel olarak İslam Müslüman erkeğe neredeyse herkesle -minnacık çocuklardan kocasını yeni öldürdüğü savaş kölesine kadar- çiftleşme hakkı veriyor. Şeriat kanununa göre gitmişler orada. Müslüman erkek gayrimüslim kadınla evlenebiliyor.

Terime kısaca baktım. Özellikle İzmir tarafları genetik olarak denizin diğer kıyısındaki Yunanlara tabii ki dünyanın öbür ucundaki Türklere olduklarından daha yakın. Biz artık Asyalı değil Beyaz ırkın Kafkasya-Akdenizli bir alt dalıyız. Bu durumu doğuran sebepler dominant ve söz sahibi gücün kültürünü ve dilini alırken atalarımızın çoğunluğunun Asya’da at koşturanlar değil yine buralı insanlar olması. Asyalı fenotipi olanlar -forumda biri bana karşı çıkmış da olsa- azınlıkta. Bu bölgeye göre de değişiyor. Madem genetik olarak Türk değiliz neden Türk milliyetçisiyiz? Açıkçası ben Atatürk öyle diye öyleyim. (Not: Ülkücülerden hazzetmiyorum)

Niye milliyetçiyiz bilmek mi istiyorsun? Oh hayır kuşlar söyledi diye değil. İlk olarak ailesine türk olmayan ırklardan çok az asyalı olmayan hiç ırk girmemiş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki Atatürkçü Milliyetçilik asla ama asla kafatasçı olmamıştır.
Kendisini Türk hisseden her Türkiye vatandaşı, Türktür.
ve işte buna karşı çıkanlar, asıl ayrımcılardır ki kimseyi Türk hissetmeye de zorlamayız. Yani merak etme ırksal olamasa bile en önemlisi yurttaş kardeşim, Türk hisseden her Yurttaş gibi, sen de Türk milliyetçisi olabilecek has ve öz bir Türk'sün.

Not, ırkbilimsel şekilde bakarsak Asya kökenli gerçek Türkler Türki olarak sınıflandırılır, Anadolu'daki etnik çorbalarsa Türk. Fakst bence bu gereksiz bir bilgi.
 


İkinize de bilgiler için teşekkürler. O yazarları pek Ülkü Ocaklarıyla falan bağdaştırmıyorum, özellikle de sözde Milliyetçilerin şu anki durumlarıyla. Sahiplenmeleri bir şeyi değiştirmez. Neden milliyetçilik dendiğinde benim sebebim ilk olarak Satanizm, ikinci olarak Atatürk. Herkeste farklı olabilir, kimisi Satanist olmadan önce de Milliyetçi olabilir. Bende Suriyeliler ve Afganlar tetiklemişti.
 
1829'da kıyafet reformu sivilleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Padişah'ın kendisi bir örnek oldu ve bu örnek saraydan paşalara ve onların vasıtasıyla da farklı kademelerdeki memurlara yayıldı. Padişah artık Osmanlı teşrifat kurallarına göre değil, Avrupa kurallarına göre yabancı diplomatları huzura kabul etmeye başladı. Onurlarına resepsiyonlar düzenleyip misafirleriyle yüz yüze sohbet eden Sultan, kadınlara bile hürmet gösterecek kadar ileri gitti. Dinsel bakımdan ayırıcı bir özelliği olmayan Perşembe günü, Fransa örnek alınarak tatil günü yapıldı ve resmi dairelerde uygulamaya kondu. Ve daha şaşırtıcısı, resmi dairelerin duvarlarına Padişah'ın portresi asıldı.

Modern Türkiye'nin Doğuşu, Bernard Lewis. (2. Mahmut)

"sualime zannederim hayret ettiniz. ben osmanlı padişahı, islâm halifesi, fakat *her şeyden evvel türk hakanıyım*. 'osmanlı' devletimizin ismidir. devlet-i osmaniye'nin hudutları içinde muhtelif unsurlar, dinler, kavimler yaşıyor. heyet-i umumiyesine birden osmanlı diyoruz. türklerden gayrı olanlar ırk ve menşelerini tahlil ve izah ediyorlar. zannedersem bizim de meşrutiyet'ten sonra milletimizin tarifini yapmamız şart olmuştur. sualimi bu kanaatle sordum. çalışmalarınız mübarek olsun."

(cemal kutay, türk ocakları ve türk milliyetçiliği, s. 12-13) (Mehmet Reşat).

sırp kralı geldiği vakit yıldız'da verdiği ziyafette âyân reisi gelmemişti. ben padişahın sağ tarafına tesadüf ettim. kadehlere şaraplar dolduruluyordu. hürmeten İçmiyordum. padişah yavaşça "yuvarlayıver" dedi, ben de sağlığına içtim.

ahmed rıza bey'in anıları, s. 47. (Mehmet Reşat).
 
“Mustafa Kemal Bey, Gelibolu'dan geçerken bize uğradı. Kendisini ilk defa görmüş oluyordum. Enerjik, muhatabına itimat telkin eden, tok sözlü, sarı saçlı, mavi gözlü, düzgün endamlı genç bir komutan. Görüştükten sonra kendisini uğurladık. Eceabat'a gider gitmez beni telefonla aradı: “Aman Reis bey, Kumandan Paşa’dan rica edelim. Bana verilen 72 ve 77 numaralı alaylar Arap’tır. Bir kısmı Yezidi (Kürt), Nusayri gibi savaşa karşı insanlardır. Eğitimleri de azdır. Bunları geri alsınlar. Halis Türk delikanlılar olan ve eğitimleri oldukça ilerlemiş bulunan benim eski iki depo alayımı geri göndersinler.”

(Fahrettin Altay, 10 Yıl Savaş ve Sonrası , sayfa 82-83)
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top