Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

2 tane "ayet"

Nanadaime

New member
Joined
Dec 25, 2021
Messages
14
Alena666 said:
Esenlikler, umarım iyisinizdir.

Ben genel olarak ilgimi çekmeyen ya da umursamadığım şeyleri araştırmıyorum, zaman kaybı gibi geliyor. Ama bunu yaparak hata yaptığımı anladım. Zaten araştırsamda unutuyorum, kendimde çok suç bulamadım.

Neyse, şu Zariyat suresi 47. Ayette bahsedilen: "Göğü kendi ellerinizle biz kurduk ve biz(onu) elbet genişteleceğiz" cümlesini nasıl doğru bulmuşlar? Tesadüf olması biraz düşük gibi.

Birde Rahman kaçıncı ayet olduğunu bilmiyorum ama şu vardı : "Suları acı ve tatlı olan iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. Fakat aralarında engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar."

Kaynak verebilir misiniz? O kadar yanlış varki iki nerden bulunduğunu bilmediğim "doğruyu" umursayacak değilim. Bu kadar temel şeyleri bilmemek gururumu kırdı açıkçası, sorarken bile utandım. Ama aslını öğrenmek istedim. Gözümü kapatıp düşünmemek değil.

İyi günler dilerim. ^^
İnsanlık çok eskilere dayanıyor illaki biz centillerin bildiği şeyleri içine kendi düşüncelerini katarak çalmış olabilirler ve deniz konusunda o deniz bildiğim kadarıyla karışıyor fakat suyun üstünde gözümüze karışmıyor gibi yansıyor tabi doğruluğundan emin değilim yinede en iyi bildiğim şey ilahi bir kitap olmadığı ve ilahi olsaydı içinde bir sürü yanlışı barındırmayacağı.
 
Doğrumu anladım siz bu ayetlerde mucize var mı onumu bilmek istiyorsunuz ? Eğer öyleyse yok. Olsa bile ne fark eder ? Sonuç olarak tefsirlerin zamanla değişmesi mi dersin veya belki Yahudilerin reptilianlardan bilgi aldı da yaptı yani olamaz mı ? Ama genede yok mucize. Açıklayayım. İlk ayet göğü ellerimizle biz kurduk kısmı varya işte hayır yok öyle bişi evren yaratılmamıştır yer gök hiç bir zaman bitişik olmadı ve sonradan ayrılmadı bu düz dünyacı kuran kafası evreni dünyanın tabakası ve yıldızların bulunduğu gök yüzünden ibaret sanıyor çünkü. Genişleticiyiz kısmı ise sözde evren genişliyora özel mucize bulduk Kuran'da falan diyorlar ama evrenin genişlemesi big banga dayalı (oda yalan) ve genişlediği de kesin olarak bilinmiyor hatta genişlemiyor bile diyebiliriz. Diğer ayette acı su tatlı su var bunlarda inci boncuk var diye bir kısımda var aynı zamanda bak buda yanlış. 2. Olarak denizler birbirlerine KARIŞIR. Tüm denizler birbirlerine bağlantılıdır ve karışır. Bu karışmıyor gibi gözüken fotoğraf varya hehh işte onu bir tane deniz bilimi adamı çekmiş ve açıklamaya denizlerin birbirine karıştığı yer olarak yazmış ama bizim olmayan ötekiler durur mu hemen çarpıt, kes, böl, yapıştır yaptılar ve bakın denizler karışmıyor işte ! Diyerek çocuk kandırıyorlar. Utanmaniza gerek yok sorun elbette ama bu bilgiler çok kısa Yt, Google vb araştırması ile bile basitçe bulanabilecek şeyler. Size kafanızı kuma gömün gözünüzü kulağınızı kapayın hiç bişey düşünmeyin demiyorum önce kendiniz bir bakının bulamazsanız yada eklemek istediğiniz bir şey varsa gelip sorarsınız cevaplarız diyorum.
Rica ederim.

Bu arada sözde Kuran'da bir tane ayet izafiyet teorisinden bahsediyormuş hangisi olduğunu unuttum bilen var mı doğrumu ve bu izafiyet teorisi direkt olarak doğrumu ?
 
Ingilizceniz varsa bağlantıyi bırakıyorum (yoksa bile çeviri iş görüyor) https://skepticsannotatedbible.com/quran
 
Alena666 said:
Esenlikler, umarım iyisinizdir.

Ben genel olarak ilgimi çekmeyen ya da umursamadığım şeyleri araştırmıyorum, zaman kaybı gibi geliyor. Ama bunu yaparak hata yaptığımı anladım. Zaten araştırsamda unutuyorum, kendimde çok suç bulamadım.

Neyse, şu Zariyat suresi 47. Ayette bahsedilen: "Göğü kendi ellerinizle biz kurduk ve biz(onu) elbet genişteleceğiz" cümlesini nasıl doğru bulmuşlar? Tesadüf olması biraz düşük gibi.

Birde Rahman kaçıncı ayet olduğunu bilmiyorum ama şu vardı : "Suları acı ve tatlı olan iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. Fakat aralarında engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar."

Kaynak verebilir misiniz? O kadar yanlış varki iki nerden bulunduğunu bilmediğim "doğruyu" umursayacak değilim. Bu kadar temel şeyleri bilmemek gururumu kırdı açıkçası, sorarken bile utandım. Ama aslını öğrenmek istedim. Gözümü kapatıp düşünmemek değil.

İyi günler dilerim. ^^

Bunların saçmalık olduğunu görmek için forumlara girmenize gerek bile yoktu. İnternette rastgele bir ateist sayfasına girseniz bile muhtemelen bu ayetlerde herhangi bir mucize olmadığını okuyabilirsiniz.

Hatta şöyle de birşey var, adını hatırlamadığım bir videoda bir ayet mucize gibi gösteriliyorsa o ayette bir çelişki vardır diyordu. Ki çok mantıklı bu.
Mesela sular karışmıyor ayeti tamamen gerçek dışı, gayet de karışıyor sular. Belki de bu ayete mucize demeseler çelişkileri daha kolay ortaya çıkacaktı. Ya da mucize diye gözümüze sokarak kendi topuklarına sıkıyordurlar bilemiyorum.
 
Alena666 said:
Esenlikler, umarım iyisinizdir.

Ben genel olarak ilgimi çekmeyen ya da umursamadığım şeyleri araştırmıyorum, zaman kaybı gibi geliyor. Ama bunu yaparak hata yaptığımı anladım. Zaten araştırsamda unutuyorum, kendimde çok suç bulamadım.

Neyse, şu Zariyat suresi 47. Ayette bahsedilen: "Göğü kendi ellerinizle biz kurduk ve biz(onu) elbet genişteleceğiz" cümlesini nasıl doğru bulmuşlar? Tesadüf olması biraz düşük gibi.

Birde Rahman kaçıncı ayet olduğunu bilmiyorum ama şu vardı : "Suları acı ve tatlı olan iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. Fakat aralarında engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar."

Kaynak verebilir misiniz? O kadar yanlış varki iki nerden bulunduğunu bilmediğim "doğruyu" umursayacak değilim. Bu kadar temel şeyleri bilmemek gururumu kırdı açıkçası, sorarken bile utandım. Ama aslını öğrenmek istedim. Gözümü kapatıp düşünmemek değil.

İyi günler dilerim. ^^

Bak canım şu deniz ayeti popüler olalı birkaç yıl oldu ve bu denizlerde o zamanlar çok popülerdi bu yüzden bu ayetin sahte olduğunu ve sonradan eklendiğini düşünüyorum ayrıca yanlış düşünüyorsam bile bu neyi değiştirir ? İslamiyetin yine bir düşman programı olduğunu mu ? Hayır , Peki yalanlar olduğunu mu ? Hayır , yıllardır biz kafirlere işkence ederek programa dahil etmek istediklerini mi ? Hayır . Yani birkaç ayet dünyada olan birşeyi söylemesi hiçbir şekilde gerçeği değiştirmez ve değiştiremez.

(Biraz azarlar gibi oldu ama olsun)

İyi günler ^^
 
Kahin said:
Bu arada sözde Kuran'da bir tane ayet izafiyet teorisinden bahsediyormuş hangisi olduğunu unuttum bilen var mı doğrumu ve bu izafiyet teorisi direkt olarak doğrumu ?
Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. (22 Hac Suresi, 47)
Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O’na yükselir. (32 Secde Suresi, 5)
Melekler ve Ruh (Cebrail), O’na, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (70 Mearic Suresi, 4)
Sanırım bu ayetleri izafiyet teorisi ile ilişkilendiriyorlar izafiyet teorisi Albert Einstein tarafından ortaya atılan bir şey ve onunda Yahudi olduğu bariz doğruluğu tartışılır
 
Anlaşıldı. Ayetlerde saçmalık ve abartıdan ibaretmiş zaten kuran yosun diyorsa prasa anlıyorlar normaldir.
 
Nanadaime said:
Kahin said:
Bu arada sözde Kuran'da bir tane ayet izafiyet teorisinden bahsediyormuş hangisi olduğunu unuttum bilen var mı doğrumu ve bu izafiyet teorisi direkt olarak doğrumu ?
Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. (22 Hac Suresi, 47)
Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O’na yükselir. (32 Secde Suresi, 5)
Melekler ve Ruh (Cebrail), O’na, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (70 Mearic Suresi, 4)
Sanırım bu ayetleri izafiyet teorisi ile ilişkilendiriyorlar izafiyet teorisi Albert Einstein tarafından ortaya atılan bir şey ve onunda Yahudi olduğu bariz doğruluğu tartışılır

Burada bahsedilen görelilik ile Einstein'ın teorisi tam olarak aynı şeyler değil. Kuranda gördüğünüz durum tamamen bizim algılarımızla alakalı bir durum, bir teori değil. Vaktinizi zevkli şeylerle geçirirseniz zamanın nasıl geçtiğine pek takılmazsınız ve zaman ne çabuk geçiyor dersiniz, çok sıkıcı birşey yapaerken de sürekli ne zaman bitecek bu diye düşünürsünüz ve sürekli zamanın farkında oldğunuz için zaman daha yavaş geçiyormuş gibi gelir.

Yani bunun kuranda geçiyor olması pek birşey ifade etmez zaten herkesin fark edebileceği birşey bu.
Ve Einstein'ın teorisi bambaşka birşey kuranda bahsedilenle alakası bile yok. Sadece zamanın algılayışa göre değişik hızlarda akıyormuş gibi gelmesi örnek olarak kullanılır izayefiyet teorisinde.
 
Alena666 said:
Esenlikler, umarım iyisinizdir.

Ben genel olarak ilgimi çekmeyen ya da umursamadığım şeyleri araştırmıyorum, zaman kaybı gibi geliyor. Ama bunu yaparak hata yaptığımı anladım. Zaten araştırsamda unutuyorum, kendimde çok suç bulamadım.

Neyse, şu Zariyat suresi 47. Ayette bahsedilen: "Göğü kendi ellerinizle biz kurduk ve biz(onu) elbet genişteleceğiz" cümlesini nasıl doğru bulmuşlar? Tesadüf olması biraz düşük gibi.

Birde Rahman kaçıncı ayet olduğunu bilmiyorum ama şu vardı : "Suları acı ve tatlı olan iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. Fakat aralarında engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar."

Kaynak verebilir misiniz? O kadar yanlış varki iki nerden bulunduğunu bilmediğim "doğruyu" umursayacak değilim. Bu kadar temel şeyleri bilmemek gururumu kırdı açıkçası, sorarken bile utandım. Ama aslını öğrenmek istedim. Gözümü kapatıp düşünmemek değil.

İyi günler dilerim. ^^

Merhabalar,

Genelde bu tür kuran ayetlerinin basit bir formülü vardır. Bir gerçeklik keşfedilir, sonra onun üzerine ayet yazılır.

Zaten bu ölüm programlarının bin yıllarca insanlar üzerinde baskı kurmasının iyi bir sebebi olmalı değil mi? Bir miktar doğruluk, bir miktar iyilik katacaksın ki insanları binlerce sene böyle sömüreceksin. Yoksa nasıl sistematik bir şekilde işleyebilirdi ki? Dünyanın en azılı seri katili bile hayatında bir kere bile olsa bir çocuğun başını okşamış, bir yaşlıyı karşıdan karşıya geçirmiş, bir köpeğe mama vermiştir. Ama bu yine de onun bir katil olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Ayrıca bu tür "mucize" gibi görünen ayetlerin olması çok normal. Canlıları sömüren, onları köle yapan bu sürüngenlerin illa dünya hakkında bilgilerinin olması gerekir ki bizlere zincir vurabilsinler.

İyi günler!
 
Esenlikler,

Bu hikâyenin İncil versiyonuna denk geldim. Yaratılış kısmı, 1:6'da "Alttaki sular ve üstteki sular arasına göğü koymak ve karışmasını engellemek" ile ilgili bir şeyden bahsediyordu. Bunu gördükten sonra "laf olsun torba dolsun" diye eklenmiş bir ayet olma olasılığını ortadan kaldırdım ve fizikselden ziyade ruhani bir anlam aradım.

Öncelikle, bu bahsettiğiniz Kur'an'daki ayette "acı ve tatlı su" ayrımı var. Zorlama bir örnek gibi gelebilir ancak üst çakralar yin, alt çakralar da yang'dır. Yin, tatlı; yang, acıdır. İncil'deki bu sular arasına set koyma ayeti de olaya girince zorlamadan ziyade daha oturaklı bir örnek oluşturdu kafamda.

Kalp Çakrası, üst ve alt çakraları birbirine bağlar. Üst çakralara burada yin doğalarından ötürü tatlı, alt çakralara da yang doğalarından ötürü acı dersek bir bağlantı kurulabilecektir. Burada aklıma gelen şey, Yahudilerin, Tufan'daki gibi ruhani anlamı söküp, Centil alegorik anlatılarını maddesel düzlemde gerçekmiş gibi yansıtmalarıdır.

İncil'deki "göğün" de tam olarak Kalp Çakrasına'na denk geldiğini düşünüyorum. Kalp Çakrası, hava elementinden bir parça barındırır, üst ve alt çakraları bağlamak için vardır. Burada Yahudilerin, Kalp Çakrası'nın havasal doğasını "gök" olarak anlattığını düşünmekteyim. Ya da büyük olasılıkla, vaktinde Centil anlatılar bile böyle bahsetmiş olabilir, ancak Yahudiler tabii ki bu ruhani anlamları kelimenin tam anlamıyla "katledip" maddesel bir anlam katıyorlar.

İki kitapta da bahsi geçen "su" ya da "denizler" ifadesi bana kalırsa çakraların ruhani doğasından ötürüdür. Su, enerji türünden bağımsız, tüm ruhaniyetle alakalı bir elementtir.

Kendi yorumum böyle olacaktır.

İyi geceler.
 
Bright Truth said:
Esenlikler,

Bu hikâyenin İncil versiyonuna denk geldim. Yaratılış kısmı, 1:6'da "Alttaki sular ve üstteki sular arasına göğü koymak ve karışmasını engellemek" ile ilgili bir şeyden bahsediyordu. Bunu gördükten sonra "laf olsun torba dolsun" diye eklenmiş bir ayet olma olasılığını ortadan kaldırdım ve fizikselden ziyade ruhani bir anlam aradım.

Öncelikle, bu bahsettiğiniz Kur'an'daki ayette "acı ve tatlı su" ayrımı var. Zorlama bir örnek gibi gelebilir ancak üst çakralar yin, alt çakralar da yang'dır. Yin, tatlı; yang, acıdır. İncil'deki bu sular arasına set koyma ayeti de olaya girince zorlamadan ziyade daha oturaklı bir örnek oluşturdu kafamda.

Kalp Çakrası, üst ve alt çakraları birbirine bağlar. Üst çakralara burada yin doğalarından ötürü tatlı, alt çakralara da yang doğalarından ötürü acı dersek bir bağlantı kurulabilecektir. Burada aklıma gelen şey, Yahudilerin, Tufan'daki gibi ruhani anlamı söküp, Centil alegorik anlatılarını maddesel düzlemde gerçekmiş gibi yansıtmalarıdır.

İncil'deki "göğün" de tam olarak Kalp Çakrasına'na denk geldiğini düşünüyorum. Kalp Çakrası, hava elementinden bir parça barındırır, üst ve alt çakraları bağlamak için vardır. Burada Yahudilerin, Kalp Çakrası'nın havasal doğasını "gök" olarak anlattığını düşünmekteyim. Ya da büyük olasılıkla, vaktinde Centil anlatılar bile böyle bahsetmiş olabilir, ancak Yahudiler tabii ki bu ruhani anlamları kelimenin tam anlamıyla "katledip" maddesel bir anlam katıyorlar.

İki kitapta da bahsi geçen "su" ya da "denizler" ifadesi bana kalırsa çakraların ruhani doğasından ötürüdür. Su, enerji türünden bağımsız, tüm ruhaniyetle alakalı bir elementtir.

Kendi yorumum böyle olacaktır.

İyi geceler.

En azından Kur'an'ı bile olsa sağlam bir şekilde okuyup analizini etmemiz gerekiyor. Eksiğimiz fazlasıyla var, Kur'an basit bir şey değil.
 
Ποσειδών666 said:
Bright Truth said:
Esenlikler,

Bu hikâyenin İncil versiyonuna denk geldim. Yaratılış kısmı, 1:6'da "Alttaki sular ve üstteki sular arasına göğü koymak ve karışmasını engellemek" ile ilgili bir şeyden bahsediyordu. Bunu gördükten sonra "laf olsun torba dolsun" diye eklenmiş bir ayet olma olasılığını ortadan kaldırdım ve fizikselden ziyade ruhani bir anlam aradım.

Öncelikle, bu bahsettiğiniz Kur'an'daki ayette "acı ve tatlı su" ayrımı var. Zorlama bir örnek gibi gelebilir ancak üst çakralar yin, alt çakralar da yang'dır. Yin, tatlı; yang, acıdır. İncil'deki bu sular arasına set koyma ayeti de olaya girince zorlamadan ziyade daha oturaklı bir örnek oluşturdu kafamda.

Kalp Çakrası, üst ve alt çakraları birbirine bağlar. Üst çakralara burada yin doğalarından ötürü tatlı, alt çakralara da yang doğalarından ötürü acı dersek bir bağlantı kurulabilecektir. Burada aklıma gelen şey, Yahudilerin, Tufan'daki gibi ruhani anlamı söküp, Centil alegorik anlatılarını maddesel düzlemde gerçekmiş gibi yansıtmalarıdır.

İncil'deki "göğün" de tam olarak Kalp Çakrasına'na denk geldiğini düşünüyorum. Kalp Çakrası, hava elementinden bir parça barındırır, üst ve alt çakraları bağlamak için vardır. Burada Yahudilerin, Kalp Çakrası'nın havasal doğasını "gök" olarak anlattığını düşünmekteyim. Ya da büyük olasılıkla, vaktinde Centil anlatılar bile böyle bahsetmiş olabilir, ancak Yahudiler tabii ki bu ruhani anlamları kelimenin tam anlamıyla "katledip" maddesel bir anlam katıyorlar.

İki kitapta da bahsi geçen "su" ya da "denizler" ifadesi bana kalırsa çakraların ruhani doğasından ötürüdür. Su, enerji türünden bağımsız, tüm ruhaniyetle alakalı bir elementtir.

Kendi yorumum böyle olacaktır.

İyi geceler.

En azından Kur'an'ı bile olsa sağlam bir şekilde okuyup analizini etmemiz gerekiyor. Eksiğimiz fazlasıyla var, Kur'an basit bir şey değil.

Evet baş rahibe zildaar 'ın sitesi vardı ama son zamanlarda hiç paylaşım yapmıyor aslında benim bir fikrim var biz islamın yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz yani biz islami ifşalamak için bilgiler toplayıp formlarda sunabiliriz aslında tabi ki baş rahibe zildaarın yerine geçmiyecez sadece o yokken islami açık edicez sonra o geldiğinde belki onunla birlikte çalışıp daha fazlasınıda yapabiliriz ama bu fikrimi destekler misiniz bilmiyorum
Sen ve diğer site yetkilileri bu konu hakkında düşünceleriniz nedir bright ?
Eğer bu fikrim hakkında düşüncelerin olumluysa baş rahip cobra'a benim adıma danışabilir misin rica etsem ? ( sanırım şu aralar fazla müsait değil ama site yetkilileri dinleyeceğini düşündüğümden dolayı senden sormanı rica ediyorum )
 
Baroness Blossom said:
Evet baş rahibe zildaar 'ın sitesi vardı ama son zamanlarda hiç paylaşım yapmıyor aslında benim bir fikrim var biz islamın yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz yani biz islami ifşalamak için bilgiler toplayıp formlarda sunabiliriz aslında tabi ki baş rahibe zildaarın yerine geçmiyecez sadece o yokken islami açık edicez sonra o geldiğinde belki onunla birlikte çalışıp daha fazlasınıda yapabiliriz ama bu fikrimi destekler misiniz bilmiyorum
Sen ve diğer site yetkilileri bu konu hakkında düşünceleriniz nedir bright ?
Eğer bu fikrim hakkında düşüncelerin olumluysa baş rahip cobra'a benim adıma danışabilir misin rica etsem ? ( sanırım şu aralar fazla müsait değil ama site yetkilileri dinleyeceğini düşündüğümden dolayı senden sormanı rica ediyorum )

Esenlikler,

Üyelerin paylaşım yapabilmesi için özel bir "göreve" atanmalarına gerek yok. Bir sürü üye, bilgilerini ve analizlerini bu rütbelerden bağımsız paylaşıyor. Siz de paylaşmaktan çekinmeyin. Çünkü sadece bu iş için atanmış Rahip/Rahibelerin paylaşım yapabileceğina dair bir kural yok.

İyi akşamlar.
 
Bright Truth said:
Baroness Blossom said:
Evet baş rahibe zildaar 'ın sitesi vardı ama son zamanlarda hiç paylaşım yapmıyor aslında benim bir fikrim var biz islamın yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz yani biz islami ifşalamak için bilgiler toplayıp formlarda sunabiliriz aslında tabi ki baş rahibe zildaarın yerine geçmiyecez sadece o yokken islami açık edicez sonra o geldiğinde belki onunla birlikte çalışıp daha fazlasınıda yapabiliriz ama bu fikrimi destekler misiniz bilmiyorum
Sen ve diğer site yetkilileri bu konu hakkında düşünceleriniz nedir bright ?
Eğer bu fikrim hakkında düşüncelerin olumluysa baş rahip cobra'a benim adıma danışabilir misin rica etsem ? ( sanırım şu aralar fazla müsait değil ama site yetkilileri dinleyeceğini düşündüğümden dolayı senden sormanı rica ediyorum )

Esenlikler,

Üyelerin paylaşım yapabilmesi için özel bir "göreve" atanmalarına gerek yok. Bir sürü üye, bilgilerini ve analizlerini bu rütbelerden bağımsız paylaşıyor. Siz de paylaşmaktan çekinmeyin. Çünkü sadece bu iş için atanmış Rahip/Rahibelerin paylaşım yapabileceğina dair bir kural yok.

İyi akşamlar.

Anladım o zaman birbiriyle iletişimi olan SSler varsa bir ifşa derlemesi yapmaları için bir konu açayım
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top