Lucemferre said:

Başlıktan da görüldüğü üzere, astroloji nasıl işler? Evren matematiksel midir?
Anlatabildim mi bilmiyorum :roll:

Click to expand...

CinnamonCake said:

...
Bir görüntü vardır bilirsiniz, evrenin geniş perspektiften görüntüsü insan beynindeki sinirsel sisteme benziyor. Neredeyse aynısı gibi görünüyor.
...

Click to expand...

Thersthara said:

CinnamonCake said:

Lucemferre said:

Başlıktan da görüldüğü üzere, astroloji nasıl işler? Evren matematiksel midir?
Anlatabildim mi bilmiyorum :roll:

Click to expand...

Şu anki insan zekasıyla bilmiyoruz nasıl ve neden işlediğini. Sadece sonda söylenecek şeyi en başta söyleyeyim, olaylarda kesinlik söz konusu değil “quantum” fiziği denilen şeye göre. Eş zamanlı bir hareket söz konusu. Gezegenlerin normal hareketleri, rotaları Dünya’da ve kişisel, sosyal, içsel, toplumsal dünyamızda (astroloji her yerde kendi Güneş sistemlerine uygun olarak geçerli fakat ben Dünya açısından konuşuyorum) fazları açıp kapatıyor, enerji tetikliyor. Enerji tetikliyor derken ne demek istiyorum; örneğin bazı enerjiler uyumlu, barışçıl bir doğaya sahipken bazı enerjiler yabanidir; bunlar gezegenler tarafından paylaşılmış ve insan/hayvan zihninde belirli noktalarla kontak halinde. Bir görüntü vardır bilirsiniz, evrenin geniş perspektiften görüntüsü insan beynindeki sinirsel sisteme benziyor. Neredeyse aynısı gibi görünüyor. Yani bir şekilde doğulan gezegen sanırım frekans, titreşim gibi şeylerden etkileniyor ve kişinin maddesi zaten doğduğu gezegen olduğu için, beyin de bunlardan oluşuyor. Bu yüzden gezegenler, gezegen rotaları, Güneş’in rotasına gezegenlerin değdiği noktalar (düğümler), bizden çok uzaktaki takımyıldızlar insan zihninde belirli şeyleri belki titreşimlerle temsil ettiği için zihni uyarıyor. Yani bildiğin uyarıyor. Mesela insan tek bir hücreden gelişiyor ve o tek hücrenin kalitesi kadarsın ölene dek (eğer ruhani pratiklerle evrimleşmezsen). O tek hücrenin büyüyüp gelişme fazları var, doğuyorsun ve doğma koşulları var, doğduktan sonra zihnin dış dünyayı emme süreci var; bunlar olurken maruz kaldığın enerjiler var. Bu enerjiler “Yukarıda ne varsa aşağıda da o var.” (Lord Thoth) prensibine göre sana katılıyor/ekleniyor. Sen bir yemeksin ve onlar da kendi kendine eklenen malzemeler. Bilemiyorum, benim gördüğüm ve anladığım şey bu kısıtlı zihnimle. Mesela kesinlik söz konusu değil dedim, neden çünkü Mars mesela, zihnin (yani beyin demek isterim ama çok çalışıp detaylı bir yazı hazırlamak lazım onun için, bu yüzden girmek istemiyorum biyolojik kısma ve beyinle zihin farklı kavramlar) savaşma, savunma kısmını temsil ediyor. Hayatta kalmakla alakalı bir şey. Ama illa sizin hayatta kalmanızla alakalı değil, başlatan enerji. Her şeyin hayatta kalma savaşıyla ilgili. Bir fikrin de. Bir fikir de doğarsa hayatta kalmak zorundadır yoksa yok olur. Bu enerji yok edici, sorun çıkarıcı olarak da kendini gösterebilir. En basitinden Mars bağışıklık sistemini yönetir genel anlamda bedende ve beden kendini koruyacağım derken kendi kendine hasar verebilir. Mikrobu öldüreceğim diye ateşi (Mars) çıkarır ve havale geçirebilirsiniz. Otoimmün hastalıklar yine Mars’ın bu yönüyle alakalı. Kendini korumak için fazla duyarlılaşan vücut kendi kendine zarar veriyor. Hatta anksiyete (ya da anksiyeteyle birlikte gelişen panik atak) bile böyledir en basitinden. Dışsal uyarıcılar kişinin kendini koruma içgüdüsünü harekete geçirir ve kişi stres yaratan durumdan arınmak için içsel bir harekete geçer ancak alarmlar hasar alabilir (beyinde stres/tehdit yaratan koşulları algılayıp otomatik harekete geçen bir bölüm var bildiğiniz gibi) ve alarm yersiz ötmeye başlar. Mars herhangi bir şeyi başarmanız için bizzat sizin (dıştan gelen şey yardım, destek Jüpiter (aslında dıştan değil, spiritüel güç de olabilir) ile temsil edilir) kendi hareket gücünüzü temsil eder. Mars bir ateşse bu ateşle yemek de pişirirsiniz, ısınırsınız da, avcılardan kendinizi korumak için onları korkutmak ve uzak tutmak amaçlı ateş de yakarsınız ya da savaş anında karşıdakini ateşe verirsiniz. Fazla uzattım, anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir umarım. Gezegen kareleri var mesela, bu gezegen kareleri gezegenlerin kendi mantraları titretilerek yapılıyor. Tamamen titreşimsel bir şey. Biri soru sormuştu, Bright da bedeniniz yokken (sadece astralde yaşıyorken/bedenen ölüyken) nasıl Magnum Opus’u tamamlayacaksınız, mantra bile titretemiyorsunuz demişti haklı olarak. Zihnin yukarıyla (gök ile) bağlantılı bir kısmı var muhtemelen ve bazı enerjiler titretilerek başka bir açıdan, daha saf olarak aktif hale getiriliyor. Mesela Satürn, beyni olmayan bir gezegen. (Gezegenlerin zeka sahibi olmadığını düşünüyorum; eğer ruhları, zekaları varsa benim cehaletim.) Bu gezegen size karmanızla alakalı bir etkiyi zihninizdeki bağlantısıyla verir. Onun hareketleri belirli fazları açıyor. Siz kendi kendinize çekiyorsunuz örneğin karmanın negatifini. Bu yüzden negatif karmalar ruhani pratiklerle kırılabiliyor. Hatta Satürn karesi bile var. Zihin beyinle aynı şey değil çünkü beyin biyolojik bir şey, bu hayatta bu bedenle bağlantı kurmanız için evrimleşmiş sinir, kas falan dolu bir et fakat zihin bedene girdiğinde konağı beyin olabilir. Fikir yürütüyorum sadece. Hatta bu durumda bilinç/zihin acaba sadece astral olarak varken gezegen etkileri almıyor olabilir. Zihin kayıt dolu bir şey sanırım. Konakladığı bedene hafızasını yansıtıyor. Bu yüzden bedende geçmiş hayatlardan ya da atalardan gelen negatif karmaya bağlı sağlık sorunları olabiliyor. Evet… Susmadım bi. Susuyorum tam şu an. İlginç buluyorum astrolojinin çalışma prensibinin gizemini ben de.

Click to expand...

Yazınızı okumadan önce kafamda olan sorular okuduktan sonra 15 e katlandı diyebilirim.

Kafamdaki bazı soruları cevapladığınız gibi yenilerinin oluşmasına neden oldunuz. Lütfen son cümlede dediğinizin aksine hiç susmayın, sizin gibi bilgilendiren ve böyle şeyler konuşan insanlara gerçekten şu dönemde çok daha fazla ihtiyacımız var türk SS'leri olarak.

Elinize sağlık yazınızı oldukça beğendim bana yeni şeyler kattınız teşekkür ederim.

Click to expand...

Pammy said:

CinnamonCake said:

...
Bir görüntü vardır bilirsiniz, evrenin geniş perspektiften görüntüsü insan beynindeki sinirsel sisteme benziyor. Neredeyse aynısı gibi görünüyor.
...

Click to expand...

Yazı için teşekkürler, çok güzel olmuş. Hiç sıkılmadım okurken.

Click to expand...

Lucemferre said:

Başlıktan da görüldüğü üzere, astroloji nasıl işler? Evren matematiksel midir?
Anlatabildim mi bilmiyorum :roll:

Click to expand...

Diskriminant said:

https://diskriminant99.wixsite.com/website Şuradaki son yazıma bak, orada bahsediyorum. Önceden okuduysan da önemli güncelleme kısımını oku orada bahsediyorum.

Click to expand...

Thersthara said:

CinnamonCake said:

Thersthara said:

Yazınızı okumadan önce kafamda olan sorular okuduktan sonra 15 e katlandı diyebilirim.

Kafamdaki bazı soruları cevapladığınız gibi yenilerinin oluşmasına neden oldunuz. Lütfen son cümlede dediğinizin aksine hiç susmayın, sizin gibi bilgilendiren ve böyle şeyler konuşan insanlara gerçekten şu dönemde çok daha fazla ihtiyacımız var türk SS'leri olarak.

Elinize sağlık yazınızı oldukça beğendim bana yeni şeyler kattınız teşekkür ederim.

Click to expand...

Ya çok teşekkür ederim, onore ettiniz beni. Yazacak çok şey var aklımda, mesela 1. ev yerleşimleri istemiştiniz ama zor bi dönem atlattığım için fırsatım olmadı, iyileşmeye çalışmakla meşguldüm. Yine de kendimce, bilgim kadarını aktarmaya çalışacağım zaman içinde.

Click to expand...

Asıl ben teşekkür ederiim , kesinlikle aceleye getirmenize gerek yok. Sonuçta gerçek anlamda sonsuza kadar vaktimiz var.

Click to expand...