Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Maskülenlik?

unforgiven

New member
Joined
Aug 18, 2021
Messages
487
Esenlikler,

İnternette gezerken karşima sözde alfa erkek olmak icin tavsiye veren sayfalar cikiyor. Sayfalara bakip biraz goz gezdirdim fakat acik acik dedikleri bana dolayli yoldan kadinlari obje olarak gormek gibi geldi, şu siralar ise yeterince maskulen olmadigim fikrine kapildigimdan ve ne yapacagimi bilemedigimden bu bok cukuru sayfalarda zaman harcadim. Bu konuda fikir danisabilecegim baska kisiler gelmedi aklima, gercek maskulenlik nedir? Bunu anlamaya calisiyorum hala.

İyi geceler.
 
Esenlikler

Bahsettiğiniz sayfalar muhtemelen the red pill vs. gibi hipergami, kadın-erkek ilişkileri, alfa-beta erkek gibi konuları anlatan sayfalar. Bu tarz sayfalar günümüz insel erkeklere sözde "ışık" tutmaya çalışan sayfalar oluyor genellikle. Kendim de özellikle red pill'den(rollo tomassi sağolsun :d)
epey araştırma yaptım. Bu gibi yerler günümüzdeki hipergamik düzeni kısmen doğru anlatabiliyor ama yine de çok doğru gelmiyor. Yani şu an ki kadın-erkek ilişkileri büyük ölçüde felaket.

Aile kurmayı 'banel' görüp ne kadar çok kadınla/erkekle birlikte olursan o kadar iyi gibi bi mantık ancak ruhu kirletir. Tabii 18 yaşında da evlenmek abesk olurdu. Tamamen ruhumuzun doğasına uygun biçimde davranarak dengede durmak lazım diye düşünüyorum.

Yani bilmiyorum bu kadar kadına ve cinselliğe ulaşmak konusunda sorun yaşayan genç erkek nüfusu var ve "kadınları tavlamanın formülü" diye bir şey olsa bu kadar insel genç nüfus olmazdı. Neyse ki bir SS olarak büyü ve ruhaniyet ile aşamayacagınız bir sorun yok.

Karizma/hitabet konusunda yardımcı olan Tanrılarımıza konuyu açabilirsiniz ya da alanı uygun olan Tanrılarımızdan sizin ruhunuza uygun bir eş bulması konusunda yardım rica edebilirsiniz. Yeterli psişik açıklığınız bulunmuyorsa Baba'ya bir standart ayin ile konuyu açabilirsiniz. Ayrıca bildiğim kadarıyla Lord Anubis Karizma konusunda ve Lord Set Aşk konusunda yardımcı oluyor. Kısacası Satanizm'de çareler tükenmez:)

Ben de sizinle aynı konularda şikayeti olan bir SS kardeşiniz olarak kendi görüşlerimi belirtmek istedim. Umarım ufakta olsa bir yardımım dokunmuştur.

Sürç-ü lisan ettiysem affola

İyi günler.

ŞEREF VE GÜC EDEBIYEN EN YÜCE OLAN ŞEYTAN'A ATFOLSUN. ŞEYTANIN GÜCÜ YÜKSEKTİR VE HERKES TARAFINDAN HİSSEDİLİR.
 
Bildiğimiz anlamıyla maskülen-feminen ayrımının tamamen toplumsal bir hurafeden, heteroseksist düzenden çıkmış olduğunu düşünüyorum. Evet eril ve dişil enerji var ancak bu toplumun ya da o ucube instagram sayfalarının belirttiği şekilde değil, klasik Chad kafası onlarınki. Her şeyin akışkan olduğu günümüzde cinsiyet kavramının akışkan olmadığını düşünmek en kibar tabiriyle geri kafalılık olur, toplumlar ve toplumları oluşturan etmenler sürekli sürekli değişiyor ve bazen bunun farkında bile olmuyoruz -o derece hızlı akıyor ve geçiyor- böyle akışkan bir modernitede toplumun ve onun dayattığı ucube maskülenlik anlayışının peşinden gitmek ne kadar doğru bir düşünmek gerek, değil mi? İki dönüm tarlaya komşundan evlenilecek kız almadığın bir çağda yaşıyoruz ve bu tür 'normal' bildiklerimiz artık gerçekten çok geride kaldı, Nietzsche'nin dediği gibi şu insan denen kabuktan sıyrılmamız gerek, tüm önkabul ve önkoşulları da yok ederek.
 
Romeo said:
Bildiğimiz anlamıyla maskülen-feminen ayrımının tamamen toplumsal bir hurafeden, heteroseksist düzenden çıkmış olduğunu düşünüyorum. Evet eril ve dişil enerji var ancak bu toplumun ya da o ucube instagram sayfalarının belirttiği şekilde değil, klasik Chad kafası onlarınki. Her şeyin akışkan olduğu günümüzde cinsiyet kavramının akışkan olmadığını düşünmek en kibar tabiriyle geri kafalılık olur, toplumlar ve toplumları oluşturan etmenler sürekli sürekli değişiyor ve bazen bunun farkında bile olmuyoruz -o derece hızlı akıyor ve geçiyor- böyle akışkan bir modernitede toplumun ve onun dayattığı ucube maskülenlik anlayışının peşinden gitmek ne kadar doğru bir düşünmek gerek, değil mi? İki dönüm tarlaya komşundan evlenilecek kız almadığın bir çağda yaşıyoruz ve bu tür 'normal' bildiklerimiz artık gerçekten çok geride kaldı, Nietzsche'nin dediği gibi şu insan denen kabuktan sıyrılmamız gerek, tüm önkabul ve önkoşulları da yok ederek.

Esenlikler,

Aslında söylediklerinizde çok da yanlış bir şey yok ancak birkaç ekleme yapmak istiyorum.

Evet, bir erkek Balık, Terazi de olabilir, ki bu burçlar kibar, duygusal burçlardır. Ancak her şeyin bir iyi, bir de kötü yanı vardır. Balık mesela direkt mazoşist, yenilgicidir. Terazi de aşırı pasifisttir. Adolf Hitler örneğin, yükseleninde Terazi vardı ve kendisi duygusal biriydi ve bir barış adamıydı ancak gerektiği zaman savaşmasını da bilmişti.

Diğer bir örnek olan Koç ile ilerlersek, oldukça eril bir burç ancak şiddete de yatkınlığı var. Bu burcu da terbiye etmezseniz ani öfke patlamalarıyla işi şiddete de vardırabilecektir ve ayrıca çevresini pek umursamayacaktır. Koç'un kendi içinde iyi yanı ise kişinin özgüvenini beslemesi, iş yapabilecek enerji sağlamasıdır.

Kısacası dengesizlik asıl problemi yaratan şey. Ve evet, kişi kendi özünü de kabullenmeli ancak dediğim gibi, kötü yanlarını atmalı ve bir şekilde dengeyi sağlamalı.

Unforgiven'ın cevabına da gelecek olursam, bir erkek olarak yapmanız gerekenler Yunan Tanrılarına ve yönettiklerine bakmak. Tüm Yunan tanrıları, aslında Şeytan'dan bir parça taşır. Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın bu konuyla alakalı yazısı vardı, belki ileride çevirebilirim. Şimdilik ise mükemmel erkek olmak isteyenler Tanrılara, mükemmel kadın olmak isteyenler ise Tanrıçalara baksın diyebilirim.

Erkekler üzerinden ilerleyecek olursak Zeus gibi düzenli; Ares gibi savaşçı ruhlu ve güçlü; Hermes gibi entelektüel, yaratıcılık sahibi, sanatkâr; Hephaistos gibi sıkı çalışan; Apollo gibi alımlı ve eril bir çekicilik sahibi; Hades gibi cesur ve bilinmeyene dalan; Poseidon gibi spiritüel olmalısınız.

İyi geceler.
 
Flowers of İnanna said:
Esenlikler

Bahsettiğiniz sayfalar muhtemelen the red pill vs. gibi hipergami, kadın-erkek ilişkileri, alfa-beta erkek gibi konuları anlatan sayfalar. Bu tarz sayfalar günümüz insel erkeklere sözde "ışık" tutmaya çalışan sayfalar oluyor genellikle. Kendim de özellikle red pill'den(rollo tomassi sağolsun :d)
epey araştırma yaptım. Bu gibi yerler günümüzdeki hipergamik düzeni kısmen doğru anlatabiliyor ama yine de çok doğru gelmiyor. Yani şu an ki kadın-erkek ilişkileri büyük ölçüde felaket.

Aile kurmayı 'banel' görüp ne kadar çok kadınla/erkekle birlikte olursan o kadar iyi gibi bi mantık ancak ruhu kirletir. Tabii 18 yaşında da evlenmek abesk olurdu. Tamamen ruhumuzun doğasına uygun biçimde davranarak dengede durmak lazım diye düşünüyorum.

Yani bilmiyorum bu kadar kadına ve cinselliğe ulaşmak konusunda sorun yaşayan genç erkek nüfusu var ve "kadınları tavlamanın formülü" diye bir şey olsa bu kadar insel genç nüfus olmazdı. Neyse ki bir SS olarak büyü ve ruhaniyet ile aşamayacagınız bir sorun yok.

Karizma/hitabet konusunda yardımcı olan Tanrılarımıza konuyu açabilirsiniz ya da alanı uygun olan Tanrılarımızdan sizin ruhunuza uygun bir eş bulması konusunda yardım rica edebilirsiniz. Yeterli psişik açıklığınız bulunmuyorsa Baba'ya bir standart ayin ile konuyu açabilirsiniz. Ayrıca bildiğim kadarıyla Lord Anubis Karizma konusunda ve Lord Set Aşk konusunda yardımcı oluyor. Kısacası Satanizm'de çareler tükenmez:)

Ben de sizinle aynı konularda şikayeti olan bir SS kardeşiniz olarak kendi görüşlerimi belirtmek istedim. Umarım ufakta olsa bir yardımım dokunmuştur.

Sürç-ü lisan ettiysem affola

İyi günler.

ŞEREF VE GÜC EDEBIYEN EN YÜCE OLAN ŞEYTAN'A ATFOLSUN. ŞEYTANIN GÜCÜ YÜKSEKTİR VE HERKES TARAFINDAN HİSSEDİLİR.
Evet, güzel yazmışsınız. Teşekkür ediyorum.
 
Bright Truth said:
Romeo said:
Bildiğimiz anlamıyla maskülen-feminen ayrımının tamamen toplumsal bir hurafeden, heteroseksist düzenden çıkmış olduğunu düşünüyorum. Evet eril ve dişil enerji var ancak bu toplumun ya da o ucube instagram sayfalarının belirttiği şekilde değil, klasik Chad kafası onlarınki. Her şeyin akışkan olduğu günümüzde cinsiyet kavramının akışkan olmadığını düşünmek en kibar tabiriyle geri kafalılık olur, toplumlar ve toplumları oluşturan etmenler sürekli sürekli değişiyor ve bazen bunun farkında bile olmuyoruz -o derece hızlı akıyor ve geçiyor- böyle akışkan bir modernitede toplumun ve onun dayattığı ucube maskülenlik anlayışının peşinden gitmek ne kadar doğru bir düşünmek gerek, değil mi? İki dönüm tarlaya komşundan evlenilecek kız almadığın bir çağda yaşıyoruz ve bu tür 'normal' bildiklerimiz artık gerçekten çok geride kaldı, Nietzsche'nin dediği gibi şu insan denen kabuktan sıyrılmamız gerek, tüm önkabul ve önkoşulları da yok ederek.

Esenlikler,

Aslında söylediklerinizde çok da yanlış bir şey yok ancak birkaç ekleme yapmak istiyorum.

Evet, bir erkek Balık, Terazi de olabilir, ki bu burçlar kibar, duygusal burçlardır. Ancak her şeyin bir iyi, bir de kötü yanı vardır. Balık mesela direkt mazoşist, yenilgicidir. Terazi de aşırı pasifisttir. Adolf Hitler örneğin, yükseleninde Terazi vardı ve kendisi duygusal biriydi ve bir barış adamıydı ancak gerektiği zaman savaşmasını da bilmişti.

Diğer bir örnek olan Koç ile ilerlersek, oldukça eril bir burç ancak şiddete de yatkınlığı var. Bu burcu da terbiye etmezseniz ani öfke patlamalarıyla işi şiddete de vardırabilecektir ve ayrıca çevresini pek umursamayacaktır. Koç'un kendi içinde iyi yanı ise kişinin özgüvenini beslemesi, iş yapabilecek enerji sağlamasıdır.

Kısacası dengesizlik asıl problemi yaratan şey. Ve evet, kişi kendi özünü de kabullenmeli ancak dediğim gibi, kötü yanlarını atmalı ve bir şekilde dengeyi sağlamalı.

Unforgiven'ın cevabına da gelecek olursam, bir erkek olarak yapmanız gerekenler Yunan Tanrılarına ve yönettiklerine bakmak. Tüm Yunan tanrıları, aslında Şeytan'dan bir parça taşır. Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın bu konuyla alakalı yazısı vardı, belki ileride çevirebilirim. Şimdilik ise mükemmel erkek olmak isteyenler Tanrılara, mükemmel kadın olmak isteyenler ise Tanrıçalara baksın diyebilirim.

Erkekler üzerinden ilerleyecek olursak Zeus gibi düzenli; Ares gibi savaşçı ruhlu ve güçlü; Hermes gibi entelektüel, yaratıcılık sahibi, sanatkâr; Hephaistos gibi sıkı çalışan; Apollo gibi alımlı ve eril bir çekicilik sahibi; Hades gibi cesur ve bilinmeyene dalan; Poseidon gibi spiritüel olmalısınız.

İyi geceler.
Standart ayin ile bu özellikler hakkında yardım istesem Lord Şeytan yardımcı olabilir mi?
 
Her cevabı okuyamadım; kendi düşüncelerimi ve bilgilerimi yazıyorum. Zaten yazılmış şeyleri söylüyorsam vaktinizi aldığım için özür dilerim şimdiden.

Maskülenlik testosteron hormonuna bağlı bir şey. Bundan öte bir şey değil. Dolayısıyla insan şöyle veya böyle “davranarak” daha maskülen olamaz ve olmamalı. İnsan her olacaksa, zaten doğasına uygun olduğu gibi olmalı. Buna karşı gelmek ruha pranga vurmaktır.

Testosteron hormonuna etki etmek için bazı şeyler yapılabilir; yiyecekler, içecekler, aktiviteler. Doktor yardımıyla ya da doktorların yazdığı makaleler yardımıyla üzerinizde uygulayabilirsiniz. Basit bir şey bu.

Diğer bir açıdan diyelim ki heteroseksüelsiniz; ve testler sonucu hormon dengeleriniz normal çıktı. Her kadın oldukça maskülen tipleri beğenmiyor. Her ruhun kendine uygun bir partneri vardır. Şöyle biri olursanız kadınlar bayılır gibi aptalca yazılar okumaya gerek yok diye düşünüyorum.

Maskülenliğin göreceli olduğunu düşünmüyorum bunun dışında. Maskülenlik testosterona bağlı olduğu için ve insan dediğimiz biyolojik varlık hormonlarla yönetildiği için bedene, bedenin gücüne, zihne, tavırlara her şeye etki ediyor. Fiziksel güç kesinlikle testosteronla ilgili ve maskülen bir özellik. Atılganlık, aktiflik, hırs, sinir gibi şeylerin hepsi yine eril özellikler. Bunlar kadınlarda da var ancak daha az salgılanıyor. Fazlalığında kıllanma gibi kadın biyolojik yapısını değiştiren etkileri oluyor (ve bazı rahatsızlıklar, hastalıklar meydana geliyor bedende). Bunlar zaten herkesin bildiği şeyler. Sadece değinmek istediğim nokta şu, bütün bunlar testosterondan bağımsız gelişmiyor ki? Zihnin yapısına ve tavırlara kadar etki ediyor. Fazla söylenecek bir şey yok.

Ek olarak cinsiyet de akışkan falan değil bu arada şu anda y*hudiler tarafından dayatıldığı gibi. Cinsiyete göre salgılanan iki hormon var: testosteron ve östrojen. Bunlar insanı bedenden tutun da zihin yapısına kadar şekillendiriyorken doğuştan sahip olunan cinsiyet özelliğine toplum dayatması demek aptallıktır ve art niyet barındırır.

1. Östrojen hormonu fazla mı salgılanıyor buna bakılmalı.
2. Doktor tavsiyesiyle testosteron salgılamaya yönelik adımlar atılmalı.
3. Astrolojik harita bilinmeli ve kişi kendini kendinin zıttına doğru değiştirmeye çalışmamalı.
4. Her zaman sizin biricik ruhunuza uygun biri vardır ve her zaman birileri için inanılmaz çekicisinizdir.
5. Testosteron fazlalığı asabilik, şiddete yatkınlık, aşırı kıllanma, otokontrolsüzlük yapabilir; en maskülen şey budur ve fakat bu en maskülen şey muhtemelen hiçbir kadın için çekici değildir. Önemli olan cinsiyete bağlı dengedir.
 
CinnamonCake said:
Her cevabı okuyamadım; kendi düşüncelerimi ve bilgilerimi yazıyorum. Zaten yazılmış şeyleri söylüyorsam vaktinizi aldığım için özür dilerim şimdiden.

Maskülenlik testosteron hormonuna bağlı bir şey. Bundan öte bir şey değil. Dolayısıyla insan şöyle veya böyle “davranarak” daha maskülen olamaz ve olmamalı. İnsan her olacaksa, zaten doğasına uygun olduğu gibi olmalı. Buna karşı gelmek ruha pranga vurmaktır.

Testosteron hormonuna etki etmek için bazı şeyler yapılabilir; yiyecekler, içecekler, aktiviteler. Doktor yardımıyla ya da doktorların yazdığı makaleler yardımıyla üzerinizde uygulayabilirsiniz. Basit bir şey bu.

Diğer bir açıdan diyelim ki heteroseksüelsiniz; ve testler sonucu hormon dengeleriniz normal çıktı. Her kadın oldukça maskülen tipleri beğenmiyor. Her ruhun kendine uygun bir partneri vardır. Şöyle biri olursanız kadınlar bayılır gibi aptalca yazılar okumaya gerek yok diye düşünüyorum.

Maskülenliğin göreceli olduğunu düşünmüyorum bunun dışında. Maskülenlik testosterona bağlı olduğu için ve insan dediğimiz biyolojik varlık hormonlarla yönetildiği için bedene, bedenin gücüne, zihne, tavırlara her şeye etki ediyor. Fiziksel güç kesinlikle testosteronla ilgili ve maskülen bir özellik. Atılganlık, aktiflik, hırs, sinir gibi şeylerin hepsi yine eril özellikler. Bunlar kadınlarda da var ancak daha az salgılanıyor. Fazlalığında kıllanma gibi kadın biyolojik yapısını değiştiren etkileri oluyor (ve bazı rahatsızlıklar, hastalıklar meydana geliyor bedende). Bunlar zaten herkesin bildiği şeyler. Sadece değinmek istediğim nokta şu, bütün bunlar testosterondan bağımsız gelişmiyor ki? Zihnin yapısına ve tavırlara kadar etki ediyor. Fazla söylenecek bir şey yok.

Ek olarak cinsiyet de akışkan falan değil bu arada şu anda y*hudiler tarafından dayatıldığı gibi. Cinsiyete göre salgılanan iki hormon var: testosteron ve östrojen. Bunlar insanı bedenden tutun da zihin yapısına kadar şekillendiriyorken doğuştan sahip olunan cinsiyet özelliğine toplum dayatması demek aptallıktır ve art niyet barındırır.

1. Östrojen hormonu fazla mı salgılanıyor buna bakılmalı.
2. Doktor tavsiyesiyle testosteron salgılamaya yönelik adımlar atılmalı.
3. Astrolojik harita bilinmeli ve kişi kendini kendinin zıttına doğru değiştirmeye çalışmamalı.
4. Her zaman sizin biricik ruhunuza uygun biri vardır ve her zaman birileri için inanılmaz çekicisinizdir.
5. Testosteron fazlalığı asabilik, şiddete yatkınlık, aşırı kıllanma, otokontrolsüzlük yapabilir; en maskülen şey budur ve fakat bu en maskülen şey muhtemelen hiçbir kadın için çekici değildir. Önemli olan cinsiyete bağlı dengedir.
Sanirim her seyden once ahlak geliyor, SÖZDE alfa ve maskulen erkeklere baktigimda geneli elestiri kaldiramayan, cokta kulturlu ve zeki sayilmayan vs. insanlar. Fakat beni rahatsiz eden sey sacimin uzunlugu ve yuzumden dolayi insanlarin bana kari gibi laflar soylemesi, her seyden once egitim ve saygi gerekiyor. Ayrica bu maskulen erkekler benim amacima oldukca fazla aykiri dustugunden sicak bakmadim ve size danismak istedim. Yanit veremedigim yorumlarin hepsini okuyorum ve dusunuyorum. Tesekkur ederim.
 
Alena666 said:
unforgiven said:
Esenlikler,

İnternette gezerken karşima sözde alfa erkek olmak icin tavsiye veren sayfalar cikiyor. Sayfalara bakip biraz goz gezdirdim fakat acik acik dedikleri bana dolayli yoldan kadinlari obje olarak gormek gibi geldi, şu siralar ise yeterince maskulen olmadigim fikrine kapildigimdan ve ne yapacagimi bilemedigimden bu bok cukuru sayfalarda zaman harcadim. Bu konuda fikir danisabilecegim baska kisiler gelmedi aklima, gercek maskulenlik nedir? Bunu anlamaya calisiyorum hala.

İyi geceler.

Öncelikle esenlikler kardeşim. Ben bir kadın olarak buna yorum yapmak istiyorum. Kişiden kişiye değişen bir karizma-çekicilik algısı var. Benim eski sevgilim de çok maskülen bir insan değildi. İlişkide baskın olan bendim ve ilişkimiz çokta güzeldi. Anlayacağın illaki baskın olmana gerek yok. Kendini nasıl seviyorsan ve ait hissediyorsan o kişiye dönüşmeye calış. İllaki "alfa" olmana gerek yok, zaten karakterinde varsa ortaya çıkar. Kadınların obje olmadığını anlaman çok güzel. Düşünsene o mağra errrrkeklerinin dediği şeylere hak verdiğini...ughh kabus gibi.
Özellikle yeni nesil kadınların çoğu sürekli baskın olmaya çalışmayan, ayı gibi davranmayan, saygılı kişilerden hoşlanıyor (Haksız da değiller). Eğer çekicilik istiyorsan zekanı kullan. Şanslısın ki, bir SS'in zeki olmama veya çekici olmama ihtimali yok (bana öyle geliyor olabilir). Maskülenlik eril enerjinin baskın olmasıdır. Yanlış hatırlamıyorsam eski yorumlarından birinde haritanda suyun baskın olduğunu söylemiştin (özellikle akrep yerleşimi varsa aşırı çekici olmalısın). Bu yüzden duygusal ve daha pasif olabilirsin. Yine hatırladığıma göre senden hoşlanan, kırmak istemediğin bir kişi vardı. Bak işte maskükenliğe gerek kalmadan birçok insanı kendine çekebilmişsin. Her zaman baskın olamazsın, zaten hayatında hep baskın olmak zorunda kaldın. Sende illaki yorulacaksın. Bazen kendine dinlenmek için zaman tanı. Her zaman her şeye hakim olamazsın, her şeyi yönetemezsin. Çok rahatsız oluyorsan çalışma yapabilirsin. Unutma her SS her şekilde bir markadır. Ve eğer ilişki enerjinin değişmesini istiyorsan bir hava grubu kadınıyla ilişki kurmayı deneyebilirsin. Su grubu ağır bastığı için, bir su grubu kadını sana fazla gelebilir. Diğerleri zaten çok baskın oluyor. Umarım dediğim özellikler sana aittir, yoksa gerçekten utanırım. İyi günler dilerim ^^.
Esenlikler,

Haritamda akrep olup olmadigini maalesef soyleyemeyecegim, fakat benim amacim kadinlar icin maskulen olmak degil. Zaten yasimda oldukca genc ve yolun basinda sayilirim, o yuzden simdilik kadinlara agirlik vermek cokta mantikli olmaz. Fakat kadinlari cekme olayindan cok hakkinda baslik actigim kiz bana takintili ve suan devamli taciz etmeye devam ediyor, maskulen olmak istememdeki sebep her zaman feminen erkek kalibina alinmam ve bunun beni rahatsiz etmesiydi. Ve evet, sayenizde cok guzel aydinlanmalar yasadim, en iyisi ise Yunan Tanrilarindan aldigim orneklerdi.
 
Bunlar boş, hepsini inceledim ve hepsi boş. Hiçbiri sana bir şey katmayacak şeyler. Hiçbiri sana "gerçek kendini gelişimini" söylemez. Erkekler artık gerçek maskülenliğini modern çağda kaybetmiştir. Babasız büyüyen nesil, aşırı koruyucu anne figürleri sayesinde artık erkekler maskülenliğini kaybetmiştir.

"Biz kadınlar tarafından büyütülmüş erkekler jenerasyonuyuz. Başka bir kadının gerçekten ihtiyacımız olan şey mi olduğunu sorguluyorum."
-Tyler Durden

Bu kaybettiğimiz maskülenliği tek bir şey ile geri kazanırız, varoluşumuzdan beridir yaptığımız en ilkel şey olmasına rağmen en etkili olan şey ile: dövüşerek. Kavga etmek aslında amacımız değil, fakat hayatın acı bir trajesini yüzümüze vuruyor.

"Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok. Ne büyük savaşı yaşadık, ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş. En büyük buhranımız hayatlarımız.’’
-Tyler Durden

Nietszche bu problemi önceden fark etmişti. Nietszche'nin fikirlerine göre "üstinsan" başkasının yarattığı fikirlere göre değil, kendi fikirlerine göre yaşayan insan bir "üstinsan"dır. Aynı zamanda acı çekmeye de bir sempati beslemeliyiz. Nietszche bu görüşü savundu, acıya karşı kaçmamızı değil tersine ona kucak açmamızı istedi.

"Acı ve ızdırap olmadan hiçbir şeyimiz olmazdı."
-Tyler Durden
 
unforgiven said:
Esenlikler,

...

İyi geceler.

Günaydın,

Bazı red pill yazıları o kadar iyi ki Satanizmi anlatmaya çekindiğiniz kişilere önce o yazıları göstererek eril ve dişilin bir tarafta (Yahudiler tarafından) aşırı baskı altına alındığını diğer tarafta tam tersi bir yozlaşmanın (by Jews, again) medya tarafından sürekli pompalandığını gösterebilirsiniz. Bazı yazılar da o kadar kötü ki tamamen çöp.

Duygusal güç, çerçeve, yozlaşmış feminizm, öfke yönetimi, dopamin bağımlılığı ve disiplin; bir taraftan kadını ezen dinler bir taraftan uç feminizmle erkek ve kadın arasındaki dengesizliğin sebep ve sonuçlarına eğer doğru eleştirilerle bakarsanız iyi bir 21. yüzyıl bakış açısı sunuyor. Hem kadın hem de erkeklerin bilmesi gereken şeyler.

''Para bir şekilde kazanılabilir ve kaybedilebilir. Aynı şekilde tip ya da yakışıklılık hem genetik mirasa bağlıdır hem de yanıltıcı olabilir. Ancak bir erkeğin duygusal olarak güçlü olması, gerçekten kendini geliştirdiğini ve kendi iç dünyasını fethedebildiğini gösterir. Herkes zengin ya da yakışıklı olabilir ama herkes kendi iç dünyasıyla gerçekten barışık olamaz. Gerçek alfalık burada başlar.''

Gözüme ilk bakışta çarpan birkaç yazı:

Erkek Düşmanlığı Balonu http://erkekadam.org/2018/02/13/erkek-dusmanligi-balonu-the-misandry-bubble-bolum-1-kulturel-kriz/

Disiplin Eşittir Özgürlük http://erkekadam.org/2017/12/17/disiplin-esittir-ozgurluk/

Yeni Başlayanlar İçin Carl Jung http://erkekadam.org/2018/02/11/yen...lum-i-sayk-arketipler-ve-kolektif-bilincdisi/

Şahsen bu sayfanın admininin bakış açısını beğeniyorum çünkü Hristiyan-Müslüman boyun eğmeci ve cinselliği (nedense sadece kadınlar için) pis bir şey olarak gören ahlak anlayışından uzak onurlu bir etik anlayışı var. Sayfadaki diğer yazarların hiçbirini sevemedim ama çeviri yazılar fena değil.
 
Alena666 said:
unforgiven said:
Alena666 said:
Öncelikle esenlikler kardeşim. Ben bir kadın olarak buna yorum yapmak istiyorum. Kişiden kişiye değişen bir karizma-çekicilik algısı var. Benim eski sevgilim de çok maskülen bir insan değildi. İlişkide baskın olan bendim ve ilişkimiz çokta güzeldi. Anlayacağın illaki baskın olmana gerek yok. Kendini nasıl seviyorsan ve ait hissediyorsan o kişiye dönüşmeye calış. İllaki "alfa" olmana gerek yok, zaten karakterinde varsa ortaya çıkar. Kadınların obje olmadığını anlaman çok güzel. Düşünsene o mağra errrrkeklerinin dediği şeylere hak verdiğini...ughh kabus gibi.
Özellikle yeni nesil kadınların çoğu sürekli baskın olmaya çalışmayan, ayı gibi davranmayan, saygılı kişilerden hoşlanıyor (Haksız da değiller). Eğer çekicilik istiyorsan zekanı kullan. Şanslısın ki, bir SS'in zeki olmama veya çekici olmama ihtimali yok (bana öyle geliyor olabilir). Maskülenlik eril enerjinin baskın olmasıdır. Yanlış hatırlamıyorsam eski yorumlarından birinde haritanda suyun baskın olduğunu söylemiştin (özellikle akrep yerleşimi varsa aşırı çekici olmalısın). Bu yüzden duygusal ve daha pasif olabilirsin. Yine hatırladığıma göre senden hoşlanan, kırmak istemediğin bir kişi vardı. Bak işte maskükenliğe gerek kalmadan birçok insanı kendine çekebilmişsin. Her zaman baskın olamazsın, zaten hayatında hep baskın olmak zorunda kaldın. Sende illaki yorulacaksın. Bazen kendine dinlenmek için zaman tanı. Her zaman her şeye hakim olamazsın, her şeyi yönetemezsin. Çok rahatsız oluyorsan çalışma yapabilirsin. Unutma her SS her şekilde bir markadır. Ve eğer ilişki enerjinin değişmesini istiyorsan bir hava grubu kadınıyla ilişki kurmayı deneyebilirsin. Su grubu ağır bastığı için, bir su grubu kadını sana fazla gelebilir. Diğerleri zaten çok baskın oluyor. Umarım dediğim özellikler sana aittir, yoksa gerçekten utanırım. İyi günler dilerim ^^.
Esenlikler,

Haritamda akrep olup olmadigini maalesef soyleyemeyecegim, fakat benim amacim kadinlar icin maskulen olmak degil. Zaten yasimda oldukca genc ve yolun basinda sayilirim, o yuzden simdilik kadinlara agirlik vermek cokta mantikli olmaz. Fakat kadinlari cekme olayindan cok hakkinda baslik actigim kiz bana takintili ve suan devamli taciz etmeye devam ediyor, maskulen olmak istememdeki sebep her zaman feminen erkek kalibina alinmam ve bunun beni rahatsiz etmesiydi. Ve evet, sayenizde cok guzel aydinlanmalar yasadim, en iyisi ise Yunan Tanrilarindan aldigim orneklerdi.

Taciz ediliyorsanız polise gitmelisinizi. Rahatsız olduğunuzu belli ettiğiniz halde yapmaya devam ediyorsa neden duruyorsunuz? Umarım fiziksel boyuta hala ulaşmamıştır. Bakın bunun cinsiyetle alakası yok. Psikolojiniz anlamasanız da aşırı şekilde bozabilir. Tavsiyem polisi karıştırmak istemiyorsanız kendiniz halletmeniz. O kişiyi kıracak dahi olsanız kendinizi korumalısınız.

Ne demeye çalıştığınızı şimdi anladım. Diğer arkadaşlarımın verdiği örnekler ve tavsiyeler doğru gibi. Bu kalıptan diğerleri diyor diye rahatsız oluyorsanız sıkıntı vardır. Ama sen istemiyorsan değişebilirsin. Yani maskülenliğin daha eril göründüğünü biliyorum ama ben kıyafetlerin vs. Bir cinsiyete ait olmadığını düşündüğüm için tavsiye vermeyeceğim. Neyse diyeceklerim bunlardı. Kendinize iyi bakın. İyi günler.
Esenlikler,

Rahatsiz oldugum bir durum yok cunku ciddiye aldigim bir insan degil kendisi. Istedigim zaman durdurabilirim fakat onemi yok, ne istedigimi yavas yavas anlamaya basladim.
 
Thersthara said:
CinnamonCake said:
Her cevabı okuyamadım; kendi düşüncelerimi ve bilgilerimi yazıyorum. Zaten yazılmış şeyleri söylüyorsam vaktinizi aldığım için özür dilerim şimdiden.

Maskülenlik testosteron hormonuna bağlı bir şey. Bundan öte bir şey değil. Dolayısıyla insan şöyle veya böyle “davranarak” daha maskülen olamaz ve olmamalı. İnsan her olacaksa, zaten doğasına uygun olduğu gibi olmalı. Buna karşı gelmek ruha pranga vurmaktır.

Testosteron hormonuna etki etmek için bazı şeyler yapılabilir; yiyecekler, içecekler, aktiviteler. Doktor yardımıyla ya da doktorların yazdığı makaleler yardımıyla üzerinizde uygulayabilirsiniz. Basit bir şey bu.

Diğer bir açıdan diyelim ki heteroseksüelsiniz; ve testler sonucu hormon dengeleriniz normal çıktı. Her kadın oldukça maskülen tipleri beğenmiyor. Her ruhun kendine uygun bir partneri vardır. Şöyle biri olursanız kadınlar bayılır gibi aptalca yazılar okumaya gerek yok diye düşünüyorum.

Maskülenliğin göreceli olduğunu düşünmüyorum bunun dışında. Maskülenlik testosterona bağlı olduğu için ve insan dediğimiz biyolojik varlık hormonlarla yönetildiği için bedene, bedenin gücüne, zihne, tavırlara her şeye etki ediyor. Fiziksel güç kesinlikle testosteronla ilgili ve maskülen bir özellik. Atılganlık, aktiflik, hırs, sinir gibi şeylerin hepsi yine eril özellikler. Bunlar kadınlarda da var ancak daha az salgılanıyor. Fazlalığında kıllanma gibi kadın biyolojik yapısını değiştiren etkileri oluyor (ve bazı rahatsızlıklar, hastalıklar meydana geliyor bedende). Bunlar zaten herkesin bildiği şeyler. Sadece değinmek istediğim nokta şu, bütün bunlar testosterondan bağımsız gelişmiyor ki? Zihnin yapısına ve tavırlara kadar etki ediyor. Fazla söylenecek bir şey yok.

Ek olarak cinsiyet de akışkan falan değil bu arada şu anda y*hudiler tarafından dayatıldığı gibi. Cinsiyete göre salgılanan iki hormon var: testosteron ve östrojen. Bunlar insanı bedenden tutun da zihin yapısına kadar şekillendiriyorken doğuştan sahip olunan cinsiyet özelliğine toplum dayatması demek aptallıktır ve art niyet barındırır.

1. Östrojen hormonu fazla mı salgılanıyor buna bakılmalı.
2. Doktor tavsiyesiyle testosteron salgılamaya yönelik adımlar atılmalı.
3. Astrolojik harita bilinmeli ve kişi kendini kendinin zıttına doğru değiştirmeye çalışmamalı.
4. Her zaman sizin biricik ruhunuza uygun biri vardır ve her zaman birileri için inanılmaz çekicisinizdir.
5. Testosteron fazlalığı asabilik, şiddete yatkınlık, aşırı kıllanma, otokontrolsüzlük yapabilir; en maskülen şey budur ve fakat bu en maskülen şey muhtemelen hiçbir kadın için çekici değildir. Önemli olan cinsiyete bağlı dengedir.

Esenlikler,

Benim ruhumdaki Feminen enerji dengesinde bir sorun olduğun düşünüyorum. Ben bir erkeğim ve eşcinsel biriyim buraya kadar normal fakat sorun şurda normalde olmam gerektiği kadar eril değilim daha narin ve Feminen bir yapım var hem fiziksel hem de ruhani olarak.

Bunun Astrolojik haritamla alakalı olduğunu düşünüyorum çünkü onun dışında pek bir farklılığım yok. Marsım gerilemede ayrıca çok sayıda Venüs ve Neptün açım var ve Ay yerleşimlerim ve açılarım da az sayılır denemez, extradan 1. evimde Venüs ve Neptün var. Bunlardan kaynaklı ruhumdaki Feminen enerji miktarının normal bi erkek bireye göre daha fazla olduğunu düşünüyorum peki siz nasıl düşünüyorsunuz? sizce bu gezegenlerle alakalı bir şey mi? yoksa benim mi bir sorunum var?

bence ruhumla alakalı çünkü öteki türlü yoga ve meditasyon pratiklerimle düzelirdi ve düzelmediğine göre kendimi olduğum gibi kabul etmem gerek ama yine de bilemiyorum bir erkek olarak bu kadar fazla Feminen enerjiye sahip olmam normal değil. Bir ara Hermafrodit biri olma ihtimalimi bile sorguladım yani bedenim dışarıdan bakıldığında bir erkek anatomisine sahip fakat sadece içeride rahmi olan Hermafrodit bireylerin de olduğunu öğrenmiştim ve belki benim de bu tarz bir durumum olduğundan şüphelenmiştim ama sonra yine saçma olacağını düşündüğümden vazgeçtim ve açıkçası tanrılara da sormaya çok çekiniyorum bu konuyu.

Her ne yapsam bile en küçük çocukluk yaşlarımdan beri yapım böyle daha Feminen biriyim ve geçmiş hayat meditasyonlarımda bile yine aynı şekilde daha Feminen ve oldukça bana benzeyen birini görüyorum. Ruhumun enerji dengesi hakkında kart çektiğimde ise gelen kartlar genellikle Hep kupa serisi ve imparatoriçe ya da azize tarzı kartlar oluyor.

Bu konudaki görüşünüzü merak ediyorum. Lütfen durumuma bir açıklık getirin çünkü ruhum ve yapım mı böyle yoksa sorunlarım mı var ve bozuk bir ruh muyum bilmem gerek :(((

Hayır, anladığım kadarıyla “bence” hiçbir sorununuz yok. Ben doğum haritalarına gezegenden etki almak olarak bakmıyorum zaten, hatta öyle bakılmamalı da bence. Siz, ruhunuz her ne ise ve ek olarak geçmiş yaşamlarınızda karma olarak ne biriktirdiyseniz iyisiyle kötüsüyle, işte bütün bunları betimleyecek bir anda doğuyorsunuz. Gezegenler orada oldukları için değil, sizin özünüz öyle ya da böyle olduğu için gezegenlerin o konumunda doğdunuz.

Kendinizle barışık olmalısınız evet, katılıyorum. Fakat aklınızı gerçekten kurcalıyorsa, niçin bizim yüce Tanrı/çalarımızdan bir yardım istemeyesiniz ki? Onlar bizden yardımlarını esirgemiyorlar; bize yardım etmeyi istiyorlar. Elbette hadsizce, saçma sapan şeyler için onları rahatsız etmeyeceğiz fakat sizin konunuz saçma sapan değil. Bence Gardiyanınıza kendinizle alakalı merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Bu arada bütün bunlar benim kısıtlı insani algılarımla anlattığınız kadarına ekrandan yaptığım yorumlar. İşte bu yüzden Tanrılara danışmanız en doğrusu diye düşünüyorum. Yine de fikrimi özellikle sorduğunuz için çok teşekkür ederim. 🌸
 
unforgiven said:
CinnamonCake said:
Her cevabı okuyamadım; kendi düşüncelerimi ve bilgilerimi yazıyorum. Zaten yazılmış şeyleri söylüyorsam vaktinizi aldığım için özür dilerim şimdiden.

Maskülenlik testosteron hormonuna bağlı bir şey. Bundan öte bir şey değil. Dolayısıyla insan şöyle veya böyle “davranarak” daha maskülen olamaz ve olmamalı. İnsan her olacaksa, zaten doğasına uygun olduğu gibi olmalı. Buna karşı gelmek ruha pranga vurmaktır.

Testosteron hormonuna etki etmek için bazı şeyler yapılabilir; yiyecekler, içecekler, aktiviteler. Doktor yardımıyla ya da doktorların yazdığı makaleler yardımıyla üzerinizde uygulayabilirsiniz. Basit bir şey bu.

Diğer bir açıdan diyelim ki heteroseksüelsiniz; ve testler sonucu hormon dengeleriniz normal çıktı. Her kadın oldukça maskülen tipleri beğenmiyor. Her ruhun kendine uygun bir partneri vardır. Şöyle biri olursanız kadınlar bayılır gibi aptalca yazılar okumaya gerek yok diye düşünüyorum.

Maskülenliğin göreceli olduğunu düşünmüyorum bunun dışında. Maskülenlik testosterona bağlı olduğu için ve insan dediğimiz biyolojik varlık hormonlarla yönetildiği için bedene, bedenin gücüne, zihne, tavırlara her şeye etki ediyor. Fiziksel güç kesinlikle testosteronla ilgili ve maskülen bir özellik. Atılganlık, aktiflik, hırs, sinir gibi şeylerin hepsi yine eril özellikler. Bunlar kadınlarda da var ancak daha az salgılanıyor. Fazlalığında kıllanma gibi kadın biyolojik yapısını değiştiren etkileri oluyor (ve bazı rahatsızlıklar, hastalıklar meydana geliyor bedende). Bunlar zaten herkesin bildiği şeyler. Sadece değinmek istediğim nokta şu, bütün bunlar testosterondan bağımsız gelişmiyor ki? Zihnin yapısına ve tavırlara kadar etki ediyor. Fazla söylenecek bir şey yok.

Ek olarak cinsiyet de akışkan falan değil bu arada şu anda y*hudiler tarafından dayatıldığı gibi. Cinsiyete göre salgılanan iki hormon var: testosteron ve östrojen. Bunlar insanı bedenden tutun da zihin yapısına kadar şekillendiriyorken doğuştan sahip olunan cinsiyet özelliğine toplum dayatması demek aptallıktır ve art niyet barındırır.

1. Östrojen hormonu fazla mı salgılanıyor buna bakılmalı.
2. Doktor tavsiyesiyle testosteron salgılamaya yönelik adımlar atılmalı.
3. Astrolojik harita bilinmeli ve kişi kendini kendinin zıttına doğru değiştirmeye çalışmamalı.
4. Her zaman sizin biricik ruhunuza uygun biri vardır ve her zaman birileri için inanılmaz çekicisinizdir.
5. Testosteron fazlalığı asabilik, şiddete yatkınlık, aşırı kıllanma, otokontrolsüzlük yapabilir; en maskülen şey budur ve fakat bu en maskülen şey muhtemelen hiçbir kadın için çekici değildir. Önemli olan cinsiyete bağlı dengedir.
Sanirim her seyden once ahlak geliyor, SÖZDE alfa ve maskulen erkeklere baktigimda geneli elestiri kaldiramayan, cokta kulturlu ve zeki sayilmayan vs. insanlar. Fakat beni rahatsiz eden sey sacimin uzunlugu ve yuzumden dolayi insanlarin bana kari gibi laflar soylemesi, her seyden once egitim ve saygi gerekiyor. Ayrica bu maskulen erkekler benim amacima oldukca fazla aykiri dustugunden sicak bakmadim ve size danismak istedim. Yanit veremedigim yorumlarin hepsini okuyorum ve dusunuyorum. Tesekkur ederim.

Seviyesizler işte. Belirli bir yaştan sonra bunun gibi “zorbalıklara” maruz kalmıyor insan ya da oldukça azalıyor demek daha doğru olur. Her nasıl bir auraya, dış görünüşe, imaja sahip olursanız olun sizi çok beğenecek birçok insan var bu dünyada. Zaten sizin kafanıza takılan şey beğenilmek ya da beğenilmemek değilmiş anladığım kadarıyla. Kendiniz olun, bu çekicilik için yeterli olacaktır. Ha dediğim gibi tercih sizin, hayat sizin. İsterseniz testosteron hormonuna dair bazı adımlar atarsınız doktor gözetiminde. Beden değişebilen bir şey. Cinsiyet değiştirip erkek olan kadınlar resmen doğuştan erkek gibi görünüyor hormonların dengesiyle doktor gözetiminde oynanarak. Yani bedene nokta atışı müdahaleler yapılabilir; ki bu en uç örnekti. Sizin kafanıza taktığınız şeyde hiçbir şey yok. İsterseniz belirli müdahaleler yapabilirsiniz. Ne olursa olsun gen faktörü de var, buna engel olunamaz.
 
Thersthara said:
CinnamonCake said:
Thersthara said:
Esenlikler,

Benim ruhumdaki Feminen enerji dengesinde bir sorun olduğun düşünüyorum. Ben bir erkeğim ve eşcinsel biriyim buraya kadar normal fakat sorun şurda normalde olmam gerektiği kadar eril değilim daha narin ve Feminen bir yapım var hem fiziksel hem de ruhani olarak.

Bunun Astrolojik haritamla alakalı olduğunu düşünüyorum çünkü onun dışında pek bir farklılığım yok. Marsım gerilemede ayrıca çok sayıda Venüs ve Neptün açım var ve Ay yerleşimlerim ve açılarım da az sayılır denemez, extradan 1. evimde Venüs ve Neptün var. Bunlardan kaynaklı ruhumdaki Feminen enerji miktarının normal bi erkek bireye göre daha fazla olduğunu düşünüyorum peki siz nasıl düşünüyorsunuz? sizce bu gezegenlerle alakalı bir şey mi? yoksa benim mi bir sorunum var?

bence ruhumla alakalı çünkü öteki türlü yoga ve meditasyon pratiklerimle düzelirdi ve düzelmediğine göre kendimi olduğum gibi kabul etmem gerek ama yine de bilemiyorum bir erkek olarak bu kadar fazla Feminen enerjiye sahip olmam normal değil. Bir ara Hermafrodit biri olma ihtimalimi bile sorguladım yani bedenim dışarıdan bakıldığında bir erkek anatomisine sahip fakat sadece içeride rahmi olan Hermafrodit bireylerin de olduğunu öğrenmiştim ve belki benim de bu tarz bir durumum olduğundan şüphelenmiştim ama sonra yine saçma olacağını düşündüğümden vazgeçtim ve açıkçası tanrılara da sormaya çok çekiniyorum bu konuyu.

Her ne yapsam bile en küçük çocukluk yaşlarımdan beri yapım böyle daha Feminen biriyim ve geçmiş hayat meditasyonlarımda bile yine aynı şekilde daha Feminen ve oldukça bana benzeyen birini görüyorum. Ruhumun enerji dengesi hakkında kart çektiğimde ise gelen kartlar genellikle Hep kupa serisi ve imparatoriçe ya da azize tarzı kartlar oluyor.

Bu konudaki görüşünüzü merak ediyorum. Lütfen durumuma bir açıklık getirin çünkü ruhum ve yapım mı böyle yoksa sorunlarım mı var ve bozuk bir ruh muyum bilmem gerek :(((

Hayır, anladığım kadarıyla “bence” hiçbir sorununuz yok. Ben doğum haritalarına gezegenden etki almak olarak bakmıyorum zaten, hatta öyle bakılmamalı da bence. Siz, ruhunuz her ne ise ve ek olarak geçmiş yaşamlarınızda karma olarak ne biriktirdiyseniz iyisiyle kötüsüyle, işte bütün bunları betimleyecek bir anda doğuyorsunuz. Gezegenler orada oldukları için değil, sizin özünüz öyle ya da böyle olduğu için gezegenlerin o konumunda doğdunuz.

Kendinizle barışık olmalısınız evet, katılıyorum. Fakat aklınızı gerçekten kurcalıyorsa, niçin bizim yüce Tanrı/çalarımızdan bir yardım istemeyesiniz ki? Onlar bizden yardımlarını esirgemiyorlar; bize yardım etmeyi istiyorlar. Elbette hadsizce, saçma sapan şeyler için onları rahatsız etmeyeceğiz fakat sizin konunuz saçma sapan değil. Bence Gardiyanınıza kendinizle alakalı merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Bu arada bütün bunlar benim kısıtlı insani algılarımla anlattığınız kadarına ekrandan yaptığım yorumlar. İşte bu yüzden Tanrılara danışmanız en doğrusu diye düşünüyorum. Yine de fikrimi özellikle sorduğunuz için çok teşekkür ederim. 🌸

Esenlikler,

Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Başlıklar altına azdığınız mesajlar ve verdiğiniz bilgiler sayesinde midir bilmem size nedensizce çok kanım ısındı ayrıca bir sempatik geldiniz bana, fikirlerinizi bu yüzden merak ediyorum ve değerli buluyorum. ^^

Ya çok teşekkür ederim 💖 Siz de öylesiniz 💖 Rica ederim ☀️
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top