Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Tanrılar gerçekten var mı?

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,807
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Aslında gören ve duyanlar Türkiye'de de dahil olmak üzere çok fazla var. İletişimde hata payı olması bir gerçek ama çevremde olabilecek en net şekillerde duyan ve karışık sorulara da cevap alabilen insanlar var. Kendim de kendi GD'mi bir kere duymuştum ama netliği çok düşüktü. Dediğim gibi duymak ya da görmek uzun vakitler alabilir, ama bunu gerek önceki hayatlarından dolayı daha hızlı hâlleden, gerekse de yıllarını harcayarak elde eden insanlar çokça var.

Discord mevzusuna gelecek olursak HPHC bu konuda uyardı zaten. Discord'u Türk topluluğu olarak kullanıyoruz ama resmi olarak JoS'un böyle bir sunucusu yok ve dediğim gibi Discord konusunda gerekli uyarılar vaktinde de yapıldı.
 
Silüetler görülüyor sesler duyuluyor ama gerçekler mi halisünasyonlar mı? Gerçeklerse joy of satan ile bağlantıları var mı, neyin nesiler, nasıl varlıklar, zararları dokunur mu? Bunlar cevaplamak için erken sorular.
 
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Bahsettiğiniz Discord sunucusu ilk kurulduğunda elimizde olan en iyi imkan buydu ve gerçekten oradan aramıza gelen insanlar da oldu, tabii her bir Yahudi platformu gibi ilk başta gayet normal ve problemsiz bir platform gibi gözüküyorken zamanla kendi rengini belli etmeye başladılar. Dikkatinizi çekerim, bu sunucu Discord'un kendi bok rengini belli etmeye başladığı zamanlarda değil, bundan 4-5 yıl önce kuruldu. Zaten umuma açık ve herkesin girebileceği bir yer olmadığı için pek de bir önem arz etmiyor ve hiç kimseyi de davet etmiyoruz, yalnızca içeride önceden beri kalanlar kaldı şu anda. Tabii elbette bu Discord sunucusunun da sonu gelmeli ve Yüksek Rahiplerin bu konudaki fikirleri kesin, dolayısıyla oraya kaydedilmiş önemli bilgilerin yedeğini aldıktan sonra belli şeyler yapmayı düşünüyoruz. Ancak şu anda Discord sunucusundan daha acil ve öncelikli bir takım işlerimiz olduğu için bunun gerçekleşmesi biraz zaman alacak sadece. Şimdi asıl konunuza geleyim.

Önceden de bu konuyla alakalı sorularınızı, şüphelerinizi gidermek için gayet zaman harcamıştık yanlış hatırlamıyorsam, ancak ya siz kaostan hoşlanıyorsunuz, ya da Satanist olmaya dair gerçekten hiç isteğiniz yok, ya da ciddi derecede takıntılı birisisiniz. Her halükarda tekrar tekrar cevaplayacağım.

Satanizm'de her şey teorik olarak değil, pratikte güzel ve gerçek asıl. Satanizm'in Yeni Çağcı normie'ler tarafından sevilmemesinin ve gören bazı insanların Satanizm konusunda korkuya kapılmalarının asıl nedeni Yahudilere bağlı "teoride iyi ancak pratikte çökmüş" olan inançlardan dolayıdır zaten, Satanizm bunu asla yapmıyor.

Sitemizin başındaki yazılardan çokça kez örneklendirme sunmuştum, aynı şekilde sitemizdeki yorumlarda da. Yine de buraya da tekrardan paylaşıyorum. Sizin fikriniz üzerinden ilerleyerek yapacağız bunu.

Eğer Satanizm "yalnızca teoride" iyiyse elektromanyetizm üzerinde yapılmış bilimsel araştırmalar yalnızca birisinin götünden uydurması ve bunu yutturmasından mı ibaret? Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı gerçeğin bu olması gerekirdi, ancak deneysel gözlemler tam tersini gösteriyor. En basit örneğiyle şu linkteki (https://wholesomeresources.com/1862/1862/) araştırmayı okuyabilirsiniz. Bu araştırma temelinde SaTaNaMa ismini zikretmenin bile bizi gençleştirdiğini, güzelleştirdiğini ve zekileştirdiğini ele alıyor. Buna "plasebo" veya "teorik" diyemezsiniz, deney teoriden anlamaz. "Sanskrit effect" yazıp Jewgle'da aratırsanız dediğimiz şeylerin deneysel bilim alemi tarafından da test edildiğini ve onaylandığını, ancak bu kişilerin yalnızca puzzle'daki diğer parçaları birleştirmediğini göreceksiniz.

Yine aynı örnek üzerinden gidersek "yalnızca teoride işlevli olan" bir inancın bizim genetik kodumuz üzerinde etkisi de olmaması gerekir, fakat yine bu araştırmada (https://www.sciencedaily.com/releases/2017/06/170615213301.htm) göreceğiniz ve deneylenen üzere meditasyon ve yoga pratikleri genetiğimize direkt etki ediyor ve bu etki tümüyle pozitif açıdan fizyolojimizi güzelleştirerek daha berrak bir zihne sahip olmamızı sağlıyor, eğer siz buna "sadece teoride iyi" diyorsanız yerçekiminin varlığını, dünyanın yuvarlak olduğunu, fotosentez yaparak yaşayıp yaşamadığınızı da sorgulamanız gerekir.

Gerçek teoriden anlamaz, ve işin aslı siz belli takıntılarla boğuştuğunuz için gerçeği bükmeye çalışıyorsunuz. Ekstra olarak yayımlamış olduğumuz şu yazıya da (https://spirituelsatanizm.org/ciain-psisik-muharebe-uzerine-arastirmalarinin-bir-tarihi/) bir göz gezdirin.

Tabii daha birçok kaynak var, ancak birçoğunu zaten sitemizde paylaştığımız için tekrar tekrar buraya yığmayacağım. Yorumlarda ve site yazılarımızda bu konuda çokça kez yeni gördüğümüz şeyleri de paylaşıyoruz, umarım okuyorsunuzdur ve lütfen okuyun. Satanizm için "yalnızca teoride iyi mqe" diyecek kişi ya hiç okumamıştır, ya da hiç okumamıştır.
 
Bright Truth said:
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.
Esenlikler,

Nasıl yani ? Discordu kullanmak bizim için tehlikeli mi ?
En fazla hesap kapatıyorlar diye biliyorum.
Bahsederseniz sevinirim.

Esen kalın..

Aslında gören ve duyanlar Türkiye'de de dahil olmak üzere çok fazla var. İletişimde hata payı olması bir gerçek ama çevremde olabilecek en net şekillerde duyan ve karışık sorulara da cevap alabilen insanlar var. Kendim de kendi GD'mi bir kere duymuştum ama netliği çok düşüktü. Dediğim gibi duymak ya da görmek uzun vakitler alabilir, ama bunu gerek önceki hayatlarından dolayı daha hızlı hâlleden, gerekse de yıllarını harcayarak elde eden insanlar çokça var.

Discord mevzusuna gelecek olursak HPHC bu konuda uyardı zaten. Discord'u Türk topluluğu olarak kullanıyoruz ama resmi olarak JoS'un böyle bir sunucusu yok ve dediğim gibi Discord konusunda gerekli uyarılar vaktinde de yapıldı.
 
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Malpirgi'nin verdiği cevaba bir ekte ben yapmak istiyorum. Sizin sorununuz muhtemelen ruhaniyetle alakalı deneyimlere güvenememekten kaynaklanıyordur. Aynı sorun bende de vardı, yavaş yavaş bunu aşmaya başladım. Ruhaniyetin gerçekliğine dair birkaç örnekte ben eklemek istiyorum. Yukarıda atılanlara benzer çalışmalar Türkiye'de de var. Örneğin bu çalışmanın sonuç bölümünü alıntılıyorum:

Neurosky MindFlex sensör ve geliştirilen program sayesinde öğrencilerin dikkat ve meditasyon oranları ölçülüp, SQL sunucuya aktarılıp, daha sonra da MS- Excell ortamına taşınmıştır. Cihaz sayesinde ham beyin dalgalarını saptayıp işleyip anlamlı veriler bulmak yerine, doğrudan işlenmiş bilgi kullanılmıştır. Fizik 1 dersinin Tek boyutta hareket, iki ve üç boyutta hareket ve kuvvet ve hareket konuları için deneyler yapılmıştır. Genel olarak öğrencinin dikkat ve meditasyon ortalamaları yüksek olduğu durumlarda öğrenci daha fazla soruya doğru cevap vermiştir. Türkiye LYS sıralaması yüksek olan öğrencilerin meditasyon ve dikkat ortalamaları genelde yüksek olup daha fazla soruya doğru yanıt vermişlerdir. Alfa1 ve alfa2 verileri meditasyonla, beta1 ve beta2 verileri dikkatle ilintilidir (Neurosky.com, n.d.). Konuların zorluk düzeyleri arttıkça öğrencilerin hem dikkat hem de meditasyon seviyelerinde artış gözlenmiştir.

Başka bir çalışmadan bu da:

Yogaya dair uluslararası alan yazın incelendiğinde yoga ile ilişkilendirilen hastalık türleri veya sağlık durumlarının; epilepsi, fibromiyalji, migren, sırt ağrısı, adet öncesi sendrom, menopoz, otizm, kanser, obsesis kompülsif bozukluklar, otoimmün hastalıklar, kas-iskelet sistemi hastalıkları, hipertansiyon, astım, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, tüp bebek tedavisi, dikkat eksikliği-hiperaktivite, gebelik, madde kullanımı, karpal tünel sendromu ve romatoid artirit temelli olduğu görülmüştür. Bu eksende gerçekleştirilen sistematik derlemeler ve randomize klinik çalışmaların çoğunda yoganın; doğru nefes alıp vermeyi öğreterek bireylerin gevşeme ve rahatlamasını sağladığı, anksiyete ve depresyon düzeylerini sağalttığı, tansiyonlarını dengeleyerek bel ağrısı ve nefes darlıklarını iyileştirdiği, ağrıyı yönetme bakımından bireyleri yetkin hale getirdiği rapor edilmiştir.

Daha fazla kanıt arıyorsanız da çok meşhur bir tarihçinin aktardığı bir spiritüel olay var. Zeki Velidi Togan'ı belki biliyorsunuzdur, kendisi Cumhuriyet döneminde bizzat Atatürkçe Türkiye'ye çağrılmıştı, Avrupa'da da Viyana Üniversitesi gibi önemli üniversitelerde görev yapmış biri. Kendisi Buhara yakınlarında sıtma geçirdiğini, doktor olmadığı için bir şamana tedavi olmaya gittiğini, şamanın ateşte yanan kor halindeki demir bir kürekten su içtiğini ve ağzının veya yüzünün yanmadığını içindeki suyun da yüzüne damladığını suyun kaynar olduğunu aktarıyor, şamana gittikten sonra iyi olması da ilginç detaylardan. Biraz internette araştırarak bu olayı bulabilirsiniz. Buna benzeyen şamanların/tibet keşişlerinin/yogilerin kayda geçirilmiş pek çok hikayeleri bulunuyor.
 
Malpirgi666 said:
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Bahsettiğiniz Discord sunucusu ilk kurulduğunda elimizde olan en iyi imkan buydu ve gerçekten oradan aramıza gelen insanlar da oldu, tabii her bir Yahudi platformu gibi ilk başta gayet normal ve problemsiz bir platform gibi gözüküyorken zamanla kendi rengini belli etmeye başladılar. Dikkatinizi çekerim, bu sunucu Discord'un kendi bok rengini belli etmeye başladığı zamanlarda değil, bundan 4-5 yıl önce kuruldu. Zaten umuma açık ve herkesin girebileceği bir yer olmadığı için pek de bir önem arz etmiyor ve hiç kimseyi de davet etmiyoruz, yalnızca içeride önceden beri kalanlar kaldı şu anda. Tabii elbette bu Discord sunucusunun da sonu gelmeli ve Yüksek Rahiplerin bu konudaki fikirleri kesin, dolayısıyla oraya kaydedilmiş önemli bilgilerin yedeğini aldıktan sonra belli şeyler yapmayı düşünüyoruz. Ancak şu anda Discord sunucusundan daha acil ve öncelikli bir takım işlerimiz olduğu için bunun gerçekleşmesi biraz zaman alacak sadece. Şimdi asıl konunuza geleyim.

Önceden de bu konuyla alakalı sorularınızı, şüphelerinizi gidermek için gayet zaman harcamıştık yanlış hatırlamıyorsam, ancak ya siz kaostan hoşlanıyorsunuz, ya da Satanist olmaya dair gerçekten hiç isteğiniz yok, ya da ciddi derecede takıntılı birisisiniz. Her halükarda tekrar tekrar cevaplayacağım.

Satanizm'de her şey teorik olarak değil, pratikte güzel ve gerçek asıl. Satanizm'in Yeni Çağcı normie'ler tarafından sevilmemesinin ve gören bazı insanların Satanizm konusunda korkuya kapılmalarının asıl nedeni Yahudilere bağlı "teoride iyi ancak pratikte çökmüş" olan inançlardan dolayıdır zaten, Satanizm bunu asla yapmıyor.

Sitemizin başındaki yazılardan çokça kez örneklendirme sunmuştum, aynı şekilde sitemizdeki yorumlarda da. Yine de buraya da tekrardan paylaşıyorum. Sizin fikriniz üzerinden ilerleyerek yapacağız bunu.

Eğer Satanizm "yalnızca teoride" iyiyse elektromanyetizm üzerinde yapılmış bilimsel araştırmalar yalnızca birisinin götünden uydurması ve bunu yutturmasından mı ibaret? Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı gerçeğin bu olması gerekirdi, ancak deneysel gözlemler tam tersini gösteriyor. En basit örneğiyle şu linkteki (https://wholesomeresources.com/1862/1862/) araştırmayı okuyabilirsiniz. Bu araştırma temelinde SaTaNaMa ismini zikretmenin bile bizi gençleştirdiğini, güzelleştirdiğini ve zekileştirdiğini ele alıyor. Buna "plasebo" veya "teorik" diyemezsiniz, deney teoriden anlamaz. "Sanskrit effect" yazıp Jewgle'da aratırsanız dediğimiz şeylerin deneysel bilim alemi tarafından da test edildiğini ve onaylandığını, ancak bu kişilerin yalnızca puzzle'daki diğer parçaları birleştirmediğini göreceksiniz.

Yine aynı örnek üzerinden gidersek "yalnızca teoride işlevli olan" bir inancın bizim genetik kodumuz üzerinde etkisi de olmaması gerekir, fakat yine bu araştırmada (https://www.sciencedaily.com/releases/2017/06/170615213301.htm) göreceğiniz ve deneylenen üzere meditasyon ve yoga pratikleri genetiğimize direkt etki ediyor ve bu etki tümüyle pozitif açıdan fizyolojimizi güzelleştirerek daha berrak bir zihne sahip olmamızı sağlıyor, eğer siz buna "sadece teoride iyi" diyorsanız yerçekiminin varlığını, dünyanın yuvarlak olduğunu, fotosentez yaparak yaşayıp yaşamadığınızı da sorgulamanız gerekir.

Gerçek teoriden anlamaz, ve işin aslı siz belli takıntılarla boğuştuğunuz için gerçeği bükmeye çalışıyorsunuz. Ekstra olarak yayımlamış olduğumuz şu yazıya da (https://spirituelsatanizm.org/ciain-psisik-muharebe-uzerine-arastirmalarinin-bir-tarihi/) bir göz gezdirin.

Tabii daha birçok kaynak var, ancak birçoğunu zaten sitemizde paylaştığımız için tekrar tekrar buraya yığmayacağım. Yorumlarda ve site yazılarımızda bu konuda çokça kez yeni gördüğümüz şeyleri de paylaşıyoruz, umarım okuyorsunuzdur ve lütfen okuyun. Satanizm için "yalnızca teoride iyi mqe" diyecek kişi ya hiç okumamıştır, ya da hiç okumamıştır.

Deney teoriden anlamaz derken hocam?
 
Aratosbung said:
Alterai said:
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Malpirgi'nin verdiği cevaba bir ekte ben yapmak istiyorum. Sizin sorununuz muhtemelen ruhaniyetle alakalı deneyimlere güvenememekten kaynaklanıyordur. Aynı sorun bende de vardı, yavaş yavaş bunu aşmaya başladım. Ruhaniyetin gerçekliğine dair birkaç örnekte ben eklemek istiyorum. Yukarıda atılanlara benzer çalışmalar Türkiye'de de var. Örneğin bu çalışmanın sonuç bölümünü alıntılıyorum:

Neurosky MindFlex sensör ve geliştirilen program sayesinde öğrencilerin dikkat ve meditasyon oranları ölçülüp, SQL sunucuya aktarılıp, daha sonra da MS- Excell ortamına taşınmıştır. Cihaz sayesinde ham beyin dalgalarını saptayıp işleyip anlamlı veriler bulmak yerine, doğrudan işlenmiş bilgi kullanılmıştır. Fizik 1 dersinin Tek boyutta hareket, iki ve üç boyutta hareket ve kuvvet ve hareket konuları için deneyler yapılmıştır. Genel olarak öğrencinin dikkat ve meditasyon ortalamaları yüksek olduğu durumlarda öğrenci daha fazla soruya doğru cevap vermiştir. Türkiye LYS sıralaması yüksek olan öğrencilerin meditasyon ve dikkat ortalamaları genelde yüksek olup daha fazla soruya doğru yanıt vermişlerdir. Alfa1 ve alfa2 verileri meditasyonla, beta1 ve beta2 verileri dikkatle ilintilidir (Neurosky.com, n.d.). Konuların zorluk düzeyleri arttıkça öğrencilerin hem dikkat hem de meditasyon seviyelerinde artış gözlenmiştir.

Başka bir çalışmadan bu da:

Yogaya dair uluslararası alan yazın incelendiğinde yoga ile ilişkilendirilen hastalık türleri veya sağlık durumlarının; epilepsi, fibromiyalji, migren, sırt ağrısı, adet öncesi sendrom, menopoz, otizm, kanser, obsesis kompülsif bozukluklar, otoimmün hastalıklar, kas-iskelet sistemi hastalıkları, hipertansiyon, astım, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, tüp bebek tedavisi, dikkat eksikliği-hiperaktivite, gebelik, madde kullanımı, karpal tünel sendromu ve romatoid artirit temelli olduğu görülmüştür. Bu eksende gerçekleştirilen sistematik derlemeler ve randomize klinik çalışmaların çoğunda yoganın; doğru nefes alıp vermeyi öğreterek bireylerin gevşeme ve rahatlamasını sağladığı, anksiyete ve depresyon düzeylerini sağalttığı, tansiyonlarını dengeleyerek bel ağrısı ve nefes darlıklarını iyileştirdiği, ağrıyı yönetme bakımından bireyleri yetkin hale getirdiği rapor edilmiştir.

Daha fazla kanıt arıyorsanız da çok meşhur bir tarihçinin aktardığı bir spiritüel olay var. Zeki Velidi Togan'ı belki biliyorsunuzdur, kendisi Cumhuriyet döneminde bizzat Atatürkçe Türkiye'ye çağrılmıştı, Avrupa'da da Viyana Üniversitesi gibi önemli üniversitelerde görev yapmış biri. Kendisi Buhara yakınlarında sıtma geçirdiğini, doktor olmadığı için bir şamana tedavi olmaya gittiğini, şamanın ateşte yanan kor halindeki demir bir kürekten su içtiğini ve ağzının veya yüzünün yanmadığını içindeki suyun da yüzüne damladığını suyun kaynar olduğunu aktarıyor, şamana gittikten sonra iyi olması da ilginç detaylardan. Biraz internette araştırarak bu olayı bulabilirsiniz. Buna benzeyen şamanların/tibet keşişlerinin/yogilerin kayda geçirilmiş pek çok hikayeleri bulunuyor.

Ona bakarsak bir sürü insan da JoS'ın küpe enerji gönderilen yöntemlerle psişik şeyler yapıyor. Bu kıstas olamaz.

Tanrıları sorgularken Yhwh küpünün varlığını kabul etmeniz tuhaf geldi. Madem Tanrıları sorguluyorsunuz ben de size sorayım yhwh küpünün varlığının delili nedir?

Bu arada yhwh adı tevrat'ta geçiyor biliyorum. Benim sorduğum "yhwh küpü"

Teşekkür Ederim.
 
Esenlikler, iki cevabınızı da buraya alıntılıyorum:

Libet deneyi var ona bakarsak ya da zem zem suyu var. Yani var da var. Hiçbiri genel geçer bir doğruluğa sahip değil. Meditasyonları yaptığım zamanlarda cidden hiçbir şey değişmedi, hiçbir şey.

Ona bakarsak bir sürü insan da JoS'ın küpe enerji gönderilen yöntemlerle psişik şeyler yapıyor. Bu kıstas olamaz.

Öncelikle Libet deneyinin tanrılarla ne alakası olduğunu anlayamadım? O deney özgür iradeyle alakalı bir şey, ki internette sık sık anlatıldığı gibi özgür iradenin olmadığını da söylemiyor ama buna az sonra geleceğim. Diyelim ki özgür irade yok, yani zihnimiz gerçekten bilincimizden önce karar veriyor ve biz bunu kendi kararımız sanıyoruz tamam, bunun tanrıların varlığı ile ne alakası var? Ben şahsi olarak üstüne yaklaşık beş dakikadır düşünüyorum ama herhangi bir mantıki, akli bağlantı göremedim. Siz alaka her neyse burada belirtirseniz sevinirim. Ki Libet deneyi özgür irade yok da demiyor evrim ağacından alıntılıyorum:

Hayır kanıtlamadı. Öncelikle Libet'ın kendisi dahi deneyinin sonucundan özgür iradenin olmadığı çıkarımına varmamıştır. Hatta kendisi özgür iradenin varlığına inanıyordu. Libet'ın deneyinde motor davraıştan önce gözlemlenen ''Bereitschaftpotential'' (Hazırlık potansiyeli olarak çevirebiliriz) isimli bir dalga formunun varlığını görüyoruz. Bu potansiyellerin varlığı çoğu kişi tarafından beynimizin biz farkında olmadan önce karar verdiğini dolayısıyla özgür iradenin olmadığı yönünde yorumlandı. Fakat Libet'ın deneyinin çarpıcı bir yönü bu potensiyellerin etkisinin ortadan kaldırılabildiği, Libet'ın kendi tabiriyle ''veto'' edilebildiğiydi. Libet bu veto sürecinin varlığını özgür iradenin varlığına bir kanıt olarak görmüştür.

Zem zem suyuna gelirsek yararlı mı bilmiyorum ama içinde arsenik bulunduğu için zararlı olduğuna dair yapılan pek çok bilimsel çalışma olduğunu araştırarak bulabilirsiniz. "Küpe enerji göndererek" yapılan yöntemlerin benzer sonuçlar vermesine gelirsek, burada size karşı beş adet bilimsel çalışma gösterildi. Mümkünse sizde birbirinden farklı üniversitelerin iki-üç farklı çalışmasını gönderin de net bir yorum yapabilelim. Ama yine de tahmini bir cevap vermeye çalışacağım. Placebo Etkisi adı verilen bir şey var, dedikleriniz bununla alakalı olabilir. Aslında Placebo etkisi de inançla ve pozitif düşünceyle alakalı bir şey olduğundan satanizmde verilen yöntemlerle bağlantılı olabilir, bir arkadaşımızın şu yazısından bir alıntı yapmak istiyorum:

Yani birinin aurasını programladığınızda onun psikolojik dünyasına etki etmeye başlarsınız. Bu çoğunlukla kişinin ruhsal sağlığını etkilerken bazı durumlarda kendine iyi veya kötü sonuçları çekmesine de sebep olabilir. Karma inanışının sonuçları buna iyi bir örnektir. Karmaya inanan kişiler eylemlerinin sonuçları olacağına dair öyle kesin düşüncelere sahiptir ki, auraları da buna göre programlanır ve gerçekten sonuçları kendine çekmeye başlar.

Meditasyon placebo etkisi olamaz mı dersen de açıkçası burada ruhaniyet konusunda ileri olan kardeşlerimizin söylediklerine bakmamız gerekiyor. Placebo inanmayla, beklentiyle alakalı bir durum ve etkileri de sınırlı. Yani delirmediğiniz sürece durup dururken tanrılardan gelen sesleri işitemezsiniz ama forumlarda bunu başardığını söyleyen aklı başında pek çok kişi olduğunu görebiliyoruz. Zeki Velidi Togan'ın anlattığım hikayesindeki durumda aynı, hiç bir inanç sizin kor halindeki çelik bir kaptan su içerken yara almamanızı sağlayamaz daha direkt bir şeydir. Meditasyonlarda ilerlemiş kişilerin devam etmesinin sebebi bu direkt olan etkileri fark etmeleri ben şahsi olarak o dereceye gelmediğim için bir yorum yapamayacağım. İyi günler.
 
Aratosbung said:
Keşke bir Tanrı'nın olduğundan emin olsam. Bu ne kadar güzel bir şey biliyor musun? ama olmuyor.

İnanmak isteyen bir şey bulur yine inanır. Dünyada kendi dininin tarihini geleneklerini ibadetlerini bilen insan sayısı bir elin parmağını geçmez. O yüzden siz gerçekliğini sorgulamadan kendinizi nerede rahat hissediyorsanız, nereye ait hissediyorsanız ona inanın.
 
Aratosbung said:
Teorik olarak her şey güzel işliyor ama pratiğe gelince Tanrılar'ın olduğuna dair kanıt yok. Görmek çok zor hatta Rahip ve Rahibelerin bile hata payı olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca Yahudiler'e karşı olup da casus yazılım olan Discord kullanmak çok garip.

Eğer gerçekten Tanrı/ça'ların var olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız yapmanız gereken basit:

Tanrı/ça'larla iletişim kurmaya çalışın.

Belirli bir süre boyunca meditasyon ve yoga yapın. yeteri kadar enerji topladığınızı ve astral açıklığınızı açtığınızı hissettiğiniz zaman Tanrı/ça çağırma ayini yapın. Eğer birincisinde hiçbir şey olmamışsa, ikincisini deneyin; ikincisinde de hiçbir şey olmamışsa, üçüncüsünü deneyin. Eğer bunca zahmete rağmen hiçbir şey olmuyorsa ve olmamışsa, Tanrı/ça'lar yok demektir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top