Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Evreğen - Kundalini Yılanı

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,807
Eski Türklerdeki bir inanışta evrenin bir ejderha tarafından döndürüldüğü düşünülürdü. Bu ejderhaya da evreğen denirdi. Ayrıca bu ejderhanın yeraltı ejderhası olduğu da bilinmektedir. Günümüzdeki "evren" kelimesi de bu ejderhanın ismininden gelmektedir.

Öncelikle evreğen kelimesinin anlamına bakacak olursak "eviren, döndüren, çeviren" gibi anlamlara geldiği görülecektir. Günümüz Türkçesiyle de aşina olduğumuz ve daha sık kullandığımız "döndüren" ile ilerleyecek olursak burada bir nokta yakalayabiliyoruz. Çakra da zaten çark ile eş kökenlidir ve yine kapımız "dönmeye" çıkmaktadır. Şimdi bilgiler biraz karışmış gibi görülebilir, evrenden girdik çakradan çıktık gibi görünebilir yazdıklarım. Burada Yüksek Rahip Hoodedcobra'nın yazdığı iki alıntıyı paylaşacağım:

For this reason, the 7th chakra which is the higher level of human consciousness, was also called "The Crown" and the "Boundary", because past this, humans in their present experience cannot understand. The understanding here is definitely not of an intellectual character either.

The feeling of "unity" with the universe, is primarily the production of the unity within man himself, from the finite consciousness, to the infinite consciousness.

Yani uzun lafın kısası evrenin spiritüel anlamı kişinin tam bilincidir, çakraların tamamıyla açılması ve gelişmesiyle alakalıdır. Çakraların son kademe gelişimi (en azından bir insan için mutlak hedef anlamında diyecek olursak magnum opus) ve tanrılığa giden yol da kundalini yılanıyla mümkündür. Şimdi ejderhaya tekrar dönecek olursak, yeraltı ejderhası olduğundan bahsetmiştik. Hell, yani cehennem de kök çakrasına spiritüel bir göndermedir ve yer altı olarak geçer. İbrahimi kitaplardaki yılanın lanetlenmesi de buradan gelir, sürünmesi için lanetlenmiştir, yere/kök çakrasına mahkumdur.

Buradan anlaşılacaktır ki Eski Türklerde "evreğen/eviren" olarak geçen ve evreni döndürdüğü sanılan ejderha aslında kundalini yılanıdır, döndürdüğü şey de evren değil çakralardır. Son bir bilgi verecek olursam kundalini yılanının daha gelişmiş hâline altın ejderha da denmektedir.

Forumlarda bir sürü mitoloji ve Satanizm arasında bağlar kurulurken maalesef ki Türklerin mitolojileri için herhangi bir yazı bulunmamaktadır. Evreğen ve çakralar, kundalini yılanı arasındaki bağı bizzat bulup sizlere de aktarmak istedim. Umarım bu yazım faydalı olmuştur. Okuyan herkese teşekkürler.
 
Harika bir yazı olmuş. Gerçekten ilgi çekici bir teori.

Evreğen ile daha önce duyup bir miktar okuduğumda sürekli kuraklıkla ilişkilendirildiğini görmüştüm. Sebebi ise genelde bir "suyun" önünü kesmesi olurdu. Bu teorinden yola çıkarsak bu "su" Kundalininin enerji akışıdır diyebiliriz.

Forumun açılmasını en çok isteme nedenim başkalarının bu şekilde yazıları idi. Eline sağlık. Bunun gibi yazıların ileride olursa okumak için sabırsızlıkla bekliyorum.
 
Bize ait bu güzel bilgiyi paylaşmanız ve bizi bilgilendirmeniz çok güzel oldu ellerinize sağlık .
 
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Bir arkadaşımın belirtmesi üzerine kendisinin forum hesabı olmadığı için onun yerine bir ekleme daha yapmak istiyorum.

Türklerde yedi başlı evrenler terimi de varmış, evrenin zaten yılandan türediğini söylemiştik. Dede Korkut hikâyelerinde bile rastlanan bir şeymiş bu. Ayrıca ejderhaya büke de deniyormuş ve "Yedi Başlı Yel-Büke" ifadesine de rastlanmakta, yani "Yedi Başlı Cin-Ejderhası". Yel, eskiden cin kelimesi yerine kullanılan bir sözcük. Kundalini yılanını da Baba'nın armağanı sayarsak ve cin kelimesinin tanrılara ithafen verildiğini de hesaba katarsak artık iyice kundalininin Türklerdeki karşılığını almış oluyoruz. Yedi başı da yedi çakraya bağlayabiliriz.

Bükenin etimolojisini de buraya bırakıyorum:

(Bük/Büğ) kökünden türemiştir. Bükülen, kıvranan demektir. Ayrıca güçlülük ve yenilmezlik anlamlarını da bünyesinde barındırır. Bu bağlamda Böke (kahraman, şampiyon) kavramıyla da ilgilidir. Böğe/Böge (şaman) sözcüğüyle de bağı vardır. Moğolca Mog/Mogu/Mogay/Mogoy/Moyay ve Tunguzcada Mükü/Müke/Mihi/Meyhe sözcükleri yılan demektir. Moğolca Mökü/Möhö/Mühe/Muku, Tunguzca Moho/Moko kelimeleri görünmezlik ve yokolma manaları da taşırlar. Subuka/Suvbuga ise deniz ejderi, su canavarı anlamı taşır.
 
Esenlikler,

Türk mitolojisinde de bu tip bağlantılar görmek gerçekten heyecan verici. Bilgilendirici bir yazı olmuş

İyi günler.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top