Siz S.S Kardeşlerim Huzurunda Söz Veriyorum

[reznovpushka]

Tüm Tanrılar'ımıza ve lordumuz Şeytan Baba'ya. Ne için söz verdiğimi açıklamama izin verin.

Yaklaşık 2 yıllık bir ilişkimi benim dengesiz ve akıl almaz derecede utanç verici eylemlerim sayesinde bitirttim. Gerçekten böyle bir şey istemiyordum. Partnerim artık bunu yapmaya mecbur kalmıştı. Yalanlar, tehditler, psikolojik şiddetler.. Bunları yaptığım için utanıyorum fakat siz kardeşlerimden başka beni anlayabilecek, anlatabileceğim kimseler yok.

İlişkimizin başlarından son dönemlere girene kadar ben onu umursamazdım. Bana kızardı, bağırırdı, ağlardı. Ben ise toksik bir maskülenite mi dersiniz yahut sevgisizlik mi, erkek adam bu oyunlara düşmez der, umursamazdım. Güler geçer ve geçiştirirdim sorunlarını. Benim böyle bir insan olduğumu başından beri biliyordu ve benim böyle olduğumu bile bile benimle sevgili olmayı, devam etmeyi istedi beni değiştirebilme umuduyla. O, onun yaptıkları, yapacakları ve ilişki benim yalnızca iki dudağımın arasından çıkacak kelimelere bağlıydı. Bana kadınların da tam sadakat sahibi olabileceğini öğretti. Her ne kadar yanlış bir kullanım olsa da kölem gibi davranıyordu. Daha iyi açıklamak için bu kelimeyi kullandım affınıza sığınırım. Son zamanlarda benim davranışlarımda büyük bir değişiklik oldu. Bana hiç hediye almıyorsun diye ağlayan kız arkadaşıma hediyeler bakmaya, bana güzel sözler söylemiyorsun diyen kız arkadaşıma benim ağzımdan çıkmasına şaşırdığım güzel sözler çıkıverdi. Dedim ki kendi kendime, galiba artık değişiyorum kafamdaki tabulardan çıktım. Erkek adam partnerinin yanında ağlar da güler de. Ben ona sorunlarımı anlatamayacak, sevgimi gösteremeyeceksem niye sevgiliyim? Bu düşünce yapısına farkında olmadan girdim. Ben o düşünce yapısına girdikçe o benim eski davranışlarıma sahip olmaya başladı. Umursamaz, ciddi ve gamsız.

O böyle davrandıkça psikolojik olarak yaşamayı asla düşünmediğim bir şekilde çöküşe geçtim. Onun böyle davranmasına ve benim bu hale düşmeme katlanamadım. Ona psikolojik şiddet uyguladım. Hakaret ettim, korkuttum ve hatta tehdit ettim. 2 yıldır ondan hiç uzak olmadığım kadar uzağım artık. Beni değil yalnızca WhatsApp, Spotify'dan dahi engelledi. Onun evlerinin yakınında olmayayayım diye sevgili yaptı, üstüne abisine yaptıklarımı anlattı. Anlayacağınız Dünya'dan dahi engellendim. Sevgili yapmasına pek takılmadım çünkü bana yalnızca benim uzak durmam için yapılmış dümenden bir sevgililik gibi geldi, öyle hissettim.

Fakat sorun şu ki, bana verebileceği tüm ilklerini veren eski kız arkadaşıma artık aşık olduğumu söylemekten çekinmiyorum. Ben ona aşığım. Beni terk ettikten sonra peşinden gittim, af diledim ve tekrarının olmayacağını defalarca kez anlattım.. Oralı olmadı, sana güvenmiyorum diyerek bertaraf etti tüm çabalarımı. O yok saydıkça ben maalesef daha ağır psikolojik çöküntüyle saldırmış oldum ona. Tehditler, küfürler.. Halbuki çok emindim kendimden, eğer beni kabul etseydi tekrarlarının yaşanmayacağı.

Bana son zamanlarıma yakın bir söz söylemişti. Benim üstümde ritüel yaptığını ve onun yaşadıklarının benim başıma gelmesi için. ''Benim hissettiklerim o da hissetsin. Bana aşık olsun, benim üstüme çok düşsün.'' Tarzında ritüel yaptığını itiraf etti. Bu denli düşünce ve eylem değişikliğimi onun yaptığı bu ritüele bağladım. Kendisi S.S. değil, ben ise bir süredir aklımda dönüp duran Şeytan Baba düşüncesi sayesinde henüz dün inisiye oldum. Kalben Şeytan Baba'mızı ve Tanrılar'ımızı kabul ettim, benimsedim.İçimde hep Tanrılar'ımızın ve Baba'mızın bana yardım edeceği umudu var.

Takıntılı bir insan olmak istemiyorum ve siz S.S kardeşlerim huzurunda Tanrılar'ımıza ve lordumuz Şeytan Baba'ya söz veriyorum. Eğer tekrardan birlikte olursak ona doğru yol için, S.S.lik hakkında bilgiler anlatacağım ve yaptığım tüm onca kötü şeyin tekrarı yaşanmayacak. Lordum, Tanrılarım beni tekrardan onunla birlikte kıl. Beni içerisinde bulunduğum bu ruhsal sıkıntıdan kurtar. Aşkımı, hazzımı doya doya yaşayabileyim. İlişkimizi sana adayayım.

Kardeşlerim, Tanrılarımızı davet ederek birde kendim anlatmak istiyorum. Gerçekten pekte iyi bir durumda olduğum söylenemez. Tanrılarımızın ve Lordumuzun sevgisini görmeye, kudretini hissetmeye ihtiyacım var. Bana detaylı bir yol haritası çizer misiniz? Teşekkürler.
Sevgiler..

 

[Sapahe]

...

Esenlikler,

Sadece yazmış olduklarınıza dayanarak kendi düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. Bu düşüncelerimin bir kesinlik bildirmediğini ve bunların tartışılabilir olacaklarını eklemiş olayım. Başka birisi de söylemiş olduklarımdan katılmadıklarını tartışmaya açabilir ya da kendi düşüncelerini belirtebilir. Bu benim bakış açım olmakla birlikte kabul edip etmemek de size kalmış bir durum.

Yaşamış olduğunuz toksik ilişkinin dışında en önemli konuya değinmek istiyorum, inisiye oluşunuz ve bu yola adanmanız hakkında. Henüz dün inisiye olduğunuzu ve bir süredir Tanrılarımızı düşündüğünüzü söylemişsiniz. Bu "bir süre" ne kadar bir zaman dilimini kapsıyor? Birkaç ayı geçik mi örneğin?

Bunun üstünde durmamın sebebi şu; inisiye olmanızdaki tek amaç eski ilişkinizi yeniden yeşertmekse yanlış bir yoldasınız. Gelişmek ve doğru bir insan olmak uğruna Babamızın yoluna adanırken çıkar duygusunun doğal ve sağlıklı bir şey olduğunu söylesem de buradaki örnek kötü.

Eğer tekrardan birlikte olursak ona doğru yol için, S.S.lik hakkında bilgiler anlatacağım ve yaptığım tüm onca kötü şeyin tekrarı yaşanmayacak.

Farkında mısınız bilmiyorum ama Tanrılara şart koşuyorsunuz. Şu an adandınız ve kişisel gelişiminize ve rutininize bağlı kalacağınızı düşünüyorum, eğer bu sürede ilişkiniz tekrardan yeşermezse de gelişmeye ve daha doğru bir insan olmaya devam edecek misiniz? Cevabınız evet ise pekâlâ söylediğiniz şart koşmak değil, sadece bir yardım isteğidir.

Bununla birlikte şu an vermiş olduğunuz sözün de bir kıymeti yok. Eski hayat arkadaşınıza geri dönerek "bir daha tekrarlanmayacak" diye söz verip, kabul etmediğinde tekrardan tehditler ve diğer etik dışı hareketlere girişmişsiniz. Bu durum henüz karakterinizi tam olarak oturtamadığınız anlamına geliyor. Yanlış anlaşılma olmasın sadece durumu değerlendiriyorum, amacım eleştirmek de değil. Bu yola adanırken zaten hepimiz kusurlarımızla birlikte adanıyoruz. Önemli olan bunları düzeltme yönünde çaba gösterip göstermeyecek olmamız.

Gelecekte de verecek olduğunuz sözlerin kıymetini ve değerini arttırmak için çaba göstermeli ve karakterinizi sağlam inşa etmelisiniz. Temellerinizi çelikten etik değerlerle örün. Bu söylediğim tabii ki kolay ya da birkaç günde tamamlanabilecek bir süreç değil.

Bazı konulardaysa hatalarımızı kabullenmeli ve geçmişi geçmişte bırakabilmeliyiz. Sizin için doğru olan şeyin, bu hatanızı kabullenip artık bu ilişki için çabalamamanız olduğunu söyleyemem ancak geçmişi geçmişte bırakabilmenin ve yalnız başına varlık gösterebilmenin olgunluğuna erişmeniz gerektiğinizi söyleyebilirim. Bunu sağladıktan sonra eski ilişkiniz konusunda ise vereceğiniz karar, karşı tarafa ve size bağlı olacaktır. Olmazsa önünüze bakabilmeli ve hatalarınızdan ders çıkarabilmelisiniz.

Ritüel konusundaysa etki göstermiş olmasının olası olduğunu düşünüyorum, büyük ihtimal yanlış ve oldukça etkisiz çalışmalarda bulundu ama bu çalışmaların içeriğinde titretme olmasa bile imgelemeler ve olumlamalar yer alır ki bu da yapan kişiye ve duruma göre etkisini gösterebilir.

Temizlik ve korunma çalışmalarıyla böyle bir etki varsa zaman içinde bundan da arınacaksınızdır. Böylece daha sağlıklı kararlar alabilirsiniz. Sağlıklı kararları sadece kendiniz için değil, diğer insanları da düşünerek verin. Başarılar diliyorum, aramıza hoş geldiniz.

İyi günler.

 

[reznovpushka]

...

Esenlikler,

Sadece yazmış olduklarınıza dayanarak kendi düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. Bu düşüncelerimin bir kesinlik bildirmediğini ve bunların tartışılabilir olacaklarını eklemiş olayım. Başka birisi de söylemiş olduklarımdan katılmadıklarını tartışmaya açabilir ya da kendi düşüncelerini belirtebilir. Bu benim bakış açım olmakla birlikte kabul edip etmemek de size kalmış bir durum.

Yaşamış olduğunuz toksik ilişkinin dışında en önemli konuya değinmek istiyorum, inisiye oluşunuz ve bu yola adanmanız hakkında. Henüz dün inisiye olduğunuzu ve bir süredir Tanrılarımızı düşündüğünüzü söylemişsiniz. Bu "bir süre" ne kadar bir zaman dilimini kapsıyor? Birkaç ayı geçik mi örneğin?

Bunun üstünde durmamın sebebi şu; inisiye olmanızdaki tek amaç eski ilişkinizi yeniden yeşertmekse yanlış bir yoldasınız. Gelişmek ve doğru bir insan olmak uğruna Babamızın yoluna adanırken çıkar duygusunun doğal ve sağlıklı bir şey olduğunu söylesem de buradaki örnek kötü.

Eğer tekrardan birlikte olursak ona doğru yol için, S.S.lik hakkında bilgiler anlatacağım ve yaptığım tüm onca kötü şeyin tekrarı yaşanmayacak.

Farkında mısınız bilmiyorum ama Tanrılara şart koşuyorsunuz. Şu an adandınız ve kişisel gelişiminize ve rutininize bağlı kalacağınızı düşünüyorum, eğer bu sürede ilişkiniz tekrardan yeşermezse de gelişmeye ve daha doğru bir insan olmaya devam edecek misiniz? Cevabınız evet ise pekâlâ söylediğiniz şart koşmak değil, sadece bir yardım isteğidir.

Bununla birlikte şu an vermiş olduğunuz sözün de bir kıymeti yok. Eski hayat arkadaşınıza geri dönerek "bir daha tekrarlanmayacak" diye söz verip, kabul etmediğinde tekrardan tehditler ve diğer etik dışı hareketlere girişmişsiniz. Bu durum henüz karakterinizi tam olarak oturtamadığınız anlamına geliyor. Yanlış anlaşılma olmasın sadece durumu değerlendiriyorum, amacım eleştirmek de değil. Bu yola adanırken zaten hepimiz kusurlarımızla birlikte adanıyoruz. Önemli olan bunları düzeltme yönünde çaba gösterip göstermeyecek olmamız.

Gelecekte de verecek olduğunuz sözlerin kıymetini ve değerini arttırmak için çaba göstermeli ve karakterinizi sağlam inşa etmelisiniz. Temellerinizi çelikten etik değerlerle örün. Bu söylediğim tabii ki kolay ya da birkaç günde tamamlanabilecek bir süreç değil.

Bazı konulardaysa hatalarımızı kabullenmeli ve geçmişi geçmişte bırakabilmeliyiz. Sizin için doğru olan şeyin, bu hatanızı kabullenip artık bu ilişki için çabalamamanız olduğunu söyleyemem ancak geçmişi geçmişte bırakabilmenin ve yalnız başına varlık gösterebilmenin olgunluğuna erişmeniz gerektiğinizi söyleyebilirim. Bunu sağladıktan sonra eski ilişkiniz konusunda ise vereceğiniz karar, karşı tarafa ve size bağlı olacaktır. Olmazsa önünüze bakabilmeli ve hatalarınızdan ders çıkarabilmelisiniz.

Ritüel konusundaysa etki göstermiş olmasının olası olduğunu düşünüyorum, büyük ihtimal yanlış ve oldukça etkisiz çalışmalarda bulundu ama bu çalışmaların içeriğinde titretme olmasa bile imgelemeler ve olumlamalar yer alır ki bu da yapan kişiye ve duruma göre etkisini gösterebilir.

Temizlik ve korunma çalışmalarıyla böyle bir etki varsa zaman içinde bundan da arınacaksınızdır. Böylece daha sağlıklı kararlar alabilirsiniz. Sağlıklı kararları sadece kendiniz için değil, diğer insanları da düşünerek verin. Başarılar diliyorum, aramıza hoş geldiniz.

İyi günler.

Esenlikler

Şeytan Baba'mızı düşünme sürecim 15-16 yaşlarıma kadar dayanıyor. Çaresiz hissettiğim zamanlarda siteyi okur ve lordumuzun bizi koruduğunu, yalnız olmadığımı düşünürdüm. O yaşlarda belki de çaresiz hissettiğimden, yalnız hissettiğimden ve herkeslerden daha kuvvetli bir varlığın koruması altına girmek istediğimden inisiye olmaya çalıştığımı, ebeveynlerime kırmızı, mavi ve siyah mum aldırdığımı dün gibi hatırlarım. Yalnızca küçüktüm bu yüzden kanımı maalesef dökemedim korktuğum için. Henüz erişkin bir düşünme yetisine sahip olmadığım için kan dökme işini beceremem ki diyip bıraktığımı ben, Tanrılarımız ve Şeytan Baba biliyor. Dikkat çekmeye çalıştığım nokta şu, ben küçükken de yahudi'nin arab'ın tanrısına sığınmazdım. Neden bilmiyorum henüz küçük yaşlardayken dahi içimde bir sempati vardı. Maalesef ki küçük yaşlarda beynimizi pislik düşüncelerle doldurmaya çalıştıkları için düşman tarafın gözünden öğrendik çoğu şeyi ve ben kendi arkadaşlarıma henüz S.S'lik nedir bilmezken dahi düşman tarafının anlattıklarına göre, ''Şeytan'ın secde etmeyerek doğru yaptığını, aslında Şeytan'ın arabın tanrısına olan sadakatini göstermek için secde etmediğini'' savundum.

Varmak istediğim nokta şu; ben dün inisye olduktan sonra içimden Şeytan Baba'mıza seslendim. ''Lordum sana bugün inisiye oluşum bir çıkar için mi yoksa değil mi anlayamıyorum. Yalnızca çok çaresizim ve bana senden, Tanrılarımızdan başka kimse yardım edemez.'' diyerek samimiyetimi gösterdim. Dün inisiyeden hemen sonra çok düşündüm kendi kendime, acaba bir çıkar için mi oldum diyerek ama çıkar için olduğunu zannetmiyorum. Ben yalnızca çaresizim kardeşim ve ergenliğimden beri her çaresiz hissettiğimde inisiye olmamış olsam dahi onun şefkatine, kudretine sığınmayı tercih ettim..

Maksadım Tanrılara şart koşmak değildi. Asla onlara bu saygısızlığı yapmam, yapamam. Ben yalnızca eski kız arkadaşımla tekrar birlikte olabilirsem onun S.S'liğe sıcak bakacağını ve savaşımızda yardımcı olacağını düşünüyorum. Kendisi epey hissiyatlı bir insandır ve açıkcası onun cadı olduğunu düşündüğüm zamanlar bile olmuştu. Açtığı tarotlardan vs.

Ve evet, ilişki olsun ya da olmasın ben Baba'mız ve Tanrılar'ımız için çalışmaya devam edeceğim. Sadece şuan çok çaresizim. Dilerim Tanrılarımdan ve Babamızdan barışmamıza, aramızdaki engelleri kaldırmamıza olanak sağlasın.

Teşekkür ediyorum.

İyi akşamlar.

 

[reznovpushka]

Esenlikler,
Ahh dostum aşk ne kadar tuhaf bir duygu değil mi? Aşk zalimdir. Hele ki karşılıksız ise. Bunu bilirim.

Acı çektiğinizi görüyor ve hissediyorum. Ama benim ruhu acılı dostum o artık senin ona baktığın gözle bakmıyor. Bu durumda ne yapmalısın? Yıllarca bir hiç uğruna acı çekmeli misin? Bence hayır. Bundan daha iyisini hakediyorsun adamım. Sen bir SS sin. Tüm gizli kapılar önünde açılıyor. Oysa seni istemiyor.

İnsanları uyandırırken çok ama çok dikkatli olun.

Görünüşe göre biraz zamana ihtiyacın var. Kendine biraz zaman tanı. Düşün. Konuş. Konuşmalıyız, darda kalma pahasına.

Geçmişimde bende hatalar yaptım. Ve bu hatalar doğrultusunda kendime gündüzleri çekilmez, geceleri bitmek bilmez ettim. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda, şimdiye kadar içimde sadece acı vardı. O günler bitmek bilmeyen bir kabus gibiydi.

Benim yaptığımı yapma dostum. Kendinden nefret etme. Çünkü inan bana nefret ağır hatıraların yükünü hafifletmeye yetmiyor. Hele ki işin odağında nefret gibi negatif bir duygu varsa. Bırak hafifletmeyi yarana tuz basıyor.
Birini sevdiğinde kişi öylesine savunmasız oluyor ki eşsiz bi şekilde incinebiliyorsun.

Egerki uygun bir mailin varsa biraz erkek erkeğe konuşabiliriz.

Elveda dostum.

Teşekkürler güzel yazınız için. Size bir mail yolladım elbet.

İyi akşamlar.

 

[reznovpushka]

Esenlikler,
Ahh dostum aşk ne kadar tuhaf bir duygu değil mi? Aşk zalimdir. Hele ki karşılıksız ise. Bunu bilirim.

Acı çektiğinizi görüyor ve hissediyorum. Ama benim ruhu acılı dostum o artık senin ona baktığın gözle bakmıyor. Bu durumda ne yapmalısın? Yıllarca bir hiç uğruna acı çekmeli misin? Bence hayır. Bundan daha iyisini hakediyorsun adamım. Sen bir SS sin. Tüm gizli kapılar önünde açılıyor. Oysa seni istemiyor.

İnsanları uyandırırken çok ama çok dikkatli olun.

Görünüşe göre biraz zamana ihtiyacın var. Kendine biraz zaman tanı. Düşün. Konuş. Konuşmalıyız, darda kalma pahasına.

Geçmişimde bende hatalar yaptım. Ve bu hatalar doğrultusunda kendime gündüzleri çekilmez, geceleri bitmek bilmez ettim. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda, şimdiye kadar içimde sadece acı vardı. O günler bitmek bilmeyen bir kabus gibiydi.

Benim yaptığımı yapma dostum. Kendinden nefret etme. Çünkü inan bana nefret ağır hatıraların yükünü hafifletmeye yetmiyor. Hele ki işin odağında nefret gibi negatif bir duygu varsa. Bırak hafifletmeyi yarana tuz basıyor.
Birini sevdiğinde kişi öylesine savunmasız oluyor ki eşsiz bi şekilde incinebiliyorsun.

Egerki uygun bir mailin varsa biraz erkek erkeğe konuşabiliriz.

Elveda dostum.

Esenlikler,

Aşk mı? Sence bu aşk mı? Aşk sizce böyle bir şey mi gerçekten? Eğer bunun aşk olduğunu düşünüyorsan delirmişsindir.

Bakın bu saplantı, dikkat çekiyorum "SAPLANTI". Delilik. Acilen psikolojik destek alınmalı. Eğer sizde böyle şeyler hissediyorsanız, en yakın sosyal yardım merkezinde ya da bazı devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi olabilirsiniz. Yok mu? o zaman gidin borç alın, kredi çekin ve hemen en yakın psikoloğu ziyaret edin.

İyi günler.

Eski kız arkadaşım, benim kendisine saplantı derecesinde aşık olmamı kalben istediğini kendi ağzıyla bana söylediğini biliyorum. Sizde bir hanımefendi olarak bu kadar sert çıkışmanızı doğru bulmadım. Henüz tanımadığınız insanlara ''ruh hastası'' sıfatı takmanızı yakıştıramadım.

İyi akşamlar.

 

[Sapahe]

...

Esenlikler,

Cümlelerinizden anlıyorum ki düşünce sisteminiz gayet yeterli çalışıyor, çoğu konuda doğru ile yanlışı ayırt edebileceğinizi düşünüyorum.

Bu eski ilişkinizde yapmış olduğunuz hatalar var ve bir insanı özellikle mantıklı bir gerekçeniz olmadan tehdit ederek bir şeylere zorlamak, psikolojik baskı uygulamak, oldukça kötü bir şey.

Suçluluk duygusunda değilseniz bile olmalısınız, suçluluk duygusu beraberinde kendini sorgulamayı getirir. Bu inanılmaz büyük bir acı verse de kişinin kendisini düzeltmesi adına gereklidir. Ruhaniyette gelişmek istiyorsanız zihnen ve davranışlarınızla da kendinizi doğrulara yakınlaştırmalısınız.

Toplumda doğrular alkışlanır, yanlışlar taşlanır. Yanlışlarınızla insanların karşısında bir vicdan muhasebesi yaparken kendinizi savunmak ya da tartışmayı uzatmak yerine sadece 'üzgünüm' diyebilirsiniz ki bunu yapmanız, hatanızın gerçek anlamda farkına vardığınızı gösterir.

Suçluluk duygusuyla beraber kendinizi dibe sürüklemek yerine gelişiminize odaklanarak doğru bir insan olmaya çalışmalısınız.

Tekrardan kendi bakış açımı yansıtmak istedim, gerisi size kalmış.

İyi günler.

 

[Pavel]

Esenlikler,

İlişki anlayışınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekli gibi duruyor. Sizden giden birinin hırsına düşüyorsunuz ve bunu aşk sanıyorsunuz bence. Size güvenmeyerek doğru bir şey yapıyor zira her defasında aynı davranışlarda bulunmuşsunuz. Aşık olduğunuzu söylediğiniz birine karşı bu derece saldırgan ve kaba olmanız normal değil. Takıntılı biri olmayı istememek için çok geç. Bu dediklerinize bakılacak olursa, sizi reddettikçe daha da buhran geçirmeniz gibi, tam bir takıntı içindesiniz. Tanrılarımızdan uzun süredir haberdar olsanız da sizi inisiye olmaya iten nedenin kötü bir ilişki olması, bana kalırsa ne kadar aksini de söyleseniz çıkar taşıyor.

Kendi görüşüm ve zaten belirtildiği gibi, eski sevgilinizle işler daha da sarpa sarmadan mantıklı bir perspektif edinip, bitmesi gereken şeyleri bitirmek ve hayatınıza bakmanız en doğrusu. İlişkiniz, sizin davranışlarınız ve kız arkadaşınızın saplantılı bir aşk isteği nedeniyle pek de, aslında hiç, sağlıklı durmuyor. Bazı şeyleri, özellikle söz konusu ikili ilişkilerse zorlamanın hiç mantıklı bir yanı yok. Aşk sandığınız saplantınızı bir kenara bırakıp gelişiminize odaklanmanız daha iyi olacaktır. Yeni inisiye olmuşsunuz ve artık hayatınızda çabalamaya değer daha önemli şeylerin olduğu bilincine varın lütfen. Bu psikolojiyle devam etmeniz halinde kendi yolunuza taş koymaktan başka bir şey yapmayacaksınız.

İyi günler.

 

[Panta Rhei]

Burada deneyim eksikliğinin ve genel olarak daha düşük bir zihinsel seviyede bulunmanın getirdiği yanlış eylemleri ve sonucu olarak oluşan duygusal kaosu görüyoruz. Kişinin hayatının iplerini ele almaktan kaçınması, kendisinde oluşan değişimlerin kaynağından dahi şüphe etmesi ve bir erkek olarak, bir ilişkiyi yönetmekten noksan olması gibi birçok problem yazınızda görülüyor. Bu işin nereye varacağını düşünüyordunuz ki?

Önce kızdan başlayalım. Kız, size ilklerini vermiş, dolayısıyla yeni olan adına aşk denen bu duyguya ve duygunun tezahür ettiği kişiye o kadar kapılmış ki, muhtemelen mecazi değil gerçek anlamda size kölenizmiş gibi davrandı. Siz de büyük ihtimalle kızı hem duygusal hem fiziksel olarak sömürdünüz ve gittikçe tükettiniz.

İlişkilerde insanların zaafları ve zayıf noktaları olur, karşılarındaki insanın niyetine göre ilişkinin seyri değişebilir. Mesela sizin yerinizde ilişkiler konusunda daha deneyimli, erkek olmanın ne demek olduğunu bilen biri olsaydı, kızın bu zaafını pozitif bir şekilde yönetebilirdi ve iki taraf için de oldukça hoş bir ilişki yaşanırdı. Ayrıca kızın bu zaaftan kurtulması için güvenli bir ortam da yaratmış olurdu. Buna destekleyici bir ilişki denir.

Bunların ışığında, siz, normalde davranmanız gerektiği gibi davranmaya başladıkça, kız, bunca zamandır ne çektiğini anlamaya başlamış ve doğal olarak ilişkideki roller tersine dönmüş, ki neredeyse her zaman böyle olur, hiç şaşmaz. Bunun yerine yapmanız gereken çok daha yumuşak bir geçiş izlemenizdi, ki muhtemelen neden değiştiğinizi de bilmediğiniz için, başsız bir at gibi ilişkide değişiklikler yarattınız ve sonuç olarak çöktünüz.

Yaptığınız şeylerin ne denli yanlış ve çocukça olduğunu, eylemlerinizdeki seviyenin ne denli düşük olduğunu defaatle belirtmek gerekiyor zira bir miktar anlayışa kavuşmuş olsanız dahi, hâlen işlerin ciddiyetini kavrayabildiğinizi düşünmüyorum. Bunun en büyük kanıtı, kızın yeni bir sevgili yapmış olmasını biraz pişkin bir tavırla ele almanız. Bakın doğru olabilirsiniz, yanlış demiyorum ancak pişkince.

Buradan geri dönüşü olur mu? Muhtemelen olmaz. İlişkinin hâlen devam ettiğine dair bilincinize çok yansımayan bir algınız var gibi gözüküyor, ki bu size biraz rahatlık veriyordur. İlişkiniz bitti, büyük ihtimalle geri dönüşü olmayacak. İşler sizin istediğiniz gibi gitmediğinde kolayca kontrolden çıkıyor gibi gözüküyorsunuz. Yalvar yakar kızı geri getirdiniz diyelim, bir sonraki kavganızda daha fenalarını etmeyeceğinizi nereden biliyorsunuz?

Bence bu ilişkiniz ciddi düzeyde yıprandı. Ne yaparsanız yapın tekrar tazeleyebileceğinizi düşünmüyorum. Şu an elinizde olan tek şey, size kalan muazzam yoğunlukta deneyim ve bu deneyimlerin özüne vararak zihinsel olarak gelişim sağlamanızdır. Böylece sonraki ilişkinizde aynı hataları yapmaz ve daha sağlıklı bir romantik hayat kurmuş olursunuz. Kızın geri gelmesi hiçbir şeyi çözmeyecek ama geri gelmemesi çok şey değiştirecek.

Adandığınız için de sizi tebrik ederim. Ailemize hoş geldiniz. Bundan sonra bizim için bir yoldaş, bir kardeş ve bir arkadaşsınız. Şimdi yapmanız gereken meditasyon yapmanız, özellikle boşluk meditasyonu ve zihnin gelişimiyle ilgili diğer meditasyonları. Zihni durumunuz kararlı değil ve denge sağlayana kadar itinayla durumu çözecek eylemler almanız gerekiyor. Yine de belirteyim, ne kadar acı çektiğinizi anlıyorum ve yaptıklarınıza rağmen, size derin bir empati hissediyorum. "Onsuzluk" hissinin yarattığı duygusal boşluğun insanı ne kadar zayıf ve çaresiz kıldığını da. Bugünler elbet geçecek, belki bir zamanlar da ilişki bitmez diye düşünüyordunuz ama bitti. Olmaz dediğimiz ne varsa olacak ve hayat bir kez daha başımıza yıkılmaya devam edecek, ta ki biz özgürleşene dek...

 

[Aeternus]

Yaşadığınız ilişki iki tarafın yararından çok zararına olmuş. İki taraf da empati kurmak yerine seçilmesi en yanlış olan yolu seçmişler ve bu şekilde ilişkiniz baltalanmış. İlişkinin bu seviyelerine gelmek ve onu tekrar toparlamak çok efor gerektiren bir şey. Çözüm için her iki tarafın da istekli olması gerekiyor.

Fakat kızı korkutmanız ve ona bu şekilde muamele etmeniz onu itmiş. Onu kaybetmemek için son çareyi bunda bulmuşsunuz ama yapmanız gereken en son şeyi de yapmış oldunuz. Sonuç olarak karşı tarafın size olan güveni yok olmuş.

Ülkemizde kızlarımız zaten bu tarz şeylerde çok sıkıntı çekiyor. Genellikle en çok sakındıkları şey bu oluyor. Kızlarımız bu konuda çok hassas. Lütfen dikkat edin.

Meditasyon için yardım istiyorsanız eğer 40 günlük programı yapmanızı öneririm. Aşk için ise saygıdeğer ve değerli Leydimiz Leraje'den yardım isteyebilirsiniz. Mutlaka size bir şekilde yardım edecektir.

 

[reznovpushka]

Yazılarınız benim için gerçekten çok değerli. Okurken hem mutlu oldum hem de üzüldüm. Dediklerinizin arkası boş değil. Kendi ilişkimi dışarıdan bir gözle yorumlayacak olsam sizin cümlelerinizden bir cümle dahi eksiltmeden devamını getirirdim. Bundan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

İlişkimiz henüz bitmeden evvel güç meditasyonları yapar vaziyette idim. Daha yumuşak, daha ılımlı bir yaklaşımım vardı. Sonrasında ameliyat olmam gerekti ve ameliyatı takip eden günlerde meditasyon yapma şansım maalesef ki kalmadı. Her ne yaşandıysa ameliyat günümden sonra yaşandı. Ameliyattan yeni çıkmış serviste yatar haldeyken fotoğrafımı çekip attım ve aldığım cevap “benden uzak dur” oldu.

Üzülerek belirtmeliyim ki tam bu esnada kendimi kaybettim. Belki de desteğine, sevgisine en çok ihtiyaç duyduğum zamanlarda göremediğim için bu denli kararsız bir zihine dönüşmüşümdür.

Ayrıyeten şunu belirtmeliyim, erkek olmanın ne demek olduğunu bildiğimden mütevellit kendisine ,son zamanlar hariç, hiçbir vakit sorun çıkartmamış aksine yaşadığı sorunları sırtlayıp bunları rasyonel bir akılla çözendim. Bu nedenle üstteki “erkek olmayı bilememek” argümanına katılmıyorum zira bu konulara, yani erkeğin erkek gibi davranmasına ve kadının kadın gibi davranmasına oldukça önem gösteririm. Şunun da farkındayım, son zamanlarda erkek gibi davranmadım. Bunun bilincinde olaraktan tekrardan aynı şeylerin yaşanmayacağının garantisini verebiliyorum.

Babamdan dilerim, Leydi Leraje bu gece bana yol göstersin. Şeref ve güç ebediyen Yüce Şeytana Atfolsun.

 

[Pavel]

Vaktinde göstermediğiniz sevgiyi karşı taraftan istemeniz ne kadar saçma. "Erkek olmayı bilmemek" sizin hakaret, tehdit gibi absürt davranışlarınız içindi bana kalırsa. Erkek olmayı, sevgilinize sizin de belirttiğiniz gibi psikolojik şiddet, sevgisine karşılık vermemek, kısaca insan gibi davranmamak sanan biri olduğunuz için rasyonellikten, mantıklı düşünmekten bahsetmeyin bence. Umarım bu bozuk duygu durumunuzu, hayata ve insanlara bakış açınızı düzeltebilirsiniz. Bu toparlanmaması gereken ilişkiniz yerine, gerçekten yardım gereken yönleriniz için çaba gösterin derim.

 

[Aeternus]

Kadınların ve erkeklerin hassasiyet alanları farklıdır. Biz kadınlar toplumda daha fazla sorun ile karşılaştığımız için ve güçsüz göründüğümüz için bu tür şeyler bizim için tahammül seviyelerinin altındadır. Ve gerekli yerlerde tepkimizi koyarız. Erkeklerin ise daha farklı tahammülsüzlükleri olabilir.

Alena Hanım ile tartışmanıza katılmadan bunları söylemek istedim. Umarım kendi aranızda anlaşırsınız.