Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

|Çeviri| Ayak Takımını Sikeyim

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,813
Bu yazı, Yüksek Rahip Hoodedcobra666'nın forumlardaki vaazından çevrilmiştir.


─────────────────────────────────────────────────────────────────────────────────────


Spiritüel Satanist ailesindeki herkese esenlikler,

Bir Spiritüel Satanist olarak, kişi ilk yaptığı seçimi hatırlamalıdır: ayak takımının, aptalların, koyunların, ya da basitçe oturup da hiçbir gerçek aydınlanma istemeyenlerin bütün yanlış fikirlerinden ayrılmak. Yalanlarınızı bir çukura attınız, ve ona karşı yüksek sesle haykırdınız: Birbirimizi bir daha asla görmeyeceğiz!

Ve ayak takımının inançlarından ayrı olarak, bilinçli takım çalışmasına, bireyselliğe, kişisel kapasitenizin arttırılmasına, Tanrıların ailesine ilerlediniz. Tabii ki, diğer her şey bundan daha kolayken, bu seçimi yapmak, ne zariftir.

Aile; bir fedakarlık, çalışma, harcama, verme kavramıdır. Bugünlerde, sadece var olduğunuz için doğuştan değeriniz olduğunu söyleyen değersiz bir dünya var. Bu değer oldukça limitlidir, bir yalandır. Belirli derecede bir değerimiz vardır, fakat siyaseti, ya da dünyanın nasıl yönetildiğini gözlemleyebilir misiniz? Asıl kendinize dediğiniz şey, kendi kendine sahte beyan işlevi görüyor.

Size birazcık rahatlık kazandırmak için size yalan söylüyorlar. Ben size yalan söyleyemem. Değerimiz sınırlı. Şeytan bize gelişmek için bu ruhu geliştirmemizi söylüyor, ve bu bir çeşit bir şaka değil.

Şu anki "liderliğimizin" durumu yalancılar ve yahudilerden oluşuyor. Bu canlılar sizi gerçekliğin gerçek yapısına ilişkin trollüyorlar. Sizi Matrix'te tutuyorlar. Size seçebileceğinizi söylüyorlar, fakat seçemezsiniz. Size değerli olduğunuzu söylüyorlar, fakat değilsiniz. Nasıl olduğunuysa söylemiyorlar.

Bu dünyada eşitlik yok. Her nefesini JoS için sarfeden insanlar var, ve diğer bazıları da, Tanrılar dünya üzerindeki ajandalarını ilerletebilsin diye bu yıl Yule hediyesi almadılar. Ve Tanrılar ise onlara ilgi gösterecekler.

Tanrılar için uykularından olanlar var, ve daha az şeyi idare etmek isteyenler de var. Ve Tanrılar her ikisini de kutsasın, fakat siz hangisine işlerinizi emanet ederdiniz?

Bu gerçekliği kabullenin, beraber güçlü olabiliriz, fakat hepimiz faniyiz; verebileceğimizi veririz. Ne kadar soluğu onlara vermeliyiz ki Tanrıların sonsuz nefesini alabilelim?

Diğerleri sadece çok "değerli" olduklarıyla ilgili dışarıdan hatalı mesajlar getirdiler. Size verilen dakikalardan itibaren, neler verildi?

Sizi epey hızlıca bu illüzyondan kurtarabilirim. Apple'ın genel merkezine gidin, sadece kapıda belirin, ve "Bu şirketin CEO'su olacak kadar değerliyim." deyin. Sonrasında güvenliğin sizi dışarıya çıkarmasını izleyin.

Parlamentoya gidin, ve "Merhaba, bugün bu Ulusun yöneticisi olacak kadar değerli olduğumu hissettim, beni içerin alın." deyin. Sizi kapı dışarı edecekler.

Eğer yukarıdakileri beğenmediyseniz, güzel görünen ve dünyadaki bütün vergilere sahip rastgele bir kadına gidin ve "Hey, bugün uyandım da, senin için bir şey yapmadan, flört bile etmeden seni hak ediyormuşum gibi hissettim. Aslında, discord sunucumda 1,000,000 kişi bu yönde oy kullandı." [ÇN: "Vergiden" kasıt "Tanrı vergisi" ifadesindeki gibidir.]

Ayrılırken onu izleyin, ve kendi kendinize, size söylenen "değer" kuralları hakkında düşünün, hiçbir şekilde gerçekçi mi? Değil. Kişi bu delüzyonları ne kadar çok barındırırsa, kendisine o kadar çok zarar verir, ve aşırı derecede önemli olan şeyden bir o kadar çok uzaklaşır: bu hayatta gerçekleştirebilecekleri asıl potansiyel gerçeğinden...

Bazılarının kendilerine yüklediği bu "değer" korkudan dolayıdır. Herhangi bir şey yapma korkusu. Dışarı çıkıp bir şeyler yapmaktan korkuyorsunuz, bu kendi potansiyelinize karşı duyulan bir korku. Bir şey yapmadan değer bekliyorsunuz. Dışarı çıkıp, "Bugün savaşacağım." demeden. Ve bu olmadan, savaş armağanları nasıl size verilebilir?

Sadece karısıyla bir gece beraber olduğu için, bir baba, terk ettiği çocuğu üzerine bir söz söyleme hakkına sahip olamayacağı gibi, bu hak, son 20 yılını terk edilmiş çocuğun ruhu üzerine harcayıp feda etmiş başka bir adamındır, ikincisi babadır, ve ilki ise sadece bir donör. Çocuk ikincisine aittir.

Spiritüel Satanist topluluğu, yalanlardan ve kendini kandırmadan, delüzyon üzerine iyi hissettiren şeylerden uzak kalan olmalıdır. Buna ihtiyacımız yok! Uyarıma kulak asın, bu yalanlar sizi acizleştirene kadar ruhunuzu tüketecekler.

Günün sonunda hatırlayacağınız şey, ne verildiğiniz ve ne yaptığınızdır, neyi "hak ettiğinizi düşündüğünüz" değil.

Herhangi bir şey yapanlar, yanlış bir iddiaya bağlı kalanlara kıyasla ışığa ne kadar yakınsınız?

Gelecek yıl, her birimiz bunun farkına varabilelim, dünya bir şey verenlere verilir; ve öbür türlüsüne inanan herhangi biriyse, umuyorum ki bu delüzyondan çabucak uyanabilsin, ve daha yüksek bir şeye, kendilerinden yüksek bir şeye vermenin değerini anlayabilsin.

İnsanların boş bir şekilde, hiçbir şey yapmadan, kolunu kıpırdatmadan var olabileceğini ve hâlâ herhangi bir şeye hakkı olduklarını düşündükleri bu siktiğimin salakça dünyasında yaşıyorum. Hakkımız yok. Benim de yoktu, sizin de yoktu. Evren, senin gaddar kurallarınla, bir şeye hakkımız yok; gaddarlığın için teşekkür ederim, evren!

Bu dünya içinse, yalanların, aptallara saklanabilir! Bu yalanların hiçbirinin buradaki bizim insanlarımıza dokunmasına izin verme. Bari bırak bir takım insan bu çılgınlıktan uzak kalsın.

Bırak daha yüksek bir yolu arşınlamak isteyenler, bu dünyanın bütün sorumluluklarının omuzlarımızda olduğunu anlasın. Ben, ve sen, ve O adam, ve Şu kadın. Az ya da çok güçle, az ya da çok yetenekle, soru beliriyor, başarmayı ne kadar arzuluyoruz, vermeyi ne kadar arzuluyoruz? Ne kadarının üstesinden gelebiliriz?

Bunu yaparken nasıl beraber bir araya gelebilir, bir olabilir, ve kuvvetlice birbirimizi tutabiliriz? Bu topluluğunuzun değeri. Seçim yapabilirliğiniz, topluluğun elini sıkıca tutabilecek olmaktır, sadece öyle olduğunuza inanmak değil! Bu şekilde varlığımızı gösteririz. Yalnızca yapacağımızı söylemek yerine, bir eli tutmalıyız ki diğerleri hissedebilsin...

Bu nedenle dünyaya deklare ediyorum: Ayak takımınızı ve yalanlarınızı sikeyim. Beyinsizleri, çirkefleri, ve sadece hiçliğin formunu arayanları düzeyim. Bir nedenden ötürü Tanrıların tarafına yöneldik. Gerçek devrim savaşanlardan, verenlerden, feda edenlerden, gerçeklik ve varoluş üzerinde gerçek hakka sahip olanlardan gelecektir.

Gökyüzüne çıkan merdiven, sadece onu tırmanacaklar içindir. Bunu doğuştan hak etmiyorsunuz. Kendinizi hak eden bir varlık yapıyorsunuz. Tırmanıyoruz, tırmanıyoruz, ve delüzyonel komfor alanından uzaklaşıyoruz. Açık, büyük engin evrene, güneşin kendisini doğurmaya çalıştığı yere doğru; bütün bu karanlığın içinde, güneş, kazanmak için kendisini doğurmaya çalışacak. [ÇN: "Doğuştan" diye çevrilen ifadenin bir diğer anlamı da "sorumluluklarını yerine getirmemektir". Arada bir bağ kurulsun diye seçilip seçilmediğini bilmesem de, dikkat çekmek istedim.]

Bir şey yapanlar, hayatlarından zaman ayıranlar, mücadele verenler ve savaşanlar, ödüllendirilmiş olsunlar ve hiçbir şey yapmayanlar da, umuyorum ki hayatın değerli hediyesi ziyan olmadan uyanabilsinler. Çünkü hayat, onu genişletelim ve verelim diye bize verildi, içinde yaşamanın yanlış algısıyla heba edelim diye değil.

Tanrı nedir, halkım; veren, veren, ve üreten, ve yaratandan başka? Tanrı nedir? Sadece olduğunu söyleyen birisi midir, yoksa kan yeni dünyalar yaratabilsin diye kendisini yarıp açan mıdır?

Bir şey, herhangi bir şey yapmak için kolunu kıpırdatanlara, size selamlarımı sunuyorum. Bunu keşfedemeyen her birinizeyse, her gün yapabilmeniz için dua ediyorum, çünkü kahramanın yolu budur. Umuyorum ki bunu kabullenirsiniz, ve kendinizi Tanrıların arasına yükseltirsiniz.

Tanrılar bize şunu öğretecekler: Gerçekten olmak için olmalıyız. Gerçekten olmaktan başka bir yolu yok. İnanmak için yaratıcı düşünme, gerçekten olmaya giden yoldur, fakat gerçekten olmak değildir. Gerçekten olmak, bunu gerçeklikte yapmamızla olur.

Bırakın başkaları delüzyonlara kurulsunlar, siz bu sırada kendinizi görüp şöyle diyeceksiniz: Evet, yapabileceğimi yapacağım! Başka bir zaman değil, şimdi!

Sizi nefes aldığım sürece tutacağım, sözcüklerle değil, fakat işle ve sizin ruhlarınızı ve geleceğinizi yansıtan biçimde. Ben bir fikir değilim, ben gerçeğim.

Kutsanmayla kalın, ve Yeni Yılınız kutlu olsun...


-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top