Tarif, süregelen ömür sayesinde otomatik veya kendiliğinden sorgusuzca tanıdığımız ve tanıştığımız bir kavramdır. Tarifin basit manası elle tutulabilen şekillerin ve oluşların tanımını yapar vaziyet içindelik ve bunun sorumluluğunu sadece anlayış şekliyle taşımaktır. Bu durum otomatikliği ve kendiliğindenliğinden dolayı mutlak dönüşüme açıktır. Bilgi bu durumu sağlıklı hale getirmemize, benlik ise bu durumdan paylanmaya başka bir deyişle övünmeye kullanılır. Bu durumu sadece bilgiyle yönetmeli aksi durumlarda "durmak" şeklinde tarif ettiğimiz hareket ve oluşu gerçekleştirmeliyiz. Bu basit egoistlik ve narsisizm şeklinde algınabilen durumun içerisinde yer almanın önüne geçer. Bu algılanış mutlak surette düşman çeker ve esasında bilgi gözüyle bakan kişiler bunu bu şekilde yargılamaz. Bilgi tarafında bu durum bir nokta bile övünmeye kayarsa bu yalancılık, sahtelik ve güvenilmezlik olarak görülür. Bu görüş var olan ilişikleri küçültmek, uzaklaştırmak ve soğutmak vaziyetini getirir.

Esasında tarifçilik ile alınmaya ve taşınmaya çalışılan övünüşün hakkı fedakarlık ile yani sadece tarifçilik ile değil tarifçi ve koruyucu olmak ile verilir. Sonuçta bizi diğerlerine bağlayan doğal unsur ve güç, bizsiz de varlığını sürdürebileceğinden gerçekçi olmak niyetiyle bu konuda çizgimizi ve yerimizi bilmek kusursuz ilişikler ve kavgasız ilerlemeyi mümkün kılar.

Bu niyet taşınıp taşınmaması bakımından bizim ilke ve idealimiz ölçütünde dost-düşman ayrımını yönetir. Sıfır, sıfır ise bizi bir yapmaz çünkü biz sıfırımızı kendimizden alırız. Bu şu manaya gelir; doğal bir şekilde sürdürülen ilişiklerde kaynak ve dönüşümün mutlak odağı sorunsuz ve şaşmaz bir şekilde kendimiz iken kendimize karışmak ve odağımıza ortak olmak birbirimiz açısından imkansızdır. Bu dolaydan etki ve tepki kitabında kesin sınır ve gerçeklik sadece zihin ve felsefe ile algılanmalıdır. Dilek, istek, fantezi, benlik, görüş, soruş, özümseyiş, merak, nefret, ve zan dışarda kalmazsa bu zarar vermeye dahası zarar vermek inadına işarettir.

Açgözlülüğün ve bu gözden üstünlük elde etmeye çalışmanın, düşmanlığa açtığı kapıdan girmeden dönmek en kolayıdır. Girdikten sonraki kaos Tanrıların seviyesinde dahi başa çıkılması güç bir durumdur. Bu durum tolerans görmez ve haliyle saldırıya maruz kalır. Geçmişe ve anılara sadakat gibi ilk dirençten, savaş sevmeyiş doğamıza kadar tüm dirençleri kıran bir düşmancıllıktır. Yalnızlık bu konuda bahane edilmeye çalışıldığı taktirde körük görevi görür ve savaş büyür.

Önceden bu duruma önlem almanın, gelecek kader korkusunu yenmenin ve dahası bu olguda muzafferliğin anahtarı İradi erdemlilikten geçer. İradi erdemlilik bizim asıl amacımızdır. Asıl amaçtan "istediğimiz", bilimsel olarak ise gerçeklikte anlam sahibi olabilmemizin yolu ve olduğumuz maddenin hakkını vermemiz kastedilir. Bu kavram okuyarak, öğrenerek, çalışarak ve dirayet göstererek kazanılır. İradi erdemliliği geliştirmek için mutlak rehber Lord SATANAS'tır. Bireysel anlamda gelişme göstermek için çabalamak ve bu çabayı güçlendirmek için Perthro rünü ile rünün enerjisinin ruhumuza özümsetilmesi tekniği kullanılabilir. Olumlama kullanmak rünün enerjisinin yolunun kusursuzluğundan gerekli değildir. Lakin iç rahatlığı için 'Varlığımın ve Maddemin hakkını mutlak vermek niyetim ve niyetimin gerçekliği sonsuz güçleniyor' taslağı uygundur.